|
|
cevabınız için teşekkürler sn epicurist.
ancak gündüz sorduğum sorunun cevabı yine de tam netleşmedi kafamda. netleşmesi adına bir örnek ile sorayım.. (sadeleştirmek için rakamları tarihleri kafadan atıyorum.)
02/04/2020 de (birikmiş faizi yokken) 80 usd fiyatla, 80bin usd ödeyerek 100bin dolar nominal değerinde 1/10/2030 vadeli hazine eurobondu aldım. yıllık %5 usd kupon faizli.
yıl 2030 oldu.. yine basit olsun diye.. yıl boyunca usd kuru hiç değişmedi. usd/try 20 tl. 1 ekim 2030 da itfası geldi. anaparam 100bin usd olarak geri döndü. itfada ikinci kupon faizini de aldım..
vergiye tabi başka gelirim yok. 2030 için beyan sınırı 450.000 TL.
anapara artış kazancı: 20.000 usd = 400.000 tl
2030 yılı kupon faiz geliri: 5000 usd = 100.000 tl
"enflasyon hesaplarını dışarıda bırakırsak" bu durumda hangisi doğrudur?
1) 400.000 + 100.000 = 500.000 tl nin gelir vergisini öderim.
2) anapara artış kazancı 400.000 tl nin vergisini öderim. kupon faizinin vergisini ödemem.
3) Hiç vergi ödemem.
...
az yukarıdaki sizden alıntıladığım "Faiz geliri ve alım-satım kazancı farklı muamele görüyor" dan yola çıkarsak...
itfada her ikisi ayrı muameleye tabi ise, ikisi ayrı ayrı beyan limiti altında kaldığından 3) demek mümkün.
yok, itfada anapara artış kazancı her halukarda vergilendirilir, kupon bundan bağımsızdır ise 2) geçerli olmalı.
itfada ikisi için farklı muamele yok toplamına bakılıyor ise 1)
doğru oluyor..
doğrusu nedir acaba?
Peki bu uygulamayi il idare ve vergi mahkemeleri, daha sonra da Danıştay'a goturup itiraz eden hic kimse olmadi mi?
Gecmise donuk uygulama ile "mevcut" Eurobond sahibi yeni vergi uygulamasi yuzunden haksiz gelir kaybi yasayacaksa, bunun Danistay'dan gerekceli kararla donmesi mumkundur diye dusunuyorum?
Siz örneklerden daha kolay anlıyorsunuz. Bu sefer öyle yapalım. Yalnız önce bir kaç konuyu açıklığa kavuşturalım sonra örneğinize geçelim.
İtfayı yani vade sonunu beklediğiniz durumda alım-satım kazancı ya da enflasyon hesabı gibi konularla alakanız yok.
Alım-satım kazancı ve enflasyon endekslemesi sadece itfayı beklemeden yapılan satışlarda geçerli.
Bir de kavram kargaşası yaşanmaması için örneğinizdeki 20.000 doları ana para artış kazancı olarak yazmışsınız.
Bunu asla böyle yazmayın itfa geliri deyin çünkü ikisi farklı kavramlar. Bununla ilgili biraz sonra bir paylaşım daha yapacağım.
Sizin de örneğinizde belirttiğiniz gibi itfada iki tür gelir elde ediyorsunuz : kupon faiz geliri (5.000$) + itfa geliri(20.000 $).
İtfayı beklediğiniz durumda vergilendirme çok kolay itfa gelirini kupon faizi olarak sayın.
Yani itfa geliri diye bir şey olmasın onun yerine itfada %20'lik ekstra bir kupon ödemesi yapıldığını düşünün.
Bu durumda sizin örnekte %20+%5 kupon faizi almış olacaksınız. Gelirinizi tek kalem %25 kupon faizi olarak düşünebiliriz. Bu durumda önerdiğiniz seçeneklerden hangisi geçerli olur?
Gelir vergisi kanunun madde 75/5'indeki ibare şöyle :
"...(Döviz cinsinden yahut dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetlerin itfası sırasında oluşan değer artışları irat sayılmaz.)"
Bütün itfa geliri mi, değer artış kazancı mı tartışmalarımızın kaynağı bu madde.
Vergisel açıdan durumu açıklamaya çalışacağım.
Bir eurobond aldınız 80 fiyatla 100 nominal. Bu durumda anapara yatırımınız nedir?
Bir bakış açısına göre anapara başlangıçta yaptığınız yatırım bedelidir. Yani 80$.
Bir başka bakış açısına göre anapara başlangıçta aldığınız eurobond adedidir. Yani 100 nominal.
Hangisi doğru bakış açısıdır onu tartışmıyorum. Türk vergi sisteminin konuya bakışını aktarıyorum.
Başlangıçta siz alırken hiç bir sorun yok çünkü iki bakış açısı arasında bir fark yok. 80$ = 100 nominal
İtfada ise durum faklı birinci bakışta anapara 80$, ikinci bakışta ise anapara 100 nominal yatırımın karşılığı olan 100$.
İkinci bakış ile baktığınızda 80$ başlangıç anaparasının itfada 100$ nominal ödenmesi yatırımın değer artış kazancıdır ve yukarıdaki kanun maddesine göre vergiye tabi değildir denilebilir.
Türk vergi sistemi ise olaya birinci bakış açısıyla bakıyor. Peki değer artış kazancı denilen nedir bu durumda?
Diyelim başlangıçta dolar/tl 2 idi, itfada ise 3 oldu. Bu durumda 80 X 3 = 240 itfada anapara karşılığı, 80 X 2 = 160 alım tarihindeki anapara karşılığı olarak düşünürsek 240 tl - 160 tl = 80 tl değer artış kazancıdır ve bunun vergisi yoktur diyor. Sn. tradeshark'ın paylaştığı vergi tablolarındaki "itfada oluşan anapara kur farkı gelir sayılmaz" ifadesinin karşılığı budur.
İtfada nominalin karşılığı olarak size 100 doları ise anapara olarak kabul etmiyor. Bu anapara 80$ + itfa geliri 20$ 'dir diyor. İtfa gelirini ise aynı kupon faizi gibi bir gelir olarak görüyor ve kupon faizinin üstüne eklenerek vergisinin ödenmesini istiyor.
|
|
$110.000 maliyetli bir yatırımcı da itfada $100.000 alacak . ( - $10.000 )
En başa döndük !
Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!
Yer İmleri