Sayfa 147/651 İlkİlk ... 4797137145146147148149157197247647 ... SonSon
Arama sonucu : 5203 madde; 1,169 - 1,176 arası.

Konu: BMEKS - Bimeks Bilgi İşlem ve Dış Ticaret

  1.  Alıntı Originally Posted by KORFEZ41 Yazıyı Oku
    Yanlış bilgi için özür dilerim. Ben ekranda günlük çıktığı için paylaştım.

    SM-G610F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Olur kardeş senin hatam değil o programın hatası özgür e gün sonu takaslar için teşekkürler

  2. Takas sonucu yorumları alalım.Yapı kredi hep mi satacak yoksa

    SM-A520F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  3. Ne oldu battık mı kimse yok

    SM-A520F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  4.  Alıntı Originally Posted by ahkulak Yazıyı Oku
    Ne oldu battık mı kimse yok

    SM-A520F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Sessiz ve aciz kalan Bimeks yönetimini protesto ediyoruz

    HTC One M9 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  5.  Alıntı Originally Posted by Asilefe Yazıyı Oku
    Sessiz ve aciz kalan Bimeks yönetimini protesto ediyoruz

    HTC One M9 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    👏👏👏👏👏👏👏

    Olayın en kısa ozeti

    SM-G610F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Yazdıklarım tamamen hayal ürünüdür. Gerçek Olay ve Kişiler ile alakası yoktur

  6. Herkesin okumasını isterim.


    BORSA HAYATIMA YÖN VEREN SABRI ÖĞRETEN ÖN YARGILI OLMAMAYI ÖĞRETEN BİR HİKAYE..

    Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış;Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?; demiş. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın; demişler.

    İhtiyar: Karar vermek için acele etmeyin; demiş. ;Sadece at kayıp ; deyin, Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.

    Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür dilemişler;Babalık demişler, Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.

    Karar vermek için gene acele ediyorsunuz demiş ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz.

    Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden Bu ihtiyar sahiden saf diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. Bir kez daha haklı çıktın demişler. Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler. İhtiyar ;Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz diye cevap vermiş.

    O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz

    Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.

    Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.Gene haklı olduğun kanıtlandı demişler. Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması,
    talihsizlik değil, şansmış meger

    Siz erken karar vermeye devam edin demiş, ihtiyar. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin
    şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.

    Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
    Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.

    Başka bir kişiden alintidir

  7.  Alıntı Originally Posted by alical Yazıyı Oku
    Herkesin okumasını isterim.


    BORSA HAYATIMA YÖN VEREN SABRI ÖĞRETEN ÖN YARGILI OLMAMAYI ÖĞRETEN BİR HİKAYE..

    Köyün birinde bir yaşlı adam varmış. Çok fakirmiş ama Kral bile onu kıskanırmış. Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki, Kral bu at için ihtiyara büyük bir servet teklif etmiş ama adam satmaya yanaşmamış;Bu at, sadece bir at değil benim için; bir dost. insan dostunu satar mı?; demiş. Bir sabah kalkmışlar ki, at yok. Köylü ihtiyarın başına toplanmış: Seni ihtiyar bunak, bu atı sana bırakmayacakları, çalacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın; demişler.

    İhtiyar: Karar vermek için acele etmeyin; demiş. ;Sadece at kayıp ; deyin, Çünkü gerçek bu. Ondan ötesi sizin yorumunuz ve verdiğiniz karar. Atımın kaybolması, bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Bunu henüz bilmiyoruz. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç. Arkasının nasıl geleceğini kimse bilemez.

    Köylüler ihtiyara kahkahalarla gülmüşler. Aradan 15 gün geçmiş ve at bir gece ansızın dönmüş. Meğer çalınmamış, dağlara gitmiş. Dönerken de, vadideki 12 vahşi atı peşine takıp getirmiş. Bunu gören köylüler toplanıp ithiyara gidip özür dilemişler;Babalık demişler, Sen haklı çıktın. Atının kaybolması bir talihsizlik değil adeta bir devlet kuşu oldu senin için, şimdi bir at sürün var.

    Karar vermek için gene acele ediyorsunuz demiş ihtiyar. Sadece atın geri döndüğünü söyleyin. Bilinen gerçek sadece bu. Ondan ötesinin ne getireceğini henüz bilmiyoruz.

    Köylüler bu defa açıkça ihtiyarla dalga geçmemişler ancak içlerinden Bu ihtiyar sahiden saf diye geçirmişler. Bir hafta geçmeden, vahşi atları terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu attan düşmüş ve ayağını kırmış. Evin geçimini sağlayan oğul şimdi uzun zaman yatakta kalacakmış. Köylüler gene gelmişler ihtiyara. Bir kez daha haklı çıktın demişler. Bu atlar yüzünden tek oğlun, bacağını uzun süre kullanamayacak. Oysa sana bakacak başkası da yok. Şimdi eskisinden daha fakir, daha zavallı olacaksın demişler. İhtiyar ;Siz erken karar verme hastalığına tutulmuşsunuz diye cevap vermiş.

    O kadar acele etmeyin. Oğlum bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin verdiğiniz karar. Ama acaba ne kadar doğru. Hayat böyle küçük parçalar halinde gelir ve ondan sonra neler olacağını asla bilemezsiniz

    Birkaç hafta sonra düşmanlar hanedanlığa çok büyük bir ordu ile saldırmış. Kral son bir ümitle eli silah tutan bütün gençleri askere gönderme emrini vermiş. Köye gelen görevliler, ihtiyarın kırık bacaklı oğlu dışında bütün gençleri askere almışlar. Köyü matem sarmış. Çünkü savaşın kazanılmasına imkân yokmuş, giden gençlerin ya öleceğini ya da esir düşeceğini herkes biliyormuş.

    Köylüler, gene ihtiyara gelmişler.Gene haklı olduğun kanıtlandı demişler. Oğlunun bacağı kırık ama hiç değilse yanında. Oysa bizimkiler, belki asla köye dönemeyecekler. Oğlunun bacağının kırılması,
    talihsizlik değil, şansmış meger

    Siz erken karar vermeye devam edin demiş, ihtiyar. Oysa ne olacağını kimseler bilemez. Bilinen bir tek gerçek var. Benim oğlum yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisinin talih, hangisinin
    şanssızlık olduğunu sadece Allah biliyor.

    Lao Tzu, öyküsünü şu nasihatla tamamlamış:
    Acele karar vermeyin. Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Karar; aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, akıl düşünmeyi, dolayısı ile gelişmeyi durdurur. Buna rağmen akıl, insanı daima karara zorlar. Oysa gezi asla sona ermez. Bir yol biterken yenisi başlar. Bir kapı kapanırken, başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız ve daha yüksek bir hedefin hemen oracıkta olduğunu görürsünüz.

    Başka bir kişiden alintidir
    Güzel hikaye


    Sent from my iPhone using hisse.net mobile app


Sayfa 147/651 İlkİlk ... 4797137145146147148149157197247647 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •