Sayfa 4/25 İlkİlk ... 2345614 ... SonSon
Arama sonucu : 200 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Bodrum ...

  1. #25
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12


    Yokuş başına geldiğinde
    Bodrum'u göreceksin,
    Sanma ki sen
    Geldiğin gibi gideceksin

    Senden öncekiler de
    Böyleydiler
    Akıllarını hep Bodrum'da
    Bırakıp gittiler...


    Bodrum'da/Halikarnas Balıkçısı

  2. #26
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

    MAVİ CENNETE İLK MERHABA

    Halikarnas Balıkçısı, Bodrum’ u ilk gördüğü andaki duygularını "Mavi Sürgün" adlı kitabında şöyle aktarıyor:

    En nihayet yokuşun tepesine gelmiştik. Yolcular ‘Neredeyse Bodrum görünecek’ dediler. Yüreğim çarpıyor. Kaç aydır buraya gelmeye çalışıyordum yahu !.. Tepedeki bir dönemeci dönünce ‘şırrakguuuur’ diye Arşipel’ in koyu çividisi ölçülmez açıklıklara kadar yayılıverdi. Hani büyük camilerde ya da kiliselerde bir din adamı, bir şey söylerde, cemaat o sözü tekrarlar. Tekrarlanan söz en yakınımızdaki binlerce dudaktan, binlerce insan öteye kadar dalga dalga sıcak bir uğultu halinde enginler. Böyle bir güürrr’ler de secdeye varılışlarla olur. Yalnız burada üstümüzü kapayan bir kubbe değil, bir derinlik var sonsuz. Akşamın çividisinde koyulaşan koca Arşipel, eski deniz varlığını bana öyle bir heybetle bildirdi. Masmavi bir gürleyişti o. Ben diyeyim yüz bin deniz mili, en berrak bir açıklığa uzuyor. Doğduğum tepeden sonsuzluğu seyrediyormuş gibiyim. Güvercinlik Körfezinde de böyleydi. Ama orada, ne de olsa karşı kıyı vardı. Burada göz yaylımına hiçbir engel yoktu.

    Bakış ufukları belirledikçe adalar, sonra kıyıların denize sarılıp sarlaşmış kalabalık burunları ve koyları. Bunların ortasında hilal şeklinde iki liman, ortada kaleyi taşıyan yarımada. Doğrusu ben, kalenin kulelerini daha basık sanıyordum. Bembeyaz yükseliyorlar. Yüreğimdeki kaygı artıyor.

    Ne de olsa Bodrum adının yüreği sıkan bir karanlığı, bir boşluğu var. Oysa gördüğüm ışık ve berraklık, buğuyu üfüren meltem gibi izbeliği ve loşluğu öylesine sildi ki, hapsedilsem bile, hapishanenin göğü gören bir penceresi, bir kapısı olur diye içim aydınlanıyor.


  3. #27
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12


    Bulunsunn ...



     Alıntı Originally Posted by Koray Yazıyı Oku

    Bodrum'dan tatil mozaiği.





  4. #28
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

    Ahmet Çelikbaş

    "Ankara'da harcadığım bir ömre yanıyorum" diyerek başlıyor hikayesini anlatmaya 30 yıllık mimar. Diğerlerinden bir farkı yok: İyi bir eğitim, lüks semtte ofis, başarılı bir kariyer. O da "prestijli bir iş, bol para" idealine kendini kaptırmış, bütün gücüyle çalışmış yıllarca. Balgat'taki mimarlık ofisinde gecelemiş, şantiyelerde sabahlamış. Ailesini günlerce görememiş. Öğretmen eşinin "Bizim hayatımız bu olmamalı" ısrarlarına dayanamayarak, biraz tereddüt etse de, Fethiye'ye yerleşmiş.

    Çelikbaş ailesinin endişeleri, eşyalarını taşıyan kamyonun yeni evlerinin bulunduğu sokağa girmesiyle tamamen kaybolur. Eşyalar indirilirken komşuları hem mangal yakar hem de çay demler: "Hiç tanımadıkları insanlara yardım ediyorlardı. Bu bana Ankara'nın puslu havasında kaybettiğim değerleri hatırlattı. Tam bir hafta evimizde yemek pişmedi." Ankara'daki ofisini "game over" deyip kapatan Ahmet Çelikbaş, Fethiye'de dinamik bir ortamla karşılaşır. Temiz hava ve dostluklar onun iş hayatına da yansır. "Yirmili yaşların enerjisine sahip oldum. Ankara'daki verimimi üçe katladım. Orijinal ve özgün projelere imza attım. Şimdi iş yetiştiremiyorum" diyen Ahmet Çelikbaş, arta kalan zamanını çok sevdiği resim sanatına ayırır.

    Ankara'dan ayrılırken, "Burası küçük yer. Kimse sanata önem vermez" diye düşünmüştür. Karşılaştığı manzara onu tekzip eder; "Dünyanın dört bir yanında resim sergileri açtım; fakat tamamının satıldığı tek yer burası." Eskiden görmedikleri birçok şeyi yeniden keşfederler. Ankara'da 132 daireli bir sitede oturduğu halde topu topu beş komşusuyla ancak tanışabilmiştir. Hayat kurulu bir makine düzeni içinde geçmektedir onlar için. Komşuluk, dostluk, arkadaşlık gibi duyguları tekrar yaşayan çift, bahçede domates yetiştirmek, biber, salatalık üretmek gibi 'iş'leri de öğrenir.

    "Yıllarca meyve yememişim" diyen Çelikbaş, "Eğer birileri şu yaşadıklarımı bana 25 yaşımda söylese ya da gösterseydi 25 yıl önce çeker gelirdim. Ankara'da herhangi birisiydim, burada Ahmet beyim ve birileri için bir anlam ifade ediyorum" şeklinde konuşuyor. Büyük şehirde ısrar edenlere bir uyarı da yapıyor: "Hiç endişe etmeyin. Buralarda her şey var. Üstelik büyük şehirlerin sıkıntıları da yok."

  5. #29
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

    Faruk Akbaş

    Bir dönem Rumların yoğun olarak yaşadığı (ki bugünün Fethiye'sinin henüz köy olduğu bir dönemdir) Kayaköy yakınlarında bir köy evi... Kapıda, Kayaköy Sanat Kampı tabelası var. Bahçesinde, meyve ağaçları ile enva-i çeşit bitkinin olduğu mekanın sahibi, fotoğraf dünyasının yakından tanıdığı bir isim. 1998'e kadar kurucusu olduğu Fotoğrafevi'nde çalışmalarını sürdüren, sergiler açıp kurslar veren Akbaş, gerek İstanbul'un yaşam stilinden uzaklaşmak gerekse de fotoğrafçı olmanın verdiği keşif dürtüsüyle tüm ticari ilişkilerini askıya alarak Fethiye'ye taşınmaya karar verir. Kayaköy yakınlarında bir arazi satın alıp üzerine küçük bir kulübe yapar.

    Fotoğraf çekmek için yine Uzakdoğu'ya, karlı dağlara yolculuk yapacaktır, fakat yolu büyük şehirlerle kesişmeyecektir artık. "Baktım Kayaköy olmuş Kebapköy. Bahçemde neden bir fotoğraf kampı açmıyorum" diyerek yola çıkar. Kendine gelir sağlayacak bir araç olarak Kayaköy Sanat Kampı'nı açar. Alternatif tatil arayanların gelip çardakta yatabileceği, dalından erik kopartıp, toprağa çıplak ayakla basabileceği bir ortam hazırlar. "Burada, alıştığınız hayat tarzından uzak kalmak zor olmuyor mu?" sorusuna, "Bir daha nasıl dönerim o kaba saba insanların içine. Kimsenin kimseye saygısı kalmamış. İstanbul vahşi bir ormana dönmüş. Her şeyi bir yana bırakın, sadece dolmuşların olması bile beni İstanbul'dan kaçırmaya yeter" diye cevap veriyor.

    Faruk Akbaş'ın köyde yaşama aşkı ailesini bile bölmüş. Doktor olan eşi zorunlu hizmet gereği Ankara'da ve yaklaşık bir yıl daha orada kalmak zorunda. Faruk Akbaş ve kızı Ekin ise Fethiye'deler. "Kim nereye taşınacak da aile birleşecek?" sorusuna ise "Önümüzdeki yıl eşim de buraya gelecek ve tamamen burada yaşamaya başlayacağız" diye cevap veriyor ve ekliyor: "Bence büyük şehirlerde yaşayanlar kendilerine acısın."

  6. #30
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

    Şevval Sam

    "Burası İstanbul defterini kapatmama vesile oldu. Bodrum'a yerleşmeye karar verdim. Doğası beni çekti. En büyük lüksüm, yan komşumdan aldığım yumurta ve süt oldu"

  7. #31
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12
    Halikarnas Disko kapanıyor.

  8. #32
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

Sayfa 4/25 İlkİlk ... 2345614 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •