Sayfa 3/11 İlkİlk 12345 ... SonSon
Arama sonucu : 86 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Asrın İhaneti Paralel Yapı ve analizi

  1. #17
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    49
    Gönderi
    1,797
    feto hareketinin de yine benzer şekilde apo/pkk nın da batı tarafından taşeron olarak kullanıldığı birer proje oldukları açık değilmi ?

    yani apoya kurdurdukları pkk ile türkiyeyi sürekli meşgul ederken feto hareketinide devletin tüm birimlerine sızmak için kullandıkları ortada,

    fetonun niçin pensilvanyada özgürce misafir edildiği ve yine aponun 1999 da cia yardımıyla bize nasıl paketlenip teslim edildiği durumu açıklamıyormu zaten

    saygılarımla
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  2. #18
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    49
    Gönderi
    1,797
    hadi 90 larda askeri okullara polis okullarına sokulan feto talebelerinin feto örgütünün operasyonlarıyla planlarıyla getirildikleri mevkileri anlarım !

    ama harp akademilerinde dünyaya entegre en iyi şekilde yetişmiş yabancı dil bilen toplumun en elit kesimlerini temsil eden koca koca rütbeli paşaların kalkıpta ilkokul mezunu yarı meczup yarı tüccar yarı gizli servislerin taşeronu batı ajanı bir imamın tesiri altına girerek kendilerini ona kumanda ettirmelerinin aşağılatmalarının alacakları eşlerini dahi ona sormalarının neyle nasıl açıklanabileceğini bilmiyorum beynim duruyor ?

    bu paşaların dini yada manevi bir takım eksikliklerini yada meraklarını yada ruhsal açlıklarını mı kullanmış olabilir acaba diye düşünüyorum ? işin içinden çıkamıyorum ?
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  3. #19
     Alıntı Originally Posted by Günaydın Yazıyı Oku
    hadi 90 larda askeri okullara polis okullarına sokulan feto talebelerinin feto örgütünün operasyonlarıyla planlarıyla getirildikleri mevkileri anlarım !

    ama harp akademilerinde dünyaya entegre en iyi şekilde yetişmiş yabancı dil bilen toplumun en elit kesimlerini temsil eden koca koca rütbeli paşaların kalkıpta ilkokul mezunu yarı meczup yarı tüccar yarı gizli servislerin taşeronu batı ajanı bir imamın tesiri altına girerek kendilerini ona kumanda ettirmelerinin aşağılatmalarının alacakları eşlerini dahi ona sormalarının neyle nasıl açıklanabileceğini bilmiyorum beynim duruyor ?

    bu paşaların dini yada manevi bir takım eksikliklerini yada meraklarını yada ruhsal açlıklarını mı kullanmış olabilir acaba diye düşünüyorum ? işin içinden çıkamıyorum ?
    1-Maddi Neden:Örgütün güçlü olduğunu örgüt vasıtasıyla bulundukları makamdan üst makamlara çok rahatlıkla yükselme umudunu taşıyanlar bu niyetle bağlanmışlar cemaate
    yine okurken cemaatten çaresizlikten dolayı maddi yardım aldıkları için bir cenderenin içine düşüş ve bir türlü çıkamayış
    2-Manevi Neden:28 şubatta tüm islami cemaatler tasfiiye edilmiş imamhatipler darbe yemiş din eğitiminde cemaat tekel olmuştur
    bundan faydalanan cemaat cennet vaadi ile fettoşa olağanüstü (sürekli peygamberle konuşuyor ona danışıyor yalanı) kişi izlenimi verip özellikle rüyalar ile kendilerine bağlamışlar.Cemaatten ayrılanın dinden de ayrılacağı imajı gizli bir mesaj olarak beyinlere aksettirilmiştir.

  4. #20
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    camekanın dışında
    Yaş
    49
    Gönderi
    1,797
     Alıntı Originally Posted by rumenigge Yazıyı Oku
    1-Maddi Neden:Örgütün güçlü olduğunu örgüt vasıtasıyla bulundukları makamdan üst makamlara çok rahatlıkla yükselme umudunu taşıyanlar bu niyetle bağlanmışlar cemaate
    yine okurken cemaatten çaresizlikten dolayı maddi yardım aldıkları için bir cenderenin içine düşüş ve bir türlü çıkamayış
    2-Manevi Neden:28 şubatta tüm islami cemaatler tavsiye edilmiş imamhatipler darbe yemiş din eğitiminde cemaat tekel olmuştur
    bundan faydalanan cemaat cennet vaadi ile fettoşa olağanüstü (sürekli peygamberle konuşuyor ona danışıyor yalanı) kişi izlenimi verip özellikle rüyalar ile kendilerine bağlamışlar.Cemaatten ayrılanın dinden de ayrılacağı imajı gizli bir mesaj olarak beyinlere aksettirilmiştir.
    abd nin fetoyu ne zaman ve ne şekilde kullanmaya başladığı önemli !

    bu taşeronluk ilişkisinin fetonun abd ye gitmeden önce başladığı muhakkak, cia nın fetoyu türkiyenin natoya girdiği dönemlerde çok bahsedilen milli istihbarat ve ordu içinde derin devlet yapılanması sağladığı gladyo tipi bir yapılanmayla kullandığı açık

    şu noktadan itibaren almanyada dahi hava üssü olan dünya süper gücünün artık feto gibi hırpalanmış bir piyondan ne murad ettiği tartışma konusudur ?
    “Kalbimizde Tanrı'nın ışığı vardır, onun adı da vicdandır." Lev Nikolayeviç Tolstoy

  5. cemaatler manevi degerleri bırakıp maddi seylerle ugrasmaya baslayınca film kopar
    ''Yatırım Tavsiyesi Değildir'' görüşlerim tamamen şahsi düşüncelerim olup beni bağlar

  6. #22
     Alıntı Originally Posted by Günaydın Yazıyı Oku
    hadi 90 larda askeri okullara polis okullarına sokulan feto talebelerinin feto örgütünün operasyonlarıyla planlarıyla getirildikleri mevkileri anlarım !

    ama harp akademilerinde dünyaya entegre en iyi şekilde yetişmiş yabancı dil bilen toplumun en elit kesimlerini temsil eden koca koca rütbeli paşaların kalkıpta ilkokul mezunu yarı meczup yarı tüccar yarı gizli servislerin taşeronu batı ajanı bir imamın tesiri altına girerek kendilerini ona kumanda ettirmelerinin aşağılatmalarının alacakları eşlerini dahi ona sormalarının neyle nasıl açıklanabileceğini bilmiyorum beynim duruyor ?

    bu paşaların dini yada manevi bir takım eksikliklerini yada meraklarını yada ruhsal açlıklarını mı kullanmış olabilir acaba diye düşünüyorum ? işin içinden çıkamıyorum ?
    Askeri Liselerde ilk FETÖ soruşturması 82 de yapılıyor. Askeri Lise Hazırlık-1 ve 2 nci sınıflara yönelik. Yani 80 girişliler bunlar. Askeri Lise 4 sene, Harp Okulları 4 sene, yani bunlar 1988 mezunları.Bu hesaba göre Askeri Lise kökenli bir FETÖCÜ subay en yaşlı 87-88 olabilir, demek ki daha yaşlısı varsa sonradan devşirme, ya da ikbal adına saf değiştirenler.

    Sonra sızmalar devam ediyor.İkinci büyük soruşturma 1986 da yapılıyor, ve çok fazla sayıda sızma yakalanıyor.Yani 1000 kişilik 3 Askeri Lise Hazırlık sınıfları toplamının 3 te 1 i kadar 300 kişi. Bu devre de 1994 devresi oluyor. (Antiparantez, normal bir devrede 30-35 kurmay çıkarken, 94 devresinde 2000-2005 yılları arasında 130-140 tane kurmay çıkıyor, neden acaba?)

    Tabi o zamanlar FETÖCÜ lük, hatta Fethullahçı diye bir kavram da olmadığından, hepsine bunların ayrım yapmadan Nurcular deniyordu.O dönemler bu 13-14 yaşında fakir aile, köy kökenli ya da orta halli aile kökenli çocuklar kandırılmış, bunları zamanla kazanırız diye Doğu Aktulga Paşanın yukarıdan müdahalesiyle, %80 i itirafçılık karşılığında affediliyor, %10-20 si atılıyor.(Bunları bu foruma 7-8 sene önce aynen böyle yazmıştık, birileri din düşmanlığı zart zurt diye çemkirmişti.)

    Son 15 Temmuza bakıldığında, 2013-2014-2015 de terfi eden Tuğgeneraller kemik kadro, 87-88-89-90 lı hepsi, yani, 82 deki ve 86 daki soruşturmalarda enselenen tipler. 94 lülerin kemik kadro olmadığı sanılmasın, henüz general olmasalar da, kıta komutanlığı sıraları geldiğinden, hepsi kıtalarda alay komutanı, komutan yardımcısı durumunda. 1995 li Kurmay Albaylar da üst karargahlarda bütün kritik şube müdürlüklerinde veya Özel Kuvvetlerde olduğu gibi Kurmay Başkanlığında.1995 lilerin 1987 Askeri Lise girişli olması gerekiyor ama, muhtemelen 1986 da sobelendiklerinden 1987 Askeri Lise girişli FETÖCÜ çok az, neredeyse tamamı 1991 yılında Askeri Liseden gelenlerin dışında direk sivilden harp okuluna alınanlar. Yani 1987 deki zaafiyetlerini 1991 de telafi etmişler. 40 küsür kişi var sivilden gelen neredeyse tamamı kurmay oluyor ve galiba 36 sı tam bu işin göbeğinde. Buna istatistik ilmi deniyor, ihtimalat hesabını yapacak matematikçi aranıyor.)

    Uzatmadan, yaklaşımınız yanlış. Bunlar zaten 13-14 yaşında devşirilip Askeri Liselere sokulan, soru verilip kurmay yapılan, atama ve tayin subaylıklarının ele geçirilmesiyle, kritik görevlerde çalıştırılarak kariyer planlaması yapılan, sürekli yurt dışı daimi görevlerden geçirilen bu anlamda maddi açıdan destek gören, kayırılan, nihayetinde anket v.s. uygulamaları ve Ergenekon Balyoz İzmir Casuslukla rakipleri tasfiye edilince önleri boşalan kişiler. Yani koca koca rütbeli paşa dediğiniz, 13 yaşında köyünde bırak dersaneyi, bilmem ne yayınevinin üç kuruşluk sınav kitabını bile alamayan, ama kendi çapında çalışkan bir öğrenciyken devşirilen birisi. Tevatür bir Kurmay Albay FETÖ den İstanbulda tutuklanırken der ki; Oh be, asıl 30 yıllık esaret şimdi sona erdi. Yani bunlar baskı altında, kontrol altında sürekli takip ediliyorlar falan filan.

    Sonradan bir şekilde bunlar ''biz bunları biliyoruz zamanında tespit edip affetmiştik, bunları kazanmıştık.'' yanıltıcı yaklaşımıyla kollanırken, bunların dışında nurcu v.s. tarikatlerin özellikle 28 Şubatta üzerine gidiliyor, hatta hiçbir tarikatten olmadığı halde sırf namaz oruç tutuyor diye fişlenen takip edilen eşine başını açsın diye baskı yapılanlar da çok var, özellikle 28 Şubat döneminde. Tabi bu yapılanları şimdi farkedebiliyoruz.

    Tarikatleri bilmiyoruz da ondan; ''bu paşaların dini yada manevi bir takım eksikliklerini yada meraklarını yada ruhsal açlıklarını mı kullanmış olabilir acaba diye düşünüyorum ?'' noktasını çözemiyoruz. 1925 de Tekke ve Zaviyelerin kapatılması sonrası tarikatlerin yeraltına inmesi, bu anlamda kendilerince gereken gizlilik prensibiyle Osmanlı döneminden çok farklı bir boyuta evrilmeleri, teşkilat disiplininin ya Seyyid sülalesi kanı taşıyan bir şeyh ya da kendine kutsallık adledilen -Mesih, v.b. gibi, bir hiyerarşiyle korku ve saygı temelinde bağlılık üzerine kurgulanması.Kendi içlerinde bu tür rivayetler, rüyalar, hikayeler yaygın. Birden hoca terliğini fırlatır, herkes şaşırır bu ne yapıyor diye anlam veremez, kısa süre sonra ta memleketinde dama çıkan bir hırsız kafasına gelen terlikler damdan düşer v.s. Ve evet koca koca adamlar bunlara inanır, bu toplumsal hipnotizma gibi bir şey. O koca koca adamların inandığını gören gençler de otomatikman inanır, çünkü aksi komple inkar demektir, ee bu da mümkün olmadığına göre, demek ki doğru, gibi bir kapalı mantık, inanış.

    1925 sonrasını incelemek öğrenmek lazım, pek ilgi alanımıza girmediğinden bilmiyoruz. Nakşibendiliğin kolları bizde yaygın. Mevlana Hâlid-i Bağdâdi' den itibaren ayrı kolları var, ben de bir süredir internetten araştırıyorum, siz de kolayca çözebilirsiniz, hassas konular ben şimdi girmiyeyim burada. Ama 1980 sonrası siyasi hayatımıza yön verenlerin hemen hepsi bu camiadan. Ancak hiçbirisi FETÖ gibi değil, FETÖ başka birşey, neredeyse tamamen dış istihbarat örgütleriyle kolkola. Hiçbir tarikat bu şekilde üye toplama gayretine girmiyor, mentaliteye ters çünkü. Ben şöyle bir tanım yapıyorum, bir tür bizde titan saadet zinciri diye bilinen çok katmanlı pazarlama tekniği de denilen üye toplama yöntemi uygulanıyor, Ponzi süreci gibi. Benzer şekilde üye önce iş sahibi yapılıyor, ondan %10-15 gelir sabit şekilde elde edilirken, o da üye toplama/katma sürecine girişiyor.Kazancı ona sağlanan iş/kariyer, devamında paralel devlet yapısında kayrılma.Kalabalıklaşınca şirketler, bankalar, ve bunların kalabalık bağlı üye yapısıyla bindirilmesi, hızlandırılması.Bir yerden sonra hatta iş tarikatten falan başka boyuta geçip, rantiye boyutuna girmiş. İş sahibi olmak istiyorsan, üniversiteyi kazanmak istiyorsan, hukuk, askeriye, polislik istiyorsan, bunları olup da yükselmek istiyorsan mecburen yanaşacaksın, yoksa şansın yok gibi birşeyler. Bu anlamda aktifler ve acımasızlar. Anadolu kasabasında bir esnaf. Aynı sektörde onun gibi birçok esnaf var, ama o onlardan. Büyüyor, garip kaynağı belirsiz sıcak sermaye girişlerine sahip, rakiplerine vergi cezaları kesiliyor, bazı davalara karıştırılıyor hepsi küçülüp kaybolup giderken, onlar daha da zenginleşiyor, sadece kendilerinden alışveriş yapıyorlar v.b. Bu anlamda yakın tarihteki Yahudi esnaf davranış karakteristikleri gibi davranışları.

    Yabancı istihbarat örgütlerinin işbirliği için bir oluşumun kullanılabilir olması yeter şart ama, bu FETÖ tahayyüllerinde anladığım kadarıyla, bütün Hak dinlerin kardeşliği, aslında aynı dinin farklı yüzleri oluşu gibi bir yaklaşım var, bu da hakim güçlerin Tek Dünya devleti algısıyla örtüşüyor, yine ılımlılık, barış v.b. yaklaşımları da BOP un ılımlı İslam Devleti modeliyle örtüşüyor. Ha bunlar buydu da mı örtüştü, yoksa onlar öyle istediği için mi o yola evrildi, onu bilmek imkansız.

    Nihayetinde tüm o efendi görünümlü, içki içmeyen, hatta hiçbiri sigara içmeyen, kot pantolon giymeyen, hep alçakgönüllü tavırlar sergileyen, ağzından küfür hatta kötü söz çıkmayan, İslam ve İmanın tüm şartlarını yerine getirdiği gibi, uzun geceler zikirmatik eskiten bu ağ merkezli yönetilen güdümlü beyinlerin, çatır çatır insan öldürdüklerini, kol bacak kopardıklarını, ve bu esnada ve sonrasında kutsal bir iş yapmış mağruriyetinde yüz ifadelerine sahip olduklarını hayretle gördük biz, arada sırada kafa çekenler, tütün tüttürenler, kot pantolon ve bilumum hayırsız kıyafet giyen, sadece Cumaya gidebilen, oruç tutabilen bazen tutamayan, gençliği karı kız peşinde barlarda geçmiş, hatta Sakaryanın barlarında veresiye hesabı olanlar...Demek ki adam olmak parayla, insan olmak dine bağlılıkla alakalı şeyler değilmiş diye düşünmüyor da değilim hani, henüz bu konuda kesin fikirler taşımasam da

  7. #23
    Erdoğan; Ver papazı al papazı..


  8. #24
    Erdoğan; Barzani Otur Oturduğun Yerde. ABD Siz Önce O Papazı Verin.





Sayfa 3/11 İlkİlk 12345 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •