1915 Ekim’i sonlarında ve Kasım ayı başlarında İtilaf Devletleri, Çanakkale harekatını yarıda kesmek ve Gelibolu yarımadasındaki birliklerini tümüyle geri çekmek zorunda kalmışlardı.
Orduların tahliyesi bir sonraki yılın Ocak ayında bitirildi. Böylece Türk komutası, o güne değin Çanakkale Boğazı’nı koruyan ordularının bir kısmını başka cephelere aktarma olanağı bulmuş oldu. Zira, o tarihlerde Osmanlı Ordusu, birkaç cephede birden çarpışıyordu. İşgale karşı verilen uzun süreli mücadelenin zor şartlarında pişmiş, hiç tartışmasız çok yüksek savaş kabiliyetine sahip birlikler, şimdi Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın emrindeydiler.
Bunlar, 1., 2. ve 5. Orduların kolordularından oluşmaktaydı. Türk Başkomutan Vekili, ittifakın gerektirdiği sorumlulukları dikkate alarak, Avusturyalılara ve Almanlara, Avrupa cephelerinden herhangi birine belli sayıda asker göndermeyi önerdi.
Enver Paşa’nın bu önerisi, Alman Genel Kurmay Başkanı Gen. von Hinderburg tarafından uygun bulundu ve 4 Haziran 1916’da bir kolordunun Galiçya cephesine sevkedilmesi kararlaştırıldı.
Türk Harbiye Nazırı ise, bunu aynı zamanda bir itibar meselesi gibi görüp, Galiçya’ya gidecek kolordunun iki tümenden (19. ve 20. Tümenler’den) oluşturulması kararını aldı.
Daha önce 5. Ordu’ya dahil olan ve Türk Ordusu’nda görevli Alman general, Liman von Sanders, komutasındaki 15. Kolordu, Gelibolu Yarımadası’ndaki siper savaşlarında öyle büyük kayıplar vermişti ki, bünyesindeki asker mevcudunu tam iki kere, neredeyse sıfırdan başlayarak, yeniden oluşturmak gerekmişti.
19. Tümen, o dönemde henüz 15. Kolordu’ya değil, ancak yine 5. Ordu’nun 3. Kolordu’suna bağlıydı ve Kurmay Albay Mustafa Kemal’in göz kamaştırıcı komutasında, cephede kötüye giden durumu iki kere tersine çevirmiş oluşuyla nam salmıştı.
10 Haziran 1916 itibariyle 15. Kolordu’nun mevcudu, 30 bin askeri buluyordu. Aynı yılın Temmuz ayının ortalarından itibaren oluşturulan ikmaller çerçevesinde bu sayı hemen hemen 33 bine ulaşmıştı. Kolorduya bağlı suvari müfrezeler, Ağustos 1916’da 100 ata sahipti. Her iki tümenin de kuruluş şemaları benzerlik gösteriyordu. Tüm yardımcı birlikler de dahil olmak üzere üçer piyade alayından (19. Tümen için 57., 72. ve 77. Alaylar; 20. Tümen için 61., 62. ve 63. Alaylar), ikişer ağır makinalı tüfek kıtasından, birer müfreze kıtası, birer topçu alayı (19. Tümen için 25. Alay, 20. Tümen için 20. Alay), birer sıhhiye ve istihkam bölüğü ve birer telgraf ekibinden oluşuyorlardı.
Galiçya’ya gönderilen kolordunun ilk komutanı Kurmay Albay Yakup Şevki (Subaşı) olmuştu. 1916 Kasım ayından itibaren yerini Tuğgeneral Cevat (Çobanlı) almıştı; Çanakkale Savaşı’nda, Türk Harbiye Nazırlığı’ndan aldığı görevle Çanakkale Müstahkem Mevki’nin müdafasını yöneten ünlü Cevat Paşa... Karargah komutanı olarak Yarbay Şefik atanırken, 19. Tümen’e Yarbay Sedat, 20. Tümen’e Yarbay Yasin Hilmi atanmışlardı. Doğu Galiçya cephesine hareket tarihi olarak 10 Temmuz bildirilmişti. İlk bölükler, büyük pompayla Ocak 1916’da açılan Berlin-Bağdat demiryolundan yararlanarak, hemen aynı ayın 22’sinde Uzunköprü’den yola çıktılar.
Yer İmleri