Sayfa 5/178 İlkİlk ... 345671555105 ... SonSon
Arama sonucu : 1419 madde; 33 - 40 arası.

Konu: Tarihte Bugün

  1. 8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN
    Kadın olmak masallarda bile zor...
    Ya kurbağa öpersin,
    Ya en sevdiğin meyveden zehirlenirsin,
    Ya kuleye kapatılırsın,
    Ya saçlarını elin adamı tırmansın diye uzatırsın,
    Ya gece 12 de Külkedisi'ne dönersin elbiselerin yırtılır...
    Ve maalesef, en kötüsü.. bazen seni sadece ayak numarandan tanıyan bir salağa aşık olursun...!


  2. Eribe Hürkuş - Havacılık tarihinin ilk kadın şehidi
    Vecihi Hürkuş Eribe'nin dayısıdır. Küçük yaşta iken babası cephede, annesi ise Eskişehir tren garını bombalayan yunan uçaklarının saldırısında ölünce yetim kaldı. Vecihi Bey yiğenini himayesine almış ve baba kız gibi olmuşlardır. Vecihi Hürkuş havacılık sevgisini yiğeninede aşılamıştır.
    Eribe Hürkuş, 29 Ekim 1936 günü (Cumhuriyetin 13. Yıl kutlamaları) Gazi Çiftliği'nin üzerinde 600 metre yükseklikteyken yaptığı gösteri atlayışında 17 yaşındaydı. Paraşütü açılmayınca yere düştü ve 21 saat sonra vefat etti..
    Yedigün Mecmuası yazarı Mekki Said'in aktardığına göre Eribe'nin son sözleri
    - "Açmaya çalıştım, açılmadı"








  3. ABD li gazeteci Streit'in gözünden 1920"lerin Türkiyesi
    Asker çocuk Cemal: "Bana Türk düzenli birliklerinden bir subayın yazdığı ve karşılaşacağı herkese göstermesi için kendine verilen mektubu gösterdi:
    'Yaşı küçük olsa da erkek gibi savaşmıştır ve hemşehrilerinin takdirini hak etmiştir. Bir kez başından, bir kez de sol kalçasından olmak üzere iki kez yaralanmıştır'


  4. 1977 - Gülen gözler filmindeki unutulmaz krakter Vecihi..
    Şener Şen tarafından "Gülen Gözler" filminde canlandırılmıştır,
    Mühendis-pilot astsubay Vecihi Hürkuş tan esinlenerek yaratılmış, ve onun mücadeleci ruhunu yansıtan unutulmaz film krakteridir








  5. 1989 Trabzon Hava alanında bir rus savaş uçağı
    Yüzbaşı Alexander M. Zuyev, o yılların efsane uçağı Mig-29'u kaçırmış ve Trabzon'a indirmişti. Sabahın erken saatlerinde hiç kimsenin olmadığı Trabzon Havalimanı'nda uçağını park pozisyonuna almış ve yaralı bir şekilde taksiye binerek hastaneye gitmişti
    EFSANE KAÇIŞIN AYRINTILARI
    Sovyet havacılık sanayi, efsane Mig serisinde adeta Nirvana'ya Mig-29 tasarımı ile ulaşmıştı. Uçağın müthiş akrobasi yeteneğinin yanı sıra pilot kaska monteli atış sistemi ile çok ileri teknolojiye sahipti. Bu uçağa karşı akıllara hemen 'ABD nasıl bir cevap verecek?' sorusu geliyordu.
    Bu uçağın kullanan Sovyet Hava Kuvvetleri filolarından biri de Batum yakınlarındaki Tskhakaya Hava Üssü’nde konuşlanmış 34'üncü Filo'ydu. Bu filoda görev yapan pilotlardan biri de 28 yaşındaki Yüzbaşı Alexander M. Zuyev'di. Üs komutanının kızıyla evli Zuyev, Sovyet askeri kaynaklarına göre disiplinsiz bir pilottu. Bir dönem Test Pilotu Okulu'na başvuran Zuyev, sicilinin kötü olması nedeniyle kabul edilmemişti.
    İddialara göre Zuyev ailevi sorunlar yaşıyordu. Son dönemde sık sık üsse alkollü gelmesi nedeniyle uçuştan kesilmişti. Üstleri onu pilotluktan ayırmayı planlıyordu. Ancak üs komutanının kızıyla evli olması, bu kararın gecikmesine neden oluyordu. Zuyev'le ilgili iddialar bunla da sınırlı değildi. Son aylarda iltica etmeyi aklına koyduğu istihbarat raporlarına yansımıştı. Ancak bu iddialardan bir bölümünün iltica sonrasında abartıldığı da gerçekler arasındaydı.
    Zuyev, günlerce kafasında kurduğu planlarla kaçışını Türkiye üzerinden yapmaya karar verdi. Planına göre acil durumlarda hemen havalanmak üzere hazırlanan Mig-29'lardan birini alacak ve Türkiye'ye kaçacaktı. En yakın uçuş noktası olarak sivil amaçlı kullanılan Trabzon Havalimanı'ydı.
    Tarihler 20 Mayıs 1989'u gösterirken, içine uyuşturucu eklediği kekle birlikte içkileri aldı ve üsse girdi. Doğrudan alarm uçaklarının bulunduğu koruganlara geçti. Nöbetteki pilot ve teknisyen arkadaşları ile birlikte içkiler açıldı. Bir kaç saat içinde ekip sızmıştı.
    Zuyev her şeyden emin olmak istiyordu. Önce alarm merkezine gelen telefon kablolarını kesti. Sonra uçuş tulumunu giydi ve kaskını taktı. Uçak başı yapıp hazırlıklara girişti.
    Tam bu sırada yeni gelen bir nöbetçi durumu fark etti. Normalde bu hazırlıkların teknisyenler tarafından yapılması gerekiyordu. Pilotun yaptığı bu hazırlık onu kuşkulandırmıştı. Nöbetçi Zuyev'e bağırıp yanına doğru koşmaya başladı. Zuyev tabancasını çekti ve nöbetçinin üzerine yürüdü. Tam bu sırada iki farklı silahtan mermiler çıkmaya başladı. Pilot nöbetçiyi vurmuş ama sol kolundan yaralanmıştı...
    Yüzbaşı çok az zamanının kaldığını anlamıştı. Uçağı hava hava füzeleri taşıyordu. Başlıklarını çıkarmadan hemen kokpite oturdu ve motorları çalıştırdı. Hızlı bir şekilde taksi yaptı ve havalandı. Ama aklına 'Ya arkada kalanlar onu yakalarsa' sorusu geliyordu. Mig-29 ile geri döndü. Alarm uçaklarının bulunduğu alanı 30 milimetrelik topla taradı...
    Bundan sonraki rotası Trabzon olacaktı. Yaptığı hesaba göre çok alçaktan bir kaç dakika içinde Trabzon'a ulaşabilecekti. Oradaki sivil havalimanına inmesi kurtulması anlamına geliyordu.
    Sovyetlerin toparlanması kısa sürdü. Hemen bir pilot üsteki diğer Mig-29'un motorlarını çalıştırdı ve Zuyev'in peşine düştü. Yakınlarda bulunan bir diğer hava üssüne de alarm verilmiştir. İki Mig-29 da oradan havalandı. Yerdeki tüm hava savunma sistemleri de alarma geçti. Herkes kaçak Mig-29'u arıyordu. Sovyet Hava Kuvvetleri uçağı düşürme emri vermişti.
    Yüzbaşı Zuyev, bir kaç dakika içinde Sovyet Hava Sahası'nı çok alçak irtifadan kat etti ve Türk Hava Sahası'na girdi.
    Zuyev uçaktan indiğinde yaralıydı. Kulenin önündeki aprona uçağı park etti. Kanopiyi açtı ve atlayarak Mig-29'dan indi. O saatlerde uçuş olmadığı için havalimanında kimse yoktu. Zuyev yürüyerek havalimanından çıktı ve yoldan geçen taksiyi çevirip kolunu gösterdi. Bir kaç dakika içinde hastaneye gelmişti. Ancak Türkiye ve Sovyetler Birliği arasında büyük bir diplomatik kriz yaşanıyordu.
    Trabzon'daki nöbetçi meydan sorumlusu hemen Ankara Esenboğa Havalimanı'ndaki Hava Savunma Bildirim Merkezi'ni aradı. Tüm trafik bilgileri bu merkeze ulaşıyordu. Telefonda heyecanlı konuşan meydan sorumlusu 'Burada bir Rus uçağı var! Askeri bir savaş uçağı!' sözleri olayın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha ortaya koyuyordu!
    Moskova'da çok gizli olan bir uçağın hem de bir pilot tarafından kaçırılıp Türkiye'ye götürülmesi nedeniyle ciddi bir panik meydana gelmişti. Hemen nota verildi ve uçağın iadesi istendi. Moskova'daki Türk Büyükelçi Volkan Vural da Sovyet Dışişleri Bakanlığı'na çağırıldı.
    Herkesin gözü uçaktaydı. Mig-29 hemen güvenlik çemberi altına alındı. Yapılan incelemede, kokpitte pilota ait bir tabancı bulundu. Konuyu araştırmak üzere bir savcı da hastaneye gönderildi. İlk müdahalesi yapılan Zuyev, savcıya verdiği ifadede olayı anlattı ve ABD'ye iltica etmek istediğini bildirdi.
    Zuyev, Trabzon'dan Ankara'ya götürüldü. Bir Amerikan askeri nakliye uçağı ile önce Ramstein Hava Üssü'ne, oradan da Amerika'ya uçtu.
    Amerikalılar ise Mig29'u incelemek istiyordu. Merakla bekledikleri uçak, ayaklarına kadar gelmişti. İki süper güç arasında kalan Türkiye ise hızlı karar vermek zorundaydı. Eskişehir'deki 1. Hava İkmal Bakım Merkezi'nde görevli askeri mühendislerden oluşan bir ekip kuruldu ve Trabzon'a acil gönderildi. Bu ekip, Mig29'u detaylı olarak inceledi. Aynı şekilde incelemeler için Diyarbakır üssünden de bir ekip Trabzon'a gitti.
    Pazarlıklar sürerken, ABD'lilerin ise uçağı incelemelerine izin verilmedi. Bu karar muhtemel SSCB'nin talebi üzerine alınmıştı. Pilotu ABD alacak, uçak ise geri gidecek şeklinde üç ülke arasında bir anlaşma yapılması muhtemel senaryolardandı.
    Görüşmeler tamamlandıktan sonra uçağın iadesine karar verilirken Pilot Zuyev'in ise ABD'ye ilticasına yeşil ışık yakıldı. Ertesi gün ise Sovyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir İlyushin 76 tipi nakliye uçağı bakım ekibi ve pilotla Trabzon'a indi. Ancak Rusların uçağı almasına önce izin verilmedi. Bir kaç saat içinde izin Ankara'dan çıktı ve uçağın iadesine karar verildi.
    Sovyet ekibi, Mig-29' bakımdan geçirdi, silahlarını uluslararası kurallar gereği söktü. Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklar eşliğinde Sovyetler Birliği'ne geri döndü.
    Zuyev'in ifadesi alındıktan sonra Amerikalılar Sovyet Pilotu ülkelerine götürdü. Mig-29'un sırları, Zuyev tarafından Amerikalılara anlatıldı. Bu teknolojiler arasında Kaska Monteli Görüş ile nişan ve ateş olanakları, radar kullanmaksızın 10-15 mil mesafeye kadar hedef tespit ve izleme olanağı sağlayan Kızılötesi Arama ve İzleme/Lazer Arama gibi sistemler yer alıyordu.
    Zuyev, Birinci Körfez Savaşı'nın ardından Mig-29'ları düşüren iki Amerikalı pilotla bir araya geldi. Zuyev'in verdiği sırlar, Amerikalı pilotların Mig-29'ları düşürmesinde önemli bir role sahipti.
    Zuyev yalnız MiG-29 hakında değil, Kore Hava Yolları uçağının düşürülüşü ile Vietnam’da yakalanan USAF pilotları hakkında da çok detaylı bilgiler vermiştir.
    KGB devamlı Zuyev’i aradı. Öldürmek için değil, geri götürebilmek için. Ama çok yoğun bir CIA koruması altındaydı; değil görüşmek yanına yaklaşmak dahi mümkün değildi.
    İddialara göre, Birinci Körfez Savaşı sırasında Zuyev'in anlattıkları, Amerikan Pilotlar tarafından uygulandı. Irak Hava Kuvvetleri'nin etkisiz hale getirilmesinde Mig-29'un sırlarının çözülmesinde Zuyev'in anlattıkları önemli bir ipucu olmuştu.
    Soğuk Savaşın bitmesiyle birlikte Zuyev daha rahattı. KGB'nin dağılmasıyla birlikte Zuyev'in etrafındaki CIA koruması da gevşetilmişti. Zuyev, başından geçen tüm macerayı bir kitapta anlattı. Bu arada sivil pilot lisansı aldı ve öğretmen pilotluğa başladı.
    Ancak pilotluk kariyeri ne yazık ki 2001'de feci bir kaza ile son buldu. Tarihler 14 Haziran 2001'i gösterirken kaçışının üzerinden 12 yıl sonra Yak-52 tipi akrobasi uçağı ile uçuyordu. Öğrencisi Jerry Warren ile uçarken Yak-52 anormal duruma girdi. Ancak Zayev uçağını kurtaramadı. Ne yazık ki düşen uçakta her ikisi de hayatını kaybetti.




  6. 1976 Konya Yolu üstünde bir F4
    Konya civarında tatbikattan dönen Amerikan Hava kuvvetlerinin 6133. Filosuna ait F4 tipi savaş uçağı, İncirlik Üssüne doğru seyretmekte olan amerikan askeri araç konvoyuna selam verirken çekilmiş.


  7. 1893 Mekke...
    Sol üstte Osmanlı tarafından 1781'de yaptırılan, 2002 yılında Suudi Arabistan tarafından otel inşatı için yıkılan Ecyad Kalesi


  8. 1930 MEB tarafından ilkokul 3.sınıfta okutulan "Türk Çocuğunun Din Kitabı"


Sayfa 5/178 İlkİlk ... 345671555105 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •