Special Days Image
Sayfa 80/95 İlkİlk ... 3070787980818290 ... SonSon
Arama sonucu : 760 madde; 633 - 640 arası.

Konu: MPARK - Medical Park Sağlık Hizmetleri A.Ş.

  1. MLP Care şirket analizi(İş Yatırım)



    MLP Care, metropollerde büyük ve orta ölçekli hastanelerle büyüme stratejisi doğrultusunda Liv markası altında Gaziantep'te yeralan yeni hastanesinin hizmete girdiğini açıkladı. Liv Hospital Gaziantep, 40 bin metrekareye yakın kapalı alan, 258 yatak kapasitesi ve 70 polikliniği ile yoğun bakım hastalarının kabulüne bugün başlamış olup, 1 Ekim 2020 itibariyle ise genel hasta kabulüne başlayacaktır. Gaziantep Havalimanı'na 20 dakika uzaklıkta merkezi konumda olan yeni hastanenin, Ortadoğu ve Arap ülkelerinin yanı sıra Avrupa ve Balkan ülkelerinden de talep çekmesi bekleniyor. Yeni hastane Şirket'in portföyüne minumum yatırım harcaması ve ortaklık yapısı ile dahil edildi. Hastanenin 3Ç20'nin sonlarına doğru açılması halihazırda beklenen bir gelişmeydi. Hafif olumlu.
    Başarılı bir yatırım, diğerlerinin öngörülerini tahmin etmekten geçer. "Keynes"
    Üç günlük dünyada değmez hiç bir şey kalp kırmaya/ dert etmeye. @borsa_tilkisi

  2. Burda ne olmuş ya! Nerdesiniz kimse yok mu?
    Çalı arkaları bile boş..
    Yatırım tavsiyesi değildir..

  3. Tacirler yine çıktı maldan

  4. Bulunduğum hisselerde Tacirler alıştaysa moralim bozuluyor. Hissenin çıkışı suni geliyor bana
    Yatırım tavsiyesi değildir..

  5. https://twitter.com/luxattt/status/1316850691139350535


    Hissenin detaylı formasyon anlizini yaptım.YTD

  6. Mehmet KAYA

    Sanal ortamda Pandemi ve Sürdürülebilir Sağlık" temasıyla yapılan 9. Sağlık Zirvesi, sektördeki finansal sürdürülebilirlik yanında, sağlık turizmi ve özel sağlık sistemi açısından önem taşıyan tamamlayıcı sağlık sigortası ana tartışma konularından biri oldu.

    Zirvenin Açılışına Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, SGK Başkan İsmail Yılmaz, Özel Hastaneler Platformu Başkanı Mehmet Altuğ ve OHSAD Başkanı Reşat Bahat katıldı. Zirve kapsamında düzenlenen sergi ve konferanslar tasarlanan sanal arayüzle yayınlandı ve erişime açıldı. Hem etkinliklere hemde sergi salonlarına kayıtla ulaşılabildi. Açılış törenini 1000’den fazla profesyonel takip etti.

    Sağlık Bakanı Koca: Salgın insan kaynağının önemini ortaya koydu

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açılışta yaptığı konuşmada, salgın döneminde özel hastanelerin mücadeleye gönüllü olarak katıldığını ve başarıda büyük payları olduğunu belirtti. Bakan Koca, “Salgın döneminde insan kaynaklarının finansal kaynaklardan daha önemli olduğunu tüm dünya gördü” dedi.

    Bakan Koca, “Sürdürülebilirlik deyince genellikle finansal bir kaygı akla gelmektedir. Bu eksik bir bakış açısıdır. Pandemi bunu tüm dünyaya ziyadesiyle göstermiş oldu. Bu yolda ihtiyaç duyduğumuz ana unsurlar yetişmiş insan gücü, güçlü sağlık altyapısı, istikrarlı ve kapsayıcı bir sağlık sistemi, işbirliği, siyasi kararlılık ve liderlik ve hepsinden önemlisi fedakarlık ve adanmışlık. Bunlar olmadan topyekun bir mücadelede sürdürülebilir bir sağlıktan bahsetmemiz mümkün değil” diye konuştu.

    Ortak çalışma kültürü: Kurumların öncelikleri nedeniyle çelişki var gibi görülüyor

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlık sisteminin yönetiminde paydaşlar olar düzenleyici, hizmet sunucu, tedarikçi, ödeyici kurum ve kuruluşların her birinin önceliklerinin farklı olduğunu hatırlatarak, her kurumun kendi önceliklerine dair kararlar almasının çelişki gibi göründüğünü ancak paydaşların birlikte bu süreci yönetebileceğini vurguladı.

    Her krizin içinde fırsatlar barındırdığını ve pandeminin de bu ortak kültürün gelişmesi adına hem devlet hem özel sektör tarafına bir fırsat sunduğunu ifade eden Koca, “Ortak iş yapabilme sayesinde ülkemiz tüm dünyaya tıbbi malzeme desteği sağlamış ve kendi tedavi algoritmasını geliştirerek dünyaya örnek olmuştur. İhtiyaç duyduğu ventilatör gibi cihazları kısa sürede üretebilecek bilgi, beceri ve tesis yatırımına sahip olduğunu da tüm dünyaya göstermiştir. İlaç ve tıbbi cihaz sektörümüz pandemi mücadelesinde motor güçlerimizden olmuştur. Hızla üretime geçerek ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayan, dünyaya ihraç edecek üretim kapasitesi oluşturan sektörümüz bizim için iftihar vesilesi olmuştur” dedi.

    Çalışma Bakanı Selçuk: GSS iyileştirilecek

    Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da konuşmasında, genel sağlık sisteminin öneminin salgında görüldüğünü belirterek, SGK’nın uzun vadeli aktüearyal dengesinin korunmasının önemli olduğunu belirtti. Bakan Selçuk, genel sağlık sistemine yönelik olarak iyileştirmeye yönelik bir hazırlık içinde olduklarını da belirterek, salgın döneminde gerek ilaç gerekse hekime erişim konusunda iyi bir sınav verildiğini belirtti. Selçuk, “SGK reformunun en önemli kısmı hem daha çok vatandaşa ulaşabilmek hem de aynı zamanda gelecekteki vatandaşlarımıza ulaşabilmek. Dolayısı ile sürdürülebilirlik önemli. SGK’nın aktüeryal sistemlerinin doğru yönetimin fazlası ile önemsiyoruz ki böylelikle daha etkin, adil, kolay ve erişilebilir bir sosyal güvenlik sistemimiz olabilsin” dedi.

    Genel sağlık sigortasının salgında toplumu koruma yönünde büyük bir rol oynadığını vurgulayan Zehr Zümrüt Selçuk, “Hem sağlık hizmetleri ve altyapısı hem hekimlerimizin mesleki yeterliliği hem de sağlık sigortacılığı anlamında dünyada çok az ülkenin başarabildiği, gurur verici bir hikayemiz var. Sağlık sistemimizin ne kadar güçlü olduğunu bu Covid salgını bir kez daha gösterdi” diye konuştu.

    Mehmet Altuğ; Sağlık mevzuatı yeniden düzenlenmeli

    Özel Hastaneler Platformu Derneği Başkanı Mehmet Altuğ da konuşmasında, sektörün bir dizi talebi bulunduğunu belirtti. Tamamlayıcı sağlık sigortasının yeniden tasarlanması gerektiğini vurgulayan Altuğ, “Tamamlayıcı sağlık sigortası geliştirilmeli, özendirilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır. SUT fiyatlarının güncel tutulduğu, hastanelerin cari giderlerini tamamlamak şeklinde ki bir uygulama ile hem hastayı hem hastaneleri hem de sigortaları düşünen 3 ayaklı bir sistemi uygulanabilir olarak görüyoruz” dedi.

    Altuğ, sağlık turizminin de geliştirilmesine büyük önem verdiklerini belirterek, salgın sonrası sektörün gelişiminde buna ihtiyaç olduğunu, tanıtıma ağırlık verilmesini talep ettiklerini belirtti. Sağlıkta mevzuatın tamamının yenilenmesi gerektiğini vurgulayan Altuğ, “Sadece ikincil düzenlemeler değil, sağlık sektörünü ilgilendiren kanunların yeni yaklaşımla tekrar düzenlenmesi gerekir. Mevzuatın tamamının sektörün tüm paydaşları ile istişare içinde hazırlanması, saha deneyiminin düzenlemelere yansıtılması gerekir” diye konuştu.

    Salgın döneminin özel hastaneler için zor bir dönem olduğunu, bu nedenle zirvenin temalarından birini istişare kültürü olarak belirlediklerini vurgulayan Mehmet Altuğ, personel düzenlemeleri, geri ödemede yaşanan karar dönüşü gibi sorunların kendilerini zorladığını anlattı.

    SGK Başkanı İsmail Yılmaz: SUT güncellemesi için sürekli çalışılıyor

    Sektörün en önde gelen talepleri arasında bulunan SUT fiyat güncellemelerine değinen SGK Başkanı İsmail Yılmaz da kurumun sağlıkta tek geri ödeme kurumu olarak kaliteli bir sağlık ve sosyal koruma hizmeti vermeye çalıştıklarını vurgulayarak, “Geri ödemesini yaptığımız tüm sağlık hizmetlerinin her biri için belirlenecek doğru strateji ve ihtiyaç analizi ile Kurumumuzun uzun vadeli finansal sürdürülebilirlik ilkesi ve sektörün ihtiyaçları doğrultusunda Sağlık Uygulama Tebliği’nde güncelleme çalışmalarımız ilgili birimlerimiz tarafından sürekli olarak gerçekleştirilmektedir. Sağlık hizmetleri için ödenen fiyatların güncellenmesi, vatandaşlarımızın daha kaliteli bir sağlık hizmetine erişimine; sağlık hizmetini sunan sağlık tesisleri için de sağlık hizmeti sunumunun sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır” dedi.

    OHSAD Başkanı Reşat Bahat da konuşmasında, özel sektörün de dahil olduğu mücadele ile Türkiye’nin salgınla çok iyi bir mücadele verdiğini, dünyaya bunun anlatılması gerektiğini vurguladı. Salgın hastalıkla mücadelede geri ödemenin sınırlandığı bir dönem yaşandığını hatırlatan Bahat, “Yok olma sınırından döndük. Pandemi sonrasında da bu kararın istişare olmadan tek taraflı olmasını da eleştirdik. Bundan dönülmesi ve pandemi ödemelerinin tekrar geri getirilmesini de alkışlamak gerekiyor” diye konuştu. Reşat Bahat buna karşılık PCR testlerinin tek geri ödeme unsuru olmasını eleştirerek, “Burada yüzde 40’ı yanlış negatiflik veren PCR testinin ödemenin esası olarak alınmış olması bizi yine üzdü. Çünkü hastalarımızın çoğu Covid 19 hastasıydı. Ciddi akciğer tutulumları vardı ama biz bunların ödemesi için PCR pozitifin esas alınmasını doğru bulmuyoruz” diye konuştu.

    Ekspotürk Genel Müdürü ve Sağlık Zirvesi Etkinlik Direktörü Beşir Kemal Şahin ise konuşmasında “Pandemi süreci her ne kadar bizleri zorlasa da teknolojiye hızlı bir şekilde adapte olmamıza da ciddi katkı sağladı. 9. Sağlık Zirvesi’nde Türkiye’nin ilklerinden diyebileceğimiz bir kongre ve fuar alanı ile dijital bir etkinlik merkezi oluştu” dedi.

    https://www.dunya.com/saglik/ozel-ha...-haberi-484645

  7. Devlet hastaneleri salgın yüzünden ağzına kadar doldu. Kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek yetmezliği gibi hastalığı olan yurttaşlar ise mecburen özel hastanelerin yolunu tuttu. Pandemi sürecinde zarar eden özel hastaneler bu zararı Covid-19 dışındaki hastalara yüzde 200 zam yaparak karşılamaya çalışıyor.

    Birgün'den Dr. Ergün DEMİR ve Dr. Güray KILIÇ haberine göre,

    Pandemi döneminde yurttaşların cepten sağlık harcamalarının artışının iki önemli nedeni bulunuyor: Salgın ile birlikte kamu hastanelerinin neredeyse tamamının pandemi hastanesi ilan edilmesi ve elektif vakaların ertelenmesi ile birlikte özellikle riskli gruplara yönelik sağlık hizmetlerine erişimde bir planlama yapılmaması nedeniyle yaşlı hastalar, gebeler, hematoloji-onkoloji hastaları, kronik hastalığı (kalp, şeker, hipertansiyon, böbrek, KOAH vb.) olanlar, acil ameliyat olması gerekenler özel sağlık kuruluşlarına yöneldiler.

    1-Salgının başlangıcından bugüne bu durumu fırsat olarak gören birçok özel hastane ve sağlık kuruluşu yoğun bakım ücretleri dahil olmak üzere yüzde 200 ve üzeri gayriresmi ücret almaya devam ettiler. Özel sağlık sektörü pandemi döneminde bile Covid-19 hastalığına “maliyet” ve “kâr” penceresinden bakarak özel hastanelere müracaat eden Covid-19 ön tanı/tanılı hastalardan her türlü işlem/girişim/tetkik/tahlil /yatak için ilave ücret alıyorlar.

    2-Hane halkı tarafından tedavi, ilaç vb. amaçlı yapılan cepten sağlık harcamalarına bir de maske, yüz siperliği, hijyen malzemesi, ateş ölçer vs. kişisel koruyucu ve tıbbi malzemelerin ücretleri de eklenmiş oldu.

    Yurttaşların sağlık hizmetine ulaşabilmeleri için sadece genel sağlık sigortası primi ödemeleri yeterli olmayıp, ek olarak cepten SGK’ye katılım payı, vakıf üniversitelerine ve özel sağlık kuruluşlarına SUT’taki (Sağlık Uygulama Tebliği) bedelin yüzde 200 kadarını ilave ücret olarak ödemeleri söz konusu. Halkın bir yandan cepten ödemeleri artarken diğer yandan test kuyruklarında ve yoğun bakım önlerindeki çileleri de devam ediyor.

    FİYATI YILLIK EN ÇOK ARTAN HARCAMA GRUPLARI:

    >Alkollü içecekler ve tütün: Yüzde 2,44

    >Haberleşme: yüzde 6,37

    >Eğlence ve kültür: yüzde 6,61

    >Eğitim: yüzde 8,50

    >Ev eşyası: yüzde 8,90

    >Giyim ve ayakkabı: yüzde 9,22

    >Konut: yüzde 11,34

    >Enflasyon: yüzde 11,77

    >Lokanta ve oteller: 11,80

    >Ulaştırma: yüzde 12,69

    >Gıda ve alkolsüz içecekler: yüzde 13,51

    >Sağlık: yüzde 14,68

    HALKIN YAŞADIĞI GERÇEKLER

    Yurttaşların gelen tepkiyi azaltmak ve algıyı yönetmek için, Hazine ve Maliye Bakanı “Vatandaşlara ücretsiz sağlık/ücretsiz tedavi imkânı sunan nadir ülkelerden biriyiz!’’ şeklinde tweet atsa da, Sağlık Bakanı “Covid-19 tanı ve tedavi sürecinde kamu ya da özel hiçbir sağlık kuruluşunun ücret talep edemeyeceğini’’ sık sık ifade etse de artık mızrak çuvala sığmıyor.

    Yurttaşın yaşadığı gerçekler şunlardır:

    >Birçok ilde yoğun bakımlarda yer bulanamadığından halk perişan oluyor

    >Yurtdışına çıkışta PCR testi için sıkılmadan verilen İBAN numarasına para yatırılıyor.

    >Ameliyat için halk sıra bekliyor. Başta kanser olmak üzere birçok kronik hastalığı olanlar sağlık kuruluşlarına gidemediği için evde beklemek zorunda kalıyor ve sonunda özel sağlık kuruluşuna yönlendiriliyor.

    >Zatürre ve grip aşısının bulunamaması sonucu cepten alınan aşıların, hastaneye gidemediği için cepten alınan ilaçların, 5 maskeyi halkına dağıtamayınca vatandaşa satılan maskelerin bedelleri hane halkına cepten yaptıkları sağlık harcamalarının faturasında artış olarak yansıdığı yaşanarak görülüyor.

    https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/...ciligi-1763647

  8. Bi cacık olmaz boşuna asılmayın küreklere

Sayfa 80/95 İlkİlk ... 3070787980818290 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •