Sayfa 1025/2105 İlkİlk ... 2552592597510151023102410251026102710351075112515252025 ... SonSon
Arama sonucu : 16833 madde; 8,193 - 8,200 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #8193
    8 den 13 e desek neredeyse1 katrilyona tamamlamış o zaman
    69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?

  2. #8194
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    43
    Gönderi
    5,796
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://t24.com.tr/yazarlar/ugur-gur...-zararda,33412

    "Merkez Bankası tarihinde olmayan bir durumla karşı karşıyayız. Merkez Bankası 16 yılın ardından ilk kez, 2021 yılında kayda değer bir zararla kapatma yolunda.
    Bankanın aralık ayı analitik bilançosundaki ilk verilere göre, kalan günlerde durumu değiştirecek bir işlem ortaya çıkmazsa bankanın 2021 yılını kabaca 30 milyar TL'yi aşan bir zararla kapatacağı anlaşılıyor. Bu, geride kalan çeyrek yüz yılın en büyük zararı anlamına geliyor."

    "Merkez Bankası bilanço yapısı nedeniyle, ekonomide işlerin yolunda olduğu dönemlerde düşük kâr sağlarken, ekonomide işlerin kötüleştiği dönemlerde kârı yükseliyor; TL değer kaybettiğinde kâr eden, değer kazandığında ise zarar eden bir tablo sergiliyor. İlk kez bu döngünün dışında kriz yılında zarar yazmış oluyor.

    "Dolar kuru 2020 sonuna göre yüzde 86 artmış durumda. Hâlâ 35 milyar dolar açığı olan Merkez Bankası'nın kur zararı 200 milyar TL'yi aşıyor. Ancak, bu açık swap işlemleri ile bir ayağı bilanço dışında tutulduğu için, bu zararın tamamı 'deftere' yansımış değil. Ancak, swap işlemleri 'aç-kapa' yapıldıkça bu zararın 'kırıntısı' kâr-zarar hesabına yansıyor. Yani 'mızrak çuvala sığmıyor' artık. "

    Merkez Bankası zarar ederse ne olur?
    2003 yılında banka zarar ettiğinde ne oldu? Mart 2004'te Genel Kurulu takiben banka, zararı ihtiyat akçesinden karşıladı.
    İhtiyat akçesi, Merkez Bankası yasasına göre yıllık kârından ayrılıp, dağıtılmıyordu. Ancak 2019'da yasa değişikliği ile yıllar içinde birikmiş 41 milyar TL'lik ihtiyat akçesi Hazine'ye aktarıldı. Merkez Bankası'nın 'dibi sıyrıldı'.
    Şirketler hukukunda olması bir tarafa, Merkez Bankası yasasına yüzde 20 gibi yüksek ihtiyat akçesi oranları konularak kâr dağıtımının bu yolla azaltılmasının, fren konulmasının amacı; yasa koyucu tarafından, para basma imtiyazının temel bir bütçe finansman kaynağı olarak görülmemesidir. Parasal bir ihtiyattır. Oran da ihtiyat akçesi de küçültüldü.
    Şimdi 'zurnanın zırt dediği yere' geliyoruz.
    En son bilanço verilerine göre Merkez Bankası 30 milyar TL'yi aşan bir zarara koşuyor da bankanın bilançosundaki ihtiyat akçesi ne kadar? Sadece ve sadece 4.6 milyar TL.
    Bu durumda zararı karşılayan bir ihtiyat akçesi yok.

    Yapılacak tek şey var; Hazine'nin Merkez Bankası'na zararı karşılayacak bir fon aktarması. Bunun da Hazine borçlanma kâğıdı şeklinde verilmesi muhtemel.
    Öyle ya; Merkez Bankası'nın ihtiyat fonuna siyasi direktifle mirasyedi gibi yapışan Hazine için şimdi fatura ödeme zamanı.
    Ekonomide yaratılan onlarca enkazın en çabuk su yüzüne çıkanı da Merkez Bankası'nın zararı olacak. Yıllara yayılacak tortusu olanı da.


    Yorum:Merkez Bankalarının da zarar edebileceği yıllar olabilir,ama bu genellikle ülke ekonomisinin iyi olduğu durumlarda olur,kötü olduğu durumlarda ise varlıklar durduğu yerde değerlendiği için aslında "gerçek olmayan" kar yazılmış olur,ama ekonominin kötü olduğu yıllarda bir merkez bankasının zarar etmesi -sanırım- dünyada ilk defa oluyor,bunun da sebebi merkez bankasının eksi rezervleri,varlıklarının yükümlülüklerinin altına düşmesi,daha da kötüsü bu zararı karşılayacak "ihtiyaç akçesi" de ekonomi yönetimi tarafından yenmiş durumda.Maalesef dünyada bir "kötü" ilk defa ülkemizde yaşanıyor.Çok üzücü...
    Bir diğer sonucu da;Son üç yılda Merkez Bankası'nın Hazine'ye aktardığı temettü, ihtiyat akçesi ve kurumlar vergisi olarak toplamda 189 milyar TL gibi büyük miktarda para bütçe açığının bir kısmını finanse ediyordu,gelecek sene bu olmayınca,bütçe açığını finanse etmek için daha fazla borçlanma ihtiyacı doğacak,bu da tahvil faizleri üzerindeki baskıyı arttıracak.
    Rakam ufak geldi, benim hesaplamalarıma göre tcmb 350 milyar tl civarı zarar açıklamalı
    Canın bile emanetken, Kaybedecek neyin olabilir ki?

  3. #8195
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Yaş
    43
    Gönderi
    5,796
     Alıntı Originally Posted by Serkan23 Yazıyı Oku
    Rakam ufak geldi, benim hesaplamalarıma göre tcmb 350 milyar tl civarı zarar açıklamalı
    Swaplar dahil edilmeZse 120 milyar tl civarı zarar olur
    Canın bile emanetken, Kaybedecek neyin olabilir ki?

  4. Akp ekonomisinin artık son kalesi olan dengeli bütçe açığı ilüzyonunun patlamasına da az kaldı..

    Pandemi ile İnternet alışverişinin artması, yüksek faiz ve rezerv satışıyla baskılanan kur etkisi, enflasyon endişesiyle canlı iç talep, bir defaya mahsus bütçe gelirleri, dünya kadar vergi affı, maaşlı çalışanların vergi kölesi yapılması vs. derken hala bütçeyi sorunsuz gösterebiliyorlar.. ancak 2022 de bütçe tarafı da makyaj tutmaz bir şekilde patlayacak..

    Şu sıralar Meclis’te yapılan bütçe görüşmelerinin herhangi bir anlamı yok...

    Hazine merkeze, merkez hazineye, sonra ikisi birden vergi mükelleflerine kuralı yine işleyecek 🙂

  5. Muhasebeciye iki kere iki kac eder diye sormuslar, siz kac etsin istersiniz efendim demisya hah iste o hesap. 3 yildir neler gorduk neler yasadik hesap kitap islerinde bulunur onunda bir yolu. Bir degerleme hesabi vardi ne oldu sahi o? Bakarsin ise yarar.

  6. Sayın deniz 43 ,kıymetli araştırmalarınızı paylaştığınız İçin teşekürler , şirketlerin döviz borçları ile ilgili bilginize başvurmak istedim , bankaların döviz borcunun çoğu merkez bankasında yatıyor diye düşünüyorum , BDDK verilerine bakınca bankaların döviz açık pozisyonu bulunmuyor , yani bankaların döviz yükümlülüklerinin riski merkez bankasında diye okuyorum , reel sektörün döviz borcunun bir kısmı ise hazine garantili işler sayesinde aslında kamunun borcu , benim gördüğüm dış borcun riskinin ağırlıklı bölümü kamu veya merkez bankasının sırtında , belki de bu yüzden bu kurla hala dayanan bir özel sektör var , bu benim analizim , lütfen eksik veya fazla gördüğünüz yerleri yazınız , çok mutlu olurum , tşkler…

  7. Ayhan Abi durum bu




  8. #8200
     Alıntı Originally Posted by Pianama Yazıyı Oku
    Sayın deniz 43 ,kıymetli araştırmalarınızı paylaştığınız İçin teşekürler , şirketlerin döviz borçları ile ilgili bilginize başvurmak istedim , bankaların döviz borcunun çoğu merkez bankasında yatıyor diye düşünüyorum , BDDK verilerine bakınca bankaların döviz açık pozisyonu bulunmuyor , yani bankaların döviz yükümlülüklerinin riski merkez bankasında diye okuyorum , reel sektörün döviz borcunun bir kısmı ise hazine garantili işler sayesinde aslında kamunun borcu , benim gördüğüm dış borcun riskinin ağırlıklı bölümü kamu veya merkez bankasının sırtında , belki de bu yüzden bu kurla hala dayanan bir özel sektör var , bu benim analizim , lütfen eksik veya fazla gördüğünüz yerleri yazınız , çok mutlu olurum , tşkler…

    Bankaların bilanço üzerinde açık pozisyonu yok(kamu bankaları hariç),2001 Ekonomik krizinden sonra kurulan BDDK bu konuda katı kısıtlamalar getirmişti.
    Ama bankaların döviz pozisyon riski olmadığını söyleyemeyiz.Bilançonun aktif ve pasif kısımları var.Ana kalemler bir tarafta bankaya yatırılan dövizler için açılan döviz tevdiat hesapları ve yurt dışından alınan sendikasyon kredileri bunlar bankaların döviz yükümlülükleri,diğer tarafta ise şirketlere açılan döviz kredileri ve merkez bankasına swap yoluyla geçici bir süre verilen emanet dövizler var.Bilanço üzerinde aktif ve pasifler eşit ama verilen döviz kredilerinin bir bölümü dönmez ise,bu durumda bankaların döviz açık pozisyonu doğar,bankaların döviz açık pozisyonunu kapatması gerekir.

    Bankalar döviz açık pozisyonunu nasıl kapatıyor,epeyce zaman önce yazmıştım,şimdi yeni üyeler de foruma dahil olduğu için yeniden yazayım.Diyelim bir döviz kredisi battı,ya da bir banka müşterisi TL hesabını dövize çevirdi.Bu durumda banka için döviz açık pozisyonu doğar,banka bu açık pozisyonunu kapatmak için aynı anda döviz satan bir ticari kuruluştan döviz satın alır,bu işlem döviz alan bankanın muhabir bankası üzerinden olur,döviz alan bankanın ,diyelim ki dolar aldı,muhabir bankadaki dolar hesabı artar,döviz satan kuruluşun muhabir bankadaki dolar hesabı azalır.Dolar ile ilgili işlemlerde Fed'den yetki alan Citi,J.P.Morgan gibi büyük ölçekli bankalar vardır,işlemler swift olarak adlandırılan ABD'nin kurduğu finansal bir ağ üzerinden yapılır.Sadece dolar değil,euro,yen gibi diğer para birimlerinde de her para birimi için işlemin üzerinden geçtiği kendi merkez bankalarından yetki alan muhabir bankalar vardır.Her bankanın çalıştığı muhabir bankalar bellidir,bunları internet üzerinden sorgulayarak görebilirsiniz.Günün sonunda,günlük bilanço kapanırken örneğin Fed hangi bankada ne kadar dolar varlığı olduğunu görür ama bunu muhabir bankaların verdiği dökümler üzerinden görür.
    İşlemin öteki tarafı da vardır,dolar satan alan bankanın dolar konusunda işlem yapmaya yetkili muhabir bankadaki dolar hesabı artarken,dolar satan bankanın muhabir bankadaki dolar hesabı azalırken,TL ile ilgili işlem yapmaya yetkili muhabir bankada TL hesabı artar ve bu artışı da bizim merkez bankası görür.Yani günün sonunda her merkez bankası parasının nerede olduğunu bilir.
    Yani işlemler örneğin siz x bankasında internet üzerinden y elektrik firmasına elektrik faturası ödediğinizde sizin bankadaki TL hesabınızın azalması,x elektrik firmasının ise banka nezdindeki TL hesabının artmasının uluslararası versiyonuna benzer diyebiliriz.

    Ama bir de basılmış ,dünya piyasasında elden ele dolaşan efektif olarak alınan satılan bankaya yatırılmamış dolar var diye sorulabilir.Bu ne kadardır.

    https://fred.stlouisfed.org/series/CURRCIR

    Kasım ayı sonu itibariyle 2212 milyar dolar dolardır.Bunun kabaca üçte bir ABD içinde dolaşımdadır.1.4 trilyon doların ise tüm dünyada efektif olarak dolaştığı tahmin ediliyor.Peki bu parayı efektif olarak kim kasalarında,ya da yastık altında saklıyorlar,piyasa gözlemcilerinin tahminleri ;

    "-Afrika ülkelerinin yolsuzluk yapan yönetici ve üst düzey bürokratları
    -Asya'da yolsuzluk ekonomisi olan endenozya,malezya,filipinler,tayland,pakistan,afga nistan,kuzey ve güney kore ülkelerin yönetici ve üst düzey bürokratları
    -Ama esas olarak dövizin fiziki olarak saklandığı ülkeler ortadoğu ve latin amerika ülkeleri.Bu bölgelerde hem yolsuzluk yapan yönetici ve üst düzey bürokratlar,hem de birikimlerini reel olarak korumak isteyen halk fiziki olarak dolar ya da diğer dövizleri kasada,yastık altında tutuyorlar."
    şeklinde.

Sayfa 1025/2105 İlkİlk ... 2552592597510151023102410251026102710351075112515252025 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •