Daha önce de yazmıştım,Merkez Bankasından bir faiz arttırımı beklememenin sebebi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faizler hakkında herkes tarafından bilinen görüşleri,Tabii denilebilir ki merkez bankası yakın zamanda 500 puan faiz arttırımı yaptı.Ama o seçimlerden önce bir kaza olmaması içindi,şimdi ise seçimler geride kaldı.
Peki ekonominin temel dengeleri açısından bir faiz arttırımına ihtiyaç var mı?Enflasyon şu anda %15.39 ama fiyatı devlet tarafından belirlenen benzin,elektrik,doğal gaz,ilaç hatta süt gibi ürünlerde zam kapıda,otomobil ve beyaz eşya gibi özel sektör tarafından bir süredir bekletilen zamların da yakında uygulanacağı sektör temsilcileri tarafından ifade ediliyor,geçen senenin Temmuz ve Ağustos aylarının enflasyon oranları da düşük olduğu için merkez bankasının bir sonraki toplantısına kadar enflasyonun %17'leri görmesi olası,ÜFE'nin de %23.7 olduğu ve oradan tüketici tarafına da yansıma olacağı için enflasyonla mücadele açısından teknik olarak bir faiz arttırımı gerekli görünüyor.
Peki faiz arttırımı tek başına bir işe yarar mı?Yaramaz.Ancak eş zamanlı olarak ,yapısal önlemleri de içeren,içinde sıkı mali politikanın da yer aldığı kapsamlı bir ekonomik programın parçası olabilirse işe yarar.
http://www.hisse.net/topluluk/showth...25#post2407825
Daha önce neler yapılabileceği ile ilgili bir egzersiz bu başlıkta yazmıştım.
Enflasyonun biri talep,diğeri maliyetten gelen 2 ayağı var.Talep tarafından enflasyonu hızla aşağı çeken tedbirleri kısa zamanda uygulamaya sokmak mümkün.Verdiğim linkte daha kapsamlı yazdım en önemli kısımlarını tekrar yazayım:
Enflasyon ve cari açıkta tehlikeli seviyelerden uzaklaşıncaya kadar:
-Devletin döviz kazandırıcı olanları dışında bütün yatırımları durdurması ve yeni yatırımlara başlamaması,kamu harcamalarında her türlü israfa son verme,sosyal harcamaları yarıya indirme,yurt dışında yapılan bağışları,hibeleri,her türlü harcamayı durdurma.
-Tüketici kredilerine vergi koyarak,bu kredileri sanayi yatırımlarına yönlendirme,kredi kartlarında taksit uygulamasını kaldırmak.
Enflasyonun talep tarafından gelen baskıyı ciddi olarak azaltır.
Enflasyonun maliyet tarafından gelen baskıyı azaltmak ise talep kısmından farklı olarak zaman alacak bir süreç.Başta tarım ve hayvancılık olmak üzere hem arzı arttıracak yapısal önlemleri uygulayacaksınız,hem de şu anda %70'lere çıkan üretimde yabancı girdi oranını 15 yıl öncesinde olduğu yeniden %30'lara indirecek yapısal önlemleri uygulamaya sokacaksınız,teşvikleri bu yönde üretime yönlendireceksiniz,rekabetçi döviz kurunu koruyacak para politikaları üreteceksiniz.O zaman üretimde dış girdi oranı %30'lara indiği zaman döviz kuru artışlarında maliyet baskısı da azalmış olacak,hem enflasyonu aşağı çekmenize hem de cari açığınızı azaltmanıza destek olacaktır.
Bunların hiç birini yapmadan sadece faiz arttırırsanız piyasalar üzerinde etkisi sadece birkaç gün olur,yurt dışından sıcak para geleceği beklentisiyle kısa bir süre borsa yükselir,kurlar düşer ama ekonomi kur faiz enflasyon sarmalına girdiği ve enflasyon kendini besleyen ve büyüten bir yapıda olduğu için bir sonuç elde edemezsiniz,enflasyon da cari açık da artmaya devam eder,bir sonraki merkez bankası toplantısında yine yeni bir faiz arttırımı konuşulmaya başlanır.Faiz arttırmazsanız ise bu sefer döviz kurları yükselir,borsa düşer.Ama bu-durumu günlük olarak idare etme- hep böyle sürgit devam edemez bir yerde filim kopar.
Yer İmleri