Sayfa 1385/2114 İlkİlk ... 385885128513351375138313841385138613871395143514851885 ... SonSon
Arama sonucu : 16910 madde; 11,073 - 11,080 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #11073
     Alıntı Originally Posted by y.aras Yazıyı Oku
    Sayın deniz43 üstadım ,
    Dışardan bir ülkeye yabancı para girerse CDS anlamlı düşer mi ?
    Bu günlerde Santral iddaları ve analitik bilançoda YP kısmındaki artış akabinde CDS ki düşüşü bana bunu düşündürdü , Her şey finansal cambazlıkla halledilmeye çalışılıyor biliyorsunuz...
    Dışarıdan sistem içine giren dövizin,borç ödeme kabiliyetini artırıcı yönde etkisi olacağından, CDS risk primini düşürücü yönde etkisi bulunması beklenir.

  2. Tesekkürler , olay netleşti kafamda , sağolun.

  3. #11075
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

  4. Sayın deniz43,
    Temmuz ayı ithalat ve ihracat rakamları açıklandı mı ? Biliyormusunuz.
    Genelde ertesi ayın ilk günü açıklanıyordu diye hatırlıyorum.
    Önce bir sistem kur.
    Sen sadece sistemi denetle yeter.

  5. #11077
    Genelde ikinci iş gününde açıklanıyor.
    69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?

  6. #11078
     Alıntı Originally Posted by HURKUŞ Yazıyı Oku
    Sayın deniz43,
    Temmuz ayı ithalat ve ihracat rakamları açıklandı mı ? Biliyormusunuz.
    Genelde ertesi ayın ilk günü açıklanıyordu diye hatırlıyorum.
    https://tim.org.tr/files/downloads/E...emmuz_2022.pdf

    Bu bültenin son sayfasındaki takvime göre 2 Ağustos(dün) açıklanması gerekiyordu ama "nedense" açıklanmadı.Belki de yeniden bir hesaplama yapma ihtiyacı hasıl oldu!

  7. #11079
    Sn. deniz43, dünyadaki genel konjonktür siyasi ekonomik tüm yönleriyle ortada ve Nancy Pelosi'nin Taiwan ziyaretinin de gösterdiği gibi bu durumdan görece ferahlatıcı bir çıkıştan çok daha kaotik bir konjonktüre doğru yol alınıyor. Türkiye ise mevcut hal ve gidişi ile belki de bu kötüye gidişi mantıki sonuçlarına taşıyacak potansiyel tetikleyici bir katalizör işlevi oynamaya aday görünüyor.

    Bu koşullarda aşağıdaki başlıklarda görüşünüzü öğrenmek istiyorum.

    Ülkenin döviz rezervi artmadığı gibi, eksiliyor ve onu daha da eksiye taşıyacak potansiyel etkenler birikiyor. Mevcut durum ise bilindiği gibi Kerim Rota'nın meşhur "Con Ahmet'in makinesi" ile korunmaya çalışılıyor. Devrin daim kılınmasının koşullarının sürdürülebilirliği mümkün mü? Değilse, olası hangi etkenler bu makinenin durmasına yol açabilir? Bu ülkede yaşayanları bekleyen ve giderek yaklaşan akibet nedir? Yukarıda özetlemeye çalıştığım dünya konjonktürü verili iken söz konusu akibeti bir erken veya zamanında seçimle gerçekleşecek bir hükümet değişikliği ile savuşturabilmek sizce ne kadar mümkün?
    İşte Hendek! İşte Devekuşu!

  8. #11080
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Kerim Rota'nın yazısı



    https://www.perspektif.online/hey-co...-bende-de-yok/

    -"TCMB yılın ilk 6 ayında kendisine KKM'den gelen 30 milyar dolar ile ihracatçılardan geldiği tahmin edilen 35 milyar doların hepsini sattı"

    -"KKM girişleri yavaşlayınca işler rezervler yönünden iyice tatsızlaştı. KKM vadeleri de Temmuz ayından itibaren yüklüydü. KKM'den ilk 6 ayda 30 milyar dolar döviz toplayan Merkez Bankası, bu kez hem net döviz geri ödemesi yapmak, üstüne de ithalat talebini karşılamak zorundaydı."


    -"Tablodan görülebileceği gibi elini taşın altına koyması istenen reel sektör aslında Mart sonu itibarıyla 114 milyar dolar net döviz pozisyon açığına sahip. Yani bırakın döviz satmayı, daha döviz alarak risk küçültme ihtiyacı içindeler. BDDK kararı ile mecburen satacakları dövizi de ilk fırsatta geri almaları gerekiyor.
    Finans mühendislerinin göz diktiği şirketlerin yurtiçi bankalarda bulunan 75 milyar dolara yakın likit döviz varlıkları da, aslında çoktan bankalar tarafından Merkez Bankası'na swap veya zorunlu karşılık yoluyla devredilmişti. O emaneti de Merkez Bankası defalarca satarak, sonra sattığını swapla tekrar borçlanıp tekrar satarak Con Ahmet makinasının dişlilerinin içinde un ufak olmasına sebep olmuştu.
    Bugün artık bankaların TCMB dışında sadece 30 milyar dolara yakın likit döviz varlığı bulunmakta. Bundan 5 yıl önce bu tutar 100 milyar doların üzerindeydi.
    Finans mühendisleri kâğıt üstünde bu 30 milyarın toplayıp çarpıp karesini alsa da sistemin büyüklüğü artık bu. İtibarlı bir yönetim ve ekonomi politikaları ile enflasyonla akılcı bir mücadele olmadan artık bu çukurdan mühendislik yoluyla çıkış kalmadı.
    Tabloya bakınca finans mühendislerinin fedakârlığı gerçekten döviz pozisyon fazlası bulunanlardan değil de net yükümlülüğü bulunanlardan istediğini görüyoruz. Şimdilik buna cesaret edebildiler demek ki."
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    -Merkez bankası analitik bilançosuna göre:Merkez bankasının kendisine ait net bir döviz rezervi yok,92.4 milyar dolar döviz cinsinden yükümlülüğü var(borcu var),bana karşı 28.5 milyar dolar kendisine ait altın rezervi varlığı var,farkını aldığımızda merkez bankasının net döviz rezervi (-)63.9 milyar dolar oluyor,yani merkez bankası eğer 63.9 milyar dolar bir yerlerden rezerv sağlarsa net döviz rezervini sıfıra getirebilmiş olacak.

    -Türkiyenin dış borcu(kamu+özel) 451.2 milyar dolar,bunun 182.3 milyar doları 1 yıl içinde kısa vadede ödenmek zorunda.

    -Hazine'nin borç stoku 30 Haziran 2022 tarihi itibarıyla 3.431 trilyon TL ,Borç stokunun 1.131 trilyon TL tutarındaki kısmı Türk Lirası cinsi, 2.300 trilyon TL tutarındaki kısmı döviz cinsi borçlardan oluşuyor.

    Merkez bankasının net döviz rezervinde bu kadar büyük açığı nasıl yarattığını ise aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.



    Eski hazine müşteşar vekillerinden Hakan Özyıldız'ın Türkiyenin toplam döviz borcunun yıllara göre değişim tablosu:

    https://blogger.googleusercontent.co...239/Resim1.png
     Alıntı Originally Posted by Azurit Yazıyı Oku
    Sn. deniz43, dünyadaki genel konjonktür siyasi ekonomik tüm yönleriyle ortada ve Nancy Pelosi'nin Taiwan ziyaretinin de gösterdiği gibi bu durumdan görece ferahlatıcı bir çıkıştan çok daha kaotik bir konjonktüre doğru yol alınıyor. Türkiye ise mevcut hal ve gidişi ile belki de bu kötüye gidişi mantıki sonuçlarına taşıyacak potansiyel tetikleyici bir katalizör işlevi oynamaya aday görünüyor.

    Bu koşullarda aşağıdaki başlıklarda görüşünüzü öğrenmek istiyorum.

    Ülkenin döviz rezervi artmadığı gibi, eksiliyor ve onu daha da eksiye taşıyacak potansiyel etkenler birikiyor. Mevcut durum ise bilindiği gibi Kerim Rota'nın meşhur "Con Ahmet'in makinesi" ile korunmaya çalışılıyor. Devrin daim kılınmasının koşullarının sürdürülebilirliği mümkün mü? Değilse, olası hangi etkenler bu makinenin durmasına yol açabilir? Bu ülkede yaşayanları bekleyen ve giderek yaklaşan akibet nedir? Yukarıda özetlemeye çalıştığım dünya konjonktürü verili iken söz konusu akibeti bir erken veya zamanında seçimle gerçekleşecek bir hükümet değişikliği ile savuşturabilmek sizce ne kadar mümkün?
    Önce merkez bankasının 92.4 milyar dolar borcu nasıl oluştu ,o mekanizmaya tekrar bakalım.Merkez bankası kamu bankalarının üzerinden döviz satışı yapıyor,birileri de bunu satın alıp bankada döviz tevdiat hesapları açıyor ya da var olan hesaplarındaki döviz tevdiat hesaplarını arttırıyorlar.Bu dövizler de zorunlu karşılık ve swap olarak tekrar merkez bankasına gidiyor.Burada farklı olan artık dövizlerin mülkiyeti merkez bankasına değil,şirketlere,gerçek kişilere ait.Bu işlem defalarca tekrarlanırken ,merkez bankasının döviz yükümlülüğü de sürekli artıyor.
    Bu devridaim kayıpsız olsa ,sonsuza kadar devam ettirilebilirdi ama öyle değil.Çünkü yılda 50 milyar dolar cari açığımız ve net dış borç ödemelerimiz var,bu nedenle merkez bankasının sattığı dövizlerin bir bölümü ithalat ödemelerine,cari açık finasmanına ve net dış borç ödemelerine gidiyor,sistem dışına çıkış yapıyor,sistem içindeki döviz sürekli azalıyor,bunu dengeleyecek doğrudan dış yatırım ,portföy yatırımı ya da mevcut borcun üstüne taze borç da gelmiyor.Hem merkez bankasının döviz havuzu kurudu,hem de Kerem Rota'nın yazdığı gibi, bankaların yurt dışındaki "muhabir bankalarda" müşterilerinin ve kendilerinin sendikasyon kredileri dış borç ödemeleri ve ithalat ödemeleri için tuttuğu 100 milyar dolarlık hesapları 30 milyar dolara indi.Bankaların döviz tevdiat hesaplarındaki 142 milyar dolar şirketlere döviz kredisi olarak verildi,yatırım ve ham madde,ara mal alımlarında kullanıldı.Reel sektörün 105 milyar dolar döviz açık pozisyonu var.Merkez Bankasının swap yolu ile bankalardan ödünç aldığı dövizler de çoktan satıldı.
    Bu tabloda,yıllık cari açığımız,kısa vadeye yığılmış dış borç ödemelerimiz ,mevcut döviz stokumuz ve çok yüksek yeniden borçlanma maliyetleri dikkate alındığında , kışı hasarsız geçirmekte çok zorlanacağız gibi gözüküyor.Devridaim makinesinin sürdürülebilmesi ise,verdiği kayıplar nedeniyle orta vadede mümkün değil,ömrünü tamamlamaya yaklaşmış gözüküyor.

    Seçim ile yeni bir yönetim gelse de,kimsenin elinde "sihirli değnek" yok.Ekonomide öyle devasa bir enkaz var ki,kaldırılması yıllar alacak.Ama donanımlı,iyi eğitimli,liyakatlı bir ekip gelirse,iyi düşünülmüş planlanmış ekonomide restorasyon programı yanında,kapsamlı bir "hukukuktan, eğitime tüm alanlarda kapsamlı bir yapısal reformlar programını devreye alınırsa", geleceğe umutla baktıran bir "ülke hikayesi" yaratılırsa, o zaman ,bu sıkıntılı restorasyon dönemi ,daha az acı veren bir biçimde daha kısa zamanda geçilip,ülke ekonomisi düzlüğe çıkabilir.
    Son düzenleme : deniz43; 03-08-2022 saat: 08:40.

Sayfa 1385/2114 İlkİlk ... 385885128513351375138313841385138613871395143514851885 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •