|
|
Merhaba.
-Biliyorsunuz,borsada ABD ve avrupalı kurumsal yatırımcıların pozisyon almaları için ülke kredi notunun "yatırım yapılabilir" seviyede olması lazım.Bizim notumuz ise minimum seviyenin 6 kademe altına kadar düşmüş durumda.Risk alan ve kısa süreli giriş çıkışlar yapan "hedge fonlar" için böyle bir şart yok ama orada da diğer her şey bir yana,Ekonomi Yönetiminin "para politikası" ve "sıcak parayı" caydırıcı kararları nedeniyle oradan da pek giriş olmadığını söyleyebiliriz.
Bugün merkez bankası haftalık verileri yayınlayacak,orada yabancı payı artmış görürsek,bunu "gerçek yabancı(avrupalı ve amerikalı kurumsal yabancı)" değil, "bıyıklı yabancı" (yabancı aracı kurumlar üzerinden işlem yapan şirket patronları ve yerli büyük oyuncular) olarak yorumlamak doğru olacaktır.Belki körfezden de bir miktar arap sermayesi gelmiş olabilir.
-Yeniden bir "Big Short" sinyali geldiğini algılarsam , burada yazarım.
-Merkez bankasının son açıkladığı "reel efektif döviz kuru endeksi" 54.01, o endekse göre hesap yaparsanız yazdığınız rakamlar çıkar ama ne mantıksal ne de bilimsel hiç bir anlamı ve değeri yok ciddiye almaya gerek yok,döviz kuru 10 tl olsa ithalata 1 ay bile döviz yetiştiremezsiniz,mobil telefondan bilgisayara televizyona tüm tüketim mallarının ithalatı "çok ucuz" dövizle patlar.Daha önce bu konuda detaylı yazmıştım, yanlış olan sadece bu veride kullanılan hatalı TUİK rakamları değil,metodolojik olarak da yanlış,mukayese edilen gelişmekte olan ülkeler ": Arjantin, Azerbaycan, BAE, Brezilya, Bulgaristan, Cezayir, Çin, Endonezya, Fas, Güney Afrika, Hırvatistan,Hindistan, Irak, İran, Katar, Kazakistan, Kolombiya, Libya, Macaristan, Malezya, Meksika, Mısır, Polonya, Romanya, Rusya, Sırbistan,
Suudi Arabistan, Şili, Tayland, Ukrayna, Ürdün ve Vietnam. " içlernde "sabit döviz kuru" sistemi içinde olan ve döviz kuru yıllardır değişmeyen "parası aşırı değerli hale gelen" birçok ülke var,tabii ki onlara göre paranız daha değersiz gözükür.
Bir ülkenin "adil döviz kuru" için yapılan doğru tanım,ülkenin uzun yılar ortalamasında "doğal gsyih büyüme hızında" cari açık vermediği döviz kuru adil döviz denge kurudur.
-Batı finans medyasında ,Türkiye'nin para politikasını eleştiren daha da fazlası "dalga geçen" yazılar çıkıyor.Sonuçları belli, tarihi rekorlar kıran CDS ülke risk puanları,daha önce hiç düşmediğimiz yere kadar düşen ülke ratingleri.
Grafiğini aradığım için yazmamıştım,onu da ilave edeyim.Merkez bankasının reel efektif döviz kuru endeksinde referans Ocak 1994(OCAK 1994 endeks:100.71),paramızın en değerli olduğu zaman ,zaten daha sonra Mart ayında da Tansu Çiller zamanında meşhur döviz kuru patlaması oluyor.Yıla -eski parayla- 14 538 TL ile başlayan dolar kuru,yılı %164.2 artış ile 38 416 TL ile kapatıyor.Referans yeri olarak paranızın en değerli olduğu seviyeyi alırsanız tabii ki şimdi paranız daha değersiz gözükür.
https://paracevirici.com/doviz-arsiv...merikan-dolari
Son düzenleme : deniz43; 18-08-2022 saat: 09:36.
https://twitter.com/RobinBrooksIIF/s...h6Zs_uQBw&s=19
SM-N920C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Doğru, Almanya ve ardından İngiltere resesyonda başı çekecek. Üstelik bu salt durgunluk olarak değil, stagflasyon şeklinde gelişecek görünüyor. Ancak Brooks önemli bir olguyu, bu durumun Avrupa ile sınırlı kalmayacağı, Çin'i ve ABD'yi zorunlu olarak içine çekeceği gerçeğini atlıyor. Dünya piyasasının eriştiği düzey bize, tek tek ülkelerin bu tür anaforlardan geçmişte olduğu kadar kolay sıyrılamayacağını söylüyor. Dünya piyasası gerçeğinin üstüne, ABD'nin kanırttığı jeopolitik çatışma ve rekabet ortamı da gözönüne alınırsa dünya ekonomisinin topyekun stagflasyona sürüklenmesi kanımca kaçınılmaz görünüyor.
İşte Hendek! İşte Devekuşu!
|
|
Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri
Şahap Kavcıoğlu (Başkan), Taha Çakmak, Mustafa Duman, Elif Haykır Hobikoğlu, Emrah Şener, Yusuf Tuna.
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 14'den yüzde 13'e indirilmesine karar vermiştir.
Jeopolitik risklerin dünya genelinde iktisadi faaliyet üzerindeki zayıflatıcı etkisi artarak sürmektedir. Önümüzdeki döneme ilişkin küresel büyüme tahminleri aşağı yönlü güncellenmeye devam etmekte ve resesyonun kaçınılmaz bir risk faktörü olduğu değerlendirmeleri yaygınlaşmaktadır. Türkiye'nin geliştirdiği stratejik nitelikte çözüm araçları sayesinde temel gıda başta olmak üzere bazı sektörlerdeki arz kısıtlarının olumsuz etkileri azaltılmış olsa da uluslararası ölçekte üretici ve tüketici fiyatlarının artış eğilimi sürmektedir. Yüksek küresel enflasyonun, enflasyon beklentileri ve uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir. Bununla birlikte, gelişmiş ülke merkez bankaları artan enerji fiyatları ve arz-talep uyumsuzluğu ile işgücü piyasalarındaki katılıklara bağlı olarak enflasyonda görülen yükselişin beklenenden uzun sürebileceğini vurgulamaktadırlar. Ülkeler arasında farklılaşan iktisadi görünüme bağlı olarak gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikası adım ve iletişimlerinde ayrışma devam etmektedir. Finansal piyasalarda artan belirsizliklere yönelik merkez bankaları tarafından geliştirilen yeni destekleyici uygulama ve araçlarla çözüm üretme gayretlerinin sürdüğü gözlenmektedir.
Yılın başındaki güçlü büyüme dış talebin de olumlu etkisiyle ikinci çeyrekte de sürmüştür. İstihdam kazanımları benzer ekonomilere göre daha olumlu seyretmektedir. Özellikle istihdam artışına katkı veren sektörler dikkate alındığında büyüme dinamiklerinin yapısal kazanımlarla desteklenmekte olduğu görülmektedir. Büyümenin kompozisyonunda sürdürülebilir bileşenlerin payı artarken, turizmin cari işlemler dengesine beklentileri aşan güçlü katkısı devam etmektedir. Bunun yanında, enerji fiyatlarındaki yüksek seyir ve ana ihracat pazarlarının resesyona girme olasılığı cari denge üzerindeki riskleri canlı tutmaktadır. Cari işlemler dengesinin sürdürülebilir seviyelerde kalıcı hale gelmesi, fiyat istikrarı için önem arz etmektedir. Kredilerin büyüme hızı ve erişilen finansman kaynaklarının amacına uygun şekilde iktisadi faaliyet ile buluşması yakından takip edilmektedir. Ayrıca, son dönemde belirgin şekilde açılan politika-kredi faizi makasının parasal aktarımın etkinliğini azalttığı değerlendirilmektedir. Bu çerçevede kurul, makroihtiyati politika setini, parasal aktarım mekanizmasının etkinliğini destekleyecek araçlarla daha da güçlendirmeye karar vermiştir.
Enflasyonda gözlenen yükselişte; jeopolitik gelişmelerin yol açtığı enerji maliyeti artışlarının gecikmeli ve dolaylı etkileri, ekonomik temellerden uzak fiyatlama oluşumlarının etkileri, küresel enerji, gıda ve tarımsal emtia fiyatlarındaki artışların oluşturduğu güçlü negatif arz şokları etkili olmaya devam etmektedir. Kurul, sürdürülebilir fiyat istikrarı ve finansal istikrarın güçlendirilmesi için atılan ve kararlılıkla uygulanan adımlar ile birlikte, küresel barış ortamının yeniden tesis edilmesiyle dezenflasyonist sürecin başlayacağını öngörmektedir. Bununla birlikte, üçüncü çeyreğe ilişkin öncü göstergeler iktisadi faaliyette bir miktar ivme kaybına işaret etmektedir. Küresel büyümeye yönelik belirsizliklerin ve jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde sanayi üretiminde yakalanan ivmenin ve istihdamdaki artış trendinin sürdürülmesi açısından finansal koşulların destekleyici olması önem arz etmektedir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinin 100 baz puan düşürülmesine karar vermiş, mevcut görünüm altında güncellenen politika faiz düzeyinin yeterli olduğunu değerlendirmiştir. Fiyat istikrarının sürdürülebilir bir şekilde kurumsallaşması amacıyla TCMB'nin tüm politika araçlarında kalıcı ve güçlendirilmiş liralaşmayı teşvik eden geniş kapsamlı bir politika çerçevesi gözden geçirme süreci devam etmektedir. Değerlendirme süreçleri tamamlanan kredi, teminat ve likidite politika adımları para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğinin güçlendirilmesi için kullanılmaya devam edilecektir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar elindeki tüm araçları liralaşma stratejisi çerçevesinde kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikamesinin ve döviz rezervlerindeki artış eğiliminin sürmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.
Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti beş iş günü içinde yayımlanacaktır.
Yer İmleri