Haftaya başlarken:
Türkiye CDS:781.5
|
|
Güzel iş gerçekten.
ABD uyguladığı politikalar ile doları tüm dünya para birimleri karşısında güçlü tutuyor.
Kendi bastığı güçlü dolar ile tüm dünyadan ucuza hammadde, mamülleri satın alıp yurduna getiriyor.
Yurtiçinde ürünler bollaşınca bu durum da ayrıca enflasyonun düşmesine katkı sağlıyor.
Güzel bir sistem.
Güçlü ülke olmak böyle bir şey.
Haftaya başlarken:
Türkiye CDS:781.5
Aşırı sağın iktidara gelme ihtimali olmasına rağmen seçime katılımın düşük olması düşündürücü
“İçişleri Bakanlığının paylaştığı verilere göre, dünkü genel seçimlere katılım oranı yüzde 63,9 olarak gerçekleşti. Söz konusu oranın bugüne kadar yapılan genel seçimler arasında en düşük katılım oranı olduğu belirtildi.
https://tr.euronews.com/2022/09/26/i...anina-yaklasti
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Yine iyi artırdı FED..
Ben bu kadarını beklemiyordum açık açık da yazdım idi..
Nedeni de buydu ağırlıklı olarak..
Hala sonbaharda dezenflasyon (aylık bazda) ve FED den ani duruş bekliyorum..
Daha fazla devam ederlerse tahvil bono krizini ateşleyecekler..
Sonra yine başa dönüp çek faizleri sıfıra bas paraları bu tahvilci arkadaşlara olacak.
Belkide onu amaçlıyorlar!!
FED dönüş imkanı görse o gün döner. De işte 2019 Ocak ayında hastayı ameliyat masasında bırakmanın ve sonrasında pandeminin etkileri bunlar. İşi bitirmeden dönüş olur mu, olmaz diyemem FED demişler buna. Ama sonuçları ne olur bu kez, enflasyon nerelere gider orası muallak işte.
Bizim için olumlu yönde farkedecek pek birşey yok. Milletin ağzından burnundan dolar fışkırırken de gelmiyordu o para bize, yine gelmez. İşte CDS ler falan bir miktar gerilerse dış finansman faizimiz düşer falan filan.
Bizim yolumuz yol olmadığı için FED 180 derece dönse bile olumlu açıdan bizi çok ırgalayacak bir durum yok.
https://pbs.twimg.com/media/Fdk-HfTX...pg&name=medium
Türkiye'nin CDS risk puanı yeniden 800'e yükseldi
|
|
Bugün Hazinenin 10 yıl vadeli 2.5 milyar dolarlık 2 tahvilinin itfa tarihiydi.Ama Hazine bu borcu yeniden borçlanarak çevirmedi veya çeviremedi.
Prosedür şu şekilde işliyor.Hazine borçlanmayı istediğinde; önce J.PMorgan,Citi gibi büyük piyasa yapıcı bankalara ,piyasada zemin yoklaması,sondaj yapması için yetki veriyor,eğer sondaj sonunda istenen şartlarda bir talep görülürse,o zaman resmen bu piyasa yapıcı bankalara talep toplaması için yetki verildiği Hazine tarafından duyuruluyor ve ihale duyurusu yapılıyor,yani Hazine dış borçlanma için tahvil ihalesi duyurusu yaptığı zaman ,aslında müşterisi de hazır olmuş oluyor.Böylece ihaleye çıkıp da talep gelmemesi gibi,Hazine için kredibilite kaybı yaşatacak bir durum yaşanmamış oluyor.
Mevcut durumda 2 ihtimal var;birincisi 800 civarında çok yüksek bir CDS risk puanı ve vadeye göre değişen ortalama %4 civarında ABD doları tahvil faizi var,bu durumda yeniden borçlanma maliyeti ,abd tahvil faizi+cds risk puanı= %12 gibi çok fahiş bir orana denk geldiği için Hazine bu kadar yüksek maliyetten borcu çevirmektense,merkez bankasındaki hesabından ,döviz rezervlerinden bu ödemeyi yapmış olmayı tercih etmiş olabilir veya ikinci ihtimal çok yüksek maliyetine rağmen yine de borcu çevirmeyi istemiş olabilir ama piyasadan bir talep gelmemiştir.Hangisi olduğu ilerleyen günlerde finans medyasına sızar muhtemelen.
Diğer taraftan çok yüklü borçlanma maliyetine rağmen,BDDK ve merkez bankası önümüzdeki haftalarda çok yüklü sendikasyon kredisi ödemesi olan bankalara bu borçlarını yeniden borçlanarak çevirmeleri için baskı yapıyorlardı.( Bankalar için sorun sadece çok yüksek borçlanma maliyetleri değil,döviz kredisi talep eden bir şirket de yok,bankaların yapabileceği sadece swap ile merkez bankasına döviz verip aldıkları TL ile kredi verme yolu kalıyor ki,orada da çok düşük faizli TL tahvil almak gibi banka bekasını tehdit eden bir risk olduğu için,zaten bankalar sendikasyon kredisini çevirmek yerine kapatmak istiyorlardı ve hatta önceki haftalarda garanti ve yapı ve kredi bankası bu yönde bir duyuru yapmıştı)Hazinenin borcu çevirememesi,bankalar üzerindeki baskıyı azaltacaktır muhtemelen.
NOT:Hazine Bakanı Nureddin Nebati ve Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın hafta sonunda Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüşmeye Suudi Arabistan'a gittiler.Ziyaretin amacı ,muhtemelen batıdaki finansal piyasalardan yapılamayan borçlanmayı Suudi Arabistan'dan sağlamak olabilir.
Yer İmleri