Sayfa 1916/2118 İlkİlk ... 916141618161866190619141915191619171918192619662016 ... SonSon
Arama sonucu : 16938 madde; 15,321 - 15,328 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #15321
    https://www.paraanaliz.com/2023/duny...bilir-g-64632/

    ABD'de hükümetin "kapanma" krizi! Kapanma nedir, kimleri ve ne kadar etkileyebilir?


    https://www.paraanaliz.com/2023/duny...naryo-g-64642/

    Hükümetin kapanması Amerika'yı vuracak mı? 4 olay ve temel senaryo

  2. #15322
    Ege Cansen'in düşündüren yazısı:

    https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarl...tisat-7810957/

    "GERİ KALMIŞ HER TOPLUM AHLAKSIZDIR
    Aynı doğal ve beşeri zenginliklere sahip iki toplumun iktisadi gelişmişlik düzeyleri arasındaki fark, ahlak seviyeleri
    arasındaki farka eşittir.
    Hemfikir olunması zor, çok ağır bir hükme vardığımın farkındayım. 85 yaşındayım ve böyle
    düşünüyorum. İktisadi gelişmişlik "kişi başına milli gelir", "eşitlikçi gelir dağılımı", "düşük enflasyon", "düşük
    işsizlik" ve "döviz dengesi" gibi ekonomik metriklerle ölçülüp sıraya konabilir. Ancak hükmün içindeki kilit kavram
    ahlaktır. Bunun tanımını da hükmün sorumlusu olarak benim yapmam gerekir. Ahlak, bireyin kişisel çıkarını azamiye
    çıkarmaya çalışırken, diğer bireylerin ve toplum genelinin çıkarlarına halel getirmeyecek şekilde davranmasını
    sağlayan yasaklar manzumesidir. Dikkat edilirse, bu tanımda bireylerin çıkarlarını azamileştirmeye çalışması doğal,
    makbul ve ahlaki bir davranış kabul ediliyor. Ahlaksızlık, bunu üçüncü kişilerin ve toplumun genelinin (ikisi aynı şey
    değil) çıkarlarına halel getirme pahasına yapmaktır diyor. Max Weber, kapitalizmle iktisaden kalkınmış milletlerin, ortak
    özelliğinin Protestan ahlakından doğan "püritenlik" olduğunu ileri sürmektedir. Püritenlik dini bir kavram değil, bir
    yaşam tarzıdır. Çalışkanlık, dürüstlük, yardımseverlik, faydacılık, akılcılık, sade yaşama ve tevazu demektir. Bunların hepsi
    yüksek ahlakın değişmez bileşenleridir. Tanrı kullarından bundan başka bir şekilde davranmalarını istemiş olamaz
    ."

  3. #15323
    https://twitter.com/KobeissiLetter/s...01520101257494

    "Average interest rate on a 30-year mortgage rises to 7.75%, the highest since November 2000.

    This officially more than a whole percentage point above the 2008 highs.

    Mortgage rates are now up 500 basis points in just over 3 years.

    The payment on a $500,000 mortgage has gone from $2,000/month to $3,600/month.

    That’s an 80% increase not including taxes and insurance.

    How can this end well?"

    https://pbs.twimg.com/media/F6oXvoqW...jpg&name=small

  4.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Ege Cansen'in düşündüren yazısı:

    https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarl...tisat-7810957/

    "GERİ KALMIŞ HER TOPLUM AHLAKSIZDIR
    Aynı doğal ve beşeri zenginliklere sahip iki toplumun iktisadi gelişmişlik düzeyleri arasındaki fark, ahlak seviyeleri
    arasındaki farka eşittir.
    Hemfikir olunması zor, çok ağır bir hükme vardığımın farkındayım. 85 yaşındayım ve böyle
    düşünüyorum. İktisadi gelişmişlik "kişi başına milli gelir", "eşitlikçi gelir dağılımı", "düşük enflasyon", "düşük
    işsizlik" ve "döviz dengesi" gibi ekonomik metriklerle ölçülüp sıraya konabilir. Ancak hükmün içindeki kilit kavram
    ahlaktır. Bunun tanımını da hükmün sorumlusu olarak benim yapmam gerekir. Ahlak, bireyin kişisel çıkarını azamiye
    çıkarmaya çalışırken, diğer bireylerin ve toplum genelinin çıkarlarına halel getirmeyecek şekilde davranmasını
    sağlayan yasaklar manzumesidir. Dikkat edilirse, bu tanımda bireylerin çıkarlarını azamileştirmeye çalışması doğal,
    makbul ve ahlaki bir davranış kabul ediliyor. Ahlaksızlık, bunu üçüncü kişilerin ve toplumun genelinin (ikisi aynı şey
    değil) çıkarlarına halel getirme pahasına yapmaktır diyor. Max Weber, kapitalizmle iktisaden kalkınmış milletlerin, ortak
    özelliğinin Protestan ahlakından doğan "püritenlik" olduğunu ileri sürmektedir. Püritenlik dini bir kavram değil, bir
    yaşam tarzıdır. Çalışkanlık, dürüstlük, yardımseverlik, faydacılık, akılcılık, sade yaşama ve tevazu demektir. Bunların hepsi
    yüksek ahlakın değişmez bileşenleridir. Tanrı kullarından bundan başka bir şekilde davranmalarını istemiş olamaz
    ."
    Son zamanlarda okuduğum en güzel yazı. Sonuna kadar katılıyorum. Ege Cansen i çok sıkı takip ederim yine döktürmüş.

  5. Merkez bankasının bugün yayınlanan genelgesiyle,

    Türk lirası dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarında asgari faiz zorunluluğu kaldırıldı.

    Bu durumda bankalar politika faizi olan %30 dan daha aşağı faizi tl dönüşümlü kkm ye verebilecek.

  6. #15326
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Andromeda Nova386 12'22'84'
    Yaş
    63
    Gönderi
    6,834
    Sn Deniz üstad ,

    kısa vadeli dış borcumuzun aylara göre dağılımına bakıldığında
    en çok dış borcumuzun olduğu belli aylar var mıdır ?
    bu durum bir ödeme krizi yaratır mı ? Yoksa gene çevire çevire
    seçimlere kadar bu devam eder mi ? 2023 Aralık ayı ne durumda ?
    Saygılar ,
    AL / SAT / YAT / TUT yada Turşu kur tavsiyesi değildir, sadece FaL ve dedikodu.

  7.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Ege Cansen'in düşündüren yazısı:

    https://www.sozcu.com.tr/2023/yazarl...tisat-7810957/

    "GERİ KALMIŞ HER TOPLUM AHLAKSIZDIR
    Aynı doğal ve beşeri zenginliklere sahip iki toplumun iktisadi gelişmişlik düzeyleri arasındaki fark, ahlak seviyeleri
    arasındaki farka eşittir.
    Hemfikir olunması zor, çok ağır bir hükme vardığımın farkındayım. 85 yaşındayım ve böyle
    düşünüyorum. İktisadi gelişmişlik "kişi başına milli gelir", "eşitlikçi gelir dağılımı", "düşük enflasyon", "düşük
    işsizlik" ve "döviz dengesi" gibi ekonomik metriklerle ölçülüp sıraya konabilir. Ancak hükmün içindeki kilit kavram
    ahlaktır. Bunun tanımını da hükmün sorumlusu olarak benim yapmam gerekir. Ahlak, bireyin kişisel çıkarını azamiye
    çıkarmaya çalışırken, diğer bireylerin ve toplum genelinin çıkarlarına halel getirmeyecek şekilde davranmasını
    sağlayan yasaklar manzumesidir. Dikkat edilirse, bu tanımda bireylerin çıkarlarını azamileştirmeye çalışması doğal,
    makbul ve ahlaki bir davranış kabul ediliyor. Ahlaksızlık, bunu üçüncü kişilerin ve toplumun genelinin (ikisi aynı şey
    değil) çıkarlarına halel getirme pahasına yapmaktır diyor. Max Weber, kapitalizmle iktisaden kalkınmış milletlerin, ortak
    özelliğinin Protestan ahlakından doğan "püritenlik" olduğunu ileri sürmektedir. Püritenlik dini bir kavram değil, bir
    yaşam tarzıdır. Çalışkanlık, dürüstlük, yardımseverlik, faydacılık, akılcılık, sade yaşama ve tevazu demektir. Bunların hepsi
    yüksek ahlakın değişmez bileşenleridir. Tanrı kullarından bundan başka bir şekilde davranmalarını istemiş olamaz
    ."
    Evet birey ve toplum açısından doğru tespitler, her ne kadar ağır olsa da...

    Ancak paradoks da barındırıyor içinde, o toplumun bir de devleti var, eğer o toplumun devleti; -kendi cümleleriyle ifade edeyim, diğer devletlerin ve dünya genelinin çıkarlarına halel getiriyorsa ve bu zenginliği bu sayede elde etmişse, o toplumdaki bireyler devletlerinin uygulamalarına müdahil olmadıkları sürece ne kadar ahlaklı olurlarsa olsunlar, bu çifte standartçılık yüzünden ahlakları evrensel anlamda makbul değildir, hatta bu iki yüzlülüktür.

    Kaldı ki, o toplumun ait olduğu devletin, böylesine bir büyük ahlaksızlığı dünyaya dayatmadan, o topluma o iktisadi gelişmişliği, doğal zenginliği sağlamasının ve devamında bu zenginliğin beşeri zenginliğe dönüşmesinin, bu devirde en azından, 1000 yıl sonra ne olur bilemem, mümkün olduğunu sanmıyorum.

    Tarihte bütün emperyalist medeniyetlerin yaşadıklarını yaşıyorlar, o zenginliğin o refahın kaynağında sorun var, kan var, ortaçağa döndürülmüş devletler var, ahlaklı emperyalistin çıkarları doğrultusunda kendi halklarını satmış hainler var. Kısaca bu bir çifte standart, kendi içinde ahlaklı, dünyaya karşı vahşi...

    Bu boyutu hariç tutulursa...doğru elbette yazdıkları, zenginlik refah eğitimi düzeni hukuku, tüm bunlar da ahlakı getirir.

  8. #15328
     Alıntı Originally Posted by Baygeorge Yazıyı Oku
    Sn Deniz üstad ,

    kısa vadeli dış borcumuzun aylara göre dağılımına bakıldığında
    en çok dış borcumuzun olduğu belli aylar var mıdır ?
    bu durum bir ödeme krizi yaratır mı ? Yoksa gene çevire çevire
    seçimlere kadar bu devam eder mi ? 2023 Aralık ayı ne durumda ?
    Saygılar ,
    Ticari borçlar hariç finansal dış borç ödeme takvimi,aşağıda:

    https://pbs.twimg.com/media/F3yfC-1X...pg&name=medium

    En çok borç ödeme Aralık ayında,

    Ticari borçlar için aylık ödeme projeksiyonu gösteren bir tablo yok,yıllık var.

    https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...25bb65-oGnEXaK

    Tablo 6.

    Orada 1 yıl içinde ödeme yapacağımız kısa vadeli borç toplamı 209.971 milyar dolar gözüküyor ki,bu rakam tüm zamanların en yüksek kısa vadeli dış borç ödemesi olacak.

    https://geoim.bloomberght.com/2023/0...fd06646933.jpg

    -Yılın ilk 7 ayında cari açığımız ise 42.286 milyar dolar,bu rakamın yıllık 65 milyar doların üzerinde olmasını bekliyoruz,artan petrol fiyatları,durgunluğa giren en büyük ihracat pazarımız avrupa ekonomisinin talebinin düşmesi,değerlenen TL'nin ve gevşek para politikasının tüketimi teşvik etmesi nedeniyle ithalat ve dış ticaret açığımızın yükselme trendinde olması cari açığımızı daha da yüksek rakamlara taşıyabilir.


    -O halde 1 yıl içinde 210 milyar dolar kısa vadeli borç+65 milyar dolar cari açık:275 milyar dolar dış finansman ihtiyacımız var.

    Cuma günü itibariyle merkez bankasının net döviz rezervleri;swaplar hariç (-)63.4 milyar dolar,dış finansman eksiğinde açığı kapatacak rezervlere sahip değil.Borçları yeniden borçlanarak çevirmek,hatta cari açığı da kapatmak için çevirdiğimiz borçlara ilave olarak taze borç da bulma ihtiyacımız var.

    US10Y
    U.S. 10 Year Treasury 4.562 0.02
    US30Y
    U.S. 30 Year Treasury 4.682 0.023
    US2Y
    U.S. 2 Year Treasury 5.147 0.016
    US1Y
    U.S. 1 Year Treasury 5.476 0.01

    Dış konjonktür olarak uluslararası piyasalardan borçlanma maliyetlerinin çok yüksek olduğu bir dönemden geçiyoruz.Taze borçlanmanın yatırım yapılabilir seviyenin 5 ve 6 kademe altında mevcut kredi notlarımızla zorlukları var.Yakın geçmişte, para politikalarında ani dönüşlerle ve kuralların değiştirilmesiyle ciddi zararlara uğradıkları için batılı finans çevrelerinde Türkiyeye karşı ihtiyatlı bir yaklaşım var.Ayrıca kapalı kapılar ardında, Türkiye'nin Rusya'ya karşı ABD ve avrupanın çizgisinde yaptırımların uygulanması,kara para aklamada Türkiye'nin gri bölgeden çıkaracak kararların alınması gibi talepleri var.

    -Tablo bu merkezde.Türkiye'nin bir ödemeler dengesi krizine girmemesi için büyük ölçüde döviz ihtiyacı var.Mehmet Şimşek ve Hafize Erkan'ın bu görevlere getirilmesinin sebepleri de dış finansmanı sağlamaları içindi.Mehmet Şimşek de ülke ülke dolaşarak Türkiye'nin şiddetle ihtiyaç duyduğu dövizi sağlamaya çalışıyor.Arap ülkelerinden yıl sonuna kadar 50 milyar dolarlık bir dış finansman gelmesini beklediğini ifade etti,Batılı büyük yatırım bankalarıyla toplantı yaptı,umutlu olduğunu ifade etti.
    Sonuçlarını önümüdeki aylarda göreceğiz.Ama dışarıda bu gayretler gösterilirken içeride hala para politikasında yapılması gerekenler yapılmadığı için ,ithalatımız ve dış ticaret açığımız yüksek seyretmeye devam ediyor,döviz ihtiyacımız yüksek kalmaya devam ediyor,bunu da bir not olarak iifade edeyim.
    Son düzenleme : deniz43; 26-09-2023 saat: 06:56.

Sayfa 1916/2118 İlkİlk ... 916141618161866190619141915191619171918192619662016 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •