Sayfa 1976/2115 İlkİlk ... 976147618761926196619741975197619771978198620262076 ... SonSon
Arama sonucu : 16914 madde; 15,801 - 15,808 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/AlperUcok/status...80022559502467

    "Elektrikli araçlar Çin'de petrol devrinin sonunu getiriyor. BloombergNEF verilerine göre Çin, 2017'nin başından bu yana 18 milyondan fazla elektrikli araç satışı gerçekleştirerek dünya toplamının yarısına ve ABD'nin 4 katına ulaştı. 2026'ya kadar Çin'deki tüm yeni araç satışlarının %50'sinden fazlasının elektrikli olacağı öngörülüyor. ABD için bu oran %25'in biraz üzerinde. Çin, ayrıca küresel elektrikli otomobil şarj şebeke büyüklüğünün %68'ini oluşturuyor."

    https://www.bloomberg.com/graphics/2...turning-point/
    Japonya bana çok garip geliyor. Ada ülkesi, ağırlıklı olarak yurt dışından petrol ithal ediyor. Elektrikli yüksek hızlı trenleri ile meşhur. hibrid araçları ile ön plana çıkmıştı. Nüfüs yoğunluğu yüksek dolayısıyla elektrikli araç için gerekli ortam mevcut ama bu konuda geride kaldılar.

  2. Ben de bunu yıllardır gözlemliyor ve dilimin döndüğünce ifade etmeye çalışıyorum. Bu yarılmayı, sessizleşmeyi toplumsal çoraklaşmayı, çölleşmeyi görmüyoruz ve üstüne buna çoğunlukla gönüllüce farkına varmak istemediğimiz ezberletilmiş, sakatlanmış popülerleştirilmiş sığ, kaba, ilkel düşünce ve inanış biçimlerimizle destek oluyoruz. Bunu kullanarak çok kolay manipüle edebilirsiniz bir toplumu, ki her gün kulakları sağır eden sessizliğe neden olan da bu. Tıpkı sigara veya daha yıkıcı etkileri olan uyuşturuculara maruz kalır gibi daha da dibe gönüllüce yol alıyoruz. Bilmem anlatabildim mi?

     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://x.com/adnandalgakiran/status...440543976?s=20

    "Toplumda değer yaratma kapasitesi yüksek olan insanlar sosyal ve siyasal faaliyetlerden tamamen çekildiler.
    Toplumla aralarına mesafe koyuyorlar.
    Ülke için en büyük kayıp bu.

    Kolayca manüple edilebilen kitleler ( hangi fikir, ideoloji ve inançda olduğunun hiç önemi yok,hepsi aynı sistematik ile düşünüyor ) popülist rüzgarla savruluyor ve diğerlerine ihtiyacı olmadığını düşünüyor.
    İş bu savrukluğun bedelini ödemeye gelince rahatça suçu başka yerde arıyor. Oysa sorumlu bizatihi toplumun kendisi.
    Az sayıda sahada görünür olan entelektüeller ! toplumla ters düşmeme çabası içerisinde olanlar. Yaratıcı sınıfa en büyük baskı toplumsal kültürümüzden geliyor.
    Bu sınıfı oluşturamayan ülkelerin , gelişmiş ülke düzeyine ulaşması mümkün değil.
    300 yıldır olduğu gibi !"

    Çok doğru ve isabetli tespitler....

    https://www.makfed.org/EN,6633/adnan-dalgakiran.html

  3. #15803
    https://zaferyukseler.blogspot.com/2...gideri-ve.html

    TÜİK verilerine göre 2009-2019 döneminde tüm firmaların personel gideri/üretim değeri oranı %13,1 iken, 2022'de bu oran %8,7'ye . lnmiş.

    ABD ve avrupa'da durum nasıl:

    https://refa-international.com/en/le...-expense-ratio

    Personel maliyeti oranı toplam üretimin %50'sinden fazla olan şirketler, personel maliyeti yoğun olarak değerlendirilmektedir. Üretim şirketlerinin yüzde 30 civarında bir orana sahip olması gerekirken, hizmet şirketleri için yüzde 60'lık bir değer iyi kabul ediliyor.

  4. #15804
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://www.ekonomim.com/ekonomi/abd...-haberi-721593

    ABD'den Türk bankalarına yaptırım tehdidi

    Beyaz Saray, ABD Başkanı Joe Biden'ın bugün Washington'un Rusya'nın yaptırımlardan kaçmasına yardım eden finans kuruluşlarına yaptırım uygulamasının önünü açan bir başkanlık kararnamesini imzaladığını açıkladı.

    CNBC'ye konuşan ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo; yeni kararname ile Türkiye, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerde faaliyet gösteren bankalara artık yaptırım uygulanabileceğini ifade ederek, söz konusu kuruluşların yaptırımların ihlaline farkında olmadan bile alet olmaları halinde yeni yaptırımların hedefi haline geleceğine dikkat çekti.
    https://www.whitehouse.gov/briefing-...s-war-machine/

    "A financial institution sanctioned under one of these criteria will face either full blocking sanctions or the loss of, or strict conditions on, their U.S. correspondent accounts."

    Rusya yaptırımlarını ihlal eden şirketlerin bankacılık işlerine aracılık eden bankaların ABD'deki muhabir hesaplarının ya tam blokaj yaptırımlarıyla ya da kaybıyla ya da sert koşullarla karşı karşıya kalacağı ifade edilmiş.

  5. Abd ne yapmaya çalışıyor hocam iyice Türkiyeyi köşeye sıkıştırmak istiyor kanımca S400 den başlayan kuzey ırak, Suriye
    İsral Filistin politikasına ayrıca İsveçin natoya üyelik konusu F35 meselesi tüm bunlar hep ülkemizi zora sokmak için mi? Bir sürü mesele var ve emperyalist abd bunları unutmuyor nato üyesiyiz ama hikaye.

  6. #15806
    https://twitter.com/AhmetBeyefendi/s...36434981888487

    https://pbs.twimg.com/media/GCGWhKbX...pg&name=medium


    Adil kur hesaplamalarında ,temel girdi enflasyon rakamları.TÜİK'in rakamlarının gerçek dışı olduğu herkesin malumu.Gerçek rakam ne olmalıydıyı en iyi temsil eden ise, yukarıdaki grafik.Yaşım 60'ı geçti.Gözlemim 3-4 yıl önceye kadar kira fiyatları hane gelirinin %30-%40'ını oluştururdu,şimdi ise evi boşaltmak zorunda kalsanız aynı standartta ev için hane gelirinin %100'ü bile yetmiyor.Nedenini ise hepimiz biliyoruz;Kiralar gerçek enflasyon kadar,ücretler TÜİK'in uygun gördüğü kadar arttı,sonuç olarak ücretlilerin satınalma gücü eridi ve iş yerlerinde de personel maliyetlerinin toplam maliyetlere oranı sayfanın yukarısındaki yazıda da gördüğünüz gibi tarihi dip yaptı.
    Peki bu grafiğe göre gerçek enflasyona göre açıklanan enflasyon farkı ne kadarmış.17000/11400:1.49
    Yani son 3 yılda kümülatif gerçek enflasyonun TÜİK'in açıkladığının %49 fazlası olduğu ve ücretlere geçmişte gerçek enflasyon kadar zam yapılsa ücretlerin %49 daha fazla olması gerektiği anlaşılıyor.

  7. #15807
    https://twitter.com/Dragonomi/status...447566/photo/1


    Avrupa'nın en değerli teknoloji firması ASML'nin çalışanlarının 418'i ODTÜ mezunuymuş.
    1970'lere kadar İTÜ Türkiye'nin en iyi mühendislik okuluydu.Öğrencilerini özel yazılı sınavla seçer(test değil)(Bazen sosyal medyada eski giriş sınav sorularını görüyorum,şimdi muhtemelen gecekondu üniversitelerde profesör ünvanlı olarak çalışanların %90'nı o soruları çözemez).5 yıllık sıkı bir eğitimle ,öğrencileri doğrudan yüksek mühendis olarak mezun olurdu.Merkezi sınav sistemine dahil olduğu ilk yıllarda da Türkiye'nin en yüksek puanla öğrenci kabul eden üniversiteydi.Türkiye'nin baştanbaşa karayolları,elektrik ve haberleşme şebekleri,barajları gibi hiç olmayan altyapısını büyük ölçüde yapan teknik kadronun beyni bu İTÜ mezunlarıydı.

    1980'li yıllardan itibaren ODTÜ,İTÜ'yü önce yakaladı,sonra geçti,1990'lı yıllarda ise farkı açtı.ODTÜ son 30 yıl açık ara Türkiye'nin en iyi üniversitesi oldu.Ama maalesef bütün çok iyileri vasatta eşitleme politikası,hala yine en iyi üniversite olmasına rağmen ,yönetimin kendi kafasındaki üniversite kalıbına uymaması nedeniyle,ideolojik kompleks nedeniyle,gözümüz gibi korumamız gereken bu seçkin üniversitenin bütçesinin kısılması,emekli olan ya da ayrılan öğretim üyeleri yerine kadro verilmemesi nedeniyle ,liyakatsız kişilerin dışarıdan yönetici ve öğretim üyesi atanıp üniversitenin zaman içinde oluşturduğu geleneğinin ve kültürünün tahrip edilmesi dokusunun bozulması,özgürlüklere kısıtlama getirilmesi nedeniyle,bir avuç idealist kadro ile hala standartlarını korumaya çalışıyor ama maalesef irtifa kaybediyor.
    Şu anda Türkiye'yi omuzlarında taşıyanlar,değer yaratanlar ,2000 yılı öncesi liselerden ve üniversitelerden kaliteli iyi bir eğitimle mezun olanlar,bu nesil emekli olup iş hayatından çekildikten sonra ne iyi bir hekim,ne de iyi bir mühendis bulabileceğiz,ülkemiz çölleşecek.
    Eski ODTÜ mezunları ise,hem Türkiye'de değer yaratmaya devam ediyorlar hem de dünyanın her yerinde bizi gurur verici bir şekilde temsil ediyorlar.
    Son düzenleme : deniz43; 24-12-2023 saat: 15:46.

  8. #15808
    https://twitter.com/alphanmanas/stat...89728348209199

    "Çin'de üretimde ücretler $1,113'a yükseldi. 2007'de ise $348'dı. 2007'de Çin'in tekstil ve hazır giyim ihracatı $161 milyar iken 2022'de $323 milyara yükseldi. Yani ücretleri 4 kat, ihracatı 2 kat arttı. Bizim tekstilciler bazı gerçekleri niye göremiyor?"

Sayfa 1976/2115 İlkİlk ... 976147618761926196619741975197619771978198620262076 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •