Sayfa 515/2104 İlkİlk ... 1541546550551351451551651752556561510151515 ... SonSon
Arama sonucu : 16832 madde; 4,113 - 4,120 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #4113
     Alıntı Originally Posted by HATAKE Yazıyı Oku
    Degerli bilgileriniz icin cok tesekkurler Deniz bey
    https://www.paraanaliz.com/2020/ekon...yolunda-50972/
    Bu habere göre Türkiye arjantinde ekonominin artik tamamen iflas bayragini cektiği döneme girmis durumda... acaba siz arjantindeki gibi hizli bir develuasyon bekliyor musunuz ... yoksa hep yavas yavas giden bir kur mu soz konusu olacaktır ... iki ulkeyi karsilastirdigimizda nasil bir yorum yapabiliriz..
    Simdiden cok tesekkur ederim saygılar mutlu gunler dilerim
    Türk lirasının son yıllarda değer kaybetmesinin temel nedenleri

    -Yurt dışına yoğun bir döviz çıkışı var.
    Bankaların dış borcu 2017 sonunda 182 milyar dolar iken iken Temmuz 2020'de 146 milyar dolara geriledi. Bankalar net 36 milyar dolar dış borç ödedi.
    Reel sektörün net döviz pozisyon açığı 2017 sonunda 211 milyar dolar iken Haziran 2020'de 163 milyar dolara geriledi. Reel sektör 48 milyar dolar net döviz borcunu ödedi.
    Bunun temel nedeni de CDS oranlarımız aşırı yükseldiğinden yurt dışından borçlanmanın dolar cinsinden yıllık maliyetinin %7.5 ve üstü gibi çok yüksek maliyetli olması.Bu nedenle bankalarımız ve şirketlerimiz ellerindeki döviz likiditesinin imkan verdiği oranda borçlarını daha düşük rasyolarla çeviriyorlar ve "net borç ödeyici" olarak yurt dışına döviz transferi yapıyorlar.Son dönemde kredi faizlerinin de düşmesiyle TL cinsinden borçlanmanın avantajlı hale gelmesi,bu süreci daha hızlandırmış. gözüküyor.

    -Son yıllarda dışarıdan doğrudan yatırımlar zaten durma noktasındaydı,şimdi buna portföy yatırımları da eklenmiş durumda ,portföy yatırımı gelmediği gibi yılın ilk 8 ayında 13.4 milyar dolarlık yabancıların portföy çıkışı nedeniyle yurt dışına döviz transferi var.

    -Pandemi dolayısıyla bu yıl turizm gelirlerinin dibe vurması nedeniyle yılın ilk 6 ayında 20 milyar dolar cari açık verdik,öncü dış ticaret verilerine göre bu açık Ağustos sonunda 27-28 milyar dolara çıkacak.

    -Halkın bir bölümünün yönetime güven duymaması,bir bölümünün de merkez bankasının büyük bir parasal genişleme yapması,para basması ve bütçe açığının çok yüksek seviyelere ulaşması ve reel faizlerin negatif olması nedeniyle birikimlerini potansiyel enflasyon riskinden korumak için altın ve dövize yönelmiş durumdalar.

    Sonuç olarak sistemden döviz yoğun bir şekilde çıkarken,sisteme döviz arzı son derce sınırlı kalıyor,bu da sistem içindeki döviz fiyatlarını yukarı çekiyor,geçen yıl başından bu yılın Temmuz ayı sonuna kadar merkez bankasının 105.5,kamu bankalarının 11,toplam 116.5 milyar dolar döviz satışı yapmalarına rağmen kan kaybı devam ettiğinden bu müdahale bir işe yaramadığı gibi merkez bankasının döviz rezervlerini buharlaştırdı.

    Bundan sonra döviz kurlarının nereye kadar gidebileceği hakında bir öngörüde bulunmak zor,çünkü çok sayıda değişken var.Türkiye'nin yapabilecekleri ve Türkiye ekonomisi şartları dışında uluslararası siyasette ve dünya ekonomisindeki gelişmeler de önemli parametreler.Yukarıda saydığım nedenler ile muhtemelen olması gereken denge kurunun ötesinde TL aşırı değersiz seviyelere -geçici bir zaman için olsa bile- gidebilir.Bu hem çok sayıda değişkenlere,hem de toplum psikolojisine bağlı bir durum.
    Yani yavaş yavaş ufak zıplamalarla ve arada düzeltmelerini yaparak yukarı giden döviz fiyatları da olabilir,herhangi bir nedenin tetiklemesiyle,bir sabah 2018 Ağustosunda gördüğümüz gibi sert bir devalüasyon da olabilir.Bunu kestirmek zor.
    Döviz fiyatlarında yükselme trendinin durması için ise, şartların değişerek sisteme dışarıdan giren dövizin sistemden çıkan dövize göre daha fazla olmaya başlamasıyla mümkün olabilir.

  2. Hocam sürekli tl arz edilmesinin de etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? Mb ha bire matbaa çalıştırıyor burada 90 larda olduğu gibi sanayicinin isteği ile maaş yükünü azaltmak adına devletin kasıtlı izledigi bir politika olduğunu düşünürdüm normalde, ama bir yandan da ha bire doviz satıyorlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyor insan anlam veremiyorum açıkçası ekonomi politikamıza.
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Türk lirasının son yıllarda değer kaybetmesinin temel nedenleri

    -Yurt dışına yoğun bir döviz çıkışı var.
    Bankaların dış borcu 2017 sonunda 182 milyar dolar iken iken Temmuz 2020'de 146 milyar dolara geriledi. Bankalar net 36 milyar dolar dış borç ödedi.
    Reel sektörün net döviz pozisyon açığı 2017 sonunda 211 milyar dolar iken Haziran 2020'de 163 milyar dolara geriledi. Reel sektör 48 milyar dolar net döviz borcunu ödedi.
    Bunun temel nedeni de CDS oranlarımız aşırı yükseldiğinden yurt dışından borçlanmanın dolar cinsinden yıllık maliyetinin %7.5 ve üstü gibi çok yüksek maliyetli olması.Bu nedenle bankalarımız ve şirketlerimiz ellerindeki döviz likiditesinin imkan verdiği oranda borçlarını daha düşük rasyolarla çeviriyorlar ve "net borç ödeyici" olarak yurt dışına döviz transferi yapıyorlar.Son dönemde kredi faizlerinin de düşmesiyle TL cinsinden borçlanmanın avantajlı hale gelmesi,bu süreci daha hızlandırmış. gözüküyor.

    -Son yıllarda dışarıdan doğrudan yatırımlar zaten durma noktasındaydı,şimdi buna portföy yatırımları da eklenmiş durumda ,portföy yatırımı gelmediği gibi yılın ilk 8 ayında 13.4 milyar dolarlık yabancıların portföy çıkışı nedeniyle yurt dışına döviz transferi var.

    -Pandemi dolayısıyla bu yıl turizm gelirlerinin dibe vurması nedeniyle yılın ilk 6 ayında 20 milyar dolar cari açık verdik,öncü dış ticaret verilerine göre bu açık Ağustos sonunda 27-28 milyar dolara çıkacak.

    -Halkın bir bölümünün yönetime güven duymaması,bir bölümünün de merkez bankasının büyük bir parasal genişleme yapması,para basması ve bütçe açığının çok yüksek seviyelere ulaşması ve reel faizlerin negatif olması nedeniyle birikimlerini potansiyel enflasyon riskinden korumak için altın ve dövize yönelmiş durumdalar.

    Sonuç olarak sistemden döviz yoğun bir şekilde çıkarken,sisteme döviz arzı son derce sınırlı kalıyor,bu da sistem içindeki döviz fiyatlarını yukarı çekiyor,geçen yıl başından bu yılın Temmuz ayı sonuna kadar merkez bankasının 105.5,kamu bankalarının 11,toplam 116.5 milyar dolar döviz satışı yapmalarına rağmen kan kaybı devam ettiğinden bu müdahale bir işe yaramadığı gibi merkez bankasının döviz rezervlerini buharlaştırdı.

    Bundan sonra döviz kurlarının nereye kadar gidebileceği hakında bir öngörüde bulunmak zor,çünkü çok sayıda değişken var.Türkiye'nin yapabilecekleri ve Türkiye ekonomisi şartları dışında uluslararası siyasette ve dünya ekonomisindeki gelişmeler de önemli parametreler.Yukarıda saydığım nedenler ile muhtemelen olması gereken denge kurunun ötesinde TL aşırı değersiz seviyelere -geçici bir zaman için olsa bile- gidebilir.Bu hem çok sayıda değişkenlere,hem de toplum psikolojisine bağlı bir durum.
    Yani yavaş yavaş ufak zıplamalarla ve arada düzeltmelerini yaparak yukarı giden döviz fiyatları da olabilir,herhangi bir nedenin tetiklemesiyle,bir sabah 2018 Ağustosunda gördüğümüz gibi sert bir devalüasyon da olabilir.Bunu kestirmek zor.
    Döviz fiyatlarında yükselme trendinin durması için ise, şartların değişerek sisteme dışarıdan giren dövizin sistemden çıkan dövize göre daha fazla olmaya başlamasıyla mümkün olabilir.
    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  3. #4115
     Alıntı Originally Posted by nosfecagri Yazıyı Oku
    Hocam sürekli tl arz edilmesinin de etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? Mb ha bire matbaa çalıştırıyor burada 90 larda olduğu gibi sanayicinin isteği ile maaş yükünü azaltmak adına devletin kasıtlı izledigi bir politika olduğunu düşünürdüm normalde, ama bir yandan da ha bire doviz satıyorlar bu ne perhiz bu ne lahana turşusu diyor insan anlam veremiyorum açıkçası ekonomi politikamıza.

    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Döviz fiyatlarını yukarı iten esas neden yukarıda yazdığım gibi sistemden yoğun şekilde dışarı döviz çıkışı olması.TL arzının büyük ölçekli olarak artması da yine yukarıda yazdığım gibi dövize ve altına yönelimi arttırıyor ama sistem içinde kalırsa dövizin fiyatına fazla etkisi yok ama sistem dışına yastık altına giden döviz ve özellikle altın da dövizin fiyatını yukarı çekecek etki yapıyor.TL arzının büyük ölçekli artması esas olarak enflasyon beklentilerini yükseltiyor,yüksek enflasyon beklentileri de döviz kuru beklentilerini daha yükseltiyor,birbirini besleyen bir sarmal yaratıyor.

  4. #4116
    Değerli yorumlarınız için cok tesekkurler Deniz bey
    Atatürk ün dedigi gibi askeri basarılar ekonomik zaferlerle taçlandırılmadıkça anlam ifade etmiyor... iyi aksamlar dilerim saygilar
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

  5.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Türk lirasının son yıllarda değer kaybetmesinin temel nedenleri

    -Yurt dışına yoğun bir döviz çıkışı var.
    Bankaların dış borcu 2017 sonunda 182 milyar dolar iken iken Temmuz 2020'de 146 milyar dolara geriledi. Bankalar net 36 milyar dolar dış borç ödedi.
    Reel sektörün net döviz pozisyon açığı 2017 sonunda 211 milyar dolar iken Haziran 2020'de 163 milyar dolara geriledi. Reel sektör 48 milyar dolar net döviz borcunu ödedi.
    Bunun temel nedeni de CDS oranlarımız aşırı yükseldiğinden yurt dışından borçlanmanın dolar cinsinden yıllık maliyetinin %7.5 ve üstü gibi çok yüksek maliyetli olması.Bu nedenle bankalarımız ve şirketlerimiz ellerindeki döviz likiditesinin imkan verdiği oranda borçlarını daha düşük rasyolarla çeviriyorlar ve "net borç ödeyici" olarak yurt dışına döviz transferi yapıyorlar.Son dönemde kredi faizlerinin de düşmesiyle TL cinsinden borçlanmanın avantajlı hale gelmesi,bu süreci daha hızlandırmış. gözüküyor.

    -Son yıllarda dışarıdan doğrudan yatırımlar zaten durma noktasındaydı,şimdi buna portföy yatırımları da eklenmiş durumda ,portföy yatırımı gelmediği gibi yılın ilk 8 ayında 13.4 milyar dolarlık yabancıların portföy çıkışı nedeniyle yurt dışına döviz transferi var.

    -Pandemi dolayısıyla bu yıl turizm gelirlerinin dibe vurması nedeniyle yılın ilk 6 ayında 20 milyar dolar cari açık verdik,öncü dış ticaret verilerine göre bu açık Ağustos sonunda 27-28 milyar dolara çıkacak.

    -Halkın bir bölümünün yönetime güven duymaması,bir bölümünün de merkez bankasının büyük bir parasal genişleme yapması,para basması ve bütçe açığının çok yüksek seviyelere ulaşması ve reel faizlerin negatif olması nedeniyle birikimlerini potansiyel enflasyon riskinden korumak için altın ve dövize yönelmiş durumdalar.

    Sonuç olarak sistemden döviz yoğun bir şekilde çıkarken,sisteme döviz arzı son derce sınırlı kalıyor,bu da sistem içindeki döviz fiyatlarını yukarı çekiyor,geçen yıl başından bu yılın Temmuz ayı sonuna kadar merkez bankasının 105.5,kamu bankalarının 11,toplam 116.5 milyar dolar döviz satışı yapmalarına rağmen kan kaybı devam ettiğinden bu müdahale bir işe yaramadığı gibi merkez bankasının döviz rezervlerini buharlaştırdı.

    Bundan sonra döviz kurlarının nereye kadar gidebileceği hakında bir öngörüde bulunmak zor,çünkü çok sayıda değişken var.Türkiye'nin yapabilecekleri ve Türkiye ekonomisi şartları dışında uluslararası siyasette ve dünya ekonomisindeki gelişmeler de önemli parametreler.Yukarıda saydığım nedenler ile muhtemelen olması gereken denge kurunun ötesinde TL aşırı değersiz seviyelere -geçici bir zaman için olsa bile- gidebilir.Bu hem çok sayıda değişkenlere,hem de toplum psikolojisine bağlı bir durum.
    Yani yavaş yavaş ufak zıplamalarla ve arada düzeltmelerini yaparak yukarı giden döviz fiyatları da olabilir,herhangi bir nedenin tetiklemesiyle,bir sabah 2018 Ağustosunda gördüğümüz gibi sert bir devalüasyon da olabilir.Bunu kestirmek zor.
    Döviz fiyatlarında yükselme trendinin durması için ise, şartların değişerek sisteme dışarıdan giren dövizin sistemden çıkan dövize göre daha fazla olmaya başlamasıyla mümkün olabilir.
    Yazın güzelmiş.
    Ukelalık yapayım))) kolay kolay yazı okumam, kimsenin yazısını alıntı yapmam, lakin yazın güzel. Bilimsel ve de mantıklı.
    Çok büyük haklılık payın var.

    Ekonominin 1. Kuralına göre açıklamışsın.

    Lakin, bu fiyatlar balon.
    Fiyatın balon olması, gerçek olmadığı manası taşımaz.Fiyat farklıdır, eder/Değer farklıdır. Fiyatlar genel de hatta çoğu zaman, gerçek ederleri örtüşmez.
    Balon olması, daha da şişmeyeceği manasına da gelmez.

    Yurtiçi filmler, ve yurtdışı ayağı, dolar çıkışı yaparak, yurtiçinde dövizi şişiriyor,

    Dünyada da global güçler, altını şişiriyor.

    Fiyat yükselmez manası çıkmasın. Daha da daha da şişebilir, belki de şişmez
    Lakin, göreceksiniz, Globalde Altın, bizde de dolar bi gün fena balon gümmm diye patlayacak.. bi zirvede bi bahane ile 2 si de gümleyecek. Bişeyi bahane edecekler, aşı olur şu olur bu olur..

    Ordan çözülen paralar tekrar borsalara dönecek.
    Bu yıllardır böyle. Borsa teorisi, para teorisi bunu emreder çünkü. Yoksa para baronları gücünü devam ettiremez. Ne zaman ki dolar ve altın hiç düşmeyecek algısı tamamen oluştuğunda gümler.
    —///
    Bu parada mecbur bizim ülkemize borsamıza gelecek.

    Bahsettiğin tek katılmadığım yer
    Eskiden olsa, bi sabah utandığımızda mevzusu olurdu.. 94 te 98 de 2001 de olmuştu..
    Lakin o zamanlar hem bankalarımız hem şirketlerimiz çok güçsüz ve zayıftı. Şieketler Arge denilince öcü zannediyordu, ne olduğunu bile kimse bilmiyordu.
    Ayrıca, borsamız, çok çok ucuzladı. Hem de şirketlerimiz çok güçlü.

    Avrupa-Rusya-Ortadoğu üçgeninde
    Üretim odaklı en iyi ülke bir numara Almanya. Sonra bizim ülkemiz ve şirketlerimiz.

    Rusya-Belarus-Ukrayna hep sorun, hep te sorun ekonomiler ve de komşuları.. ayrıca ekonomileri fastfood ekonomi, üretim odaklı değil
    Avrupada Almanyadan gerisi boş
    Ortadoğu bi tek İran var, enerji vs onlarda ekonomi bitik...

    Yani eskiden şirketlerimizin, ekonomimizin, ülkemizin bi cazibesi yoktu, şimdi var.
    Tarımsal politikaları beğenmesem de, Sanayi ve teknoloji hamlelerimimizi beğeniyorum. Sanayi şirketlerimiz cidden çok iyi seviyelerde... Sanayide ve Tekınolide üretim odaklıyız.
    İnşaat ekonomisi modelinden bi kurtulabilsek, Tarım politikalarımızda öze dönsek, daha da iyi olur.

    Bu yüzden kaçarı yok. Döviz altın gümlediğinde, en güçlü şirketler ya biz de ya da Almanya da...

    Ayrıca, Döviz de, Altın da yatırım aracı değildir.
    2 si de ticaret te kullanılan takas aracıdır.
    Altın en eski ticaret takas aracıdır. Para da sonraki nesil ticaret takas aracıdır.
    Maalesef sadece bizde değil, globalde de bu 2 si yatırım aracı algısı oluşturuldu. Virüsle bu algıyı körüklediker, yıllardır da güvenli liman diye körüklüyorlar...

    Yatırım aracı Borsa dır. Şirket yatırımıdır.

    Yatırım tavsiyesi değildir.
    Al-Sat-Tut tavsiyesi değildir.

  6.  Alıntı Originally Posted by temelreisim Yazıyı Oku
    Yazın güzelmiş.
    Ukelalık yapayım))) kolay kolay yazı okumam, kimsenin yazısını alıntı yapmam, lakin yazın güzel. Bilimsel ve de mantıklı.
    Çok büyük haklılık payın var.

    Ekonominin 1. Kuralına göre açıklamışsın.

    Lakin, bu fiyatlar balon.
    Fiyatın balon olması, gerçek olmadığı manası taşımaz.Fiyat farklıdır, eder/Değer farklıdır. Fiyatlar genel de hatta çoğu zaman, gerçek ederleri örtüşmez.
    Balon olması, daha da şişmeyeceği manasına da gelmez.

    Yurtiçi filmler, ve yurtdışı ayağı, dolar çıkışı yaparak, yurtiçinde dövizi şişiriyor,

    Dünyada da global güçler, altını şişiriyor.

    Fiyat yükselmez manası çıkmasın. Daha da daha da şişebilir, belki de şişmez
    Lakin, göreceksiniz, Globalde Altın, bizde de dolar bi gün fena balon gümmm diye patlayacak.. bi zirvede bi bahane ile 2 si de gümleyecek. Bişeyi bahane edecekler, aşı olur şu olur bu olur..

    Ordan çözülen paralar tekrar borsalara dönecek.
    Bu yıllardır böyle. Borsa teorisi, para teorisi bunu emreder çünkü. Yoksa para baronları gücünü devam ettiremez. Ne zaman ki dolar ve altın hiç düşmeyecek algısı tamamen oluştuğunda gümler.
    â€â€///
    Bu parada mecbur bizim ülkemize borsamıza gelecek.

    Bahsettiğin tek katılmadığım yer
    Eskiden olsa, bi sabah utandığımızda mevzusu olurdu.. 94 te 98 de 2001 de olmuştu..
    Lakin o zamanlar hem bankalarımız hem şirketlerimiz çok güçsüz ve zayıftı. Şieketler Arge denilince öcü zannediyordu, ne olduğunu bile kimse bilmiyordu.
    Ayrıca, borsamız, çok çok ucuzladı. Hem de şirketlerimiz çok güçlü.

    Avrupa-Rusya-Ortadoğu üçgeninde
    Üretim odaklı en iyi ülke bir numara Almanya. Sonra bizim ülkemiz ve şirketlerimiz.

    Rusya-Belarus-Ukrayna hep sorun, hep te sorun ekonomiler ve de komşuları.. ayrıca ekonomileri fastfood ekonomi, üretim odaklı değil
    Avrupada Almanyadan gerisi boş
    Ortadoğu bi tek İran var, enerji vs onlarda ekonomi bitik...

    Yani eskiden şirketlerimizin, ekonomimizin, ülkemizin bi cazibesi yoktu, şimdi var.
    Tarımsal politikaları beğenmesem de, Sanayi ve teknoloji hamlelerimimizi beğeniyorum. Sanayi şirketlerimiz cidden çok iyi seviyelerde... Sanayide ve Tekınolide üretim odaklıyız.
    İnşaat ekonomisi modelinden bi kurtulabilsek, Tarım politikalarımızda öze dönsek, daha da iyi olur.

    Bu yüzden kaçarı yok. Döviz altın gümlediğinde, en güçlü şirketler ya biz de ya da Almanya da...

    Ayrıca, Döviz de, Altın da yatırım aracı değildir.
    2 si de ticaret te kullanılan takas aracıdır.
    Altın en eski ticaret takas aracıdır. Para da sonraki nesil ticaret takas aracıdır.
    Maalesef sadece bizde değil, globalde de bu 2 si yatırım aracı algısı oluşturuldu. Virüsle bu algıyı körüklediker, yıllardır da güvenli liman diye körüklüyorlar...

    Yatırım aracı Borsa dır. Şirket yatırımıdır.

    Yatırım tavsiyesi değildir.
    Al-Sat-Tut tavsiyesi değildir.
    Ukela değil ukalalık yapmışsın. TDK'ya göre ukala kelimesi "Kendini akıllı ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan kimse" demektir. Yazdığın yazıdan tam bir ukala olduğun anlaşılıyor.

    - Doların şişik olduğunu söylemişsin ama neden şiştiğini açıklayamamışsın. Bir bahane ile sönecekmiş ama neyi bahane edeceklermiş onu da bilmiyorsun.
    - Üretim odaklı 1 numarada Almanya 2 numarada biz varmışız. Almanya üretip ihraç ettiği ürünler sayesinde bizim toplam ekonomimiz kadar cari fazla verirken biz herşeyi dışarıdan almak zorunda olduğumuz için cari açık veriyoruz. Elimizde dışarıdan satın alacak döviz de kalmadığı için iğneden ipliğe ithal edilen herşeye ek vergi geldi.
    - Sanayi ve teknoloji şirketlerimizin harika olduğundan bahsetmişsin. Borsada en yüksek ağırlığı olan şirketlerimiz içinde kaç tane teknoloji şirketimiz var? En büyük ağırlığı olanlar Bim, Turkcell, Bankalar v.s. Ülkede göz bebeğimiz olan harika şirketlerimiz de var. Havelsan, roketsan, aselsan gibi teknoloji üreten gerçek ar-ge yapan şirketlerimiz var. Bu şirketler ya borsaya kote değil ya da talep olmadığı için gerçek ederlerini bulamıyorlar. Bunlar gibi daha çok şirketimiz olması lazım, üretimi ar-geyi yüksek teknoloji üreten şirketleri arttırmamız lazım. Dolayısıyla yazında tek katıldığım kısım inşaat ekonomosi modelinin değişmesi gerektiği.

    Tamamen altı boş, ekonomi ve borsayı takip etmeyen birinin bile ufak bir internet taramasıyla yanlışlığını kanıtlayabileceği bir yazı yazmışsın. Bu topiğe hiç yakışmamış. Bu topikte ulusal ve uluslararası resmi kurumlar tarafından açıklanan tamamen gerçek veriler yayımlanıyor ve bilimsel bilgiler ışığında yorumlanıyor.

  7. Bu sayfaya hergün bakıyorum, tek sebebi, her verinin altında kaynak göstermeniz, son zamanlarda az gördüğüm bir durum.

    Sayın Deniz 43 genelde merkez bankası istatistiklerini yorumluyorsunuz ama hazinenin ağustos ayı gerçeklerşmeleri gerçekten müthiş, gelir ocak ayında merkez bankasından alınan akçe nin olduğu ay kadar, gider ise normalin altında, ben alt kırılım bulamadım, eğer sizin bir bilginiz veya ilginiz var ise yorumlayabilirseniz çok mutlu olurum, teşekürler...

  8.  Alıntı Originally Posted by Pianama Yazıyı Oku
    Bu sayfaya hergün bakıyorum, tek sebebi, her verinin altında kaynak göstermeniz, son zamanlarda az gördüğüm bir durum.

    Sayın Deniz 43 genelde merkez bankası istatistiklerini yorumluyorsunuz ama hazinenin ağustos ayı gerçeklerşmeleri gerçekten müthiş, gelir ocak ayında merkez bankasından alınan akçe nin olduğu ay kadar, gider ise normalin altında, ben alt kırılım bulamadım, eğer sizin bir bilginiz veya ilginiz var ise yorumlayabilirseniz çok mutlu olurum, teşekürler...
    merhaba Deniz Hocam

    Bu konuyu ben de soracaktim. Tahminim bu aya ozel kagit uzerinde bir durum olsa da, bu durumun sebepleri nedir acaba

    iyi gunler

    Hazine nakit dengesi, Ağustos'ta 30 milyar 381 milyon lira fazla verdi

    https://m.bloomberght.com/hazine-nak...-verdi-2263847

    Redmi 4 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Sayfa 515/2104 İlkİlk ... 1541546550551351451551651752556561510151515 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •