Sayfa 1274/2070 İlkİlk ... 274774117412241264127212731274127512761284132413741774 ... SonSon
Arama sonucu : 16559 madde; 10,185 - 10,192 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #10185
    https://www.youtube.com/watch?v=jRffqhHqTVY
    Atilla yeşilada'nın yorumları..
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

  2.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Türkiyenin Mart ayı cari açığı 5.554 milyar dolar,Ocak-Mart yılın ilk 3 ayında cari açığı 18.074 milyar dolar oldu.

    -Doğrudan yatırımlar 296 milyon dolar gözüküyor ama bunun 392 milyon doları gayrımenkul yatırımı olduğu için ,gerçekte gayrımenkul dışındaki doğrudan yatırımlar (-) 92 milyon dolar,yani yabancı yatırımcıların totalde-gayrımenkul dışında- doğrudan yatırımı sıfır olduğu gibi 92 milyon dolarlık varlıklarını da satıp Türkiyeden çıkmışlar.Bu tarihi bir dip ,çünkü mevcut yabancı yatırımcıların rutin tesisleri modernize ve bakım yatırımları dikkate alındığında bu çıkış tutarı çok daha yüksek.

    -Portföy yatırımları 3.051 milyar ABD doları tutarında net çıkış kaydetmiştir.

    -Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak bankalar 758 milyon ABD doları net geri ödeme, Genel Hükümet ise 219 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir.

    -Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak; bankalar 54 milyon ABD doları net geri ödeme yapmışken, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 718 milyon ABD doları ve 943 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir

    -Merkez bankası rezervlerinde Mart ayında yurt dışına çıkış yapan döviz tutarlarına karşılık 4.506 milyar ABD doları net azalış olmuş.
    cari açığın fonlanmasında rezervler ve kara para ağırlığı devam ediyor. tıpkı son 2 yılda olduğu gibi..artan cari açıkla birlikte enflasyonun daha da azması ve bunun da bütçe açığını tarihi rekorlara taşıması bu sene içerisinde kuvvetle muhtemel..
    ytd..

  3. #10187
    Merkez Bankasının uluslararası muhasebe standartlarına göre hazırlanan bilançosuna ilişkin denetim raporu yayınlandı:

    https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...d426c2-n.lWcU5

    Denetim raporuna göre;merkez bankasının 2021 yılında 57.483 milyar TL kar olarak açıklanan bilançosu, uluslararası muhasebe standartlarına göre (-) 78.961 milyar TL zarar gözüküyor.(raporun 2. sayfasında görebilirsiniz)

  4. #10188
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Merkez Bankasının uluslararası muhasebe standartlarına göre hazırlanan bilançosuna ilişkin denetim raporu yayınlandı:

    https://www.tcmb.gov.tr/wps/wcm/conn...d426c2-n.lWcU5

    Denetim raporuna göre;merkez bankasının 2021 yılında 57.483 milyar TL kar olarak açıklanan bilançosu, uluslararası muhasebe standartlarına göre (-) 78.961 milyar TL zarar gözüküyor.(raporun 2. sayfasında görebilirsiniz)
    sn.deniz43,

    Nasıl yorumlanmalı bu rakam ?
    Denetim raporunda 2.sayfada ki aşırı yüksek kur farkı giderinden kaynaklanmış bu zarar.
    Dolar cinsinden (22,271 milyar $) ın kur farkı gideri (190,54 milyar tl)
    - 22,571 milyar $ , eksi rezerv den kaynaklanan kur farkı gideri mi demek isteniyor ?

  5. #10189
     Alıntı Originally Posted by roxette Yazıyı Oku
    sn.deniz43,

    Nasıl yorumlanmalı bu rakam ?
    Denetim raporunda 2.sayfada ki aşırı yüksek kur farkı giderinden kaynaklanmış bu zarar.
    Dolar cinsinden (22,271 milyar $) ın kur farkı gideri (190,54 milyar tl)
    - 22,571 milyar $ , eksi rezerv den kaynaklanan kur farkı gideri mi demek isteniyor ?
    Doğru.Merkez Bankasının eksi bilançosu nedeniyle döviz yükümlülükleri varlıklarına göre çok daha yüksek.Bu da devasa bir kur farkı zararı getiriyor.(Swap ile döviz borçlandınız.Borçlandığınız günün döviz kuru ile bilançonun düzenlendiği 31 Aralık tarihleri arasında döviz kurundaki yükseliş net bilançonuzda borçlu olduğunuz için zarar olarak yansır ,döviz varlıkları yükümlülüklerinden fazla olsaydı bu durumda ise kur artışları kar olarak yansıyacaktı.)
    Aslında merkez bankasının yayınladığı günlük analitik bilançoda da 30 Aralık tarihi itibariyle 70 milyar TL civarında zarar gözüküyordu ama sonra merkez bankası yönetimi "kendine göre" bir bilanço yorumu yaptı kabaca 130 milyar TL'lik bir sapmayla 31 Aralık tarihinde bilanço bir anda 57.5 milyar TL kara dönüştü.Ve bu paranın tamamı Hazine'ye aktarıldığı gibi "edilmiş görenen kardan da" ayrıca gelir vergisi olarak da Hazineye 17.4 milyar TL daha ve 4.3 milyar TL de ihtiyaç akçesi transfer edildi.
    Son düzenleme : deniz43; 17-05-2022 saat: 08:36.

  6. #10190
    Ayrıcs çalışsnlarına temettü de ödemiştir. Kar varya
    69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?

  7. #10191
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku

    -TL'nin uzun süre üzerindeki baskıya dayanabilmesi mümkün değil.2 ihtimal var,ya kurların patlamaması için kurulan baraj daha fazla dayanamayıp çökecek ya da barajın çökmemesi için sermaye hareketlerindeki serbestliğe son verilecek,TL dışındaki işlemler yasaklanacak.Ekonomideki imkansız üçleme ya da üçlü açmaz (impossible trinity ya da trilemma) hipotezine göre; sermaye hareketlerinin serbestliği varken hem sabit kur hem de sabit faiz uygulamak imkansızdır.Teorinin gerçekliği daha önce defalarca test edilip doğrulandığı gibi,bir defa daha doğrulandığı görülmüş olacak.Ya da bir ihtimal daha var ,faizler "reel" enflasyonun üzerine yükseltilecek.
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Sermaye hareketlerinin serbestliğini kısıtlama yani "sermaye kontrolü" yönünde kararlardan biri olduğu net .Önceki sayfada yazmıştım:





    Yıllık enflasyon %143(ENAG),üretici fiyat endeksi %114.97(TUİK) ve sen hem faizi hem de döviz kurunu sabit tutacağım diye iddia ediyorsun,böyle bir şey mümkün değil,ekonomi teorisinde eşyanın tabiatına aykırı.Muhakkak ya faiz ya da döviz kuru patlar(bizde genellikle patlayan döviz kurları olur).Ekonomi yönetimi bu yolda devam edeceğim diyorsa yapabileceği tek şey "tam sermaye kontrolüne" geçmek,Özal dönemi öncesine geçmek,yapabileceği başka bir şey yok.Görünen o ki oraya doğru adım adım gidiyoruz.
    Ama ekonomi yönetimine hatırlatmak isterim ki,tamamen bu yola girilirse dış borcu çevirmek imkansız hale gelir.
    Çünkü daha önce ,Özal öncesi sermaye hareketleri kontrol altında iken,Özal içeride tasarruflar yetersiz olduğu için dış kaynağı,borçlanmayı kaldıraç olarak kullanıp ekonominin büyüme hızını yükseltmek için kamu ve özel sektörün uluslararası piyasalardan borçlanma yolunu açmak istediğinde(Daha önce sadece devlet yurt dışarıdan borç alıyordu onlar da devletten devlete borçlanma eximbank kredileri,imf ve dünya bankası gibi krediler oluyordu),3 şart ileri sürülmüştü.
    1)Sermaye hareketlerinin tam serbestliği
    2)En az 2 rating kuruluşundan kredi notu almak(Moody's,Fitch veya S&P)
    2)Anlaşmazlık durumlarında uluslararası tahkime gitmeyi kabul etmek.

    Tam sermaye kontrolüne geçerse artık uluslararası piyasalardan borçlanma yapılamaz.Önümüzdeki 1 yıl içinde 176.389 milyar dolar dış borç ödememiz var,yeniden borç alamasak bu borçlar nasıl ödenecek, ödenemez...
    Döviz kurları tutulamıyor,sürpriz mi,bu başlığı takip edenler için değil,defalarca doğruluğu test edilen ve doğruluğu kanıtlanan teori bir defa daha kendini kanıtlıyor.
    Dövizin fiyatını yukarı iten temel sebepler var ve sermaye hareketleri serbestken sen hem kuru hem faizi sabitlemeye çalışıyorsun,mümkün değil,bunu sadece "ekonomi eğitimi olmayan cahiller" yapar.Nedir o temel sebepler:

    -Kısa vadeye yığılmış çok yüksek bir dış borç ödemesi var.18 Nisan tarihinde merkez bankasının yayınladığı "kısa vadeli dış borç tablosu"na göre Türkiye'nin önümüzdeki 1 yıl içinde 176.389 milyar dolar dış borç ödemesi var.

    -Türkiyenin Mart ayı cari açığı 5.554 milyar dolar,Ocak-Mart yılın ilk 3 ayında cari açığı 18.074 milyar dolar oldu.Yılın tamamında 45-50 milyar dolar civarında bir cari açık,dış borç ödemeleri ile birlikte kabaca 220 milyar doların üzerinde dış finansman ihtiyacı olacak.

    -Dış borçlanma maliyetlerimiz çok yüksek,ülke CDS risk puanımız 700'ü geçmiş durumda dolar cinsinden borçlanmalarımıza -ABD Hazine tahvil faizlerine ilave olarak-bu risk puanı ilave ediliyor,ABD Hazine tahvil faizleri de yükselişe geçtiği için dolar cinsinden yıllık borçlanma maliyetlerimiz %10'a dayanmış ve özellikle özel sektör firmaları için taşınamayacak bir yük haline gelmiş durumda.Bu da "net dış borç ödemesi" nedeniyle yurt dışına sistemden döviz çıkışına dolayısıyla döviz arzının azalmasına ve döviz fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskıya neden oluyor.

    -Merkez bankasının "net döviz rezervleri" ekside ,bankalarla yapılan swap anlaşmalarıyla 1 yıla kadar vade ile ödünç alınan dövizler hariç net döviz rezervi Çarşamba günü itibariyle (-)60.887 milyar dolara kadar gerilemiş durumda.

    -Bu tabloda merkez bankası döviz fiyatlarının yükselmemesi için yoğun döviz satışı yapıyor,yılın ilk 4 ayında bu döviz satışlarının 30 milyar doları bulduğu hesaplanıyor.

    Bu çabalara rağmen döviz kurları yeniden hareketlenmiş durumda.

    -Amerikan merkez bankasının önümüzdeki dönemde faizleri hızla yükseltme niyeti hem dolar endeksini yükseltiyor hem de ileride benchmark ABD hazine tahvil faizlerini yükseltecek,bu da gelişmekte olan ülkelerin paraları üzerindeki baskıyı -TL dahil- daha da artıracak

  8. #10192
     Alıntı Originally Posted by ayhan53 Yazıyı Oku
    Ayrıcs çalışsnlarına temettü de ödemiştir. Kar varya
    telefonda yazınca böyle oluyor tombul parmak
    Ayrıca çalışanlarına olacak
    69 mu yok daha neler. Bu yıl mı? İmkansız.Bozguncular ağzınızdan çıkanı kulağınız duyuyor mu?

Sayfa 1274/2070 İlkİlk ... 274774117412241264127212731274127512761284132413741774 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •