Sayfa 1752/2107 İlkİlk ... 752125216521702174217501751175217531754176218021852 ... SonSon
Arama sonucu : 16853 madde; 14,009 - 14,016 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. sonundaki ? iyi olmuş ....
    Markets may remain irrational longer than you can remain solvent.

  2.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/e507/status/1661365084210311168

    "KKM'de bugün
    1. Yatırımcı 1 yıl vadeli %40 peşin primli $1 milyon DDKKM yapar
    2. Banka hesaba peşin $400 bin yatırır
    3. Onu da DDKKM yapar
    4. Peşin $160 bin prim...
    5. Onu da...
    6. Peşin $64 bin yatar
    7. Onu da...
    8. Yatırımcı yeter der
    9. Bir yıl sonra $1.649.600 geri alacak(?)"
    tam ponzi valla diyecek birşey bulamıyorum
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

  3.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Şimdi ise bankalar mevduat faizinin çok altında %16 civarında faizle ticari kredi vermek zorunda, vermez ise yine uzun vadeli ve yüksek enflasyon ortamında çok düşük faizli hazine tahvili almak zorunda, halbuki bankaların TL mevduata kredi faizinin çok üzerinde faiz vermelerinin nedeni de uzun vadeli ve yüksek enflasyon ortamında çok düşük faizli hazine tahvili almak zorunda kalmamak için, çünkü toplam mevduatın belirli bir yüzdesi TL mevduat olmaz ise,bankalar yine uzun vadeli ve çok düşük faizli hazine tahvili almak zorunda.
    .
    bu "hazine tahvili alma zorunluluğu" nasıl bir zorunluluk Hocam.
    Bir bankanın çıkıp tutturamadığı miktara karşılık şu kadar tahvil alma zorunluluğu doğmuşsa; "neyse cezası kesin, ben almıyorum tahvil falan" deme gibi bir seçeneği var mı? Varsa böyle bir seçeneği ve almazsa ne tür ceza, yaptırımlarla karşılaşır.

    Bu tahvil tutma zorunluluğu getiren kararların iptali için mahkemelere başvurma yolu açık mıdır? Bankalar bu uygulamaları yargıya götürebilir mi?

  4.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://twitter.com/e507/status/1661365084210311168

    Bu da enflasyon ve piyasa faizleri yükselince ,benzerini yakın dönemde ABD'de gördüğümüz gibi, tahvillerin değerini büyük ölçüde kaybetmesi demek,bankaların sermayesinin sıfırlanması demek,uzun vadeli tahvil varlıklarına karşı kısa vadeli mevduat ile vade uyuşmazlığı demek,likidite tamponunun kalmaması demek,dolayısıyla bankalar bekaları için bu menkul kıymetleri almaktan kaçınmak istiyor ve büyük maliyetine katlanıyorlar.
    Bunu Hakan Kara ve e507 hesapladı Deniz Bey, zannedildiği gibi sıfırlanma olmadığını, yanlış hatırlamıyorsam zararın %20-30 civarına tekabül ettiğini söylediler, tabi MB buna sonradan ekstra bir tedbir getirmediği varsayımı ile.

    Diğer konu e507 %40 için zirve ifadesini de kullanmış, bilmiyorum belki daha etkili olur diye tercih edebilir, gerçek oranlar ortalama onun dik yarısı, hatta o da brüt. Ve ayrıca primi tekrar yatırmak diye bir şey de yok aynı şekilde, yasak. Bir iki yapılmışsa da genelinde yok bu uygulama.

    Düşük faizli tahvil almaktansa bu yolu tercih ediyorlar. Daha karlı olmalı ki, yapıyorlar. Bu durumda düşük faizli tahviller bile sıfırlama anlamına gelmiyorsa, en fazla hiç bir tedbir getirilmediği durumda %20-30 zarar demekse, eh o halde opsiyonlu DDKM banka açısında daha az zararlıysa mukayese yapıldığında, neden ses getirdi o zaman, çünkü realize edilmiş gerçek bir oran olarak kabul gördü, diğeri ileride olması beklenen ki o daha kötü, bu ise muhtemelen ona göre daha az kötü, ama adı konmuş durumda bu haliyle bugünden...

    Versin süper bonoyu, toplasın bütün dolarları, mevzu kökünden kapansın, kimse DTH yüzünden düşük faizli tahvil almak zorunda kalmasın o zaman. Bunun yaratacağı yük KKM nin yarattığı yükten daha mı az ki?

  5. #14013
     Alıntı Originally Posted by Achiles Yazıyı Oku
    Bunu Hakan Kara ve e507 hesapladı Deniz Bey, zannedildiği gibi sıfırlanma olmadığını, yanlış hatırlamıyorsam zararın %20-30 civarına tekabül ettiğini söylediler, tabi MB buna sonradan ekstra bir tedbir getirmediği varsayımı ile.

    Diğer konu e507 %40 için zirve ifadesini de kullanmış, bilmiyorum belki daha etkili olur diye tercih edebilir, gerçek oranlar ortalama onun dik yarısı, hatta o da brüt. Ve ayrıca primi tekrar yatırmak diye bir şey de yok aynı şekilde, yasak. Bir iki yapılmışsa da genelinde yok bu uygulama.

    Düşük faizli tahvil almaktansa bu yolu tercih ediyorlar. Daha karlı olmalı ki, yapıyorlar. Bu durumda düşük faizli tahviller bile sıfırlama anlamına gelmiyorsa, en fazla hiç bir tedbir getirilmediği durumda %20-30 zarar demekse, eh o halde opsiyonlu DDKM banka açısında daha az zararlıysa mukayese yapıldığında, neden ses getirdi o zaman, çünkü realize edilmiş gerçek bir oran olarak kabul gördü, diğeri ileride olması beklenen ki o daha kötü, bu ise muhtemelen ona göre daha az kötü, ama adı konmuş durumda bu haliyle bugünden...

    Versin süper bonoyu, toplasın bütün dolarları, mevzu kökünden kapansın, kimse DTH yüzünden düşük faizli tahvil almak zorunda kalmasın o zaman. Bunun yaratacağı yük KKM nin yarattığı yükten daha mı az ki?
    https://twitter.com/ali_hakan_kara/s...74128534339585

    Hakan Kara'nın çalışması yukarıdaki linkte.

    Ben bu çalışma hakkında şu eleştirileri yapmıştım:

    -Bu çalışma faizlerin 20 puan artacağına dayalı bir varsayımla yapılmış.Enflasyonun önümüzdeki dönem çok daha yükseleceği ve hiper enflasyon patikasına gireceği görüşümde olduğunu ifade etmiştim.Bu nedenle faizlerin sadece 20 puan artışına dayalı çalışma bana göre oldukça iyimser kalmış.

    -İkincisi sabit TL faizli tahvillerin banka bilançosu içindeki payı hızla artıyor.Geçen yıl Nisan ayında Hazine tarafından ihraç edilen sabit TL faizli tahvil tutarı 472.1 milyar TL iken,bu yıl Nisan ayında 953.2 milyar TL'ye yükselmiş durumda.Bu sene ilave olarak 1.5 trilyon TL civarında olması beklenen bütçe açığı da büyük ölçüde yine ilave tahvil ihraçları gerçekleştirilecek ve regülasyonlarla bankaların tahvil stokları çok düşük faizlerle artırılmaya zorlanmakta ve riskleri artma yolunda.Mevcut para politikası devam ettikçe tahvillerin banka bilançosundaki payı hızla artmaya devam edecek ve riskleri yükselecek.

    -Benim de bu başlıkta dile getirdiğim eleştiriyi,Hakan Kara hesaplamasında dikkate almış. Faizlerin sert yükselişleri sadece uzun vadeli tahvillerin değerini çöp haline getirmez,kötü yönetilen ve verimsiz iş modelleri olan ama ucuz kredi ile yaşayan şirketlerin de batmasına,piyasadan elenmesine neden olur.Bu nedenle bütünsel olarak düşünüp,faiz artışındaki sert yükselişlerin bankaların kredi bataklarını ne oranda artıracağını da çalışmaya dahil etmek gerekir.Prof. Kara bunu dikkate almış.

    -Prof. Kara sonuç olarak:"Yaptığımız bu kaba analiz, varlık fiyatlarında sert bir düzeltme olması durumunda oluşacak finansal riskin azımsanamayacak düzeyde olduğunu gösteriyor."
    kanaatini ifade etmiş.

    Benim kişisel projeksiyonlarım daha negatif varsayımlara dayalı olduğu için(faizde 50+ puan artış ve toplam kredilerde +%15 batık projeksiyonuna dayalı) ,daha olumsuz sonuçlar üretiyor.

    Son olarak:Hazine'den %8'e aldığınız bir tahvilin faizi %25'e çıkarsa vadeye bağlı olarak ana paradan ne kadar kayıp olur:

    https://pbs.twimg.com/media/FrGNAaOW...g&name=900x900
    Son düzenleme : deniz43; 25-05-2023 saat: 07:28.

  6. #14014
     Alıntı Originally Posted by kurmay Yazıyı Oku
    bu "hazine tahvili alma zorunluluğu" nasıl bir zorunluluk Hocam.
    Bir bankanın çıkıp tutturamadığı miktara karşılık şu kadar tahvil alma zorunluluğu doğmuşsa; "neyse cezası kesin, ben almıyorum tahvil falan" deme gibi bir seçeneği var mı? Varsa böyle bir seçeneği ve almazsa ne tür ceza, yaptırımlarla karşılaşır.

    Bu tahvil tutma zorunluluğu getiren kararların iptali için mahkemelere başvurma yolu açık mıdır? Bankalar bu uygulamaları yargıya götürebilir mi?
    Bazı bankalar uygulamanın başlangıcında cezasını ödeyip ,hazine tahvili almaktan kaçınmaya çalıştı.Ama merkez bankası bunu kabul etmedi,"alacaksınız" dedi.Yasal mevzuat merkez bankasına bu tür talimatlar verme hakkı tanıyor,dolayısıyla mahkemelere baş vurmak bir sonuç getirmez.
    Son düzenleme : deniz43; 25-05-2023 saat: 07:05.

  7. #14015
    https://www.ekonomim.com/ekonomi/yur...-haberi-695704

    Yurtdışı portföy yatırımları ilk çeyrekte 3,5 milyar dolarla rekoru gördü.

  8. #14016
    Fed tutanakları

    https://www.federalreserve.gov/monet...es20230503.pdf


    Fed, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) 2-3 Mayıs'ta düzenlenen toplantısına ilişkin tutanakları yayımladı. Fed yetkililerinin daha fazla faiz artışının gerekli olup olmadığı konusunda ikiye bölündüğünü gösterdi.Tutanaklarda, yetkililerin daha fazla politika sıkılaşmasının ne kadar uygun olabileceği konusunda genel olarak belirsizliğe işaret ettiği aktarıldı.Fed tutanaklarında, "Bazı yetkililer, enflasyonun yüzde 2'ye düşürülmesindeki ilerlemenin kabul edilemez derecede yavaş seyretmeye devam edebileceği beklentilerine dayanarak gelecek toplantılarda ek politika sıkılaşmasının muhtemelen gerekli olacağı yorumunu yaptı" ifadesi yer aldı.Tutanaklarda, birkaç yetkilinin ise ekonominin mevcut görünümleri doğrultusunda ilerlemesi halinde mayıs toplantısından sonra daha fazla politika sıkılaşmasının gerekli olmayabileceğini belirttiği kaydedildi.
    Fed tutanaklarında, yetkililerin, para politikasındaki kümülatif sıkılaşmanın gecikmeli etkileri ve kredi koşullarındaki sıkılaşmanın ekonomi üzerindeki olası etkileri ışığında, söz konusu toplantıdan sonra daha fazla faiz artışının ne ölçüde uygun olabileceğinin "daha az kesin" hale geldiği konusunda genel olarak hemfikir olduğu belirtildi.Yetkililerin enflasyonun kabul edilemez derecede yüksek olduğu konusunda hemfikir olduğu aktarılan tutanaklarda, Mart ayına kadar olan verilerin enflasyondaki düşüşlerin, özellikle çekirdek enflasyon ölçütlerinde, beklenenden daha yavaş olduğunu gösterdiği ifade edildi.Tutanaklarda, Fed çalışanlarının, finansal koşulların halihazırda sıkı olduğu bir dönemde, banka kredi koşullarındaki beklenenden fazla sıkılaşmanın etkilerinin bu yılın sonunda "ılımlı bir resesyona" yol açacağını tahmin etmeye devam ettiği aktarıldı.Fed tutanaklarında, birçok yetkilinin finansal sistemde ve genel olarak ekonomide ciddi bozulma riskinden kaçınmak için borç limitinin zamanında artırılmasının öneminden bahsettiği ifade edildi.Bankacılık sektörü stresinin ekonomik faaliyet üzerinde daha fazla baskı oluşturacağı konusunda da hemfikir olunduğu dile getirilen tutanaklarda, ancak bunun ne ölçüde olacağının belirsizliğini koruduğu kaydedildi.

Sayfa 1752/2107 İlkİlk ... 752125216521702174217501751175217531754176218021852 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •