Sayfa 13/19 İlkİlk ... 31112131415 ... SonSon
Arama sonucu : 151 madde; 97 - 104 arası.

Konu: İmar bankası mağdurları tartışma ve protesto başlığı

  1. zamanında imar bankası dışında bataması muhtemel anormal faiz veren bankalara giderek sözüm ona imar bankasının verdiğ tl faizinin 5-10 yıllık sürede 2 katını tahsil edenler ve burada imar bankası tasarruf sahiplerinin haklarının gasp edilmesini buna bağlayanlar ve dahi hakaret edenlerin iddaa ettiği başka bir konuya değinmek istiyorum imarbankasının dolara ve mark a aşırı yüksek faiz vermesi;

    esasen bunu şu andaki konjonktürle bile açıklayabiliriz şöyle ki; şuan bir banka yada birkaç bankanın doların geleceği hakkında ciddi kaynaklardan bilgi aldığını (tabiki mümkün değil) ve doların yıllar içinde reel olarak ciddi düşüş yaşayacağını ve tl faizinin yüksek kalacağını var sayarak riskli ama kazancı çok yüksek olan bir karar alacağını varsayalım

    yani dolara %4 değil de %10 %15 faiz verecekler.. doğal olarak bankalar dolar mevduatını dolar olarak ödeyecekler.

    uzun yıllar tl de parayı değerlendiren banka veya bankalar günü geldiğinde tasarruf sahibine reel olarak çok değer kaybetmiş hatta nominal olarak bile değer kaybetmiş dolar ı ödemek için piyasadan çok ucuza dolar alıp üstüne %15 yıllık brüt faizini ekleyip ödeme yapacaklar. ama sorun şu ki tl de kalıp %15 tl faizi alan tasarruf sahipleri %15 dolar faizi alan tasarruf sahiplerinden çok daha fazla kazanmış olacaklar.

    o dönem bana göre imar bankasının (eğer dolar da sıradışı bir faiz varsa ki sanmıyorum hiç usd hesabı açmadım) yapmak istedği budur..

    dolar yılda %40 değer kazanıyorsa, tl faizi yıllık %90 ise bende dolara %30 faiz veririm.. toplamda tl faizine kıyasla tasarruf sahibini %20 kazıklıyorum demektir.

    yani sanılanın tam tersine imar bankası bu işten tl faizine göre kazançlı çıkıyordur. evet bu bir risktir fakat kazandığınız sürece sorun yoktur.

    imar bankası kimsenin babasının bankası değildi (tasarruf sahipleri açısından) o yüzden sıradışı bir faiz vermesi mümkün değildi.. yüksek faiz bir başka şekilde bankayı hortumlamak adına olabilir, yani imar bankasından önce batan 20 kusur banka gibi sınırsız yüksek faiz verip tasarrufları bankaya çekebilmek ve en sonunda bankayı devletin üzerine yıkmak ve 70 milyonun sırtına yüklemek.

    imar bankasının böyle bir niyeti olmadığı türkiye de olan yatırımlarından belliydi, zaten insanlar da bu yatırımlara güvenerek parasını imar bankasına yatırdı.. 10 milyarlarca dolar yatırımı olan banka hortumlamaz, hortumlayamaz. hele bizim gibi hukukun olmadığı bir ülkede..

    bu bakımdan imar bankası topladığı mevduattan sürekli kar etmiştir... türkiye piyasasında topladığınız mevduattan kar edebiliyorsanız verdiğiniz faiz NORMALDİR..

    hazine bonolarına zamanında ali babacan mevduat gibi sigorta sisteminin getireleceğini söylemişti ve böyle birşey asla olmadı ve olması da beklenemezdi zira DEVLET DOLANDIRICILIKTAN, ANAYASAL SUÇ İŞLEMEKTEN vazgeçtiğin de hazine bonolarının KARŞILIKSIZ ÇIKMA İHTİMALİ KESİNLİKLE YOKTUR..

    bir ihtimal yatırımcının kişi adına saklama hesabına bloke koymaması söz konusu olabilir, yani bir banka ve/veya bankalar devletin dolandırıcılık yapdan , anayasal suç işlemeden dibslere kişi adına saklama hesabı getirmesi ve mülkiyet hakkı vermesi halinde hiç bir banka istese de karşılıksız dibs satması olası değildir..

    o yüzden kişi adına saklama hesabı getirilmesiyle hazine bonolarını sigortalamak rafa kalkmıştır. bu ali babaca nın tasarruf sahiplerini korumak istiyoruz şeklinde yaptığı aşağılık bir algı oyunuydu..

  2. imar bankası ile ilgili bir itirafta bulunmak istiyorum. imar bankasına tasarrufumu yatırdığımda imar bankasının kapitalist sistemin resmi olarak içinde, gayri resmi olarak kapitalist sistemin dışında olduğunu hem hissediyor , hemde biliyordum.

    benim için asıl muhakeme edilmesi gereken hep iyi- kötü, doğru-yanlıştı, esasen kapitalist sistem bu işten nemanalanların dışında hemen herkes için kötüdür.

    hatta kapitalist sistemden nemalanan birçok insan için bile kötüdür. zira kapitalist sistem herzaman sömürü sistemidir ve kimleri sömürdüğü aşikardır.

    imar bankası kendiliğinden yani uzanların yönetim beceriksizliği yada bir şekilde bankanın hortumlamaları durumunda asla devletin diğer bankaları kurtardığı gibi KURTARMAYACAĞINA emindim..

    uzanlardan böyle birşey beklemiyordum (bankada yaşadığım tecrübelerle) ve zaten böyle birşey yapmadılar.

    devletin zorla çalışan bankaya çökeceğini tahmin etmemiştim fakat hiç mi hiç olamazzz dediğim birşey de değildi..

    böyle birşey olsa bile uzanlarla tasarruf sahiplerini başbaşa bırakır diye düşünmüştüm.

    yani " bana göre sizler sömürü sisteminin dışında tasarrufunuzu değerlendirdiniz bu yüzden sigorta fonunu devreye sokmayacağım, hazine bonolarına da asla karışmayacağım"

    bunun anlamı imar bankasına yatırılan bütün tasarruflar UZANLAR tarafından ödenecek demekti.. tabi böyle olunca çeaş-kepez dışında uzanların başkaca şirketlerine, paralarına , mallarına devletin el koyma şansı yoktu..

    kapitalist sistem bana göre kötüdür, bu anlamda imar bankasının tasarruf sahibine yaklaşımı kesinlikle iyiydi..

    fakat dünya ya hakim olan kapitalist sistem iyiliğe değinmeden tüm insanlara kapitalist sistemin "doğru" olduğu algısını işler

    esasen sıradan insanlar yada küçk tasarruf sahipleri için kapitalist sistemdeki bankaları "doğru" olarak algılamak ayaklarına kurşun sıkmaktır

    zira bu sistem bankaya yatırılan tasarrufları sömürecektir, bankalardan kredi alan insanları da sömürecektir.

    uzanlar da bankaları aracılığı ile topladıkları tasarruflardan kar etmişlerdir, yani bir anlamda halkın birikimleri üzerinden para kazanmışlardır fakat bu devletin ve bankaların toplam sömürüsü kadar olmamıştır.


    kapitalist sistemde ki bankalar sıradan insanları sömürürler ve olabildiğince fazla sömürmek isterler bunu yapabildikleri maxsimum düzyde devlet le bu kazancı/hırsızlığı kırışırlar..


    esasen bu maxsimum sömürme isteği değerlemeler de aşırı oynaklık yaratarak insanların birikimlerinin büyük bir bölümünü reel olarak kaybetmelerine de neden olabilir.

    örnek; 15yıl içinde 15kat artmış konutu satınalabilir, ve zor durumda kaldığınız bir dönem konut fiyatlarının dip yaptığı döneme geldiyse inanılmaz zararla konutunuzu elden çıkarmak zorunda kalabilirsiniz..

    bu değerlemelerde ki aşırı oynaklık kapitalist sistem tarafından kasıtlı ve bilinçli olarak yaratılmıştır ve çok uzun vade de değerlemeler de ani değişiklikler olmadığı için esasen gerçek anlammda zor duruma düştüğünüzde sizi pert edecek bir vuruşu kapitalist sistemin acımadan yaptığını görebilirsiniz.

    fakat akıl almaz şekilde insanlar kapitalist sistemin "doğru" bir anlamda iyi olduğuna inanırlar. ve kapitalist sistemin dışında olan herşeyi kendilerine faydası olsa bile dışlarlar,

    örneğin; asgari ücret alan bir kişi yurtdışından (çinden) vergisiz ucuz cep telefonu aldığında onu kınarız, hırsız, vergi kaçıran damgasını yapıştırırız.

    esasen yurtdışından vergisiz telefon almak o kişinin yararınadır, muhtemeler bizim de yararımıza olacaktır.

    fakat kapitalist sistem doğru olanı biz bilinçli ve akıllı insanlara öyle bir işler ki böyle bir vergi kaçağını asla kabul edemeyiz.

    imar bankasının kapitalist sistemin dışında kalması nasıl gerçekleşti bunu tam olarak bilmiyoruz. belki uzanları kapitalist sistemin içine almak istemediler veya uzanlar kapitalist sisteme girmek istemediler.

    veya belki uzanlar da kapitalist sistemin içindeydiler kapitalist sistem ALGI OYUNUYLA uzanları kapitalist sistemin dışında gibi göstermeye çalıştı..

    bilinen o ki, bir devletin herhangi parası olan grup, holding vs bankacılık ve mevduat toplama yetkisi vermesi esasen resmi olarak BU BANKAYI SİSTEMİN İÇİNE ALDIM demektir.

    yani resmi olarak imar bankası kapitalist sistemin içindeydi,, kaldı ki imar bankası dışında t.c devleti uzanların tüm şirketlerini kapitalist sistemin içinde gördü ve bu şirketlerin borçlarını ve alacaklarını üstüne aldı..

    örnek: telsim den alacaklı herkesin alacağını ödedi, telsimin alacağı varsa tahsil etti

    gayri resmi olarak imar bankası sömürü sisteminin içinde olsun yada olmasın imar bankasına tasarrufunu yatıran %99.9 oranla hiç kimsenin bu analizi yaptığını düşünmüyorum.

    zira zaten devlet banka dediği bir oluşuma mevduat toplama da yetkisi veriyorsa resmi olarak tanımını yapmış oluyor..

    nasıl düşünürseniz düşünün, imar bankasın da t.c devletinin yaptığı çok açık bir dolandırıcılık(hazine bonolarında) gasp ve hırsızlıktı..

  3. t.c devletinin sadece imar bankası tasarruf sahiplerine nasıl gaspçı, hırsız ve terörist gibi davrandığını daha net anlatabilmek içni birkaç noktaya daha değinmek istiyorum,

    özellikle buradaki aşağılık zihniyet şöyle düşünüyordu; "peki devlet imar bankası tasarruf sahiplerine 1 kuruş ödemesin ama bu nasıl olacak"

    zaten bilindiği gibi imar bankası tasarruf sahiplerine "düşman hukuku" bile uygulanmadı, 3. sınıf insan gözüyle bile bakılmadı.. bu bakımdan devletin BEN BU BANKANIN MEVDUAT KABUL ETME YATKİSİNİ VE BANKACILIK LİSANSINI ALIYORUM dediğin de kimse ses çıkarmayacaktı zaten insanların 30 yılda yaptığı konut birikiminin gasp edilmesine ohh olsun diyen bir türk halkı

    asla imar bankasına devletin el koymadan sadece bankacılık lisansını ve mevduat kabul etme yetkisini elinden almasına karşı çıkması ihtimal dahilinde bile değildi..

    yani t.c devleti yine haksız-hukuksuz bir iş yapacaktı, devletin gözetiminde -denetimin de ve garantisinde olunan tasarrufları korumayacak ve imar bankası tasarruf sahiplerini bir nevi UZANLARA ELDEN SENET KARŞILĞI BORÇ VERMİŞ İNSANLAR konumuna düşürecekti..

    işte ben buna EVET diyordum..

    bu durumda uzanlar çeaş-kepez harici şirketleriyle halktan topladığı parayı ödemeye çalışacak ödemese veya ödeyemese bile bu problem imar bankasına tasarrufunu yatıran insanların sorunu olacaktı..

    ve ödemeler bittiğinde devlet yine bir algı oyunu ve sahte ürettiği bilgilerle uzanların kalan mal varlığına çökecek ve UZANLARIN İŞİNİ BİTİRECEKTİ..

    tabi hırsız, gaspçı, terörist t.c devleti esasen bir bankaya devletin el koyması devletin tamamen zararına olduğunu biliyordu fakat burda karlı bir iş gördü.

    uzanların tüm mal varlığı ,parası vs imar bankası tasarruflarının çok üstündeydi, ve zaten tıkır tıkır işleyen bir bankaya sözümona kurtarma operasyonu yaptı.

    hem uzanların milyarlarca dolar malına ve parasına çöktü hemde tasarruf sahiplerini telafisi olmayan maddi ve manevi zararlara uğrattı.

    şimdiler de t.c devleti para basıp bir nevi heryere -herkese para dağıtıyor.. ben yine söylüyorum t.c devletinin imar bankasında yaptığı gaspın temeli yok,, bunu yapanlar mutlaka şizofren derecesinde akıl hastası olması lazım.

    çünkü yapılan gaspın bir amacı yok....


  4. size başka birşey söyleyeyim bu davalar yani imar bankası davaları çeaş-kepez davaları (yatırımcıların açtığı davalar)

    avukatlar ve devlet bizi kol kola gasp ettiler şöyle ki; imar bankası davaları için konuşursam , avukatların tamamı devlet tarafından yürütülen algı mühendisliğinden hareketle dava dilekçelerini hazırladılar.

    yani uzanlar banka da büyük yolsuzluk yaptılar, çifte kayıtlar, sahte hesaplar vs (tabi hepsi yalan) işte devlet kağıtlarını karşılıksız sattılar dediler.

    avukatlar bunları aynen dilekçelerine geçirdiler yani uzanlar bankayı hortumlamıştır, sahte hesaplar açmışlardır, mevduatı düşük göstermiştir vs

    bunu okuyan idare mahkemeleri üyeleri olaya şöyle yaklaştı; BU MAĞDURLARI UZANLAR ZARARA UĞRATMIŞ FAKAT DEVLET EL KOYDUĞU İÇİN VE BANKALARDAN SORUMLU OLDUĞU İÇİN BU HAKLARI ÖDEMEK ZORUNDA.

    İŞTE BU "ZORUNDA" kelimesi çok önemli.. zorunda olduğun için ödersen hakların bir kısmını gasp etmeye kendini haklı görürsün.


    peki avukatlar devletin yaptığı yalan-dolan algı mühendisliğine gerçekten inandıkları içinmi dava dilekçelerini bu şekilde hazırladılar?

    tabi ki değil avukatlar öncelikle devleti yönetenlerle tabir i caiz ise "papaz" olmak istemediler.. yani siz tasarruf sahiplerinin bir kısım haklarını gasp edin, ödediğiniz kısmından bizim alacağımız %5-10 avukatlık ücreti bize yeterli..

    yani hem sen hallet, hem ben halledeyim..

    hemde bu avukatlar ileri de "devlet dostu" olarak kayda geçtği için diğer avukatlara göre kendi gelecekleri için kayde değer bir adım atmış oldular.

    yani herşey,pislik, aşağılık bir zihniyetle doludur.. SİZ ZANNETMEYİN Kİ DAVAYI KAYBETTİK.. BİLEREK AVUKATLAR TARAFINDAN DAVALARINIZ KAYBETTİRİLDİ.

    sevgiler,

  5. Barajların sadece 3 yıllık geliriyle Çeaş yatırımcısının tüm zararı karşılanır ama yapmıyorlar. akıllarınca Uzan dan intikam alıyorlar,valla günün birinde alakasız bir iktidar gelirse hele bu kişi başkanda olursa bu 16 senedir zulüm eden kesimin donuna kadar alır. benden söylemesi.bu işler böyledir.Akıllı olmadıkları için helak olacaklar haberleri yok.

  6.  Alıntı Originally Posted by powerpc Yazıyı Oku
    Barajların sadece 3 yıllık geliriyle Çeaş yatırımcısının tüm zararı karşılanır ama yapmıyorlar. akıllarınca Uzan dan intikam alıyorlar,valla günün birinde alakasız bir iktidar gelirse hele bu kişi başkanda olursa bu 16 senedir zulüm eden kesimin donuna kadar alır. benden söylemesi.bu işler böyledir.Akıllı olmadıkları için helak olacaklar haberleri yok.
    Bu yazı üstüne paylaşmak farz oldu !


    ''KARAR VERDİM
    Cumhuriyete inanan biri olarak,
    Kararımı verdim.
    ''SÜRGÜN'' kitabını bastırıyorum.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Araştırmacı olarak resmin tamamını ortaya çıkardım.
    Bilgi ve belgelere dayanan,
    Çalışmamı eksiksiz yayınlıyorum.
    Hırsızlığı belgelemek suç değildir.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Kitabın konusu nedir?
    Osmanlı döneminde,
    33 YIL HALKIN VE DEVLETİN PARASINI ÇALAN,
    BİR HÜNKÂRDAN HALKIN PARASININ
    GERİ ALINMASIDIR.
    Mücevherlerin Paris'te haraç mezat satılmasıdır.
    Yabancı bankalara saklanmış paralarının,
    Hukuk mücadelesi ile geri alınmasıdır.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Sosyal medyada herkes fikrini yazdı.
    Bana gaz verenler oldu.
    Turan Akıncı, yalnız değildir, diye yazanlar oldu.
    On tane alırız,
    Yüz tane alırız diyenler vardı
    Sallayanların çoğu kitabı okumaz bile.
    Ben kitap yazarak tarihe not düştüm.
    Kimseye kitabımı okuyun diyecek halim yok.
    Öğrenmek isteyen okur.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    SÜRGÜN, 24 Ocak gününden itibaren,
    Remzi Kitabevi Mağazalarında raflarda yerini alır.
    24 Ocak gününden itibaren D&R, İdefix, Kitapyurdu,
    Ve 12 internet sayfasında satışa girer.
    ++
    Paylaşmanızı rica ederim.''
    Turan Akıncı


    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  7.  Alıntı Originally Posted by british Yazıyı Oku
    Bu yazı üstüne paylaşmak farz oldu !


    ''KARAR VERDİM
    Cumhuriyete inanan biri olarak,
    Kararımı verdim.
    ''SÜRGÜN'' kitabını bastırıyorum.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Araştırmacı olarak resmin tamamını ortaya çıkardım.
    Bilgi ve belgelere dayanan,
    Çalışmamı eksiksiz yayınlıyorum.
    Hırsızlığı belgelemek suç değildir.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Kitabın konusu nedir?
    Osmanlı döneminde,
    33 YIL HALKIN VE DEVLETİN PARASINI ÇALAN,
    BİR HÜNKÂRDAN HALKIN PARASININ
    GERİ ALINMASIDIR.
    Mücevherlerin Paris'te haraç mezat satılmasıdır.
    Yabancı bankalara saklanmış paralarının,
    Hukuk mücadelesi ile geri alınmasıdır.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    Sosyal medyada herkes fikrini yazdı.
    Bana gaz verenler oldu.
    Turan Akıncı, yalnız değildir, diye yazanlar oldu.
    On tane alırız,
    Yüz tane alırız diyenler vardı
    Sallayanların çoğu kitabı okumaz bile.
    Ben kitap yazarak tarihe not düştüm.
    Kimseye kitabımı okuyun diyecek halim yok.
    Öğrenmek isteyen okur.
    Ben görevimi yaptım.
    ++
    SÜRGÜN, 24 Ocak gününden itibaren,
    Remzi Kitabevi Mağazalarında raflarda yerini alır.
    24 Ocak gününden itibaren D&R, İdefix, Kitapyurdu,
    Ve 12 internet sayfasında satışa girer.
    ++
    Paylaşmanızı rica ederim.''
    Turan Akıncı


    Bu kitaptan çıkarılacak çok dersler var, kimse çaldığı parayı dünyanın bilinmeyen yerlerinde tutarımda güvende olur diye düşünmesin.Dünya çok küçük.

Sayfa 13/19 İlkİlk ... 31112131415 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •