Sayfa 8/19 İlkİlk ... 67891018 ... SonSon
Arama sonucu : 151 madde; 57 - 64 arası.

Konu: İmar bankası mağdurları tartışma ve protesto başlığı

  1. Ne diyeyim aldığım konut Ataşehir'de ...Hayli primlenmiştir haliyle....Hala kullanıyorum...Allah sattırmasın.....

    Alt katta bi emlakcı var 2-3 ayda bi arıyo...Sunu satıverelim diye....


    Finansal piyasalarda nereye yatıracağını bileceksin....


    YTD..

  2. biz bu vatan için canını vermiş nesli iyi biliriz (yaş itibariyle) ülkeye ,hatta dünya ya sahip olmuş zihniyeti bozuk hırsızlara, gaspçılara , en dar gelirliğinn konut birikimini gasp edenlere de gerekeni yaparız evvel allah. kimse kalıcı değil.

    bakalım o zaman hala cesaretleri olabilecek mi?

    http://www.gazetevatan.com/akp-li-ce...-93264-gundem/

  3. yarım akıllılara söyelyim; zaten bilenler biliyor, imar bankasındaki hakların gasp edilmesinin faizle vs uzanlarla hiçbirşeyle ilgisi yok , peki neyle ilgili? imar bankasındaki tasarrufların gasp edilmesi sistemi asla tıkamıyacaktı..

    buna rağmen ticari hesaplar vs ödendi.. yani hak-hukuk hakkaniyet anlamında olay asla düşünülmüyor böyle birşey zaten yok.

    daha açık anlatmak gerekirse İMAR BANKASINDA FAİZ -%90 OLSADA haklar yine gasp edilecekti..

    siz başka bankada %7500 faiz alsanızda kuruşuna kadar ödendi neden? sistemik bir krizdi..

    bu bakış açısıyla devlet şirketleri finansal ve ekonmik akışı etkilemiyecek bir çok haksızlığa, gasp a, hukkuksuzluğa rahatlıkla başvurabilir.

    mesela zevk için binlerce insanın tapulu evini gasp edebilir (muhtemelen dar gelirli insanlar olur)

    bu aslında sizi daha çok etkilemesi lazım. tabi herkes ruhunu şeytana sattığı için etkilemiyecektir.

    o zaman hayatta karşılaşacağınız en kötü durumu bile makul karşılayacaksınız ,, yani KÖTÜYDÜM ZATEN BUNU HAK ETTİM.

  4. imar bankasının bankacılık sisteminin dışında görülmesi/atılması aslında yine insan psikolojisinin sonucudur.. doğru insanlar /kurumsal yapı vs hikayedir.

    mesela sabancı holding sistemi en çok sömüren aile diyelim. bunların iktidara her gelen partiyle araları iyi olursa otomatik olarak şirketler , büyük birikim sahipleri , kurum-kuruluşlar tasarruflarını akbank a yatıracaklar ve/veya kredi alacaklardır.

    zaten böyle bir durum da akbank bu şartlar da çok fazla kazandığı için ve değişmez kural EN BÜYÜK HIRSIZLIK SİSTEME ve KURALLARINA UYMAK olduğu için çok fazla kazandığının bir kısmını devlet le paylaşacaktır.

    alın size sistemin bankası..

    veya tersi; uzan grubu ve imar bankası gibi,, her gelen iktidarla aran iyi olmazsa şirketlerin ,kurumların tasarrufları varsa bile siyasetle arası iyi olmadığı durumda ve/veya "kötü iş adamı" algısı yapıştırıldıysa (bu genelde anlaşmazlıktan/ çıkar çatışmasından olur mesela fetö şirketleri gibi)

    imar bankası da sistem dışına itilir, zihniyeti bozuk insanlar bu algıya yatkındır, her durumda bunu irdelerler. esasen bir banka sahibinin değildir, devletindir. (imtiyaz vermesi nedeniyle)

    yani kötü diye , dolandırıcı diye tanımladığın bir işadamı varsa onun elinden alırsın , başkasına satarsın yada devletleştirirsin.. yani tasarruf sahibiyle banka arasında bir ilişki kuramazsın.

    ama yine hep zihniyeti bozuk olma durumu, burada bir ilişki kurarak ve sistem dışına kendi iradesiyle çıkardığı (sanal olarak) bir bankadaki tasarruflara gözünü diker.. zira bu bankayı bir anlamda zihniyeti bozuk çevrelere ve yandaşlara dışladığını bilidirdiği ve bu hissi verdiği için ancak normal, sıradan ve sisteme güvenen doğru insanların tasarrufları olması m ümkündür.

    bu durumda da hemen hemen her çıkar çevreleri ve zihniyeti bozuklar şirket sahibi, büyük tasarruf sahipleri ,yandaşlar vs olduğu için küçük birikim sahiplerinin hakları gasp edildiğinde sistemdeki akışı etkilemiyeceği bilinir.

    netice de banka zor duruma düşmese bile zorla gasp edilir, kapatılır çünkü kapatılması sistemi tıkamıyacaktır. kapatılınca zaten tasarrufları gasp etme süreci başlar.. grubun yada holding in şirketlerinin piyasalarla ilişkisi olduğu için kapatılmaz, ve BU ŞİRKETLERDE USULSUZLUK YOKTUR VARSA DA AÇIKLANMAZ..

    imar bankasının her konuda bağlantısı koparıldığı için USULSUZLUK OLMASADA USULSUZLUK OLDUĞU İDDAASI ORTAYA ATILIR. BÖYLELİKLE HEM BANKA SAHİBİ VE YAKINLARININ MAL VE PARASINA EL KONMASI SÖZÜM ONA MEŞRU ZEMİNE OTURTULACAK. HEMDE TASARRF SAHİPLERİNİN HAKLARININ GASPI HAKLI GÖSTERİLECEKTİR.

    tabi bir grup usulsuzluk yapıyorsa sadece bankasında bunu yapıp, yüzlerce şirketinde yapmamış olması da kafaları karıştırmaz zira herkes buna inanmaya hazırdır..

    kısaca bir bankanın sistem içinde yada dışında olması (ki bu resmi olarak bankacılık yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılmadan mümkün değil) hayali olarak insanların kendi algısıdır..

    bir kurum yada büyük şirket parasını imar bankasına yatırırsa ve bunlar çoğalırsa sisteme entegre olur, bu tercihi yapmazsa sistem dışına itilmeye başlar.

    söyledğim gibi şirketlerin , kurumların bu tercihi yapmasının nedenleri yine doğru olmak, vergisini ödemek vs ile ilgisi yoktur.. bu çıkar çatışmasıdır, tabi uzanın neden sisteme uyup en büyük hırsız olmak istememesi tartışılabilir bir konudur.

    bir çok sistemi sömüren işadamları saygı görür, ahlaklı dürst iş adamı olarak lanse edilir.. mesela aktifbank ne usulsuzluk yaparsa yapsın arkasında akp olduğu sürece o bankaya birşey olmaz denilebilir.

    daha da büyüyebilir kurumsal firmalar aktifbank ta hesap açabilir..

    hep gelinen nokta ZİHNİYETİ BOZUKLUKTUR. bundan kurtulamadığımız sürece haksızlıklar, hukuksuzlukların sonu gelmeyecek tabi kötülüğünde bilerek yada bilmeden yaptğınız akıl almaz kötülükler dönüp sizi ya terör, yada doğal bir gasp (ki akıl almaz şekilde dürüstçedir, sizin cebinizdeki parasınız gasp eden hayatını riske atar)

    aşağılık zihniyeti bozuk hırsızlar , gaspçılar hiç risk almazlar ve hayatlarına saygıdeğer siyasi , iş adamı, holding sahibi, yatırımcı olarak devam ederler.

  5. embesilliğe , akılsızlığa, işine geleni söylemeyi imar bankası özelinde açıklamaya çalışayım (ki insanlar işine gelmeyen her konuda bunu yaparlar, koskoca önlerindeki prf. kısaltmasının da bir anlamı kalmaz)

    imar bankasına ben yatırmadım çünkü böyle olacağını biliyordum diyor.. neyi biliyordun embesil? uzanla dalaşmasalardı, bddk bankaya el koymasına rağmen diğer bankalar gibi "bankayı kapatmasaydı" "biliyordum" deme şansın olacakmıydı?

    bu aynen şey gibi; dolar hakkında hiç bir tahminde bulunmazsın, dolar 4 tl olduğunda BEN ZATEN DOLARIN 4 TL OLACAĞINI BİLİYORDUM.. demek gibidir.

    yani imar bankasına el konmuş olsa bile mutlak insanların haklarının ödenmeyeceğini , bankanın direkt kapatılıp , kapatılmayacağını, hakların ne kadarlık bölümünün devlet tarafından gasp edileceğinin tahminin yap man mümkün değil , böyle bir ihtimal yok.

    pekala devlet bankayı kapatmayabilirdi de, yada uzanlar fetöye direnmeseydi el koyma hiç gerçekleşmeyebilirdi.

    o kadar çok olasılık varki, biliyordum demek, kendini rezil etmekten başka birşey değil.. ancak ne yapmış olabilirsin.. en cahill insanlar bile bunu yaptı... "imar bankası üzerinde kötü bir algı var, bencillikle aman ben uzak durayım, ne olur ne olmaz"

    BU BİLGİ , AKIL VS DEĞİL. SÖYLÜYORUM BUNU EN CAHİL İNSANLAR DA YAPTI.. O ZAMAN ONLAR İÇİN AKIL ALMAZ DERECEDE EĞİTİMLİ, BİLGİLİ, ZEKİ VE AKILLI DEMEK LAZIM.

    EE GERÇEK BU DEĞİL.. ADAM KÖR CAHİL, HİÇ OKUL YÜZÜ GÖRMEMİŞ, AMA YARATILAN ALGIDAN ÇEKİNDİĞİ İÇİN İMAR BANKASINA TASARRUFUNU YATIRMAMIŞ..

    tam tersine bilen insan imar bankasına parasını yatırır.. devlet bir bankaya el koyduğun da tasarrufları gasp edemez. hazine bonolarını gasp edemez.. olayda ağır kusuru (kasti) varsa reel anaparanın dışında ayrıca tazminat ödemek zorunda kalır.

    o zaman diyeceksin ki; bu ülkede hak-hukuk yok ben onu biliyordum.. ee bunu en cahil insan da biliyor ve hiçbirşeye güvenmiyor.

    bunu bilmek akıl -eğitim- bilgi-zeka işi değilki! bunu bilmek en cahil insanın yapalieceği KURNAZLIK...

  6. https://invst.ly/46aav



    USD--TRY günlük grafik....Ayu tuzağına dikkat...

  7. devletin yada insanların birilerini suçlu /kötü/ahlaksız/çıkarcı görüp cezalandırması yada bu doğrultuda bir görüşe sahip olması konusunu biraz irdelemek lazım..

    örnek; imar bankasına tasarrufunu yatıranlar çıkarcı, yüksek faize tamah eden, yüksek faiz için hertürlü riski alan fakat bu gerçekleştiğinde durumu kabul etmeyen insanlar olarak görülmeye çalışılıyor. hatta zihniyeti bozuk insanlar..

    aslında olaya bilimsel bakılırsa ki bunu olaylara objektif bakabilen psikoloji, sosyoloji, felsefe uzmanları yapabilir..

    bazı yada bir gurup insanı böyle görenlerde yada görmeye çalışanlarda asıl sorunun kendilerinde olduğu anlaşılır. insan yapısı gereği "kendinden hareketle düşünür"

    yani ben olsaydım şunu yapmazdım, onlar yaptı suçlu gibi... tabi bu hiç bir zaman bilimsel bir yaklaşım olmaz..

    objektif te değildir , yani subjektif işine geldiği gibi konuşur buda cahilliğin göstergesidir.

    yüksek faize tamah etmek diye adlandırılan olay aslında çok basit ve insan doğasının gereği bir yaklaşımdır..
    örneğin burada mevduat faizi başlığı altında herkes esasen yüksek faiz almak ister, ama bunda en küçük bir risk görürse, yada tereddüt ederse bir miktar yüksek faiz almak yerine daha orta ölçekte bir bankayı, yada büyük bankaları tercih e der.

    işte sorun burada başlar, insanlar bencil ve subjektif baktığında yüksek faiz veren bankaların başına birşey geldiğinde "bak gördünüz mü ben tahmin etmiştim, ben enayimiyim düşük faizle büyük bankada paramı tutmaya razı oldum"

    tabi bu yüksek faiz alamama durumu yani subjektif en cahil insanın yapacağı yaklaşımdır.. ben yüksek faiz alamadım korktum, ohh iyi oldu ..

    aslında bu şahıs her an yüksek faize gitmek istemektedir dahası bunu çok istiyordur. ama korku ve tedirginlik ağzının suları akmasına rağmen bu yüksek faizden onu alıkoyuyordur.

    yani durum rahatlıkla HASET, ÇEKEMEMEZLİK olarak açıklanablir.. tabi bunlar hep akıl dışı şeylerdir.

    şuan da da rahatlık la büyük banka ile küçük banka arasında yüzdesel bazda %20 ye varan brüt faiz farkları vardır.

    yani 2 , 2.5 puan faiz farklarından bahsedilebilir..

    fakat olaya objektif yaklaştığımızda esasen küçük bankaya gidip yüksek getiri elde etmek isteyenlerin BANKANIN BATMA RİSKİNİ aldıklarını doğru tespit etmek gerekir.

    yani yüksek faiz veren bankalara devlet zorla el koysun, bütün hakları gasp edilsin gibi bir düşünce haince , düşmancadır. bunun kaynağıda bahsettiğim gibi BEN YÜKSEK FAİZ ALMADIM, DEVLET SENİN BÜTÜN BİRİKİMİNİ GASP ETTİ OHH OLSUN. BEN ENAYİMİYDİM DÜŞÜK FAİZE RAZI OLDUM.. cahilce bir insan tepkisidir.

    yüksek faizin riski vardır evet. ama bu bankanın batma riskidir (gerçek anlamda) bu durumda bile kusur rahatlıkla devletin ilgili kurumlarında aranabilir.. denetleyeci pozisyonundadırlar.

    yani imar bankası olayında ki gibi hem mevduatı sigorta edeceksin , hem DÜNYA DA ASLA OLMAMIŞ VE OLMASI MÜMKÜN OLMAYAN ŞEKİLDE DİJİTAL ORTAMDA MÜLKİYET HAKKI VERMEDEN, KİŞİ ADINA SAKLAMA YAPMADAN, HİÇ BİR ŞEKİLDE KAYDINI TUTMADAN HAZİNE KAĞITLARINI BANKALARA SATTIRACAKSIN..

    yettimi yetmedi tabi? geriye dönük işletmek üzere yasa çıkarıp, imar bankası sahibinin ve yakınlarının ödediğini iddaa ettiğin tasarrufun 3 katı değerinde mal ve paraya çökeceksin..

    sonra ödemiyorum diyeceksin.. yüksek faiz alanın riski bu mu? hazine bonosu alanın riski bu mu?

    bir banka ne yapmış olursa olsun, bu asla tasarruf sahibini bağlamaz.. bilgili insan , akıllı insan sadece kendine ait olan kısmı düşünür. BİR BANKANIN NE YAPTIĞI DEVLETİN SORUNUDUR, BDDK NIN, SPK NIN, MERKEZ BANKASININ SORUNUDUR.

    TASARRUF SAHİBİ MEVDUAT BANKASINA MEVDUATINI YATIRIR. DEVLETİN AÇIKLADIĞI GARANTİ KAPSAMINI DİKKATE ALIR (BUNUN NEDENİ DEVLETİN BANKAYA MÜDAHALE ETMEDİĞİ DURUM DA TMSF DEN NE KADAR PARA ÖDEYECEĞİNİ BİLMEK İÇİNDİR)

    KÜÇÜK BANKAYSA BANKA ZOR DURUMA DÜŞDÜĞÜNDE İFLAS ETTİĞİNDE DEVLET MÜDAHİL OLMADIĞINDA PARASININ/TASARRUFUNUN SİGORTA KAPSAMINDA OLMAYAN KISMININ RİSKİNE GİRDİĞİNİ BİLMELİDİR.. BİLGİ BUDUR.

    HAZİNE BONOLARINDA YETKİSİZ HAZİNE BONOSU SATIŞI DEYİMİNİN B İR ANLAMI YOKTUR. ESAS OLAN ALINAN HAZİNE BONOSUNUN KARŞILĞININ OLUP OLMAMASIDIR. BU DA MÜLKİYET HAKKI VE/VEYA KİŞİ ADINA SAKLAMA İLE MÜMKÜNDÜR..

    HAZİNE BONOSU YATIRIMCISI ALDIĞI HAZİNE BONOSUNUN GERÇEK ANLAMDA DEVLETİN KASASINA GİRİP GİRMEDİĞİNE BAKMAZ.. BUNU ARAŞTIRMAZ. DEVLET KİŞİ ADINA SAKLAMAYI YAPMAK ZORUNDADIR, DEĞİLSE BU ANAYASAL SUÇTUR VE TC DEVLETİ İMAR BANKASI DÖNEMİNDE BU SUÇU İŞLEMİŞTİR.

    YANİ TASARRUFÇU KENDİ GÖREV ALANINA BAKAR, BURDA HEP DİLE GETİRİLEN KONULAR HEP BDDK NIN , DEVLETİN GÖREVİNİN İMAR BANKASI TASARRUF SAHİBİNİN YAPMASI GEREKTİĞİ KONUŞULDU.

    BEN BİLİNÇLİ OLARAK DEVLETİN GÖREVİ OLAN KISMI ARAŞTIRMADIM,, BUNUN PEŞİNE DÜŞMEDİM.. BU BENİM GÖREVİM DEĞİLDİ..

    YANİ İMAR BANKASININ NE YAPTIĞI BENLE İLGİLİ BİR KONU DEĞİLDİ.. DEVLETİN KASITLI KUSUR VE GASP SENARYOSU HAZIRLAMASINI BEN TAHMİN EDEMEM VE ETMEK ZORUNDA DA DEĞİLİM.

    olaylara bütün bakılmak istemedğinden ki bunun kaynağı "zihniyet bozukluğudur" bu konuları tartışmak zorunda kalıyorum..

    imar bankası yetkisiz hazine bonosu satmış ? ee satmış ta ne olmuş? yetkisiz sattıysa ödenmezmiş..

    aslında temel konu nedir? satılan hazine bonolarının karşılığının (parasının) devletin kasasına girmesi, bu böyle olduğunda yetkili yada yetsikiz satmanın bir anlamı yoktur.

    yani yoksa hazine bonolarını herkes satabilir de, tıpkı otomobil gibi noter e gidersiniz satış gerçekleşir, mülkiyeti size geçer.

    peki temel konu neden saptırılmak isteniyor çok basit ZİHNİYET BOZUKLUĞU..

    mesela kişi adına saklama yapılsa dahi, bankalar aracılığı ile satılan hazine bonolarının bedeli hazineye reel anlamda geçmemiş olabilir.. zira herkes dijital ortamda bankalar aracılığı ile hazine kağıtlarını satın alıyor.

    ama bu hazine bonosu yatırımcısını bağlamaz.. dansözler aranıyor kıvıracak..

    saygılar,

  8. #64
     Alıntı Originally Posted by casual Yazıyı Oku
    devletin yada insanların birilerini suçlu /kötü/ahlaksız/çıkarcı görüp cezalandırması yada bu doğrultuda bir görüşe sahip olması konusunu biraz irdelemek lazım..

    örnek; imar bankasına tasarrufunu yatıranlar çıkarcı, yüksek faize tamah eden, yüksek faiz için hertürlü riski alan fakat bu gerçekleştiğinde durumu kabul etmeyen insanlar olarak görülmeye çalışılıyor. hatta zihniyeti bozuk insanlar..

    aslında olaya bilimsel bakılırsa ki bunu olaylara objektif bakabilen psikoloji, sosyoloji, felsefe uzmanları yapabilir..

    bazı yada bir gurup insanı böyle görenlerde yada görmeye çalışanlarda asıl sorunun kendilerinde olduğu anlaşılır. insan yapısı gereği "kendinden hareketle düşünür"

    yani ben olsaydım şunu yapmazdım, onlar yaptı suçlu gibi... tabi bu hiç bir zaman bilimsel bir yaklaşım olmaz..

    objektif te değildir , yani subjektif işine geldiği gibi konuşur buda cahilliğin göstergesidir.

    yüksek faize tamah etmek diye adlandırılan olay aslında çok basit ve insan doğasının gereği bir yaklaşımdır..
    örneğin burada mevduat faizi başlığı altında herkes esasen yüksek faiz almak ister, ama bunda en küçük bir risk görürse, yada tereddüt ederse bir miktar yüksek faiz almak yerine daha orta ölçekte bir bankayı, yada büyük bankaları tercih e der.

    işte sorun burada başlar, insanlar bencil ve subjektif baktığında yüksek faiz veren bankaların başına birşey geldiğinde "bak gördünüz mü ben tahmin etmiştim, ben enayimiyim düşük faizle büyük bankada paramı tutmaya razı oldum"

    tabi bu yüksek faiz alamama durumu yani subjektif en cahil insanın yapacağı yaklaşımdır.. ben yüksek faiz alamadım korktum, ohh iyi oldu ..

    aslında bu şahıs her an yüksek faize gitmek istemektedir dahası bunu çok istiyordur. ama korku ve tedirginlik ağzının suları akmasına rağmen bu yüksek faizden onu alıkoyuyordur.

    yani durum rahatlıkla HASET, ÇEKEMEMEZLİK olarak açıklanablir.. tabi bunlar hep akıl dışı şeylerdir.

    şuan da da rahatlık la büyük banka ile küçük banka arasında yüzdesel bazda %20 ye varan brüt faiz farkları vardır.

    yani 2 , 2.5 puan faiz farklarından bahsedilebilir..

    fakat olaya objektif yaklaştığımızda esasen küçük bankaya gidip yüksek getiri elde etmek isteyenlerin BANKANIN BATMA RİSKİNİ aldıklarını doğru tespit etmek gerekir.

    yani yüksek faiz veren bankalara devlet zorla el koysun, bütün hakları gasp edilsin gibi bir düşünce haince , düşmancadır. bunun kaynağıda bahsettiğim gibi BEN YÜKSEK FAİZ ALMADIM, DEVLET SENİN BÜTÜN BİRİKİMİNİ GASP ETTİ OHH OLSUN. BEN ENAYİMİYDİM DÜŞÜK FAİZE RAZI OLDUM.. cahilce bir insan tepkisidir.

    yüksek faizin riski vardır evet. ama bu bankanın batma riskidir (gerçek anlamda) bu durumda bile kusur rahatlıkla devletin ilgili kurumlarında aranabilir.. denetleyeci pozisyonundadırlar.

    yani imar bankası olayında ki gibi hem mevduatı sigorta edeceksin , hem DÜNYA DA ASLA OLMAMIŞ VE OLMASI MÜMKÜN OLMAYAN ŞEKİLDE DİJİTAL ORTAMDA MÜLKİYET HAKKI VERMEDEN, KİŞİ ADINA SAKLAMA YAPMADAN, HİÇ BİR ŞEKİLDE KAYDINI TUTMADAN HAZİNE KAĞITLARINI BANKALARA SATTIRACAKSIN..

    yettimi yetmedi tabi? geriye dönük işletmek üzere yasa çıkarıp, imar bankası sahibinin ve yakınlarının ödediğini iddaa ettiğin tasarrufun 3 katı değerinde mal ve paraya çökeceksin..

    sonra ödemiyorum diyeceksin.. yüksek faiz alanın riski bu mu? hazine bonosu alanın riski bu mu?

    bir banka ne yapmış olursa olsun, bu asla tasarruf sahibini bağlamaz.. bilgili insan , akıllı insan sadece kendine ait olan kısmı düşünür. BİR BANKANIN NE YAPTIĞI DEVLETİN SORUNUDUR, BDDK NIN, SPK NIN, MERKEZ BANKASININ SORUNUDUR.

    TASARRUF SAHİBİ MEVDUAT BANKASINA MEVDUATINI YATIRIR. DEVLETİN AÇIKLADIĞI GARANTİ KAPSAMINI DİKKATE ALIR (BUNUN NEDENİ DEVLETİN BANKAYA MÜDAHALE ETMEDİĞİ DURUM DA TMSF DEN NE KADAR PARA ÖDEYECEĞİNİ BİLMEK İÇİNDİR)

    KÜÇÜK BANKAYSA BANKA ZOR DURUMA DÜŞDÜĞÜNDE İFLAS ETTİĞİNDE DEVLET MÜDAHİL OLMADIĞINDA PARASININ/TASARRUFUNUN SİGORTA KAPSAMINDA OLMAYAN KISMININ RİSKİNE GİRDİĞİNİ BİLMELİDİR.. BİLGİ BUDUR.

    HAZİNE BONOLARINDA YETKİSİZ HAZİNE BONOSU SATIŞI DEYİMİNİN B İR ANLAMI YOKTUR. ESAS OLAN ALINAN HAZİNE BONOSUNUN KARŞILĞININ OLUP OLMAMASIDIR. BU DA MÜLKİYET HAKKI VE/VEYA KİŞİ ADINA SAKLAMA İLE MÜMKÜNDÜR..

    HAZİNE BONOSU YATIRIMCISI ALDIĞI HAZİNE BONOSUNUN GERÇEK ANLAMDA DEVLETİN KASASINA GİRİP GİRMEDİĞİNE BAKMAZ.. BUNU ARAŞTIRMAZ. DEVLET KİŞİ ADINA SAKLAMAYI YAPMAK ZORUNDADIR, DEĞİLSE BU ANAYASAL SUÇTUR VE TC DEVLETİ İMAR BANKASI DÖNEMİNDE BU SUÇU İŞLEMİŞTİR.

    YANİ TASARRUFÇU KENDİ GÖREV ALANINA BAKAR, BURDA HEP DİLE GETİRİLEN KONULAR HEP BDDK NIN , DEVLETİN GÖREVİNİN İMAR BANKASI TASARRUF SAHİBİNİN YAPMASI GEREKTİĞİ KONUŞULDU.

    BEN BİLİNÇLİ OLARAK DEVLETİN GÖREVİ OLAN KISMI ARAŞTIRMADIM,, BUNUN PEŞİNE DÜŞMEDİM.. BU BENİM GÖREVİM DEĞİLDİ..

    YANİ İMAR BANKASININ NE YAPTIĞI BENLE İLGİLİ BİR KONU DEĞİLDİ.. DEVLETİN KASITLI KUSUR VE GASP SENARYOSU HAZIRLAMASINI BEN TAHMİN EDEMEM VE ETMEK ZORUNDA DA DEĞİLİM.

    olaylara bütün bakılmak istemedğinden ki bunun kaynağı "zihniyet bozukluğudur" bu konuları tartışmak zorunda kalıyorum..

    imar bankası yetkisiz hazine bonosu satmış ? ee satmış ta ne olmuş? yetkisiz sattıysa ödenmezmiş..

    aslında temel konu nedir? satılan hazine bonolarının karşılığının (parasının) devletin kasasına girmesi, bu böyle olduğunda yetkili yada yetsikiz satmanın bir anlamı yoktur.

    yani yoksa hazine bonolarını herkes satabilir de, tıpkı otomobil gibi noter e gidersiniz satış gerçekleşir, mülkiyeti size geçer.

    peki temel konu neden saptırılmak isteniyor çok basit ZİHNİYET BOZUKLUĞU..

    mesela kişi adına saklama yapılsa dahi, bankalar aracılığı ile satılan hazine bonolarının bedeli hazineye reel anlamda geçmemiş olabilir.. zira herkes dijital ortamda bankalar aracılığı ile hazine kağıtlarını satın alıyor.

    ama bu hazine bonosu yatırımcısını bağlamaz.. dansözler aranıyor kıvıracak..

    saygılar,
    Sayın casual, kendinizi hiç zorlamayın bu insanların mayası '' kendini sokmayan yılan bin yaşasın'' mantığıdır. Zaten ata sözlerimizi, fıkralarımızı, halk hikayelerimizi biliyorsanız yüz yıllardır aynı mentalitenin devam ettiğini görürsünüz. Hoca fıkrasında ki gibi '' damdan düşenin halini ancak damdan düşen bilirmiş'' . Bunlara inananlar çok sağlam dedikleri Garanti bankasının bile 2002 de mok yoluna gideceğini görmezden gelirler de İmar bankası sanki o dönemin tüm olumsuzluklarının tek müsebbibi olduğu masalına inanmak isterler.
    Bu ülkede yaşıyorsanız, arkasında devlet kurumlarının kontrolü var masalına asla vede kata inanmayacak, her zaman eşeğinizi kendi imkanlarınızla, olabilidiğince, sağlam kazığa bağlayacaksınız. Ahanda yeri gelmişken buraya yazıyorum, TOKİ güvencesi masalıyla 3 yıl sonra bitirileceği söylenen ``PALARVA`` konutlarının sertifikalarının millete 42.5 Tl den geçirilip 3 ay sonrasında borsada 36 Tl lerden işlem görmesi. Bence bu işin daha başlangıcı , 3 sene sonra neler olacak bekleyip görelim görelimde bizimde İmar bankası konusunda şimdi ahkam kesenler gibi LAF söyleme hakkımız olsun. Saygılar...

Sayfa 8/19 İlkİlk ... 67891018 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •