ISATR - İş Bankası A

[FİBONACCİ]

Kapanış

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[fabrikator]

siz değerli imtiyazlı ve kurucu (ISATR-ISBTR-ISKUR) ortakları e-devlet>mkk>e-cas>yatırımcı blokaj sayfası üzerinden hisselerinizi bloke etmeye davet ediyorum.

arkadaşlar e-devlet hesabınıza girin
arama kısmına merkezi kayıt kurumu yazın linki tıklayın
daha önce giriş yapmamışsanız mail ve telefon ile dogrulama isteyecektir.
bu işlemlerde tamamlandıktan sonra sol tarafta e- cas altında yatırımcı blokaj kısmında bloke etmek istediğiniz ve adetleri seçerek satışa kapatabilirsiniz hisselerinizi
işlemin aktif olması bir gün sürüyor.
tekrar satmak için aynı e-cas altında yatırımcı blokaj kısmında bloke çöz emri ile satışa açabilirsiniz.

bu işlem ile hem olası psikolojik savaşta satmamak ve düşünmek için süre kazanacak.hemde bu dalı silkelemeye çalışanlara yerinizi göstermiş olacaksınız.emin olun tek tek sayılıyoruz.

[FİBONACCİ]

Açılış

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[fabrikator]

evleti Aliye’nin tahtında IV. Mehmed oturmaktaydı.
Yüce Osmanlı hükümdarının sıradan kulu ‘baldırıçıplaklardan’ birisi, başına geleceklerden habersiz, mahalledeki çöp toplama işine dalmıştı.
Her gün olduğu gibi Kadırga, Suriçi ve Eğrikapı’ya uğrayıp çöpleri alacak ve deniz kenarına inerek eşyaları yıkayıp, üçe beşe bakmadan kaça tutturabilirse satacaktı.
Aynen de öyle oldu.
Sahile indi ve çamurdan arındırdığı eşyaların arasında, yuvarlak bir taş buldu.
Taşı alıp, ‘oymacı’ diye tabir edilen kaşıkçıya gitti.
Ve söylenceye göre üç tahta kaşık karşılığında, taş parçasını sattı.
Nereden bilecekti ki biçare, o anda hayatının en büyük fırsatını kaçırdığını...
Kurnaz kaşıkçı ise taşı hiç vakit kaybetmeden, komşusu olan kuyumcuya götürdü.
Üç tahta kaşığa aldığı taş parçasını, tam 10 akçeye okuttu kuyumcuya. Daha ne olsun, keyfi yerindeydi...

TAŞI GÖREN KUYUMCULAR PAYLAŞAMADILAR

Aldığı taşın, çok daha fazla para ettiğine inanan kuyumcunun içi içini yiyordu.
Yoksa bir taş parçasına 10 akçe sayacak göz yoktu onda!
“Hiç olmazsa bir arkadaşıma danışayımâ€� diye düşündü.
Öteki kuyumcu da görür görmez adeta büyülenmişti.
Başladılar atışıp, kapışmaya...
Kavgaları o kadar büyüdü ki, sonunda konuya ‘kuyumcubaşı’ dahil oldu.
O da daha ilk bakışta taşın kıymetinin farkına varmıştı.
Her iki taraf da işi fazla uzatmayıp seslerini kessinler diye, en şişkininden birer kese altın verip gönderdi.
Kıymetliler kıymetlisi taş, artık kuyumcubaşının zimmetindeydi.
Ancak bu durum ‘Saray-ı Hümayun’ çevrelerinde de konuşulmuş olacak ki, Osmanlı’nın en güçlü sadrazamlarından Köprülüzade Fazıl Ahmet Paşa’nın kulağına gitti mesele.
Paşa hem çok kültürlü, hem de zeki bir adamdı. Anında duruma el koyup, Hatt-ı Hümayun’la elması Osmanlı Devleti’nin malı haline getirdi.
Elden ele gezen taş, hemen sarayın elmas tıraşçısına verildi. Sonunda ortaya Topkapı Sarayı’nın en kıymetli parçalarından 86 karatlık Kaşıkçı Elması çıktı.

[FİBONACCİ]

Kapanış

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[FİBONACCİ]

Açılış

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[demir113]

Burası böyle 1 aylık bahar uykusuna yatsa ne güzel olacak

[FİBONACCİ]

Kapanış

LG-H815 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi