Originally Posted by
şef
borsa da üşüş beklemeli mi?
dolar çıkıyor, faiz düşüyor, yabancı çıkıyor, geleneksel olarak bilanço sonrası mayıs sat ayı.
yabancı sattıkça yerli hisse alıyor. niye alıyor; alacağı başka ne var: dolar pahalı almak zor, bilakis satmak mantıklı olabilir. faizde dursa parası eriyor. ev-arsa desen onun devri geçti, ihtiyaçsa alınır.
normal bir ekonomik ortam olsa, normal bir yönetim olsa, dolar alıp başını gidince faizleri yukarı çeker, ortamı dengeler idi. lakin faizlerin baskılanacağı çok açık görülüyor.
bu ortamda hisse fiyatlarında gerileme, borsada düşüş beklemeli miyiz?
Güzel soru. Bu soru son dönemlerde özellikle small cap denen bist30 dışındaki hisselerde yaşanan hareketliliği anlamak için de soruluyor.
Bence de, düşük faiz ortamı ve reel hayatta iş yaparak para kazanma şansı azaldığı için böyle bir eğilim oluştu. Bu eğilimde sosyal medyadaki bazı çok takipçili hesapların da etkisi büyük. Ama ben bu konuda esas parayı götürenin arka taraftaki bazı orta boy spekülatörler olduğunu düşünüyorum. Yani ön tarafta bazı çok takipçili hesaplar, bilinçli bir şekilde desteklendi. Yani adamların yazdığı hisseler bilinçli hareket ettirildi, bir güven oluşması ve fenomen olmaları sağlandı, sonra da bu hesaplar üzerinden manipülasyon yapılmaya başlandı.
Sonuç olarak. Ponzi olayına benzetiyorum bu durumu. Bahanelerden biri olarak da teknoloji, yazılım vs argümanları kullanıldı. Yıllarca sektörde profesyonel olarak çalışmış biri olarak, 5g gelecek, Teknosa bu işten çok olumlu etkilenecek görüşünü okuyunca kahroluyorum. Takipçilerin de eğitim ve bilinç düzeyi düşük olunca, inanlar da çok oluyor...bu iş Nasrettin hocanın koyunların geçerken yünlerinin çalılara takılma işine benziyor.
Neyse, toparlayalım. Her ponzide olduğu gibi, bu işin sonunda birileri servetine servet katacak...aç gözlü, kumar oynama arzusundaki küçük kumarbazkar da para kaybedecek...üzücü ama, 20 yıl aradan sonra yine 100 binlerce borsa küskünü oluşacak...sonra bizim gibi gönüllüler de deniz yıldızı hikayesinde olduğu gibi birer birer kurtarmaya çalışacak bu yaralıları.
Toparlayamadığımın farkındayım sadede geleyim. Yabancı sermaye girişi olmadan finansal piyasalarda sürdürülebilir getiri imkansız. Olsak olsak içe kapanık İran gibi bir ülke oluruz. Hem Avrupalı gibi yaşayalım, tüketelim, hem de yabancı sermaye girişi olmadan bunu yapalım dersek, olmaz, olamaz. Sürdürülebilir getiri için iyi büyümemiz, bunun için de çok fazla üretmemiz ve satmamız lazım. Bu da sermaye ile oluyor, yerel kaynaklar kısıtlı, zaten bu nedenle gelişmiş ülke değil, gelişmeye çalışan ülke diyorlar bize.
Önemli dönüm noktalarını, beğendiğim analizleri Twitter dan da paylaşıyorum...@cautionary53
Yer İmleri