Sayfa 11/12 İlkİlk ... 9101112 SonSon
Arama sonucu : 94 madde; 81 - 88 arası.

Konu: Çocukları Koruyalım...

  1. #81
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12



  2. 8 yaşındaki Leyla’yı 28’lik Ahmet için bekletsinler mi Bakan Bey?

    Ömrünüzde kaç kere çocuk istismarı davası takip ettiniz de çocukların hayatını karartabilecek düzenlemelere yol açabileceği gün gibi aşikar kararlar almaya heves edebiliyorsunuz Bakan Bey? Sekiz yaşındaki Leyla’yı 28’indeki Ahmet için bekletsinler mi Bakan Bey?

    https://www.gazeteduvar.com.tr/forum...-mi-bakan-bey/

  3. #83
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    O korkuyor, biz utanıyoruz




    O notu gördünüz mü o notu.

    Minicik bir kız çocuğunun titreyen elleri ile kaleme aldığı o minik notu.

    Okurken gözyaşlarıma hakim olamadım.

    İnsanlığımdan utandım.

    Ülkemde var olduğu söylenen adaletten utandım.

    Hukuktan, yargıdan utandım.

    Hakimlerden utandım.

    Yasalardan utandım.

    İnsanlığımdan utandım.

    7 yaşındaki bir kız çocuğu 2 yıl önce bir ara ortalıktan kayboluyor.

    Daha sonra ortaya çıkıyor ve mahallesindeki bir kişinin cinsel tacizine uğradığı anlaşılıyor.

    Zanlı yakalanıyor, yargılanıyor…

    Önce 10 yıl hapse mahkûm ediliyor.

    Daha sonra mahkemedeki tutumu dikkate alınıyor ve 8 yıla indiriliyor ceza.

    Dosya Yargıtay’a gidiyor.

    Yargıtay kararı bozuyor.

    Dava yeniden mahkemeye geliyor.

    Bu kez ceza 6 yıla indiriliyor.

    İyi hal ve mahkemedeki terbiyeli tutumu göz önüne alınarak serbest bırakılıyor.

    O not, titreyen ellerle yazılmış korku dolu o not işte o serbest bırakılan tecavüzcüsünün korkusuyla, minik çocuğun kaleme aldığı not.

    Bakın şu ülkenin “adaletâ€ine, bakın şu ülkenin “yargısıâ€na.

    Şunu anlayabilirim.

    İftiradır, yargılanır, suçsuz olduğu anlaşılır, serbest kalır.

    Ama hem çocuğa tecavüzden suçlu bulacaksın hem de serbest bırakacaksın.

    “Mahkemedeki tutumundan ve iyi halinden.â€

    Çok merak ettim mahkemedeki iyi tutum neymiş?

    Ellerini önünde kavuşturup oturduğu için mi, iyi hal indirimi.

    Ne yapacaktı!

    Hakime sarkıntılık mı edecekti, mübaşire tecavüze mi kalkışacaktı mahkeme salonunda.

    Bu neyin iyi hali, olumlu tutumu.

    Böyle bir ceza böyle bir indirim olur mu?

    Böyle adalet olur mu?

    O hakimler bu kararı nasıl verdiler, hangi vicdana sığındılar çok ama çok merak ediyorum.

    O minik çocuk korkuyor besbelli.

    Biz ise utanıyoruz.

    Böyle adaletten, böyle insanlıktan.

    Çok utanıyoruz…

    Kararı alanlar utanıyor mu orasını bilmiyoruz!


    https://www.haberturk.com/yazarlar/f...biz-utaniyoruz

  4. #84
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12

  5. Önce Çorlu tren kazasında ölen Oğuz Arda Sel’in annesi...
    Sonra şüpheli ölümü intihar olarak kayda geçirilmeye çalışılan Şule Çet’in babası ve ağabeyi...
    Ve şimdi de kendisini çatıdan atarak intihar ettiği söylenen Rabia Naz Vatan’ın babası.
    Hukuka, devlete güvenmeyen, yaşadıkları acıların ardından adalet peşinde kendi tükenen bu insanlar, gözündeki bağı çoktan açmış, dilediğine sağır olmayı seçmiş yeni ve soysuz bir adaletin isyanındalar.
    Şaban Vatan’ın sosyal medyada dolaşan görüntülerini izleyin.
    Evinin çatısında, kızının kilosunu söylüyor, yaşını söylüyor, metrelerden bahsediyor.
    O yaşta, o kiloda bir kız çocuğu ne kadar hızlı koşarsa nereye nasıl düşer...
    Bir çuvaldan bahsediyor, çatıdan atılan ve yerde tahribat yapan.
    Keşiflerden, bilirkişilerden, telefon konuşmalarından bahsediyor.
    Sonra bir iskemle gösteriyor bize.
    Bir çantadan bahsediyor, önce olmayan, sonra bulunan...
    Ardından sokakta görüyoruz babayı.
    Kamera kayıtlarından bahsediyor.
    Kızının geçtiği sokaklardan, geçmediği sokaklardan...
    Elindeki dondurmadan bahsediyor, cebindeki harçlıktan, bir market torbasından...
    Kayda geçmeyen tanıklardan, dosyaya girmeyen ifadelerden bahsediyor.
    Sonra...
    Sonra o baba sırtüstü yatıyor.
    Ölmüş kızının tam düştüğü yere.
    “Burada böyle kucakla bırakılmış gibi bulundu Rabia Naz’ımız” diyor.
    Tam orada, o noktada tüm ülke sırtüstü yatıyor.
    Tam orada, o noktada bu ülkenin adalet sisteminin can damarı bir daha patlıyor.
    O baba, hepimizin artık adalete kuşkuyla baktığı sisli, karanlık bir ortamda neredeyse bir yıldır kızının katilini arıyor.
    Kaybının yasını tutacağı yerde, adalete güvenilmez bir iklimde, örtbas edilmek istenmiş gibi görünen bir cinayetin izini sürmekle lanetlenmiş korkunç bir kaderle.

    ***

    11 yaşındaki Rabia Naz Vatan, 12 Nisan 2018’de evinin önünde yaralı olarak bulundu. Hemen Görele Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı ve orada yaşamını yitirdi.
    Ajanslar haberi “küçük kıza çarpan ve kaçan” bir araçtan bahsederek verdi.
    Ama polis, aileye küçük kızın kendisini çatıdan atarak intihar ettiğini söyledi.
    Baba Şaban Vatan polisin söylediklerine ikna olmadı ve olayın peşine düştü.
    Araştırdığında öğrendi ki...
    Kızına Doblo marka siyah bir araç çarpmıştı. Çarpma anının kamera kayıtları silinmişti. Arabanın sahibi olayın hemen ardından aracı yıkatmaya götürmüştü.
    Araba yerel politikada önemli bir ismin bir akrabasına aitti. Ve Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Bölümü’nün verdiği rapor da ölüm nedeninin trafik kazası olabileceğini söylüyordu.
    Şaban Vatan...
    Adalete güvenemeyip kızının başına geleni çözmeye çalışan bir adam...
    Kendi imkânlarıyla bir kamuoyu oluşturmaya soyundu.
    Afişler yaptı, kasabanın her yanına astı, videolar çekti, sosyal medyada yaydı, “Birileri bu cinayete intihar süsü vermek istiyor” diyerek sesini duyurmak için elinden geleni yaptı.
    Ve nihayetinde yakınları tarafından psikolojisi bozuk denildiği için gözaltına alınıp sonra kamuoyu baskısının da etkisiyle serbest bırakıldı.

    ***

    Adaletin kendi şaibeli yapısını korumak için geliştirdiği refleksle işlediği şu korkunç günlerde...
    Çocuğu ölen, hatta belki de öldürülen insanların ne devlete ne de adalete güvenmemesi en sağlıklı duruştur.
    Bu kirli siyasi iklimde, Şaban Vatan’ın psikolojisi değil, şüpheli bir ölümü tüm incelikleriyle araştırmak yerine, acılı babanın hızla gözaltına alınmasını sağlayan sistem temelden bozuktur.
    O görüntüleri izleyin...
    Babanın kurduğu cümleler aklınızdan çıkmayacak ve aklınız olan biteni yine almayacak.
    Çünkü “Rabia Naz’ın saçının tokası dahi kayıp”.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyaz...hi_kayip_.html

  6. #86
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    https://www.facebook.com/TakunyaSayf...7862867395545/

    Mersin'de 12 yaşındaki kız çocuguna tecavüz eden sapığın tutuklanma talebini reddeden mahkemeye halkın tepkisi..

    Anlaşılan bu ülkede yasaların ve yasa uygulayıcılarının korumadığı çocukları sonunda halkın kendisi koruyacak.

    Sevindirici gelişmeler.

  7. #87
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12
    Çocuğunu korumayan adalet


    Bir ailenin en büyük görevi, en önemli ödevi çocuğunu korumak, sağlıklı bir birey olarak yetiştirmek, başına gelmesi muhtemel her türlü kötülükten, beladan korumaktır.

    Çocuğunu korumayan, çocuğuna sahip çıkmayan, çocuğunun geleceğini düşünmeyen, evladının yaşamını karartan aileye, "aile" denmez.

    Yasalar, gerekirse çocuğu ailesine karşı bile korur.

    Peki çocuğunu korumayan, ana babaya ana baba denmezken, çocuklarını korumayan topluma “Toplum” denebilir mi?

    Çocuğu korumayan yasaya “Yasa” denir mi?
    Çocuğu korumayan Devlet’e “Devlet” denir mi?

    Tarikat ve cemaat yurtlarında, vakıflarda, okullarda çocukların başına gelenleri okuyoruz, duyuyoruz.
    Bunların bazıları hasır altı ediliyor, bazıları görmezden geliniyor.

    Bazıları ise belgeleniyor.

    Ortaya dökülüyor.

    İşte bunlardan biri.

    Bir ilkokulda, öğretmen demeye dilimizin varmayacağı bir ******** 17 çocuğu ağır biçimde taciz ediyor.

    Tacizin detaylarını, Ayşe Arman’ın yaptığı bir röportajda okuduğum zaman ilk aklıma gelen bu öğretmen müsveddesi bile olamayacak adamı bulup suratına tükürmek, belki ötesini yapmaktı.

    Ben bunu hissettiysem, anaların babaların neler hissettiğini düşünmek bile mümkün değil.

    Ve tabii ki, bu ilkel duygunun peşinde koşacak halimiz yok.

    Hukuk devletlerinde ihkak-ı hak olmaz, intikam olmaz.

    Devlet gerekeni yapar, gereken cezayı verir değil mi?

    Ama bakın biz de ne oldu.

    17 çocuğa cinsel istismarda bulunan bu haysiyetsiz, mahkeme tarafından serbest bırakıldı.

    Elbette tutuklu yargılamadan yana değiliz ama burada çok ciddi bir mesele var.

    Eğitimci kisvesi altında koşan bir sapık söz konusu olan.

    Ve şimdi serbest.

    Elini kolunu sallayarak gezecek.

    Hatta hakkında henüz alınmış bir karar olmadığı için belki de yine okula, eğitimciliğe geri dönebilecek.

    Ve biz çocuklarını korumaktan aciz bu yargıya “Adalet”, bu devlete “Devlet” diyeceğiz öyle mi?

    Kusura bakmayın.

    Ben demeyeceğim.



    Batsın sizin adaletiniz!



    (Fatih Altaylı)

  8. #88
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Türkiye
    Gönderi
    10,163
    Blog Entries
    12

Sayfa 11/12 İlkİlk ... 9101112 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •