Medya köşede yazanlarına ne zamandır değdirmiyordum.
Tabi okuyabildiklerime değdiriyorum.
Birde 100 cümle yazmışsa yüzüde yalan olan gazeteler, yazarlar varki, onların tek cümlesini bile okuyamıyorum, hali ile okumadığım gazete ve yazara değdiremiyorum.
yılmaz özdil bugün harika duygusal bir yazı daha döşenmiş. Tabi yine kendi hırsızına değil diğer hırsızlara giydirmiş.
Geçen günde bir yazısı vardı. tayyip erdoğanın "süngü" lü şiirinden sonra hapse girmesi ve siyasi hayatının bitmesinden, sonrada tekrar kurtarılıp siyasi hayata sokulmasından bahsetmişti.
Ancak işin şaşırtıcı yanı, tayyip'i hapisten çıkarıp, siyasete tekrar sokmak için kişisel çaba sarfeden adamdan bahsetmemişti.
O adam, o dönemin CHP genel başkanı baykal.
O dönem farkında değildim tabi baykal ın tayyip gibi bir adamı, "ben buyum" diye bağıran bir adamı hapisten kişisel gayretle çıkarıp, yasaklı olduğu halde yeniden siyasete sokmasını.
ne zamanki kılıçdaroğlu, çok çok anlamsız yere ankaradan istanbul'a 600 km yürüdü. O zaman chp konusunda aydınlandım. Her taş yerli yerine oturdu. Geçmişlerinide taaa inönü ye kadar araştırdım.
Bana göre baykal ve kılıçdaroğlunun bir yerlerden emir aldığı açıktı.
peki yılmaz özdil, o olayda Özne baykal olduğu halde neden baykal dan bahsetmedi.
Ecevit halkın içindeydi.
baykal halkın içinden çıktı, orta sınıftan dışarı çıkmadı. "Dijital çağda Gazete ve televizyonlarda görünmemiz yeter." prensibi ile hareket etti. Halkın arasından çıktı ve sadece gazeteciler ve medya patronları ile iş tutmaya başladı.
Onun döneminde chp belediyeleri gazetecilere çalışıyordu. hep halktan alıp gazetecilere dağıtıyorlardı.
Şu anki orta yaş ve üstü medya leşkerlerine bakın, hepsi az yada çok baykal dan mallanmıştır. Baykal konusunda kötü bişey yazmamaya çalışırlar. kılıçdaroğluna çekinmeden sallarlar, ama baykal denince birden bire akan sular durur.
chp yi halktan uzaklaştırıp, korumalı sitelere hapseden baykaldı.
her neyse yaw... yazacak çok şey varda.
Yer İmleri