Bana kalırsa.

[byintuition]

Yirmi yıldan fazla oldu okumuştum yabancı basında.
Japonya'da bir hırsızlık vakası oluyor, polis ipucu ve tanık bulmak için olay yerine geliyor. Konuştuğu insanların tamamı zanlının Japon olmadığını Avrupalı olduğunu söylüyor. Yüzünün şekli, eşkalini tanımlıyamıyor. Japonların algılamaları kendi ırkının ayrıntıları üzerinde yoğunlaşmış sadece anlaşılan.
Siz de herşeyi bilirim, kül yutmam havalarını biraz indirin. Paradan bahsedin, anladığınız tek şeyden.

ASUS_A001 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

[alicemal]

Üstteki fransıza normalde muhatab almazdım, bilgi yok yerme var.
Fakat verdiği örnek hafiften zeka belirtisi gösterdiğinden vede direk hakaret etmediğinden bişeyler yazayım diyorum, ama polemiğe girmemek içinde cevap oluşturacak bişey yazmamam lazım. Netçede bana öğretebileceği bir şey yok. En azından o kısa yazısından ben onu anlaldım. Yanlış anlamışta olabilirim.

İmdi, son yazımdan rahatsız olduğu açık, dayanamamış bi giydireyim demiş. Benim eski yazılarımıda okumadığı açık çünki verdiği örnek taraflısın diyor. At gözlüklüsün diyor. Doğrumudur değilmidir bilmem, insanın kendisini bilemediğini öğreneli çok oldu. Bu yaşıma geldim hala kendim hakkımda şeyler fark ediyorum.

Rahatsız olduğu yazımdan, kafa yapısının nasıl olduğu anlaşılıyor. Yazılarımı okumadan bir kaç yazı ile beni tanıdığı izlenimi edinmesi de kapasitesini yansıtıyor.

rePulse de son yazımla teşhis koymuştu ve yanıldığını anlayacak kadar okumaya devam etmişti. Pekçok fetullahçı ve din tüccarları veya siyasetçiler tarafından şartlandırılmış olanlarda benim son yazımla kendilerinden olduğu sanıp özel mesajla sarılıyorlar, bir sonraki yazımla benden nefret ediyorlar bağı kesiyorlar. "Seni adam sanmıştım" deyip gidenlerde oldu. Onları özlemiyorum desem yalan söylemiş olurum. Bi tek kitapçı yı özlemiyorum koyduğu "jigolo" izlenimi uyandıran avatarı yüzünden. Sanırım ondan kurtuldum, adını anmasam iyiydi.

Gereksiz yere uzatıyorum yaw, bu kadar değer vermem gereksiz. neyse genele cevap olsun bu.
Beni chp li sanıp "yazılarının hepsini okuyacağım süpersin" diye özel mesaj atanlarda var. Onlarda biraz daha okuyunca yanıldıklarını anlıyorlar. En gerçekçi yaklaşan ise bir kadındı, seni "döveyimmi seveyimmi bilemedim" diye mesaj atmıştı.

her neyse yaw... yukardaki vatandaş, kolay şartlandırılmış eğitimli bir beyin. Halkın %80 i bu türden oluşuyor. Hangi biriyle uğraşacaksın, toptan hallet gitsin.

10 dakkam gitti.
Biraz haber okuyayım.

Not: Bazı konularda süper anlattığımı, anlamadığınız şeyleri anlar hale getirdiğimi düşünüyorsanız. Yanıldığımı zannettiğiniz konuda siz yanılıyorsunuzdur. O konu sizin sürüye dokunuyordur, sürü koruma refleksi ile yanıldığımı düşünürsünüz. Bu doğanızda var. Üzgünüm ama o konuda da haklıyımdır.
Bilgi eksikliği sebebi ile yanıldığım çok olmuştur, özellikle gençken kolay sürüye sokuluyorsunuz. Öğrendikçe yanılgılarınızı görüyorsunuz. Tabi bu dağ keçilerine mahsus bişey. %80 i ölene kadar kandırabilirsiniz Öldükten sonra karşısına hangi güzel melek çıkacak diye beklerken, kaynar kazanla burun buruna geliverir. Onu şartlandıran din tüccarı şahsiyette, o kazanın içindedir. Orasının cebnnet olduğuna da inandırır süzmeyi.

[alicemal]

Avrupanın bazı ülkeleri elektrikli otomobil alanlara teşvik veriyor.

Alman hükümeti hem tüm akaryakıt bayilerine şarj ünitesini şart koşmaya başlıyor. Üzerine elektrikli araba alanlara 45 b,in TL de para veriyor.

O zaman ne oluyor.

200 bine elektrikli araba alacaksın, 155. bin ödeyeceksin, 45 bini devlet veriyor.

Peki Türkiyede olsaydı ne olurdu.

Araba 200 bin, devlet 45 vereceğini açıkladı, 3 saniye içinde araba bayileri arabanın fiyatını 245 bin yapar. Devletin verdiği parayıda cebe indirir.

Şu an o iş oluyor.
Devlet konut kredisi faizini %10 puan aşağı çekti. Evlere anında %10 zam geldi, o para satıcının cebine girecek.

Devlet 3 yıl kadar önce açıkladı, arabalardan aldığım yaklaşık 9bin TL tutan ek vergiyi almayacağım dedi, araba fiyatları 9 bin Tl düşmeliydi, düşmedi aynı kaldı, 9 bin TL yi satıcılar cebe indirdi.

Bizde böyle ilginç bir kültür var ve sebebini bilmiyorum.
Sanırım halkın cehaletinden kaynaklanıyor.

Müteahhit sıfır faizle ev satacağım diye piyasaya çıkıyor. Aynı eve bakmışsın daha önce. 200 bine satıyor du. Şimdi sıfır faiz diyor. Hemen gidiyorsun sıfır faiz diye bakıyorsun evin fiyatı 230bin olmuş. Nakit kaça diyorsun "200 bin".? Aslında sıfır faiz filan yok, faizi evin fiyatına giydirmiş. Ama millet o evi sıfır faiz denince alıyor. Aynı ev aynı fiyat. Kandırınca alıyor. Hoş alternatif yani rekabet yok. Bizzat devlet eli ile rekabet engelleniyor. O konuda ayrı ve dev bir konu.

"Su harcamayın" diyerek bulaşık makinesi ve calgon gibi çok yüksek fiyatla satılan ürünleri pazarlamaya çalışıyorlar. Millette bulaşık makinesi kullanmadığı için kendini kötü insan, zararlı insan olarak görüyor ve gidip bulaşık makinesi alıyor.

Halbuki elde de yıkasan bulaşık makinesinde de yıkasan, o su kaybolmuyor döngüye giriyor.

İçtiğimiz suda içimizde kalmıyor, döngüye giriyor. Çıkarıyorsun, dere, deniz buhar ve tekrar yağmurla beraber su.

Ama bulaşık makinesi kullandığında, hem elektrik harcayıp döviz açığı yaratıyorsun, çünki elektriği doğalgazla üretme gibi süper buluşun sahibiyiz, hemde makinede çok ağır kimyasallar kullanarak doğaya karışan suyu kimyasallarla dolduruyorsun.

Makine kimyasalı, elde yıkanana göre çok daha ağır çünki kap kacağın makinede ovmadan temizlenmesi gerek.

Su kıtlığı çeken nüfusuna suyu yetmeyen yerler için bulaşık makinesi tamam. Ama reklamı yanlış yapıyorsun, insanları bulaşık makinesi kullanmadığı için kötü insanlar olduğuna inandırıyorsun. Aynı reklamı yılın 300 günü yağmur yağan karadenizde izliyor.
İhtiyacı olan aile zaten "makine almadığınız için kötü insansınız" reklamını yapmasanda makine almak ister. Amaç orada calgon-finish gibi kimyasalları satmak. Sahibi yahudi.

Poşeti paralı yapma mantığı ile aynı. Markette her şey plastik, neredeyse tüm ambalajlar plastik, çöp poşetleri plastik, kaplamalar plastik, ama poşeti paralı yapınca dünya günlük gülistanlık oldu. Tamamen marketin bir giderini azaltmaya yönelik bir uygulamaydı.

Millet gittikçe fakirleşince, o marketlere gidişi azalttı, arpa sı az gelen marketlerde nereden ek kazanırım derdine düştü. Dert plastik olsaydı, ambalajlara, çöp poşetlerine, su bidonlarına filan hepsine el atarlardı. Şişe cam senetleri fiyatıda uçar kaçardı, orta sınıfa satış yapan marketler de maliyetleri artacağı için batardı.

Reklam yanlış. Poşetin paralı olması sorun değil. paralı dersin olur biter. Ama halkı kandırmak yanlış.

Her neyse yaw.

[alicemal]

Önlemler gevşetilmeye başlayınca, 2. dalga gelecek gibi görünüyor.

Çin'de bile dışarıdan gelen insan ve ithal ürünlerde virus oluyor ve yeniden vakalar başlıyor.

Dışarı çıktığımda bakıyorum, cafelerde, restoranlarda, devletin açıkladığı önlemler alınmamış. Dezenfektan çoğunda yok.
Büyük markete girdim dezenfektan kokusuz yağsız bir sıvıydı. Sumu koymuşlar acaba diye şüphe ettim.

Sokaklardaki insanlar eskisi gibi dip dibe ve çoğu TV lerdede gösterildiği gibi maskesiz.

Böyle giderse ikinci dalga kesin. Ticaret de kapatılmayacağına göre, isimsiz toplu mezarları hazırlasak iyi olur. Ölen ölür, kalan sağlar bizimdir. abd ve TR böyle yapacak gibi.

İkinci dalga korkusu şimdi başlarsa, borsalar açısından kötü olur. Ortada ilaç ve aşı yok. Sonbaharda başlasaydı, ilaç ve aşı konusunda epey ilerleme sağlanmış olurdu.

Sağlık bakanınıda görevden alır. Vaka sayısı arttı diye suçlu arayacak ya.
Umreye milleti gönderen sağlık bakanıydı. Önlemleri geç alan ve erken gevşeten sağlık bakanıydı. Suç üzerine yıkılacak kişi hazır.

[alicemal]

S&P future, epey aşağıdan açmış.

abd de polis kaynaklı toplumsal olaylar artınca, virus vaka sayıları da artışa geçti. abd de, viruste ikinci dalga erken geliyor korkusu başladı.

Realizasyonun, daha uzun ve daha derin olma ihtimali belirdi. Bu haftanın veya önümüzdeki bir kaç haftanın, abd vaka sayılarını takip etmemiz gerekiyor.

[alicemal]

yahudi bloombergin marabaları milleti korkutmaya başladılar gibi.

"Dibin dibi varmı" diyerek korku aşılamaya başladılar. "Dibin dibi varmı" lafı 82 bininde altını göreceksiniz şartlandırmasını yaratır. Son dip 82 bindi.

Endeks düşer 90 bine dayanır, o zaman kullanırsın "acaba dibin dibimi görülecek" diye. Orada kullanman bile doğru değil çünki sen TV kanalısın. Her yorumun yönlendirme demektir. haber sunmak başka, yorum katmak başka.

"Düşüş" demek başka, "realizasyon" demek başka, "dibin dibi" demek başka.

Şimdiden "Dibin dibi" demek eğer embesil değilsen "kötü" insansın, yada "kötü niyetli" birileri tarafından maaş karşılığı kullanılmayı kabul etmişsin demektir.

Bu Asya kökenli, estetikli güzel kız çok aptal olduğu içinmi o deyimi kullandı, kullandıkları cümlelerin etkisinin farkında değillermi yoksa, "bunları söyleyeceksiniz" diye ellerine veriyorlarmı bilemeyiz.

[İzmirli]

Bu yazının altına bir de ithalat patlaması yaptığımız plastik/atık ithalatını ekleseydin... Ben eklemiş olayım hadi. Yazılarını zevkle okuyoruz, teşekkürler

[alicemal]

sağol İzmir li

S&P de teknik hedefler nereler demiştim?
40 puan yükselir 3080 i görür sonra aşağı iner 2830 u görür.
2830 için İhtimali %51 demiştim.
Ne oldu, bir haberle 3080 i görmeden direk aşağı yöneldi.

Henüz görmedi, aşağı indi ancak 2925 den yukarı döndü.

Hala 2830 u görme ihtimal var, ancak her geçen günde ihtimal azalıyor.

Bu süreç içindede 2 kez longlu shortlu pozisyon aldım, 2 seferindede maalesef shortları zararına kapadım.
İyi yerden alıp uzun sürelerde beklemiştim ancak S&P ve BIST, sanki üzerime oynuyor gibi son 1,5 ayda shortdan kazanç sağlamamı engelledi. Genelde maliyetine kapadım, son 2 sefer zararına kapadım.

Bazen öyle düşünürüz ya, borsa benim üzerime oynuyor diye.
Eski olanlarınız mutlaka bunu yaşamıştır. ne yapsanız borsa tersini yapar. Hayata küsersiniz, "ne şanssız adamım" dersiniz.

Halbuki bir işlem yaptığınızda, bir şey görüp bir sebeple yapmışsınızdır. Yüzbinlerce KY de aynı şeyi görüp aynı sebeple aynı işlemi yapmıştır, ama o kalabalıktan haberiniz yoktur, tek başınıza yaptığınızı sanırsınız.

Balinalarda o KY sürüsünü lüplerler. Sizde aralarındasınızdır tek değilsinizdir.

Balinalar biyerde birikmiş kalabalık KY sürüsünü görünce, orayı lüplerler.

Aynen deniz balinaları gibi. Küçük balıkların toplandığı yerlerde, balinalar dibe dalar, derinliklerden yukarı doğru dik çıkarak balık sürüsünü yutarlar.

Bunu tek balık için yapmazlar, sürüyü görünce yaparlar.

Her neyse. Longlar sabit olmasa, elimde silahla "Laaang bana takan hanginiz" diye BISTi basmaya gitmiştim şimdi.

---

Biraz denize gideyim kendime geleyim. Shortları kapadık, artık endeks serbest düşebilir, beni beklemiştir.