Sayfa 402/852 İlkİlk ... 302352392400401402403404412452502 ... SonSon
Arama sonucu : 6816 madde; 3,209 - 3,216 arası.

Konu: Bana kalırsa.

  1. #3209
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    farkı anlayabilmek için örnek olarak Türkiyedeki otomobil fabrikaları ile, yerli IHA fabrikalalrımızı vereyim.

    TR deki otomobil fabrikaları yabancı sahipli. koç ailesinin ürettiği arabalarda yabancı sahipli, renault fabrikasıda yabancı sahipli. yabancının kontrolunde. Diğer fabrikalar tam yabancı zaten.

    Tüm fabrikalarda üretilen otomobillerde yerli ve ithal parçalar kullanılıyor. İleri teknoloji parçalar ithal, diğer parçalar yerli.

    TR otomotiv endüstrisinin ithalat ve ihracatına bakarsanız, eşit düzeyde. rakamı atıyorum kafadan, 40 milyar USDlik ihracatın varsa 40 milyar dolarlıkta ithalatın var. 3 yıl kadar önce incelemiştim. Otomotiv sektörü ülkeye doviz kazandırmıyor. Yaklaşık eşit çıkıyor.

    Üretim satış da böyle ancak işin kâr boyutu var. Satılan araçların kârı, yurt dışına çıkıyor. Çok azı içerde kalıyor. İhracatın gelirini ithalat götürdü. Katma değer olan kâr kaldı. Ama o kârın %80 ida(rakam tahmin) yurt dışına gitti. Sonuçta toplamda ülke yüksek miktarda doviz kaybeder hale geldi.

    Çünki arabaların yarısı tam ithal. Ülkede üretilenlerinde fabrikaların sahibi yabancı. Yerli sahipli fabrikalarında büyük ortağı var, yabancı. Kârın çoğu yabancı sahipler ve ortaklar sebebi ile her yıl yurt dışına çıkıyor.

    Yetmiyor otomotiv de istediğini yapamıyorsun. Ben şöyle yapacağım diyerek sıyrılamıyorsun. Öyle yapsan başarılı olsan büyük ortağın olan yabancının dünyadaki çıkarına ters düşeceksin. İZİN VERMİYOR. Yuların onda, ne isterse yapıyorsun. Kontrolunu vermişsin.

    Türkiye toplamda doviz yüzünden çok acı çekmiyormu.? Dovize bağımlılığımız yüzünden herşeyin fiyatı artmıyormu.? Fiyat artışları kadar geliri artmayan Halk fakirleşmiyormu.? Yine aynı bağımlılık sebebi ile devlet yönetimi yabancılara bağımlı kararlar almak zorunda kalmıyormu.? Bakın bankalara, yabancılar ne isterse o kurallar çıkıyor ve çıkan kurallar TR ye zarar veriyor.

    Doviz açığı senin bir ölçüde kukla devlet olmana sebep oluyor ve otomotiv sektörü doviz açığı yaratıyor.

    siyonistlerle ortak koç ailesi Devrim arabasını engellemeseydi, yerli otomotiv ve uçak sektörümüz oluşsaydı ne olurdu.?

    Bakın IHA sektörümüze, en ileri teknolojiyi biz üretiyoruz ve ihraç ediyoruz. Üstelik yerli savunma sanayii gelişme aşamasında. Her yıl daha fazla ihracat yapıyoruz ve şu anki yıllık bir kaç milyar dolarlık ihracatımız, 20 yıl sonra belki 30 milyar doları geçecek. (tabi tayyip gilleri seçmeye devam ederseniz, IHA sektörü diye birşeyde kalmayacak o ayrı konu.)

    Yerli olan savunma sanayi şirketlerimize bakın. Paranın %70 i yurt içinde kalıyor(rakam tahmin). hem ithalat parçaların çok üzerinde yerli parça üretiyoruz, hemde kâr yurt içinde kalıyor ve seni engelleyen yok. Şunu yapamazsın diye engelleyen olmuyor, istediğin yönde gelişiyorsun. Kamikaze dron yapacağım diyorsun, yapıyorsun, dur yapamazsın diyen yok. Elektrikli otonom ucuz otomobil yapacağım diyorsun "dur" diyor. "Onu fransada ben yapıp dünyaya satıyorum, sen 20 yıl daha yapamazsın. Ancak fransada uçan otomobil üretip dünyaya satarız, o zaman sen elektrikli otomobil yapabilirsin" diyor.

    Otomotivde ise 50 yıl öncede aynı cari açık vardı, 50 yıl sonrada hala TR diye bir ülke kaldıysa aynı cari açık olacak. 50 yıl öncede otomotivde ileri teknolojin yoktu, 50 yıl sonrada olmayacak.

    Yerli savunma sanayyii sektöründe ise her yıl doviz fazlamız katlanarak artacak. Dünyanın en ileri teknolojisinide özgürce geliştirip üreteceğiz.

    Gelelim pil'e.

    TR de ileri teknoloji pil üreten 3 tane bildiğim firma var. yahudi vestel, devlet kurumları aspilsan ve boren.
    Bu fabrikaların pil teknolojileri abd firmasının biraz daha gerisinde deniyor.

    Önemli değil.
    İlk IHA larımızda abd ve israil in gerisindeydi ama şimdi onlarla başabaş seviyeye geldi. Sadece 17 yılda bu oldu. Otomotivde ise 50 yıl oldu hala teknolojik parçaları ithal ediyoruz. Üretmemize izin vermiyorlar.

    Sen yabancıdan pili alınca, yabancı para kazanacak, o parayla ar-ge yapacak ve yabancı gelişecek. Senin fabrikan para kazanamadığı için gelişemeyecek. Büyüyemeyecek, hayat boyu yabancıya bağlı kalacaksın.

    Fabrika içerde ama yabancı sahipli bankalarda yurt içinde ama devleti maymun gibi oynatıp halkı fakirleştiriyorlar. her yıl haksız kazancı cebe indirip yurt dışına kâr olarak çıkarıyorlar.

    Daha ne anlatayım bilemiyorum.

    Yurtiçinde yabancı sahipli fabrika ile yerli sahipli fabrika arasında büyük fark var. Ülkenin özgürlüğü kadar büyük fark var. Yabancının oyuncağı olmuşsun, hala yabancı sahipli fabrikayı onaylıyorsun.

    Tabi fatih altaylı siyonistlerden maaş alıyor. Çalıştığı kurumun yerli sahibi yahudi, yabancı ortağı siyonist yahudi.

    Bende o patrona maaşlı çalışsaydım, büyük ihtimalle aynı şeyleri yazar, aynı şeyleri savunurdum. Çünki siyonist sayesinde Aileni bol para ile geçindiriyorsun. Siyonist halkı soyup bol paraya kavuşuyor, sende o bol paradan, bol maaşını cebe indiriyorsun, karın çocukların halkın sırtında maddi açıdan bolluk içinde yaşıyor. Üstelik gazeteci olarak ayrıcalıklı bir hayatın oluyor.

    Yeterli değil ama güzel yazı oldu gibime geliyor.


    .
    Son düzenleme : alicemal; 07-11-2020 saat: 11:35.

  2. #3210
     Alıntı Originally Posted by alicemal Yazıyı Oku
    farkı anlayabilmek için örnek olarak Türkiyedeki otomobil fabrikaları ile, yerli IHA fabrikalalrımızı vereyim.

    TR deki otomobil fabrikaları yabancı sahipli. koç ailesinin ürettiği arabalarda yabancı sahipli, renault fabrikasıda yabancı sahipli. yabancının kontrolunde. Diğer fabrikalar tam yabancı zaten.

    Tüm fabrikalarda üretilen otomobillerde yerli ve ithal parçalar kullanılıyor. İleri teknoloji parçalar ithal, diğer parçalar yerli.

    TR otomotiv endüstrisinin ithalat ve ihracatına bakarsanız, eşit düzeyde. rakamı atıyorum kafadan, 40 milyar USDlik ihracatın varsa 40 milyar dolarlıkta ithalatın var. 3 yıl kadar önce incelemiştim. Otomotiv sektörü ülkeye doviz kazandırmıyor. Yaklaşık eşit çıkıyor.

    Üretim satış da böyle ancak işin kâr boyutu var. Satılan araçların kârı, yurt dışına çıkıyor. Çok azı içerde kalıyor. İhracatın gelirini ithalat götürdü. Katma değer olan kâr kaldı. Ama o kârın %80 ida(rakam tahmin) yurt dışına gitti. Sonuçta toplamda ülke yüksek miktarda doviz kaybeder hale geldi.

    Çünki arabaların yarısı tam ithal. Ülkede üretilenlerinde fabrikaların sahibi yabancı. Yerli sahipli fabrikalarında büyük ortağı var, yabancı. Kârın çoğu yabancı sahipler ve ortaklar sebebi ile her yıl yurt dışına çıkıyor.

    Yetmiyor otomotiv de istediğini yapamıyorsun. Ben şöyle yapacağım diyerek sıyrılamıyorsun. Öyle yapsan başarılı olsan büyük ortağın olan yabancının dünyadaki çıkarına ters düşeceksin. İZİN VERMİYOR. Yuların onda, ne isterse yapıyorsun. Kontrolunu vermişsin.

    Türkiye toplamda doviz yüzünden çok acı çekmiyormu.? Dovize bağımlılığımız yüzünden herşeyin fiyatı artmıyormu.? Fiyat artışları kadar geliri artmayan Halk fakirleşmiyormu.? Yine aynı bağımlılık sebebi ile devlet yönetimi yabancılara bağımlı kararlar almak zorunda kalmıyormu.? Bakın bankalara, yabancılar ne isterse o kurallar çıkıyor ve çıkan kurallar TR ye zarar veriyor.

    Doviz açığı senin bir ölçüde kukla devlet olmana sebep oluyor ve otomotiv sektörü doviz açığı yaratıyor.

    siyonistlerle ortak koç ailesi Devrim arabasını engellemeseydi, yerli otomotiv ve uçak sektörümüz oluşsaydı ne olurdu.?

    Bakın IHA sektörümüze, en ileri teknolojiyi biz üretiyoruz ve ihraç ediyoruz. Üstelik yerli savunma sanayii gelişme aşamasında. Her yıl daha fazla ihracat yapıyoruz ve şu anki yıllık bir kaç milyar dolarlık ihracatımız, 20 yıl sonra belki 30 milyar doları geçecek. (tabi tayyip gilleri seçmeye devam ederseniz, IHA sektörü diye birşeyde kalmayacak o ayrı konu.)

    Yerli olan savunma sanayi şirketlerimize bakın. Paranın %70 i yurt içinde kalıyor(rakam tahmin). hem ithalat parçaların çok üzerinde yerli parça üretiyoruz, hemde kâr yurt içinde kalıyor ve seni engelleyen yok. Şunu yapamazsın diye engelleyen olmuyor, istediğin yönde gelişiyorsun. Kamikaze dron yapacağım diyorsun, yapıyorsun, dur yapamazsın diyen yok. Elektrikli otonom ucuz otomobil yapacağım diyorsun "dur" diyor. "Onu fransada ben yapıp dünyaya satıyorum, sen 20 yıl daha yapamazsın. Ancak fransada uçan otomobil üretip dünyaya satarız, o zaman sen elektrikli otomobil yapabilirsin" diyor.

    Otomotivde ise 50 yıl öncede aynı cari açık vardı, 50 yıl sonrada hala TR diye bir ülke kaldıysa aynı cari açık olacak. 50 yıl öncede otomotivde ileri teknolojin yoktu, 50 yıl sonrada olmayacak.

    Yerli savunma sanayyii sektöründe ise her yıl doviz fazlamız katlanarak artacak. Dünyanın en ileri teknolojisinide özgürce geliştirip üreteceğiz.

    Gelelim pil'e.

    TR de ileri teknoloji pil üreten 3 tane bildiğim firma var. yahudi vestel, devlet kurumları aspilsan ve boren.
    Bu fabrikaların pil teknolojileri abd firmasının biraz daha gerisinde deniyor.

    Önemli değil.
    İlk IHA larımızda abd ve israil in gerisindeydi ama şimdi onlarla başabaş seviyeye geldi. Sadece 17 yılda bu oldu. Otomotivde ise 50 yıl oldu hala teknolojik parçaları ithal ediyoruz. Üretmemize izin vermiyorlar.

    Sen yabancıdan pili alınca, yabancı para kazanacak, o parayla ar-ge yapacak ve yabancı gelişecek. Senin fabrikan para kazanamadığı için gelişemeyecek. Büyüyemeyecek, hayat boyu yabancıya bağlı kalacaksın.

    Fabrika içerde ama yabancı sahipli bankalarda yurt içinde ama devleti maymun gibi oynatıp halkı fakirleştiriyorlar. her yıl haksız kazancı cebe indirip yurt dışına kâr olarak çıkarıyorlar.

    Daha ne anlatayım bilemiyorum.

    Yurtiçinde yabancı sahipli fabrika ile yerli sahipli fabrika arasında büyük fark var. Ülkenin özgürlüğü kadar büyük fark var. Yabancının oyuncağı olmuşsun, hala yabancı sahipli fabrikayı onaylıyorsun.

    Tabi fatih altaylı siyonistlerden maaş alıyor. Çalıştığı kurumun yerli sahibi yahudi, yabancı ortağı siyonist yahudi.

    Bende o patrona maaşlı çalışsaydım, büyük ihtimalle aynı şeyleri yazar, aynı şeyleri savunurdum. Çünki siyonist sayesinde Aileni bol para ile geçindiriyorsun. Siyonist halkı soyup bol paraya kavuşuyor, sende o bol paradan, bol maaşını cebe indiriyorsun, karın çocukların halkın sırtında maddi açıdan bolluk içinde yaşıyor. Üstelik gazeteci olarak ayrıcalıklı bir hayatın oluyor.

    Yeterli değil ama güzel yazı oldu gibime geliyor.


    .
    Mükemmel bir yazı tebrikler.

    Saygılar.

  3. #3211
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    sağol knuck, ancak alıntı yapmadan teşkür etsen daha makbule geçerdi. hatta hiç yazmayıp forum itibarı yıldızını tıklasan yeterliydi.
    evet artık knuck tanda oy alamayız.

    ---

    bugünki yazısında(aslında dün) abdurrahman yıldırım ülkeye faydalı yazılar yazmış. Ayın beşinde değindiğim saadet zinciri konusuna o ayın 6 sında değinmiş. Yeni girip küçük senetlerin fiyatını on'a katlayan yediyüzbin kişinin olayına, ikimizde aynı benzetmeyi yapmışız, "saadet zinciri".

    tarihleri belirttimki benim ondan aldığımı sanmayın diye. Alsam isim veriyorum, kompleks yapmıyorum.
    O da benden almamıştır çünki beni okusa 20 tane adamı dövdürmeye göndermişti şimdi. Ona çok çaktım, çakacağım da.
    Ama yazılarının çoğu faydalı yazı, yinede siyoniste hizmet eden ve bilinçli olarak hizmet ettiği belli olan yazıları var. Aptal değil. Ülkeye kötülüğü bilinçli olarak yapıyor.

    fatih altaylı ise ülkeye kötülüğü aptallığından yapıyor, yediği haltın farkında değil. Benim mailime çok sinirlenmesiniz sebebi, ona ayna tutmuş olmam ve yazdıklarımın gerçek olması. Gerçek olduğunu düşünmese, mailimi, diğer binlerce maili sildiği gibi silip geçerdi, belki gülerdi, benim onun küfürlü mailine güldüğüm gibi.

    Bi dakka yaw, ben başka şeyden bahsedecektim. Hanginiz konuyu fatih e getirdi.?

    Ha.!

    abrurrahman bir şeye daha değinmiş. Bende değinecektim ama zamanını bekliyordum.

    Devlet kurumu olan BIST ve diğer piyasa kurumları, bilgiyi para ile satıyorlar.

    Bu uygulama doğru değil. Bilgi herkese açık olmalı ve ücretsiz olmalı.

    Ücretli olursa para piyasalarındaki adaleti bozmuş olursun. Tüm oyuncuları ringe salmışsın kapışsınlar diye. Ama bazı oyuncuların eline odun vermişsin. Bazılarına silah vermişsin. parası çok olana silahları dağıtmışsın. Silahlı insanlarla kapışacak olan kalabalıkların ise silahı yok. Devlet olarak Sende bu kapışmadan komisyon alıp kasanı dolduruyorsun. Buna kapışma denmez katliam denir(soygun).

    Bilgiyi para ile satamazsın.
    Adam 10 milyon dolarla(85 milyon TL) borsaya girmiş, bilgi için aracı kurum ve devlete her ay ödediği, üçyüz beşyüz lira yada bi kaç bin lira adama sıfır etki eder.
    Ama cepdeki 20bin 30 binle belki 100 binle borsaya girmiş 1 milyon kişiye büyük etki eder. Hem her alış satışında yüksek komisyon ödüyor. Buda yanlış çünki tüm risk oyuncuda, aracı kurum sıfır risk alıyor. Hem de bilgiye her ay üçyüz beşyüz ödeyecek. Hali ile ödemez. Ödeyemez.

    Sonuçta adaletsiz bir oyun ortamı oluyor.

    Para piyasalarında bilgi GÜÇ dür. 120 kg lık adamla 60 kg lık adama boks yaptırıyorsun.

  4. #3212
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Aslında aklıma faiz olayı ile ilgili bir fikir geldi. Bunu merkez bankasına göndermeye çalışayım. Belki yetkili kişinin eline ulaşır ve üzerinde düşünürler.

    Önce burada konuyu açayım. İçinizde devlet iribaşı varsa, MB ye ulaştırabilirsiniz. Aferim de alırsınız, üzerine terfi filan belki.

    Konu faiz.
    Devletin ve milletin Sorunu ne.?

    Girift bir konu. Kompleks deyip girift kelimesini kullanmayayım dedim ama ikiside yabancı. Karmaşık diyeyim.

    Çok karmaşık konu. Para piyasası bilgisi lazım.

    En basiti ile kestirmeden anlatayım.

    Devletin ve milletin şu anki en önemli sorunlarından biri ne.? Faiz yüksek.?
    Faizin yüksek olmasının tek sebebi asında beş para etmez hükümetler. Kendi cebine odaklı adamları seçiyorsunuz, iş buraya varıyor. Adisiniz olm siz.

    Her neyse.. yine sinirlendim. Ana konu çok ciddi, ama sulandı. Çözümde çok ciddi, oda sulanmış oldu.

    Başa saralım.

    Bu faiz sorunundan nasıl kurtuluruz.

    Önce adam olacan, devleti soymayacaksın, kendi halkını soymayacaksın...

    Yaw bir türlü sorunla çözüme odaklanamıyorum... Böyle hükümete, böyle devlete ne çözüm sunabilirsinki.?
    300 IQ lu, 5binEQ dehanın dahisi olsan, bu hükümetlerle hiç bir çözüm işe yaramaz. O hükümetleri seçen, yanlış bilinçlendirilmiş, sürü haline getirilmiş bu milletle işe yaramaz.

    Çözüm şimdiden çöp oldu.

    Yinede yazalım.

    Devlet faizi düşürmek istiyor. Faiz düşünce halk ucuz krediye kavuşuyor, alınan krediler harcanıyor, piyasa canlanıyor, fabrikalar üretmeye başlıyor, işsizler iş buluyor, filan fıstık.

    Ama devletin kapasitesi faizi normal yollardan düşürmeye yetmiyor. tayyip devlet bankalarının kafasına silah dayadı, sileh zoru ile faizi düşürmeyi denediler yine piyasayı kapmış olansiyonistlerle baş edemediler.

    Bu süreç bir şeyi gösterdi. Faizi devlet bankaları düşürdüğünde, diğer bankalar düşürmediler. Devlet bankalarının zarar yazması gerekirdi, yazmadılar. tersine kazançları katlandı. Demekki faiz düşürünce devlet bankaları zarar etmiyor. BUNU GÖRDÜK, cepte. Diceksinki o zamanda enflasyon düşüktü %10 ve altıydı. Bende hadi ordan diyeceğim, o rakamlar hep uydurma.

    Silah zoru ilede faiz düşüremedin. Ülkeyi yönetemediğinden enflasyon yükseliyor, enflasyon yükseliyor yinede faizi düşük tutmaya kalktın, bu seferde siyonistler "olmaz öyle şey" dediler dovizi yüselttiler ve dovizde enflasyona katkı ile beraber diğer sorunları tetikledi. O sorunlarla baş edemeyeceğin için boynunu siyonist bankalara eğmek zorundasın.

    YADA

    MB şu kuralı koyar.
    "Ne kadar ekmek, o kadar köfte" kuralı.
    MB bankalara diyecekki. "Benle olan para alışveriş işlemlerinizde, her bankaya farklı faiz uygulayacağım. "
    "Hangi banka halka hangi faizi uyguluyorsa, o faizi bende size uygulayacağım"

    Tabi bunun teknik hesabı var. Ben detay bilmediğimden yüzeysel yazıyorum ancak anlaşılır.

    MB şöyle devam edecek. "Sen banka olarak halka %10 la kredi veriyorsan, bende sana o faizle para vereceğim. senden alacağım para ve dovizede negatif korelasyonlu faiz vereceğim. yani halka ne kadar düşük faiz uygularsan, ben sana verdiğim paraya aynı düşüklükte faiz uygulayacağım. Sen vatandaşa enflasyonun 2 puan altında faiz uygulamışsan, bende senden alacağım paraya enflasyon artı 2 puan faiz uygulayacağım seni ödüllendireceğim."

    netçede bankayı direk ödüllendirmiş, yada cezalandırmış olacaksın. Buda adil ve kabul edilebilir olacak.

    Bu durumda siyonist bankalar ve yerli ortakları hemen birleşip aynı faizi uygulayacak. Ama devlet bankaları düşük uygulayarak işi bozacak. Böylece MB de devlet bankalarını düşük maliyetli paraya boğarken, diğer bankalardan yüksek faiz alacak.

    Bence adil.

    Diğer taraftan;
    Bu faiz olayının gerçek suçlusu hükümetler. Bunu defalarca yazdım. Benim yazdığım çözüm, her tarafı çürümüş ahşap evi, ek dayanaklarla ayakta tutmaya çalışmak hepsi o. Kurnazca bir çözüm ama akıllı işi değil. Tam bu hükümete göre.

    MB ye bu fikri göndermekten vazgeçtim. Moral gitti.

  5. #3213
    İtibar veremediğim için yazdım sayın alicemal hala da veremiyorum. Soruna çözüm bulursam bir itibar borcum olsun.

    Saygılar.

  6. #3214
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Yazamadan edemicem,

    ermeni ve Azerilerin kapıştığı Karabağ konusunda kafama takılan bir şey vardı.

    Türki Cumhuriyetler birleşmesin diye Rusya ve abd desteği ile Azerbaycan'la Türkiye arasına ermenistan kurulmuş ve toprakları uzatılarak Azerbaycan ve Türkiye arasında sokulmuştu.

    Hristiyan ermenilerin o bölgeye taşınması ayrıca Ruslar ve abd lilerce kullanılmasının yüz yıldan fazla bir geçmişi var.

    SSCB dağıldıktan sonrada o bölge sınırlarını bu şekilde çizerek, Türklerin birleşmesini engelleme çabasındaydılar.
    Kendilerince haklıydılar.

    Kafama takılansa, zaten ermenistanın bir kısmı Türkleri ikiye bölmüş, neden birde Karabağ ı işgal ettiniz.? Dağlık bölge gereksiz gibi görünüyordu. O kadar savaş, o kadar katliam, o kadar milyonların sefil edilmesi.

    Sebebi bugün öğrendim.

    Dağlık karabağ altın ve diğer değerli madenlerle dolu.

    ermeni işgalinden sonra siyonist dev altın firmaları Karabağ a gelip yılda 3 ton dan fazla altın çıkarmaya başlamışlar.
    3ton karşılığı ons x 1900USD = 200milyon USD den fazla ediyor. Toplamda 500 milyar USd lik rezerv varmış. Sırf altın bu kadar birde diğer madenler var.

    yahudiler sanki şeytana çalışıyorlar gibi.
    Düşünün, önce ermenistan ve azerbaycanın başına çete haline gelmiş hırsızları koyuyorlar. Sonra o ülkeye istediklerini yaptırıyorlar.
    para için 2 ulusu savaşa soktular. Milyonlarca insan sefil olurken bunlar her yıl yüzlerce milyon doları cebe indiriyorlar. Devletlerin başına geçirdikleri hırsız larada pay veriyorlar.

    Karabağ savaşında, Irak'ta, Libya'da, Tunus'ta, Yemen'de vb. pek çok ülkede para için savaşlar çıkardılar, kendi hırsızlarını parti başkanı diye o ülkelerin başına getirdiler.
    O ülkelerde sefil olan her bir ailenin öyle trajik hayat hikayeleri varki.! İnsanın aklı hayali almıyor. yani benimki almıyor, bu insanlar nasıl bu kadar vahşi olabiliyor. Hoş aklım alıyor sebebinide biliyorum, maymun teorim bunu birebir açıklıyor, hiç boşluk bırakmıyor. Yinede her seferinde yıkılıyorum. On milyonlarca insanın tüm hayatı acı ve sefalet içinde geçiyor. Sırf bir kaç bin siyonist ve uşak hırsızlarının cebine, ihtiyaçları olmayan milyonlar girecek diye.
    O TVlerde gördüğünüz devlet başkanları bakanlar hepsi ... devamını yazmayayım. Cehenneme koysan az gelir.

    İşte insan dediğiniz bu.

    ermeni halkı sefil olsa gerek. Ama siyonistlerin devletin başına geçirdiği çeteler, lüks içinde yaşıyorlar. Mutlaka servetlerinide batıya taşımışlardır.

    Soyulan ülkelerin devlet başkanlarına bakın, tüm servetleri batı ülkelerinde. ya ingilterede, ya abd de. banka hesapları var, mülkleri var.

    abd ve ingiltereyi direk siyonistler yönetiyor. ermenistan gibi ülkelerin başına getirdikleri hırsızlar ise servetlerini bu ülkeye taşıyorlar. yani patronlarının yanına. Orada güvendeler. Dışardan bakarsanda batıya düşman görünürler. Ama çocukları batıda yetiştirirler.

    İşin sürüsel yanı ise, ermeni halkıda bu hırsız siyonist uşağı paşinyan gibi siyasetçi devlet başganları için kavga ediyorlardır. "Yok o partiye oy verceksin", "yok bu partiye oy vereceksin" diye.

    Azerbaycan ın başındaki herifin servetide batıda. İnanın putin in servetide batıdadır.

    Konuyu dağıttım.

    Karabağın değeri buymuş.

    Birde terör olayları yüzünden madenlerini araştıramadığımız doğu bölgelerini düşünün. Genişlik olarak 50 tane karabağ eder.

  7. #3215
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Bu yazıdan sonrada oy yağmazsa çok şaşırırım. 7 oyda takıldık kaldık.

  8. Arka arkaya bir kaç oy daha atmak isterdim ama bize hile yapmak yakışmaz.
    Bize taze oylar lazım.
    Hadi biraz daha ışık ol.
    Aydinlat çevreni.Olacak bu iş.

Sayfa 402/852 İlkİlk ... 302352392400401402403404412452502 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •