Bana kalırsa.

[erhanacikgoz1]

ABDli rahip suçlu ise kesınlıkle salınmamalı, suçsuz ise tabiki salınmalı adalet neyse o uygulanmalı. Ancak anladıgım kadarıyla bu dunya sisteminde menfaatler kişilerin özgürlük haklarından daha önemli siyasi çıkarlar birilerinin koltukta oturabılmesı için birilerinin özgürlüklerini kısıtlamak sankı normal bir durum gibi karşılanıyor. Yada birilerinin oy kazanması için suçlu birini sırf oy potansıyelı için salınmasını talep etmesı çok mantıksız nasıl iğrenç bir dünyada sistemle yönetildiğimizi gösteriyor.

Sistemi eleştiriyorum bu arada bu siyasi çıkarlar ülke menfaati içinde olabilir ancak her ne halt olursa olsun kimseyi haksız yere içeri tıkamayız aynı sekılde bu abd içinde tüm ülkeler için geçerli. Onlarda suçlu birini çıkarın diyemez.

hükümetimizin ne yapacağı önemli dediğiniz gibi tam bir kumarın içindeyiz. Salarsak suçlu birini salmış olacağız ve adalete güven 0 lanacak hoş bunu algılayabilecek bir millete sahipmiyiz bilmiyorum.Salınması lazımdı tabi abi yoksa ülkenin başına daha kötü şeyler gelecekti dersek o halde suçsuz yere içerde tutulan diğer insanlara haksızlık etmış oluruz. Eli güclü olanı kayırılmış güçsüz olan sürünmüş olacak.

salmaz bu suçlu adalet yerını bulmalı diyorsak ülke adaletıne guven artacak ancak abd tehditlerinden dolayı ülke daha kötü noktalara doğru itilecek.

Bir önceki yazımda dediğim gibi ipler birilerinin eline çoktan verilmiş şimdi ne yaparsanız yapın ipi çektikleri an iş biter. Hafif hafif asılıyorlar zaten.

Kapitalist düzende para ve güç konusur. Parası olan güçlü demektir paran yoksa hiçsin. O bakımdan napıp edip paranıza sahip çıkın.

[alicemal]

ABDli rahip suçlu ise kesınlıkle salınmamalı, suçsuz ise tabiki salınmalı adalet neyse o uygulanmalı. Ancak anladıgım kadarıyla bu dunya sisteminde menfaatler kişilerin özgürlük haklarından daha önemli siyasi çıkarlar birilerinin koltukta oturabılmesı için birilerinin özgürlüklerini kısıtlamak sankı normal bir durum gibi karşılanıyor. Yada birilerinin oy kazanması için suçlu birini sırf oy potansıyelı için salınmasını talep etmesı çok mantıksız nasıl iğrenç bir dünyada sistemle yönetildiğimizi gösteriyor.

Sistemi eleştiriyorum bu arada bu siyasi çıkarlar ülke menfaati içinde olabilir ancak her ne halt olursa olsun kimseyi haksız yere içeri tıkamayız aynı sekılde bu abd içinde tüm ülkeler için geçerli. Onlarda suçlu birini çıkarın diyemez.

hükümetimizin ne yapacağı önemli dediğiniz gibi tam bir kumarın içindeyiz. Salarsak suçlu birini salmış olacağız ve adalete güven 0 lanacak hoş bunu algılayabilecek bir millete sahipmiyiz bilmiyorum.Salınması lazımdı tabi abi yoksa ülkenin başına daha kötü şeyler gelecekti dersek o halde suçsuz yere içerde tutulan diğer insanlara haksızlık etmış oluruz. Eli güclü olanı kayırılmış güçsüz olan sürünmüş olacak.

salmaz bu suçlu adalet yerını bulmalı diyorsak ülke adaletıne guven artacak ancak abd tehditlerinden dolayı ülke daha kötü noktalara doğru itilecek.

Bir önceki yazımda dediğim gibi ipler birilerinin eline çoktan verilmiş şimdi ne yaparsanız yapın ipi çektikleri an iş biter. Hafif hafif asılıyorlar zaten.

Kapitalist düzende para ve güç konusur. Parası olan güçlü demektir paran yoksa hiçsin. O bakımdan napıp edip paranıza sahip çıkın.

Valla tüm cümlelere katılıyorum.
Gerçekten suçluysa tutukla bırakma.
Suçsuzsa neden tutukladın ülkeyi bu duruma soktun.

Başka bir ülke gözü ile Türkiyeye bakarsakta çok farklı bir durum ortaya çıkıyor.
Papaz %100 suçluda olsa, dış ülkeden bakınca direk Türkiye adaletini ve hükümetini suçlamak çok NORMAL.

Türkiye yolsuzluk sıralamasında dünyada en önde giden 10 ülke arasında. Sallamıyorum her yıl istatistik açıklanıyor en öndeyiz.
Yabancı firmalar Türkiyede ihale alabilmek için rüşvet vermeleri gerektiğini biliyorlar. Siemens gibi dev firmalar bile açıkladılar rüşvet verdiklerini. Siemens yöneticisi ceza aldı, bizim ülkede rüşveti alan siyasetçi ceza almadı, araştırılmadı bile...
Suriyede yaptıklarımızı saymıyorum bile. Ama dünya görüyor.

Yani ilkel afrika kabile devleti bir görüntümüz var dünyada. %100 doğru bir iş yapsak, yinede suçlu görüntünü yok edemezsin.

fetö darbe girişimi ile ABD hükümeti, bizim hükümeti tokatlayınca, Rusya ve Çine gitti bizimkiler. Bizide müttefikiniz yapın dediler.
Rusya ve Çin ne cevap verdi.

"Adam olun gelin alalım. Bizim terör grubu saydığımız örgütlere desteği kesin" dediler. Bizimkilerin işine gelmedi tırıs döndüler yeniden batı ile anlaşabilirmiyiz arayışına girdiler... Şu an hem batı yanımızda değil, hemde doğu.

Adam yerine konmak için önce adam gibi hareket etmek gerekiyor.

[alicemal]

20 yaşımdan beri günlük gazete okurum.
İnternet yayıldığından beridirde, her gün internet haber sitelerini okurum. Her türlü haber ve araştırmayı okurum.

Bugüne kadar yüzlerce köşe yazarının onbinlerce yazısını okumuşumdur. bazılarını bir okudum bidaha okumadım, bazılarını uzun dönemler okudum, bazılarınıda okumayı hiç bırakmadım.

Okumayı bırakmadığım tek yazar var. GERÇEK AYDIN olarak gördüğüm tek yazardır.
Ege Cansen.

Onunda tek kusuru var. Hiç fakirlik yaşamamış olmalı. Dar gelirlinin halinden pek anladığını söyleyemem. Kendi üst gelir sınıfını iyi biliyor. Alt gelir grubunu ise maalesef bilançodaki kalemlerden biri olarak görüyor.
Bi seferinde memur ve emekliye yüksek zam enflasyonu artırır benzeri bi şeyler yazmıştı. Yazdığı doğru.
Ama vicdanı yaralayan ne var. Çözüm bumu.? Yani adam 10 TLlik çalıştıysa 5 TL verelim enflasyon azmasınmı doğru olanı.
İşte alt gelir grubunda yaşamadığından, empati kuramıyor olmalı. Halbuki çözüm olarak üretimi ve verimliliği artırırsakta enflasyon yükselmez olarak sunabilirdi eğer fakirlik yaşamış olsaydı. Neyse onu başka zaman döverimde...
Birde adamda yahudi tipi var. yahudi çıkarsa şaşırmam. Ama gerçeğe gerçek, adam ŞİMDİLİK doğruları söylüyor ve korkmuyor.

Adam, Sürü içine hiç girmiyor.

Girmediği içinde olayları net görebiliyor. Üstün tarafıda birilerine yaranma ihtiyacı hiç hissetmiyor. Doğru ne gördüyse onu yazıyor.
Çoğu insan, fikri farklı olsada sürüye uyar. Farklı yazarsa bi sürü eleştiri alacağını ve onlarla baş edemeyeceğini düşünür. Ama Ege bey öyle değil.

Herkesin artı 100 dediği konuda hayır eksi kırk diyebiliyor.
Diyebilme sebebi ise birincisi çok iyi bie bilgi birikimi var. İkincisi çıkar için sırtını kimseye yaslamamış. Çalışmış kazanmış, haram yememiş olmalı.

Katılmadığım görüşleri ise gelir dağılımı açısından alt gelir grubu ile ilgili yaptığı yorumlar... O yorumları bence çok taraflı ama farkında olduğunu sanmıyorum. Kötü niyetli olmadığından emin olduğum içinde, herhalde hiç alt gelir grubunda yer almamış biri diye düşünüyorum.

Her neyse. Asıl konuya gelirsem.

Hep merak etmişimdir. Devlet hazinesi faiz ile neden yüklü borç alır. Neden tahvil ve bono çıkarır. Zaten merkez bankan var para basıyorsun, neden borç alıyorsun.???

Bunu hiç anlayamadım. Detay bilmediğimden ve fazla kafa yormadığımdan da ilgilenmedim.

Ancak Ege Cansen geçen gün o konuya değindi.

Devlet borç almadan a büyüyebilir dedi... Böylece kafam biraz rahatladı. Borç alma sebebimiz yabancı ülkelere göbekten bağlı olalım diye.
100 yılda bizi şartlandırmışlar, borç almazsanız büyüyemezsiniz, batarsınız geri kalırsınız diye. e siyasetçide kendine borç almıyor, ödeyecek olan halk, halkın çocukları ve torunları. Ama parayı kendisi kullanacak. O sebeple borç almış durmuş.

Borçlanıncada borç aldığın ülkelerin ağzına bakar hale gelmişsin. "Höt" deseler "işte halk" demişsin...
Siyasetçi zenginleşirken halkın geleceği borçlandırılmış...

Dış ülkeler bize kızsa, bugün olduğu gibi anında alarmlar çalmaya başlıyor...

Sanayide dışa bağımlılığıda eklemek gerekirki... şimdi tarımla hayvancılığıda ithalata bağlıyoruz... tam olsun diye yoksa kötü niyetten değil...

[RePuLSe]

Portfoye dokunmamaya karar verdim. Kısa vadeli Siyasi gelişmeye göre pozisyon almamam gerektiğini düşünüyorum.

Siyasetçi fırıldak gibi her yöne dönebilir, güven olmaz.

Bekleyelim bakalım, kayıpsa kayıp... ağır başlılığı deneyelim...

hayırlısı be alicemal aaabi.. )))

[alicemal]

Aralıkta 5 TL yi geçmesini beklediğim USD, beklenmeyen siyasi etkiyle şimdiden yükseldi.

Sanırım bu durumu normalleştirmemiz gerekiyor. Üç beş gün daha 5 TL üzerinde kalırsa, kafalarda dolar seviyesi kabullenilecek. Odak olmaktan çıkacak.
Tabi siyasi gelişmelerin aradan çıkması lazım, yoksa dolarda normalleşme zor...

Hala bilançolar borsa yönü konusunda önemli.

Anlamadığım ise TR deki altın fiyatı.

Son bir haftada altın fiyatı dünyada 1230 dan 1206 ya kadar düştü, bizde ise 187 den 197 ye çıktı...
Daha önce söylediğim gibi, ons altın 1350 den geldi, 1230 a düştü. Bizdeki altın 190 civarında seyretti.

Bu durumu anlamlandırmaya çalışırken, Son hafta ise tam ters seyretmesi, TR deki altının arkasında spekületörün olduğu fikrini kafama soktu.

Hani spekülatör neyin arkasında yok ki.?
Tamam haklısınızda, insan biraz delikanlı olur yaw, böyle dalga geçer gibi davranmaz.

Hani diceksinki, yaz ayları düğün ayları altına hücum oluyor gelinler bayram ediyor. yahu davetlilerin gerçek altına alacak halimi kaldı. Sahte altın bilezik satışı patlamış. Millet geline sahte beşi biyerde sokuyor.
Bazı düğünlerde gelinin yanıda kayınvalide elinde defter altın takanları not ediyor. Ayşe teyze 14 ayar bilezik, ahmet abi çeyrek, haydar abi gramise diye... Niye.? Ne taktıysan, aynısını senin kızın düğününde bende sana takacağım diyor...

O kadar ayar düştü...
zarrafta gitti ama yerini birini aldı belkide, fakat zarrabın ortağı İranda ki zencanide mafiş...

Her neyse...

[alicemal]

Faydalı bir bilgi,

Türk vatandaşısınız, AB de oturma ve çalışma izniniz yok. Ama Estonya aracılığı ile kendinize ait AB şirketi kurabiliyorsunuz.
100 Avro ve bir kaç işlem.

Tamamen digital ortam.

Estonya, 3 iş hariç tüm devlet işlerini internete taşımış.

100 Avro ile internetten şirketi kurup digital imzanızı ve digital şirket bilgilerinizi alıyorsunuz, Ankara da Estonya elçiliğine gidip kimlik gösterip parmak izi veriyorsunuz belki foto filan.

1-2 haftalık beklemeden sonra AB içinde ki Estonyada, sizin adınıza şirketiniz kurulmuş oluyor.
Tüm şirket işlerinizi internetten hallediyorsunuz. Para kazansanızda devlete gelir vergisi ödemiyorsunuz ama paranız sanırım Estonya yada AB içinde kalıyor.

Ne zaman vergi istiyorlar. Şirket sahipleri kazancı şirketten çekip şahsi hesaplarına koymak istediklerinde. yani kâr payı dağıttığınızda.

Şirket kurulunca herhangi bir AB yada Estonya vatandaşlığı kazanmıyorsunuz, AB kimliğiniz olmuyor. Şirketin AB kimliği oluyor.
Yönetici yada sahibi olarak AB ye gitmek isterseniz, sıradan insan kurallarına tabisiniz.

Ama ilerde Estonya vatandaşlığı almak isterseniz, bu şirketin olması avantaj. Deselerde, dünyadaki tüm ülkelere vatandaşlığı parayla alıyorsunuz. Kimisi 300bin istiyor kimisi milyonlarca dolar.

[alicemal]

Çin ile ihaleler yuan ile yapılacak.
Türkiyeye gelen Çinli turistler yuan ile harcamalarını yapacaklar. Tabi önce yuanlarını Türkiyedeki çin bankasında(Bank of China ile Çin Endüstri ve Ticaret Bankası (ICBC)) TL ye çevirip öyle harcayacaklar. kart kullanırlarsada, çevirme işi bankanın elektronik sisteminde gerçekleşecek. Bide ilginç bir bilgi, Çin lilerin %80 i, harcamalarını telefonlarındaki chat uygulaması WeChat ile yapıyorlarmış. Bunuda entegre edeceklermiş Türk para sistemine.

Rusya, Hindistan, İran ilede bu tür anlaşmalar yapılırsa, belkide yapılmıştır.
Bu sayede, dolar seviyesi ile oynayarak bu ülkeyi cezalandırmayı iş edinenlerin, oturup biraz düşünmelerini sağlayabilirsin.

Dovizle bu ülkeyi cezalandırma tamamen ortadan kalkamaz çünki öncü sanayi sektörlerin USD ve AVRO ya hizmet edenlerin elinde.
Bankaların onların elinde. Madenlerin ellerinde. Medyanın bir kısmını kurtardın kalanı ellerinde ve bayağı etkinler. Eğitim sisteminde etkinler. İnşaat firmalarının yüzmilyarlarca dolarlık gelirleri yurt dışında stoklu, ülkeye getirmiyorlar.

Yani 80 yılda atar damarını ellerine vermişsin kendi isteğinle. Şimdi kurtulmaya çalış bakalım kurtulabiliyormusun.?

[alicemal]

Ege Cansen'i övdük durduk. Ülkedeki medyada benim gördüğüm tek aydın dedim. Dedim çünki sürü den korkmuyor.

Ama eksik yanlarıda var dedim, tabi bana göre, belki eksiği yoktur benim yanlışım vardır. Kendi kapasitem ölçüsünde değerlendiriyorum. İllede ben doğruyum demiyorum. Ama herkes kendini doğru bilir, yanlış olsada.

Bende kendimi doğru biliyorum.

Hep şunu söylerim. "Olayları değerlendirirken, temelden bağımsız değerlendirirsen, yanlış sonuç çıkarabilirsin."

Örneğin.
"Bizim şampiyon yüzücümüz, antrenmanlarda 100 metreyi hep 20 saniyede yüzerdi, bugün 40 saniyede yüzüyor. Akşam barlardan çıkmadı galiba.!"
Yüzücüyü çevre etkenlerden, havuzdan yani temelden bağımsız değerlendirirsen, yanlış sonuca ulaşabilirsin.
Halbuki o gün yüzücü tatlı su değil, rakı dolu havuzda antrenman yapıyordur.
Yada yüzücü nehirde antrenman yapmaya başlamıştır, yada çıplaklar kampında.

Bir konudaki örneği alıp, aynı şekilde başka şeye uyarlaman her zaman doğru olmaz.

Ege Cansen demişki, "Borç almadan büyüyemezsin." Çin ide örnek göstermiş.

Bende diyorumki, evet Çin için doğru ama bizim için doğru değil.

Neden.?

Çünki biz hovardayız.
Aldığımız borçla fabrika kurmuyoruz. Aldığımız borçla ithal araba alıyoruz, ithal elektronik alıyoruz, zarar eden havaalanları yapıyoruz, zarar eden doğalgazdan elektrik üretme santralleri yapıyoruz. Aldığımız borcun önemli kısmını yolsuzlukla cebe indirip gizlice yurt dışına kaçırıyoruz. Aldığımız borcu, yine borç olarak halka verip, ithal mal almasına olanak sağlıyoruz.

Aldığım borçla kâr üretecek iş yapmıyoruz. O sebeple fabrika sayımız, aldığımız borçla doğru orantılı artmıyor.

20 yıl öncesine göre hem şirketler, dolayısıyla halk gırtlağa kadar borçlu, ama aldığınız ithal arabaları cep telleri TV leri yok sayın. geçmişten çok daha fakiriz. Nerden anlıyorum. Çünki halkın temel besin kaynağını satan marketler, ucuza satabilmek için tüm rafları kanserojen mallarla doldurdu, yinede en büyük marketler sürekli kötüye gidiyor.
Ucuza geliyor diye ne kadar çok GDO lu kanserojen ürün satan marketler varsa, baş tacı ediliyor. Tarım ürünleri dışarda daha ucuz diye dışardan ithal eder hale gelmişsin, onların ucuz olma sebebide GDO lu olmaları yani kanserojen. Ürün uzun vadede bedenine ne yapacak bilmiyorsun ama kanser vakaları son 30 yılda 3 kat arttı.

Her neyse.

Temeli ve çevre etmenleri görmezden gelip, sadece özneye göre yorum yaparsan, hataya düşersin.