Bu sefer Rehab'a katılamadım. maltepe ye katıldım.
---
Ne yazmak için geldim.
abd li siyonist ortakla çalışan Türk kimlikli ibrani kökenli ciner holdingin sahibi olduğu bir haber sitesinin köşeden yazarı çok sinir olduğum bir yazı yazmış. Yazan lavuk bazen Türkiyenin iyiliğine bazende kötülüğüne yazı yazıyor. Tabi bu benim görüş açım, kendi kapasitem ne kadar sa o kadar değerlendirebilirim. Tüm yazılarım için geçerli. Sonuçta herkes için geçerli.
Bu lavuk demiştim, bu sefer yine siyonistin işine yarıyacak bir yazı yazmış. "Türk firmalarını yabancıya satmanın ne zararı var" benzeri bir yazı yazmış. Bu tür yazıları 45 yıldır yazan köşeden yazarlar var. Hepside siyoniste hizmet eden ktipiyozlar.(Benim görüşüm) Bu tür yazılarla halkı hazırlayıp sonrada ülkenin bütün değerli varlıklarını siyonistler satın alıyorlar. Hemde SIFIR maliyetli para ile. Merkez bankaları basıyor, bunlara faizsiz veriyor, bunlar bizim şirketleri o para ile alıyor, bizim şirketin kârı ile abd merkez bankasına parayı ya ödüyorlar ya ödemiyorlar. Sonuçta abd den kuruş çıkmıyor ama bizim şirket onların oluyor. Bizim şirketi devlet satmışsa aldığı para faiz olarak yine yabancı veya yerli güç sahiplerine gidiyor, özel sektör satmışsa büyük oranda o parayı alıp yurt dışına gidiyor. Şirket yabancının oldu, satış parası dışarı gitti, biz işçileri olduk, her yılda haraç gibi şirketin kârı yurt dışına gidiyor.
Örnekle açıklayayım.
Normal şartlar altında yabancıya şirket satmanın sakıncası yoktur. Ama bizde şartlar normal değil. Şartlar normalmiş gibi Alman da satıyor, abd lide satıyor gibi YERSEN argümanları üretiyorlar.
Gelişmiş ülkelerin sattıkları şirketleri detaylı incelerseniz çok dikkatli davrandıklarını görürsünüz. Ya sattıkları şirket kritik değildir, kritik şirketleri özel de olsa sattırmıyorlar. Veya sattıkları ülkede abd çok daha fazla şirket almıştır veya en çok olan, satan abd li ama alanda başka ülkede yerleşik siyonisttir. Alman, İtalyan, ispanyol yada İsveç siyonistidir. 2 farklı ülke gibi görünür ama aslında bir cebinden çıkarıp öbür cebine koymuştur.
Bizde şartlar normal olmadığından, kalkıpta Alman da satıyor veya abd'lide satıyor biz niye satmayalım demek kötü niyetli bir davranışdır veya söyleyen kişi yönlendirilmiş aptaldır.
Örnek dedim.
Türkiye de T1 şirketi var Almanya da A1 şirketi.
İki şirketinde kendi ülkelerinde 10'ar milyon dolarlık fabrikası var. Bu fabrikaların her biri yılda 2 milyon dolar kâr ediyor. Her fabrikada 100 kişi çalışıyor.
Türk, fabrikasını Alman A2 şirketine 10 milyon dolara sattı. Gelen 10 milyonla Almanya da yeni bir fabrika kurdu. Yılda 2 milyon kâr edecek ve 100 kişi çalıştırmaya başlayacak.
Ne oldu Almanya da 2 fabrika oldu 100 idi 200 işçi oldu. 2 fabrika yılda 4milyon dolar kâr edecek ama 2 milyon doları Türkiye'ye gelecek.
Almanyanın kârı Almanya da ikinci fabrika ve çalışan 100 işçi ve yeni fabrikadan alacağı vergiler satacağı hammaddeler.
Türkiye nin kârı yılda 2 milyon dolar havadan gelecek, çıkan 10 milyon doları 5 yılda amorti edip kâra geçecek. Ayrıca A2 ye satılan Türkiye deki fabrika hâlâ duruyor ve 100 işçi çalışıyor vergi alınıyor hammadde satılıyor.
Sonra Alman A1 firması Almanya daki fabrikasını Türk T2 firmasına sattı. Gelen para ile Türkiye de fabrika kurdu. 100 işçi çalıştıracak ve yılda 2 milyon kâr edecek.
Türkiye nin kârı Türkiye de ikinci fabrika ve çalışan 100 işçi ve yeni fabrikadan alacağı vergiler satacağı hammaddeler.
Almanya nın kârı yılda 2 milyon dolar havadan gelecek, çıkan 10 milyon doları 5 yılda amorti edip kâra geçecek. Ayrıca A2 ye satılan fabrika hâlâ Almanya da duruyor ve 100 işçi çalışıyor vergi alınıyor hammadde satılıyor.
Ne oldu.?
Almanya ve Türkiye'de birdi ikişer fabrika oldu, 100 işçi vardı 200 e çıktı. Fabrikalara satılan hammaddeler 2 katına çıktı devletin aldığı vergi 2 katına çıktı filan.
İki ülkede kazandı.
Buraya kadar olan düzgün yönetilen ülkeler içindi. Normal şartlardı. İki ülkede birbirlerine alıp satabilirler, talancı devlet yok. talancı devlet olunca servet yapanlar servetlerini talancı ülkede tutmuyorlar. talancı ülkenin servetlerinin önemli kısmıda talan kültürü ürünü oluyor. şartlar anormal oluyor.
Şimdi ise Türkiye deki mevcut gerçek şartları yazalım.
Alman A1 fabrikası geldi fabrikamızı 10 milyona aldı. Her yıl 2 milyon doları Almanyaya götürüyor, 5 yılda koyduğu parayı geri alacak, sonrası kâr. Ayrıca Türkiyede hammadde ve işçilik ucuz olduğundan daha fazla kâr edecek.
Türkiyenin kârı Almandan alınan 10 milyon doların değerlendirilmesi ile ortaya çıkacak. Aaaaaaaaaaaaaa 10 milyon dolar yok. Fabrikayı satan parayı almış götürmüş Avrupada bir ülkeye.
Türkiyede 1 fabrika vardı yine 1 fabrika var. 100 işçi vardı yine 100 işçi var. Eskiden ne kadar vergi alıyorsak hammadde satıyorsak yine aynı. farklı olan ne, artık her yıl Alman firmasına 2 milyon dolar bu ülkenin haracını ödüyoruz.
Bu kadarla kalsa yine iyi.
Alman firması kritik parçaları da almanyadan getirip bu fabrikaya soktu. Türk fabrikasında artık kritik parça üretilmiyor, ithalatçı olduk almana ithalat için fazladan 1 milyon dolar daha veriyoruz. Haracımız 2 milyondu 3 milyon dolara çıktı.
Bu kadarla kalsa yine iyi.
Türk fabrikası Alman fabrikasının rakibiydi. Artık Türkiye'de Alman firması ile rekabet edecek fabrikada kalmadı. Rekabet kalmadığından Alman firması Türkiye de ürettiği ürüne artık istediği fiyatı koyuyor. Fiyatı yükseltti ve halk ilave haraç vermeye başladı. Aynı ürüne daha fazla para veriyoruz.
Türkiyeye bakarsanız tamamen bu şekilde işlerin yürüdüğünü göreceksiniz.
İlaç fabrikaları aşı fabrikaları şeker fabrikaları kapatıldı, İthalatçı olduk. Tohum sistemi çökertildi yabancıların dışarda veya Türkiye de kısır tohumlara muhtaç edildik. İthal sentetik kimyasal gıda ürünleri ile hastalığı bol ülke olduk, sağlık harcamalarımız arttı yaşam kalitemiz düştü. vb.
abd li kola firması geldi bizim fruko muzu yedigün ümüzü satın aldı. Bence abd li içecekten daha iyiydi. Şimdi sadece abd ürünleri satılıyor, yedigün fruko filan silindi gitti. Market dolaplarında bir köşede üç beş tane görürsünüz. Onu aldığınızda da parası abd liye gidiyor.
Tüm ürünlerde öyle oldu. yabancıların elinde ve fiyatları onlar belirliyorlar, ürünün içine koyacakları kimyasalları onlar rahatça belirliyorlar. Türk rakiplerini satın aldılar. Aynı ürün aynı marka aynı firma, ürünün Türkiyede satılan versiyonu sağlıksız, İngiltere de satılanı sağlıklı. İstediği gibi belirleyebiliyor.
Sabun öyle, zeytinyağı öyle, deterjan öyle, ilaç öyle, bankalar öyle, çimento öyle vb... Böyle gider.
Çimento da yabancılar çok fabrika aldılar. Yerli dede var ama bakıyorsun yerliye ciner gibi ibrani kökenli. yerli kalmışsa onlarda ibrani kökenliler yani bize çalışan değil siyoniste çalışanlar.
Başa dönelim.
Köşeden yazan o lavukla konuşmak isterdim. O yazıyı kullanışlı aptal olduğundan mı yazdı yoksa satılık kalemmi yoksa ibrani kökenlimi.
ibrani kökenli ise karışmam çünki Türkiyenin düşmanılar, onlar tüm dünya ile savaş halindeler, savaş da ne yapılıyorsa mertçe o yapılır.
Satılık kalem yada kullanışlı aptal sa küt diye kellesini yarmak isterim doğrusu. O yaştaki kullanışlı aptal a bişey öğretemezsin.
Yabancıya satalım diyenler ve şirket birelştirelim diyen medya maymunları sizin dostunuz değiller. Ya yönlendirilmiş kullanışlı aptallar, yada satılmış kalemler.
Kendi kapasitem ölçüsünde bir yazı daha yazdım. Belki doğru belki yanlış zaman gösterecek. tabi daha ne gösterecekse herşey ortada. Gördüğümden farklı çıkma ihtimali bence %1 bile değil.
Amma yazdım yaw, uzun zamandır bu türden yazmamıştım ama çok sinirlendim bildiiniz gibi değil. Aslında dün sinirlenmiştim bugün sinirli değilim sakince yazdım.
Son düzenleme : alicemal; 28-12-2022 saat: 16:27.
Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
@NeAcaipDunya
Originally Posted by alicemal
Alıntı yaparak yanıtla
Yer İmleri