Sayfa 226/852 İlkİlk ... 126176216224225226227228236276326726 ... SonSon
Arama sonucu : 6816 madde; 1,801 - 1,808 arası.

Konu: Bana kalırsa.

  1. #1801
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Nooolmuş burası yaw. Çocuk parkına dönmüş.

    gundwane ve ank yi görmemezlikten gelelim, gereksiz kalabalık etmişler.
    kuscu ve cumartesiden dan uzak dur. Gereksiz energi ve vakit kaybetme.
    cumartesi verdiğim cevabı anlamamış. Kendini göstermeye çalıştığı seviyede bi cevap vermiştim. Şimdi bu cümleyide anlamayacak.

    her neyse.

    Kaç defa dedik yazmayın diye.
    Hatta benim açtığım konuya kimse girmesin diye yönetime baykuş ile mektup göndermiştim. Giriyosanız da bi köşede sessiz oturun yaw.

    Sabaha kötü başladık.
    Neyseki BIST de, bu yıl üçüncü defadır iyi duruma geçtikte, fazla kafamı bozmuyorum.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  2. #1802
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    İmdi köy hikayesini tekrar anımsayalım.

    Maaşınız aynı kalsa bile, eğer ortak mallarınızı birilerinin almasına izin verirseniz, topluca nasıl fakirleşiyorsunuz, çocuk ve torunlarınızın geleceğinin içine nasıl ediyorsunuz, tekrar hatırlayalım.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  3. #1803
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Piyasa ekonomisinde, kurumların rolleri. Hırsız kurumlar, toplumu nasıl değiştiriyor.
    Piyasa ekonomisindeki bir köyün hikayesi.


    Köyde ahmet le mehmet var.

    Mehmet hep aynı işi yapıp aynı parayı kazanıyor. 1000TL maaşı var.
    Köyün bakkalı veli var. Bakkalda herşey 1 TL.
    Mehmet 1000 TL ye 1 ay 1000 tane ürün alıp ailesini geçindiriyor.

    Ahmet'in cebinde ise 1000USD var ve kur eşit. 1TL=1USD yani Ahmet'in cebindeki parada Mehmet'inki gibi 1000 TL ediyor.

    Ahmetle mehmet her ay bakkaldan 1000 adet ürün aliıp, eşit zenginlikte yaşıyorlar.

    Derken USD değeri 2 katına çıkıyor. Ahmetin cebindeki USDnin TL karşılığı 2000 TL oluyor.

    Mehmet aynı... hiç bir fark yok mehmette, aynı iş aynı üretim aynı maaş... Ama bak şimdi ne olacak. Mehmet nasıl zenginleşip fakirleşecek.

    Ahmet USD 2 katına çıkınca, 2000 TL ye bir ayda gitti bakkaldan 2000 tane mal aldı. Zenginleşti. Hiç bir emeği yok. Kimseden çalmadı ama zenginleşti.
    Bakkal veli malı fazla satınca elinde azaldı, kalana zam yaptı, malın tanesi 1TL değil 1.50 TL oldu. 1.50 olunca mehmet 1000 tane alamadı daha az aldı. Az alınca, bakkal veli nin kazandığı para aynı kaldı.

    ARKADAŞLAR. ÜRETMEDEN BİRİNİN EVİNE FAZLADAN ÜRÜN GİRİYORSA, MUTLAKA O ÜRÜN-PARA BAŞKASININ CEBİNDEN ÇIKMIŞTIR. ORTADA HIRSIZLIK OLMASA BİLE.

    Bakkalda ürün 1.50 TL olunca mehmet o ay evine 1000 adet mal gütüremedi. Mehmet fakirleşti. Ahmetlerin cebine giren para, hiç bir fark olmadığı halde, mehmetlerin cebinden çıktı.

    Tam terside aynı.

    Ahmetin cebindeki USD değeri düştü. 500 TL oldu. Ahmet o ay 1000 tane ürün alamadı 500 tane aldı. Veli ürün satamayınca fiyat kırdı, malları 0.75 kuruştan satmaya başladı. Mallar ucuzlayınca, maaşı aynı olduğu halde mehmet daha çok mal aldı zenginleşti. Daha ucuza daha çok mal satan velide gelir aynı kaldı.

    Mehmet zenginleşti ama üretim aynı, o zaman mehmetin evine giren zenginliğin, birinin cebinden çıkmış olması lazım. Oda ahmetin cebinden çıktı.

    Üretim aynı, ahmet mehmet ve velinin çalışma saatleri emekleri aynı. Ama kontrolleri dışında zenginleştiler yada fakirleştiler.
    haramzade oldular yada mağdur oldular.

    ÜRETİM AYNI İSE, BİRİLERİ ZENGİNLEŞMİŞSE, BU ZENGİNLİK DİĞERLERİNİN HAYATINDAN ÇIKMIŞTIR


    Aynısı tarla fiyatları içinde geçerli. USD olması şart değil.

    10bin TL eden arsan vardı, 2003 de yabancıya satış serbestleşince, tarlan şu an 1milyon TL ediyor.
    Sen tarlayı sattın, 1 milyon TL ye köyde bir sürü mal aldın. Her eşyin fiyatı arttı. Tarlası olmayanları fakirleştirdin. SEN ÜRETİMİ ARTIRMADAN ZENGİNLEŞMİŞSEN, DİĞERLERİ FAKİRLEŞMİŞTİR, ONLARIN CEBİNDEN ALMIŞSINDIR.

    Liberal(serbest piyasa) sistemde bunun telafisi vardır.

    Her şey kanun ve kurallara uygunsa. DEVLETİN HIRSIZ DEĞİLSE. Birinin tarlası 10binden 1 milyona çıkmışsa, bu artan paradan tüm köy faydalanır. 1 milyona gider bol meyve alırsın, manav hayri kazanır, bol ekmek alırsın, fırıncı ökkeş kazanır, evine kat çıkarsın, kalfa kazanır, müteahhit kazanır, kumcu, pencereci, çimentocu, tuğlacı, işçi kazanır. Onlar kazanınca daha çok harcarlar, diğerleri kazanır.

    Liberal sistemin düzeni budur. Birinin serveti artmışsa, bu herkese yayılır.

    Fakat bu sistem devletin kurallara tam uyduğu ülkelerde işler. Ahlaksız devletin olduğu ülkelerde, izandan çıkış derecesine göre değişir.
    (Birde kuralsız ithalat, zenginliğin herkese yayılmasını engeller. yabancıyı ve ithalatçıyı zengin eder, ülkenin emeği dışarı çıkar. Fakat bunu konu dışı tutalım)

    Bu sistem ne ABD de işliyor, nede Türkiyede. Devlet, çoğunluktan alıp azınlığa dağıtıyor. O sebeple Liberal sistem sömürü düzeni olarak çalışıyor.

    Mesela 2008 krizinde ABD de tüm finans sistemi çürümüştü ve batma noktasına geldi. Üretmeden dağları denizleri kazanmışlardı. Krizde bu ortaya çıktı. Hepsinin batıp, dürüst çalışanların yükselmesi gerekirdi. Liberal sistem budur. çalışmazsan batarsın.
    Ama devlet emek harcamadan dünyaları cebe indiren finans sistemine triilyonları dağıtarak kurtardı.

    Yukardaki köy sisteminde anlattığım gibi. Ahmetin cebine haketmediği para giriyorsa, mehmet fakirleşir. Hali ile ABD halkının finansta olmayan kesimi fakirleşti.

    Direk ceplerinden almadılar, ama köy sistemini anladıysanız, konuyu anladınız.

    Aynısı TÜRKİYEDE var.
    Devlet ihaleler yolu ile haketmeyenleri zenginleştiriyor. Devlet şirketler arası hukuku gözetmeyerek haketmeyenleri zenginleştiriyor. Mesela koç holdingin kuruluşundan bu yana aldığı teşviğin haddi hesabı yok. Üstelik devlet eliyle rakipleride zamanında çok sindirilmiş. Biri haksız zenginleşiyorsa neydi... Mutlaka o para mehmetlerin cebinden çıkıyordur. Yüzlerce şirket, 80 yıldır kayrılıyor.

    Yerli üretene değilde ithalatçıya teşvik vermekte aynıdır.
    Bazı şirketleri kayırmakta aynı...
    Yargının taraflı karar almasıda aynı. Bütün bunlar ahmetin cebinden alır, mehmetin cebine koyar yada tersi...

    En basiti, popçular, futbolcular, dizi oyuncuları, TV şöhretleri... Bunlar 1 üretir ama ceplerine 10 girer... Aradaki 9 hepimizin cebinden çıkar. Köydeki kural neydi.

    Biri üretmeden zenginleşiyorsa, MUTLAKA VE MUTLAKA BİRİLERİ FAKİRLEŞİYORDUR.

    Okullarda okutulması gereken bir yazı yazdım...

    Hayırlı olsun...

    Tek sorun şuki, günümüzde bu hesapları yapmak o kadar karmaşık ve zordurki, kim kimi soyuyor, mutlak bir doğruya ulaşamazsın. Ama en azından devlet ve yargı AHLAKLI olsa, haksızlık, haram, olabilecek en aza iner.

    ---

    Şimdide yukardaki köy hayatına bir tek gazeteci sokacağım, bakın işler nasıl bugünki Türkiyeye dönecek.

    Her şey birebir Türkiyenin 1938 den sonraki gelişimi. Sadece sadeleştirilmiş ve hızlanmış hali.

    Köye bugünki gazete ve TV leri temsilen gazeteci simavi, siyasi partileri temsilen muhtar halis ve muhtar adayı hakkı, sanayicileri temsilen vehbi ve sakıp, din adamlarını temsilen imam osman ı koyacağım.

    Köyde yapılan işler nelerdir, Tarlaları var, ekiyorlar, küçük ve büyük baş hayvanları var, süt ürünleri ve hayvan üretip satıyorlar. Kışın ormandan yeter miktarda kestikleri odunlarla ısınıyorlar. öküzlerle tarlaları sürüyorlar.

    Herkes azda olsa gelirde eşit ve bu sebeple fakir oldukları düşüncesinde değiller, mutlular.

    Muhtar köy işlerini halletmek için ayda her aileden 10 ar TL alıyor, bu para yetiyorda artıyor. Köy çeşmesinin kırılan borularını filan bu parayla hallediyor, bazende ziraatçi, baytar filan çağırıp köylüye hizmet alıyor.

    Köyün merası, deresi, ormanı, dağı, toprak yolu, küçük gölü var.

    Derken köye cebinde para ile matbaacı simavi taşınıyor.

    Köyde akrabaları var, vehbi ve sakıp, onlar simavi yi çağırıyor. Simavi, şehirde matbaa işi yapmış. Köye küçük bir baskı makinesi getiriyor.
    Simavi matbaasını kuruyor, haftalık gazetesini basıyor.

    Simavi liderliğinde vehbi ve sakıp, sömürge düzenlerini kurabilmek için çalışmaya başlıyorlar.

    Ertesi ay gazetede bakkal Veli var. Bakkalda satılan armutda tarım ilacı olduğundan, sakıbın oğlu ishal olmuş.

    Bakkal velinin hali harap. Herkesde seçici algılama başlıyor, benimde geçende midem ağrıdı demek bakkalın domatesi, bende üşütmüştüm demek bakkalın kabağı... derken veli nin satışları düşüyor.

    Ertesi hafta nerden para bulduğu belli olmayan vehbi, sokağın sonuna bir bakkal kuruyor. (işte dışarıdan gelen sömürgecilerin desteği, içerde sömürgeci ortaklarına ulaştı. Türkiye Cumhuriyetinin ilk zamanları)

    Gazeteci simavi de yeni yazı, "vehbinin bakkalı çok sağlıklı." (Türkiye Cumhuriyetinin ilk yılları basın yayın tamamen yahudinin elinde. 80 yılda böyle devam ediyor.)

    Eski bakkal veli nin satışları çok düşüyor, yeni bakkal vehbi hızla gelişiyor.

    (Yönetimi ele geçirmeden, tüm milleti sömürge yapamazsın. Bunun için bolca para ve gazete tv, internet gibi insanları yönlendiren kurumlara ihtiyacın var, insan satın almak ve sürekli reklam için bolcada paraya, o dönem para dışarıdan geliyor.)

    Gazeteci simavi minibüsçü hakkı dan bahsediyor. "Çok iyi muhtar olur" diyor. Tüm köy "hurraaa hakkı neymiş be" diyor. Halis hakkındaki olumsuz anılar canlanıyor. Feride abla, "10 TL yerine kavun vereyim dedim kabul etmedi." diye düşünüyor, hacı ömer "geçende selamımı almamıştı" diye düşünüyor, oduncu bekir "meydanda odun satmama izin vermemişti" diye düşünüyor.

    Mevcut muhtar halis yanlız kalıyor.

    Yanlız kalınca, saygınlığının muhtar olmasından geldiğini düşünmeye başlıyor.
    İşte hiç bir önemi olmayan muhtarlık, birden bire öneme bindi. Saygınlık = kariyere endekslendi.

    Ya yeni seçimlerde muhtar olamazsa.? Muhtar, Gazeteci simavi ye yaklaşma ihtiyacı hissediyor. Kendi hakkında İyi yazı yazarsa her şey düzelecek. Millet gazeteden, hayret verici derecede etkileniyor. Buna şaşırıyor.

    Gazeteci simavi, muhtara diyorki, "iyi yazı yazarım ama sende bu köye iyilik yapacaksın" (söylenen hep halkın çıkarına gibi görünür, ama asıl amacı, yaptıklarına bakarak anlarsın).

    "Bak köyün merası çok boş, bi kenara bizim sakıp süt işleme binası kursun. Bu sayede kadınlar evde inekle, sütle boğuşmaktan kurtulur, sakıp sütü parayla satın alır, kadınlar rahat eder, inek tepmez sakat kalmaz, bel ağrıları olmaz, çocuklarına bakarlar."
    (işte köyün ortak malları sahiplenilmeye başlandı. Amaç halkın iyiliği.!!! gibi gösteriliyor. Bu işin sonunda tüm cahil köylü fakir, bu nitelikli hırsızlar zengin olacak. Ama sömürülenler gazete ile uyuşturulduğundan, herşeyi normal sanacaklar. Hatta kendilerini soyanları iyi, hırsız var diyenleri kötü sanacaklar.)
    sakıp, simaviden bina kuracak parayı borç alıyor.

    Muhtar halis, Sakıpın parayı nerden bulduğunu soramıyor. Ortada hırsızlık yok, köylü kadınlar görünüşte rahat edecek. Kendiside yeni seçimlerde muhtarlığa devam edecek, eski saygınlığına kavuşacak. Bikaç kişi hariç millet selam vermeyi bile kesmiş. "tamam" diyor. (İşte medya gücü ile uşak siyasetçi yarattılar.)

    Dolaşıyor köylüyü, herkesi ikna ediyor. simavi de gazetede sürekli CAHİL halkı doldurup muhtara destek oluyor. Köyün ortak merasının bir kısmı sakıp ın oluyor, fabrikasını kuruyor. (Halkın savaşarak kazandığı ortak araziler, savaşta bir kenarda saklanmış simavi ve diğer yahudilerce paylaşılmaya başlandı. Zamanla değerli herşey onların olacak, hemde ne döndüğünü anlamayan halk alkışlayacak.)

    Sakıp sütleri köylüden alıp peynir yapıyor, peyniri yeni bakkal vehbi alıp köylüye satıyor. Vehbi ve sakıp durup dururken halkın merasında otlayan halkın ineğinin sütünü sağan halkın kadınından sütü alıp simaviden aldığı para ile kurduğu binada peynir yapıyor, simavinin yarattığı vehbi nin bakkalında yine köylüye satmaya başlıyor.

    Köylü bakkal Veli, hiç bir suçu olmadığı halde, aynı çalışma temposu ile fakirleşti, sömürgeci ortakları sakıp ve vehbi, parnaklarını oynatmadan, hiç çalışmadan, halkın sırtından zenginleşmeye başladı. Bakkalda ve peynir atelyesinde köylü çalışıyor. Çalışan yine köylü. Sistem kuruluyor.

    Buyrun halkın parası ile eşitsizlik. O merayı köylülünün babası savaşarak kazanmış ama ne idüğü belirsiz Simavi, meranın bir kısmını yağdan kıl çeker gibi aldı ve sakıba verdi. Kimse şikayetçi değil tersine memnun. Eski bakkal Veli ve Muhtar, köylünün gözünde kötü adam oldular.

    Bi kere başladı durmaz. Artık vehbi ve sakıpta, bakkal ve süt işleme fabrikasından gelen sermaye var, düzenli olarak halkın sırtından HESAPTA YASAL paraları artıyor. Halkın parası onların cebinde. vehbi nin bakkalı, sakıbın peynircisi para basıyor çünki sürekli gazetede iyi haberleri var, rakipleri ise gazetede yok ediliyor.

    Gazeteci simavi bir yazı daha yazıyor, "muhtar beceriksiz mi? Köyün madenleri var ama kullanılmıyor. O madenlerden gelecek para ile köye yeni yol yapılır, her eve su çekilir. Bu muhtarla bu iş yürümez.

    Ertesi gün muhtar Gazeteci simavi nin yanında. Muhtar köylüyü dolaşıp ikna ediyor. Madenleri işletmek lazım. Para lazım parada vehbi de var. O işletsin, köye yol yapılsın, meraya çit yapılsın.
    Köylü tüccar değil, eğitimlide değil saf. Lider olarak gördükleri kimse, ona "he" der. Ama maden köyün dağında, herkesin payı var, köylü mırıldanır.

    Gazeteci simavi, imam hakkındada yazı yazar, acaba "imam feride ablaya niye baktı.?"

    İmam ertesi gün matbaada, imam ın saygınlığı var ama geliri düşük, aç, camisi dökülüyor. Para olmayınca evlenemiyorda.
    İmam osman camiyi onarsın diye cebine bir tomar para konuyor ve matbaadan ayrılıyor. Gazeteci simavi nin ne kadar iyi adam olduğu, halis, vehbi ve sakıpın bu köye nasılda iyilik yaptıklarını köylüye anlatmaya başlıyor. "Simaviden önce köyde fabrika yoktu. Köy fakirdi, köy rezildi. Cami duvarları yıkılmak üzereydi, kışın camiyi ısıtacak odun bulamıyordu. Ama yardımsever bu insanlar sayesinde şimdi cami onarılıyor, Allah katında çok yüce insanlar bunlar. Onlara karşı gelen Allah'a, Kuran'a, Peygambere, Cami ye karşı geliyor demektir."

    Köylü korkar. Gazete aynı şeyi söylüyor, Muhtar aynı şeyi söylüyor, İmam aynı şeyi söylüyor. Köylü ikna olur, madene "evet" der.

    Madeni kim işletecek? Sermayesi olan. Ama sermaye yeterli değil henüz.

    Gazeteci simavi muhtarı çağırır. Minibüsçü Hakkı'nın gelecekte muhtar olması lazım o daha becerikli konuşması yapınca, muhtar halis "emret" konumuna geçer.

    Gazeteci simavi, 10 TL verginin az olduğu 20 yaparsa kimseye zarar gelmeyeceği, köye yol lazım ilave çeşme lazım, hayvanlara baytar ve ilaç lazım der. 20 TL yap. Senin maaşada zam yapalım rahat et bak ker*** evde oturuyorsun sana 2 katlı, avlusu olan taş ev yapalım.
    Aldığın paranın 500 TL sini vehbi ye borç(kredi) olarak ver, o madeni işletsin, para kazansın, köy zengin olsun, sonra 500 ünü faiziyle geri al, köyün kasasına koy. Sende hayat boyu muhtarlığı garantile. Muhtar hemen evet der, imam lada konuşulur, köy baskıya alınır. Gazete biyandan, imam osman bi yandan muhtar halis bi yandan. Vergi olur 20 TL. vehbi 500 TL yi kapar madeni işletir. 500 TL yi 550 TL olarak ilerde geri öder. Halk sevinir, bak hırsızlık yok der ama asıl zenginlik, meradır, madendir, dağdır, ormandır, göldür... birer birer ellerinden gider.

    Derken vehbi ve sakıp artık zengindir sanayicidir. traktör almışlardır. Evlerini büyütmüşlerdir. Kendileri büyürken yanlarına aldıkları inşaat ustası selami vardır. Sanayici vehbi, gazeteci simavi, muhtar halis ve sanayici sakıp ın evlerini ahırlarını bahçelerini yapar. O da kendi servetini yapar, fabrika makinelerini yapan fevzi servet yapar. Köylünün vergisi, madeni ve merası ile 5 aile servet yapar. Liderleri simavi, iş ortakları vehbi ve sakıp. Hiç bir şeyden habersiz hizmetkarları demirci fevzi ve inşaat ustası selami, muhtar halis. Yeni seçkinler, köyün ileri geleni olurlar. Artık herkes onların ağzına bakar. Altlarında traktör, üstlerinde 2 katlı taş ev.

    Halkın vergisi bu arada 40 TL ye çıkar. İmam osman istediği kızı alır evi alır çünki artık parası vardır.

    Köylünün vergisi arttı, 40 oldu. Aylık gelirleri gazeteci simavi den önce 1000TL idi. 10 TL muhtara veriyorlardı. kalanı yetiyordu. Şimdi vergi 40 oldu, kalan yine aynı hayata yetiyor.

    Köylünün zenginlikleri aynı, yediği aynı yaptığı aynı ama fakirleştiler. Çünki artık köyde kesme taşdan yapılma 2 katlı 5 tane ev var. 5 tane traktör var. Zengin 5 aile var. Köylünün zenginliği hiç değişmediği halde, bu 5 aile sebebi ile köylü kendini fakir hissetmeye başladı. Biz fakirsek aptalız. Bu 5 aile akıllı. Bunu Gazeteci simavi zaten yıllardır her gün işliyor. vehbi, sakıp, fevzi, halis, selami, osman akıllı, siz aptalsınız...

    Oldumu ağa maraba kültürü.

    Artık herşey daha kolay. Köylü zenginlerin ağzına bakar halde. Gazeteci simavi istediği gibi at koşturuyor. Köylü dönülmez noktayı geçmiş.
    Vergi olmuş 100 TL. Gazete hergün dahada artmalı diyor.

    Her emri yapan muhtar haliste altına traktörü çekmiş, yeniden seçilmiş, zengin altıncı aile olmuş.
    Köyün deresi sakıp ın işletmesine verilmiş, gölü vehbinin balık işletmesine verilmiş. Köylü artık parayla faydalanıyor.

    Bu altı ailenin oğulları, köyün tüm kızlarını her gün becermeye başlamışlar. Kızları bilirsiniz, para güç kimdeyse onun peşinden koşar. Yalanlada kolayca yatağa atılır. Köylüler bu sistemin yabancısılar, ne traktör ne taş ev ne fabrika görmüşler ama Gazeteci simavi ve oğulları bu işin kurdu, yalan dolan her şey var, vehbi ve sakıp ve diğer zengin ailelerde yalan dolana uyum sağlamış.

    Derken meranın yarısına el konmuş, hayvan çiftlikleri kurulmuş. Köylüye verilen süt parası çeşitli bahanelerle azaltılmış, köylü sütünü satamayınca geliri azalmış hayvanını vehbi ve sakıba satmış. Tarlasının bir kısmını satmış. Dereden su, gölden balık, ormandan odun alamıyor yasak. Hepsi sahiplenilmiş, başlarına bekçi dikilmiş. Bu bekçiler yine köylünün çocukları. Kendi doğal kaynakları, sahibi olan anne ve babaları almasın diye bekçilik yapar hale gelmişler.

    Zengin ailelerin çocuklarına özel okul yapılmış okuyorlar hem zenginler, hem iyi eğitimliler, hemde gazete diğerlerini sürekli aşağılıyor. Bu okulda yetiştirilen öğrenciler, ilerde muhtar ve muhtar yardımcısı olmak üzere görevlendiriliyor. Halk bu okulları üstün gördüğü için, mezunların işi kolay oluyor. (eski robert kolejler, yeni fetö okulları)

    Köylü kendi verdiği oyla, kendi gelirini azalttı, kendine ağa yarattı, onların emrinde çalışmaya başladı, oğulları onların işçisi olurken kızlarıda yatak arkadaşı oldu.
    Köylü kendinden nefret etmeye başladı. Bu hale nasıl geldiklerini zaten anlamadılar, başlangıcıda yeni nesiller hatırlamıyorlar, gazetelerde yazmıyor çünki Gazeteci simavi yarattı muhtar halisi, sanayici vehbi yi ve sanayici sakıp ı. Bunun için muhtarın yardımı ile köylünün parasını kullandılar. Böyle olmaz bu işte terslik var diyen bir kaç ailennin kafasını, yine bu köylünün oğulları olan bekçilere kırdırdılar. Onları düşman gösterip birbirlerine düşürdüler.

    Bilinçsiz Köylü kendi parası ve emeği ile kendi krallarını yarattılar.

    Durum aynen budur. Bizim ülkede ve pekçok ülkede simavi lerin yaptığı aynıdır ve sömürgeleri haline getirmişlerdir. En başta simavinin cebindeki küçücük sermaye ve gazetecilik bilgisi, tüm ülkeyi sömürge yapmaya yetti. Baştaki simavinin küçük sermayesi hariç, geri kalan herşey köylünün zenginliği, emeği, varlığı.

    İnternetin herkese ulaşması sayesinde artık simavi ve muhtar halisi, sakıbı vehbiyi öğrenebiliyoruz.
    Onların sömürüde araç olarak kullandıkları diğer grupları görebiliyoruz.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  4. #1804
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    vosvos fabrikası aynen de söylediğim gibi.

    Ne demiştim. AB deki araba fabrikaları, tamamen elektrikli üretime geçiş aşamasındalar.
    Eski teknoloji olan sıvı yakıtlı motor teknolojisini AB de kullanamayacaklar.

    Sıvı yakıtlı araba üreten Fabrikalarının bir kısmını, sıvı yakıtla satış yaptıkları bölgelere taşıyorlar. Bulgaristan, AB içinde olduğu için Türkiye'nin rakibi olamaz.
    Türkiyeden çok teşvik koparmak için Bulgaristan 'ı rakip olarak ortaya sürdüler. TR nin rakibi ancak orta doğu ve AB içinde olmayan bizim çevremizdeki ülkeler olabilir di. İran hariç onlardada uygun teknolojik ve eğitimli insan kaynağı yok.

    En başından beri bunu ortaya yazdım. Konuya ilginiz varsa görmemek için kör olmak gerekir.

    Peki medya ne yaptı.? Bazı yorumcular konuyu körükledi. Bulgaristana yapılmasın, bize yapılsın diye TVlerde anlattılarda anlattılar. Bulgaristanın rakipliği haber olarak ısıtıldıda ısıtıldı. İşte yahudinin medyası bu kadar kötüdür. Hoş hırsız, denetlenmeyen medya kimin elinde olursa olsun kötüdür yahudi şart değil. Zevzeğin biri özgür medya demişti. Özgür ama hırsız olmayan. Bizde halkın zararına çalışmayan medya yok.

    İşte bunlar ya vosvostan rüşvet almışlardır, yada zır cahildirler.

    Hükümet de vosvos a teşvikleri verdide verdi. Nerden veriyor.? Bizim cebimizden veriyor. Binlerce adamı danışman diye maaşa bağlamışlar. Toplam akılları bu kadarına yetiyor.

    Sonuç: vosvos önce fabrikayı TR ye kuracağım dedi. Başka şansı zaten yoktu.

    AB ile TR, kıbrıs petrolu ve gazı konusunda bozuşunca, vosvos TR ye yatırımı erteledim dedi. O zaman git bulgaristana yap. baştan beri gazı öyle vermedinizmi.?

    Hayır. Orayada yapmıyorlar. Ce eeeeee... günaydın.

    "Almanyadaki fabrikamız yeter" diyorlar. Nerde Bulgaristan.?

    Bulgaristan'ı rakip olarak sürekli karşımıza çıkaran medyadaki yorumcu ve patron hayvan sürüsü nerede.?

    ---

    Bu kadar yazıdan sonra fabrikayı Bulgarya da kuruyoruz derlerse, bayağı bi çuvallamış olacağım.. Ama çuvallamam yaw. Çünki başta Kıbrıs petrolu ve gazı konusunda sonrada Suriye konusunda AB ile ters düştük. TR ye yapmaktan vazgeçebilirler, ama bulgaristanda vosvos için çok aptalca olur. Kazançlı yatırım olmaz, hakkaten çok aptalca.

    Bu arada İran'lı Khodro otomotiv firması, Van da 100 milyon dolarlık fabrikayı kuruyor.
    Devletten bildiğim kadarı ile kuruş teşvik yok.? Belki Van belediyesi yer filan vermiştir çünki Van a bayağı bir faydası olacak. Zararından çok faydası olacak. Ama vosvos öyle değildi, verilen teşvikleri yüzünden faydasından çok zararı olacaktı.

    Peki İran neden size kurmazsam ermenistana kurarım diye ortalığı karıştırmadı.?
    Hırsızlık yapabilecekleri ortam yok da ondan. Yahudi değiller. TR de TV ve gazeteleri de yok ki algı operasyonu yapıp, khodro gelmezse ayvayı yiyeceksiniz gazı versinler.
    Sessiz sedasız kurdular.
    Japonlar ileri teknoloji çelik fabrikasını bursaya kurdu. Onlarda sessiz sedasız. Neden. Hırsız medya ellerinde değil. Üç beş yorumcuya para verebilirlerdi ama yapmadılar. Alışmamışlar. yahudininse genetiği böyle.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  5. #1805
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Endeks 106 üzerinde açtı.

    Hafiften şaşırdım. Belkide noel baba rallisimiydi, ondan yaparlar bir tane.

    Yükseltenler Bu sefer hiç bi şeyi iplemiyorlar.

    abd den eli boş döndük, dayak yemedik diye sevindik.

    abd yaptırımları hala gündemde ne zaman açıklanacak diye bekleniyor. Ben bu tarafı pek ciddiye almamaya başladım belki hata yapıyorum. AB yaptırımlarını daha çok ciddiye alıyorum.

    Fakat endeksi yükseltenler, ne yaptırımları ipledi, ne abd den boş dönmemizi ipledi nede hala kötü görünen işsizlik verisi gibi ekonomik verileri.

    Umarım alanlar balinalardır, gaza gelmiş banka fon yöneticileri değildir. Eğer TR bankalarının fon yöneticileri ise, yükseliş sağlıklı olmaz.

    Balinalar aldı ve alıyorlarsa, noel babaya hoşgeldin diyebiliriz.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  6. #1806
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    medyanın ruhen yumuşakçalarından biri daha, ülkede maddi sıkıntılar çeken kesime çözüm üretmiş.

    Demişki, maddi sıkıntı çekiyorsan, sosyal aktivitelere git, sanat gösterilerine takıl.

    Örnek te vermiş, hıncal uluç denen dinazor gazeteci, hangisine katılacağını şaşırıyormuş.

    Bunlar batı kucağından çıkan gazeteciler olduğu için, örnekleride oradan oluyor. Parasızlıktan batmak üzere olan kulübe UEFA ne cezası veriyor.? Milyonlarca avroluk para cezası.

    gazeteci diye, bizim vergilerimizle beslenen yorumcuların hali böyle. Gez eğlen diyor ailesini doyuracak kuruş parası olmayana.
    özdil ne demişti. Pazarlarda çöp toplayan kadın olmak istemiyorsanız, aydın doğanı yeniden yüceltin. aydın doğan kim... medya patronu sömürgeci. Zengin olmak için medyaya giren, o medya aracılığı ile devlete baskı kuran ve finans daki ortakları ile beraber malı götüren medya patronlarından biri.

    Buna kızan kılıçdaroğlu ne yapmıştı. Patron temsilcisi medya yöneticisi için 600 km yürüyerek cevabını çok sert vermişti. Bende zenginin, sömürenin yanındayım diyerek yürümüş ve yolda "fakirler bana niye oy vermiyor" diyerek söylenmişti.

    Son 1 yılda 11 kişi siyanürle öldü.
    akp döneminde 29 kişi TBMM nin çatısına çıkıp intihar edecem diye bağırmış ama aşağı indirilmiş.

    3 kişi kendini yaktı maddi sıkıntıdan ve 1 bebek açlıktan öldü.

    Yaşı yetenler bilir, TBMM önünde kasa attı diye hükümeti devirmişti, toplantıda kitap atıldı diyede hükümeti devirmişti yahudi medya. O zaman tüm medya yahudiye aitti, şimdi ise yahudi fabrikası üretimi çember sakallılar ağırlıkta. Ama küsler birbirlerine.

    Yahudi medyası, hükümetlere baskı kurup, devletten maddi haklar alabilmek amaçlı, her türlü problemi abartıp gazetelerinde yazar, TV lerden bağırırlardı. Hükümetler kuyruğu indirir, gazete patronunun evine gide ne lazım abi derlerdi.

    Devir değişti, şimdi ise her gün TBMM önünde 100 kişi kendini doğrasa, yaprak kıpırdamıyor.

    Devletin talanı ise devam ediyor. Geleceğimizi bile ipotek altına koydular. Aynı hızla değil dahada hızlanarak devam ediyor.

    2006 dan beridir ne diyorum.

    Bunlar iyi günleriniz. Bugünleri o zamandan gördüm, dahada ilerisinide görüyorum.
    Bunlar hala iyi günleriniz.

    Medya sektörü, sağlık sektörü, finans sektörü, otomotiv sektörü, devletle iş yapanlar, hepsi çalışan halkın sırtındalar. kanlarını emiyorlar.
    Temsilcileri ise TV lerde "halkın maaşını dahada düşürün" diye bağırmaya devam ediyorlar.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  7. #1807
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    Dünyada halk ayaklanmaları devam ediyor.
    İran, Bolivya, Venezuela filan fıstık...

    Hepsinin arkasında CIA var. Halkın sıkıntı çektiği bir konu oluştuğunda, para ile tuttuğu uşaklar, satın aldığı köşe yazarları ve medya, kendi kurdurduğu sivil toplum kuruluşları ülkede hemen harekete geçiyor. Devlet bunu nasıl yapar diye son derece haklı ve masum görünen bir söylem ile, milleti ayağa kaldırıyorlar.

    TOK bir milleti ayaklandıramazsın. Git hırsız dünyası isviçreye. Dünyanın, halklarını soyan tüm hayvanlarının parası oradadır. Kumar da vardır. Kumar ve soygun paraları ile büyük şirketlerde kurmuşlardır.

    Dünyanın kan bankası gibidirler, tüm dünyadaki vampirler, emdikleri kanı oraya taşır, onlarda komisyon alırlar. Dünyanın soygun parası ile en zenginleşen ülkelerinden biridir.
    Soygun parası olduğunuda bilirler.

    Dünyada sürünen halkların emeğinin bir kısmı onlardadır. Süper medeni ve adi hırsız olmayan insanlar oradadır. Onlar nitelikli hırsız. Halkının ise hepsi TOK.

    Ne dersen de ayaklandıramazsın. Küçük ülkede 3 farklı kültür, bir sürü farklı soy var ama ayaklandıramazsın.

    İran, Irak, Suriye, Bolivya, Venezuela yı kolay ayaklandırırısın çünki bu ülkelerin kendi siyasetçileri halkı soymuş, paraları İsviçre ye taşımış, milleti aç bırakmış, ve süründürüyordur.

    Tek başına bir siyasetçi, bir ülkeyi soyamaz.
    Bu koca bir ekip işidir.

    Siyasetçilerin çoğu bozuk olmalıdır. Hangi partiden olursa olsun. Çoğunun ana düşüncesi kendi cebi olmalıdır.
    İkinciside gazete TV gibi medya, siyasetçinin karşısında değil yanında olmalıdır. Halkı soymada ortak olmalıdırlar. Yoksa soyamazlar. Medya ile siyasetçi aynı yataktadır.

    Kanun koyucu siyasetçiler tamam, soygunu halka farklı gösterip iyi bişeymiş gibi anlatacak medya tamam. Bu 2 gerekli şart sağlandığında, kalanı çorap söküğü gibi gelir.

    Önce kendilerini yargılayacak, hakimleri savcıları değiştirirler. Kendi kafalarına uygun olanları getirirler. 3 kuruş paraya halkını satacak insanlar yerleşir koltuklara.
    Sonra kendilerini tutuklayacak polis yönetimleri değişir. Denetmenler değişir. Ordu yönetimi değişir. Sonra ülke, ülke olmaktan çıkar. Artık Birbirine nefretle bakan insan sürüleri halindedirler.

    Her neyse...

    CIA dan bahsedecektim, kafa nereye gitti.

    AYNI ANDA Tüm dünyada ayaklanmalar çıkaracak kadar parayı nereden buluyorlar.?

    Afganistan ve Güney Amerika uyuşturucu üretimi ve ticaretinden.
    abd, afganistanı işgal ettikten sonra, orada hakim olanlar kimler. taliban gibi radikal sunni selefi vahabi dinCİ gruplar. din de uyuşturucu yasakmıdır.? Yasaktır.
    Ama afganistan, abd ele geçirdikten sonra uyuşturucu üretim merkezi oldu. Üretimi en az üçe katlandı.
    Tamamen CIA kontrolunda üretilip aktarıldığı söyleniyor. Aynısı güney amerika uyuşturucu kartelleri içinde geçerli deniyor.

    Paraları uyuşturucudan kazanıp, dünyada halkları birbirlerine düşürecek ayaklanmaları çıkarıyorlar. Hırsız katil sürülerini ülkelerin başına geçirecek organizasyonları yapıyorlar.

    Sizce iblis tanımı CIA ya tam olarak uymuyormu.?
    başta ingiltere ve fransa olmak üzere, CIA ya tam destek oluyorlar. Diğer avrupa ülkeleri ise ya laf ile yada sembolikte olsa asker göndererek abd katliam ve soygununa destek oluyorlar.
    Batı kesimi resmen iblis yuvası.

    Tabi son 500 yıl için böyle. Ondan önce iblislik görevi kuzey doğudaydı, bi ara gene batıda oldu.

    Yani tüm dünya böyle kardeşim. Takmayın kafaya. Üzmüşümdür şimdi sizi yaw.?

    Yazının sonuna doğru, hepimizin maymundan(ben hariç) evrilme olduğunu hatırlayarak, yazımıza son veriyoruz.
    Maymunun doğası böyle.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

  8. #1808
    Duhul
    Jul 2018
    İkamet
    akdeniz - karadeniz.
    Gönderi
    4,399
    BIST e gelirsek.

    Şartlar oluştu gibi. Yıl başına kadar biraz yükseliriz. Gelecek iyi ve kötü haberler, ne kadar yükseleceğimizi belirler. En az 110 u geçeriz.

    Siyasi olaylar izin verirse, mali yılbaşına kadarki yukarı aşağı hareketler teknik olacaktır. Artık seviyeler bir müddet için teknik olacak.

    Her türlü fon yöneticisi, endeksi mali yılbaşına kadar yukarı çekmek isteyecektir, yıllık kazancını yüksek göstermek isteyecektir.
    tayyip ve damadıda endeksi aşağı çekmek isteyecektir.

    yüce tayyip izin verirse. Gelecek yıla bayağı iyi durumda gireriz.

    Hala abd ve AB yaptırımları masada. Onlar yılbaşına kadar sessiz kalsa ne güzel olurdu. Biraz nefes alırdık.
    Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
    @NeAcaipDunya

Sayfa 226/852 İlkİlk ... 126176216224225226227228236276326726 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •