Sayfa 63/1000 İlkİlk ... 1353616263646573113163563 ... SonSon
Arama sonucu : 8000 madde; 497 - 504 arası.

Konu: Dolarda Yukselis Kacinilmaz

  1. Biliyorsunuz değil mi ;İstanbul özellikle İstanbul un ve İzmir in ve Ankara gibi büyükşehirlerin işsizlik oranları 3-4-5 puan daha yüksektir...

    saygılar/başarılar
    "Canı kaymak isteyen cebinde manda taşır "

  2.  Alıntı Originally Posted by apocalyptica Yazıyı Oku
    Her yere üniversite açtılar, şimdi üniversiteden mezun olmuş ama 60-70 hatta 80-90 gençliğine göre ilkokul mezunu seviyesinde üniversite mezunu gençler var, bir halta da yaradıkları yok, okuyamayan bari gitse çıraklık, kalfalık yapsa kendini kurtarır meslek sahibi olur, şimdi ne berberde çırak var ne sanayide zaten el sanatları falan bitmiş, köyler boşalmış şehre göç etmişler.
    TV lerde Yeni Yüzyıl Ünv. rektörünü görünce, Medipol Ünv. hukuk akademisyenini görünce, İstinye Ünv. akademisyenleri ve yöneticilerini görünce...Bu üniversitelerin çöp olduğu anlaşılıyor zaten...

    Daha Anadoluda açılan çadır ünv.lerini söylemiyorum bile...

  3. Yuhhh işgücünü düşük göstermiş TÜİK (ne hikmetse bir anda işgücü azalmış)
    İşgücünü düşük gösterince istihdama oranını da düşük çıkıyor
    Yoksa daha çok çıkacakmış işsizlik oranları...
    Pesss
    Rakamlarla nasıl bu kadar rahat oynuyorlar anlayamıyorum...

    saygılar/başarılar
    "Canı kaymak isteyen cebinde manda taşır "

  4. Ocakta Tekstil,İnşaat,Sanai de daralma,işden çıkarmalar devam etmiş...
    Muhtemelen %16-17-18 tarımdışı işsizlikle seçime girecek iktidar
    Fransızların güzel bir atasözü var:"KARINLAR AÇKEN, KULAKLAR DUYMAZ"

    saygılar/başarılar
    Son düzenleme : Tengri Han; 15-02-2019 saat: 11:08.
    "Canı kaymak isteyen cebinde manda taşır "

  5.  Alıntı Originally Posted by Tengri Han Yazıyı Oku
    24 Haziran seçimlerine giderken demiştik ki :"Sıkmayın canınızı,bırakın sofrayı kuran kaldırsın" demiştik...
    Zamanın da yedikleri hurmalar şimdi bir bir tırmalıyor onları
    Doğalgaz faturaları,sebze meyve fiyatları,işsizlik rakamları bir bir önlerine geliyor şimdi,bırakın hesabı onlar ödesin...
    Asıl sandıkta ödeyecekler hesabı....

    saygılar/başarılar
    Neden? Hesabı başkasına kitlemek zor mu olur sizce?

  6.  Alıntı Originally Posted by EREGLTUPRS Yazıyı Oku
    15 Şubat Cuma 10:01 MEVSİM ETKİSİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK KASIM'DA %12 OLDU, ÖNCEKİ %11,5

    15 Şubat Cuma 10:01 GENÇ NÜFUSTA İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE %23,6 OLDU, ÖNCEKİ %22,3

    15 Şubat Cuma 10:01 TARIM DIŞI İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE %14,3 OLDU, ÖNCEKİ %13,6

    15 Şubat Cuma 10:00 İŞSİZLİK KASIM DÖNEMİNDE YÜZDE 12,3 OLDU, BEKLENTİ YÜZDE 11,8

    kendinizi yetiştirmezseniz ve iyi bir eğitim veya bir meslek sahibi olmazsanız bu rakamların içine siz de dahil olursunuz...Maalesef...
    Ben mezun olduğumda ülkede işsizlik %6-7 dolayındaydı ve çok zor iş bulmuştum, şimdi bu oranlara geldik, iş arayanlara çok üzülüyorum..

    Bu arada iyi bir eğitim de artık kurtarmıyor maalesef, o eskidendi, kendinizi paralayıp alanınızda ülkedeki en iyi eğitimi alın, yine iş bulsanız bile başlayacağınız maaş kuş kadar.. Ya da çok şanslı olup istisnai bir yerde işe başlayacaksınız.
    Üniversitede bölümlerini birincilikle bitirenler bile aylarca yıllarca iş arıyor..

    Çok zor çok..

  7.  Alıntı Originally Posted by tospa Yazıyı Oku
    Ben o gençlerin kulağını çekeyim. 10 yıldır akademik personel olarak çalışıyorum. Tam göbeğindeyim işin ortasındayım gençlerin. Bilmez miyim. Her yıl kötüye daha kötüye gidiyoruz. Çok küçük bir azınlık hariç adam edilemez, imkansız. Hadi tamam ben taşrada çalışıyorum. Öğrencinin elek altı bize geliyor. Hacettepe mezunuyum. Oradaki hocalarımla sık sık görüşürüm onlarda aynı şeyleri söylüyorlar. Zor işimiz çok zor.
     Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
    Meslektaşız, yazdıklarınızın hepsini onaylıyorum. Yüzde on onbeş düzgün adam var, kalanı bir işe yaramaz. Yüzlerine de söylüyorum işveren olsam yüzde doksanınızı işe almam diye, gülüyorlar.
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.

  8.  Alıntı Originally Posted by ressam Yazıyı Oku
    Merhaba sn. hocalarım, sizi tenzih ederek bir şey belirtmek istiyorum. Eğitim sistemindeki ve okullaşma eşitsizliğinden kaynaklanan sorunlarla , aile yapısındaki- kültürdeki yozlaşma birleşince ortaya gençlik bu.

    Şahsen ilkokuldan bu yana hep eğiticilerle sorun yaşadım. Oğlum şu anda Tıp okuyor. Bu çocuk ilkokulda öğretmenini eleştirmeye başladı. Adam boş olduğu için çocuklara şiddet uyguluyordu. Ortaokulu bir kolejde okudu. Maalesef orada da zeki çocukları bir sınıfa topladılar, diğerlerine hiç bakmadılar. Zeki çocukları test uzmanı yaparak dereceye sokmaya böylece okullarının reklamını yapmaya gayret ediyorlar. Lise devlet fen lisesi idi. İnanın tam bir rezaletti. Doktora yapan öğretmen sayısı ile övünüyordu müdür. Oysa öğretmenler kendine çalışıyor, çocuklara hiçbir şey vermiyorlardı. tamamen yüksek puan alan , zeki çocuklar toplandığı için zaten öğretmene ihtiyaç duymuyorlardı !! Lakin en azından öğretmen motive edebilir, kılavuzluk yapabilirdi. Her veli toplantısında en az 3 öğretmenle kavgam olmuştur. ( çocuğun , kendisinden zeki olmasını hazmedemeyen, çocuğu törpülemeye , aşağılamaya çalışan öğretmenlerle ).

    Şimdi de çocuk diyor ki ; ''Baba inan ki kocaman kocaman profesörler derse geliyor, slaytları yansıya koyuyor ve sadece slaytın aynısını okuyor, çıkıp gidiyor. Soru almıyor. bazı seçmeli ders hocaları ise , zaten soruları vereceğini söyleyerek sadece derse katılımı şart koşuyor ve ders boyunca şahsi meselelerini anlatıyor '' diyor. Bu ülke neden bu durumda diye artık şaşmıyorum. Hastanelerde neden doktor hataları arttı, hayatın her alanında ( inşaat, mimari, ekonomi, makine vb ) seviye neden düştü diye şaşmıyorum.
    Sn. ressam yazdıklarınızın hepsi doğrudur, liseden çok kötü, bomboş bir gençlik geliyor üniversitelere. Üniversitelerdeki eğitimin kalitesinin de standardı yoktur, bir denetimi yoktur, dersi veren hocanın namusuna bırakılmıştır. Çok iyi eğitim veren üniversite/bölüm/hocalar olduğu gibi aksi de mevcuttur. Nedenleri uzun ve karmaşıktır hepsini burada yazamam ama başlıcaları kontenjanların yüksekliği ve sınıfların kalabalıklığı, öğrencilerin kalitesizliğinin hocaları bıktırması ve mesafe koymak zorunda kalmaları, öğrencilerin çoğununun zaten dersi umursamayıp telefonlarıyla oynamaları bunu gören hocanın motivasyonunun kalmaması, iyi eğitim vermenin hocaya maddi veya kariyerde ilerleme anlamında bir katkısı olmaması (başka kriterlere bakılıyor) vb..
    Özellikle yaşlı profesörlerden bazıları heyecanını yitirmiş emekliliğini bekliyordur, dersi kötü anlatmanın dışında bilimsel çalışma da yapmıyordur, bunlara bir şey yapılamaz, genellikle yeni öğretim üyesi olmuş genç akademisyenler daha heveslidir, daha iyi ders anlatır, daha çok bilimsel araştırma yapar. Öğrenciler derslerde seçim hakkı olduğunda ünvanına bakıp profesörleri tercih ederler ama genç hocaları tercih etmeleri daha iyi olabilir (kesin kural değil, çok değişir).
    Bunlar o kadar önemli değil aslında, devir değişti, internet var, eskiden üniversiteler/hocalar bilgi kaynağıydı, şimdi internetten hiçbir hocanın bilemeyeceği kadar bilgiye iki tıkla ulaşıyorsunuz. Çocuğunuza önerim kendi kendini yetiştirsin, üniversite eğitimi artık ders anlatılan değil (dersi kendiniz çalışarak da öğrenebilirsiniz), kendiniz çalışırken anlamadığınız yerlerin ortak tartışıldığı, evde yapamayacağınız laboratuvar çalışmaları, staj, teknik gezi, işyeri eğitimi, grup çalışmaları, sosyal faaliyetler ve benzeri uygulamaların yapıldığı bir hale dönüşüyor.

Sayfa 63/1000 İlkİlk ... 1353616263646573113163563 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •