Vaktiyle bir deli varmış. Padişahın kızını ben alıcam dermiş. Millet gülermiş. Padişahın kulağına gitmiş bu söz. Eee demiş padişahın kızını şah da ister gedâ da. (Gedâ: yoksul, fakir)
Çağırmış deliyi, binmişler saltanat kayığına kürekçiler asılmış. Denizde açılmışlar biraz. Padişah çıkarmış parmağındaki yüzüğü atmış suya. Bu yüzüğü bana geri getir vereyim kızımı demiş.
Kıyıya çıkınca deli boş bi konserve kutusu bulmuş başlamış denizin suyunu çekmeye. Bir gün iki gün bir hafta derken balıklar tenekeden çıkan sesten çok rahatsız olmuşlar. Bakmışlar ki denizin suyunu konserve kutusuula çekmeyle suyu bitmez fakat bu deli de bu inadından vaz geçmez.
Yaşlıca bi balık dalmış dibe almış yüzüğü ağzına ve atmış delinin konserve kutusuna. Deli götürmüş yüzüğü padişaha ve almış kızı.
Onçün, isteğimizde, ümidimizde, işimizde yapmak istediklerimizde ısrarlı ve kararlı olmalı en ufak zorlukta ümidimizi tüketip, moralimizi bozup vaz geçmemeliyiz.
"..sabit kadem ol, dur temennide ey dil; maksudunda rehber olan nagah tecelli.."
Kadem : ayak
Temenni : dileme, dilek
Maksut: niyet edilen, amaçlanan
Nagâh: birdenbire, ansızın
Tecelli: ortaya çıkma, belirme, görünme
Yer İmleri