‘Canımız gidiyor bizim’ … Gazeteci Tülin Daloğlu’nun Diyarbakır izlenimleri.
- Sur’da konuştuklarım da tepkili. ‘Biz ne anlarız özerklikten; biz işimizi yapıp, para kazanmak istiyoruz. Herkes iflasta,’ diye yakınıyor adını vermek istemeyen bir lokanta sahibi. Demokratik Toplum Kongresi, pazar günü yaptığı açıklamayla hem hendeklere hem de özerk yönetimlere destek çıkmıştı.
- ‘Türk solu, hayallerinde gerçekleştiremedikleri fantezileri Kürtler üzerinden gerçekleştirmeye çalışıyorlar,’ diyor Bedirhanoğlu.
‘Bizi başkalarının fantezilerine kurban etmeyin. Seni başkan yaptırmayacağız demek ne demek! Bu Kürtlerin işi midir, gitsin bunu diğer muhalefet partileri yapsın. Ya sen özerklik söyleminde samimi değilsin, ya da sen âdemi merkeziyetçisin.’
- Sokakta da aynı kanaat hâkim. Sur’da açık gördüğüm tek işyeri, bir kuruyemişçide konuştuğum dükkân sahibi de aynı sitemde bulundu. ‘Abla, veriyorlar gazı bu bizim siyasetçilere, onlar da dolduruşa gelip bir ağızlarını açıyorlar, olan bize oluyor. Halimize baksana. İş yok, güç yok,’ diyor. ‘Şimdi bak solculara; bu büyük büyük, bizim adımıza oturdukları yerden konuşanlara. Hepsi, sus-pus. Bu insanlık mıdır, ahlaklı bir davranış mıdır bu. Canımız gidiyor bizim. Daha da gidecek yerimiz kalmadı. Biz, çok şey yaşadık, gördük, ama biz hiç bu kadar karamsar olmadık. Bittik abla biz!’
- Halk, Kürt siyasetçilerin, genel olarak iktidara meydan okurcasına açıklamalarından dertli. HDP Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in açıklamalarına da bu kapsamda dikkat çekiyorlar. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa görüşmeleri kapsamında HDP’den randevu istemişti ancak Önder’in çatışmalar durmadan gelirse, ‘kaçak çayını içer gider,’ açıklaması bu görüşmeye mani oldu. Sur’da konuştuklarım, Önder için ‘Gezi’de ağacın önüne dikilmişti, bir de gelsin burada bir hendeğin önüne dursun,’ diyorlar.
Yer İmleri