şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

[renkly1i]

Yok bundan sonra tövbe ev almaya. Antalya'da markantalya diye bir avm var onun bitişiğinde. Ev yeni değil ancak temiz. Şu an alınan kiraya göre tam 120 kira bedeline geliyor.

Sn Kar_Adam,

Kendi adıma sahip olduğum dövizi satıp TL bazında bu getiriden büyük şehirlerden yatırım için taş toprak ev dükkan almam. Özellikle korona döneminde çoğu dükkan kirasını ödeyemez iken pek rasyonel gelmiyor.

Anladığım kadarıyla sizin döngü para biriktir, TL sat, kazanç sağla ve emlak al şeklinde devam. Emlak dışı bir alternatif yok galiba



Sn renkly1,

120 kira çarpanlı bir ev mi aldınız? Detay verirseniz seviniriz...

[british]

http://www.journalagent.com/jas/pdfs...vjKd6PWZx5U4kU

[Tinaz]

usd/try 7.09

[AoveN]

Kendi adıma söylüyorum. Ah salak kafam ahh. O kadar yatırım yapacak yer varken gidip ev alıp kiraya vermekte nedir. Daha öncede bahsetmiştim. Kira oranı 1/120 olunca ona kanıp aldım. Ona rağmen ev almak iş değil. Bi daha hayatta işim olmaz. Ama garip bir şekilde ev almak lafı edilince insanın içinde karşı konulmaz bir istek uyanıyor. Ev almak olayı beynimize nasıl işlenmiş ise artık karşı koymak zor iş cidden.

120 kira çarpanlı bir ev aldınız ve gördüğüm kadarıyla köpek gibi pişmansınız. Şuanda 160-180 arası kira çarpanı olan daireler çok iyi olarak konumlandırılırken siz neden pişmansınız

[renkly1i]

Altını, Btc'yi, en dandik hisselerin 10 kat artmasını koydum bir tarafa O evi alırken ev yerine saman bile alsam kat be kat çok kazanırdım. Her şeyin fiyatı inanılmaz artıyor. Ben genelde btc ve borsa taraftarıyım. En iyi kazancın her zaman o tarafta olduğunu düşünüyorum. Sigortası, kiracısı, tamiri, devlet ekstra vergimi getirecek korkusu vs. derken çok mantıklı değil bana göre. Ancak yinede ev satın almak insana ayrı bir haz veriyor. Çözebilmiş değilim

120 kira çarpanlı bir ev aldınız ve gördüğüm kadarıyla köpek gibi pişmansınız. Şuanda 160-180 arası kira çarpanı olan daireler çok iyi olarak konumlandırılırken siz neden pişmansınız

[bzaferb]

Dolar çok yükseldi kişilerin alım gücü düştü. Bankada yaklaşık 20 senedir çalışan bir arkadaş dolar bazında 1000 dolar ile başlamıştım işe, yıllar içinde o kadar unvan promosyon aldım hala 1000 dolar alıyorum dedi. Diyeceğim o ki alım gücü düştükçe faizler isterse 0 olsun borçlanmaya çekiniyorsun çünkü tasarrufun az gelecek belli değil. Mantık içinde değerlendirirsek o kadar para verip içine tam sinmeyen ev almak yıllarca kredi ödemek hiç cazip değil. O anlamda Arsa yine de uzun vadede daha mantıklı gibi.


hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Anlatmak istediginizi burdaki satilik emlagi olan arkadaslar anlamazlar.
Onlara göre 500 bin ve üstü evleri alabilecek olan zibil gibi insan dolu ülke.

Vay efendim nufus artiyormus, emlak ihtiyacmis, fiyatlar daha da cikacakmis.
Artan nüfusa nekadar maaş odendiginden haberi yok milletin. Zannediyorlarki her eve 15bin para giriyor her ay.Ayda 5bin lira gelir ile kira ödeyerek yaşayanlara ev iteleyecekler güya.


GT-I9500 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[british]

alıntı

'' Devlet?

Köyde ahşap evi yaptıktan sonra
Resmi yolunun olmadığını anladım.

"Akıllı geçinen ey salak! Alırken kadastro'ya sorsaydın" diye bana demeyin, her gün kendime diyorum zaten!

Ayrıca salaklığım bir bu değil ki..

Bırakın çorba soğumadan iki kaşık yi...
Neyse işte.

Alırken arsanın kıyısından ötelere vızır vızır işleyen traktör yolunu görünce, sormadım işte.
Gerek görmedim diyeyim.

Ev bitti, elektrik alacağım sırada
"Al nanay, yolun yok, vermeyiz" dediler.
Uzatmayayım, tek çaresi mahkemeye gitmek, devletten geçit hakkı istemek!
Havadan uçamam ya!

Açtık davamızı, 800 lira...
Komşu arsayı dava etmekmiş usulü.
Kimliği, paftası, kotu, tc'si noteri 1.300 lira..
Derken esas tapu sahibi sizlere ömür'müş.
İki kardeşe kalmış.
Kardeşler de mefta!
Onun çocuklar.. derken hak sahibi 22 hissedarı dosyaya döktürdük noterden, 1.600 lira daha!

22 kişi mahkemeye çağrıldı, usulü böyle.
Tebligat gitti her birine taahhütlü 17 liradan eder 375 lira..

Paranın içine ninem çişlesin,
Yemez içmez borçlanır buluruz,
Elektrik gerek bize!
Ömrü 3 yıl olan güneş paneli maliyetine mahkemeyi hallederim diye düşünmüştüm.

İlk mahkeme gününe gittim ki,
Trakya insanı böyleymiş: 22 kişiden haberi olanlar zıplayıp gelmiş, hazırlar.
Bana da öfkeliler.
Ne diye onları mahkemeye vermişmişim, yok mu başka işim, başımızın belası mısın, bu yaşımızda -bazıları bastonlu- bizi mahkemelere ne hakkın var falan filan..

"Yahu, bu ceza davası değil ki, yolum yok, devlet arsanızın kenarından 3 metre kesip, değeri neyse sizin adınıza bana satacak. Siz gelseniz de olacak, gelmeseniz de. Gelmeyin işte" dedim, dedim bir türlü anlatamadım.

Homurtular çok.
Yan yan bakıyorlar.
Ben rahatım.
Dava başlasın diye bekliyorum.
Teke tek gelseler 4 sille yer 2 sille atarım ama kalabalıklar!

"Kaça satacak devlet sana peki?" dediler.

Tam sırası.
Bunlarla biraz mizah yapayım da kendime geleyim, her anlamda çok örselendim..

"Valla metrekaresine 18 liradan değer biçip vergi ödüyorsunuz. Ekim biçim olmadığı için itiraz edeceğim, 3 liraya düşer. Bana yol 150 M2 gerek, toplam eder 450 lira, bunu da 22 kişiye bölüp elinize verir devlet" dedim.

Homurtuları kesip birbirlerine baktılar.

"Bu ne beya? İtiraz ederiz, davayı uzatırız" diye gözdağı, tehdit ufaktan bana..

Hemen verdim cevabını.
"Aslında orası eskiden yolmuş, muhtar dediydi. Kadastro geçerken, babalarınız 3 tavuk verip yazıp çizene, yolu arsanıza katmış! Ben o yolu açtırıyorum. Geçit hakkı istemek yerine, siz yolu gasbetmişsiniz diye mi dava açsam, hem yolu alsam hem bir kel'li avukat tutup tüm masrafları size yüklesem, yol gasbından dolayı maddi zararımın üstüne size ceza da istesem?"

"Kızanım onu yapanlar ölmüş beya" dediler.

"Size rucu eder dava."

"Ne eder?"

"Rucu rucu.. Recep var ya işte ondan!"

"Kızanım n'eder Recep olunca?"

"Tayyibini eklemeden anlatayım: Miras gibi b'işey düşünün. Benden alacağınız arsa parası gibi, ben kazanırsam ben de sizden alırım" dedim.

"Kızanım metresi kaça olur dedin en başta?"

"3 lira ama, gasp davası açayım en iyisi."

"Kızanım, sen en iyisi geliş gidiş yol paralarımızı karşıla para-mara istemeyiz" dediler.

Takır takır konuşuyor'muşum.
Kısa boylu ama yaman bir adam'mışım.
Tuttuğunu mutlaka koparan..
Başedilmesi güç..
Ava giderken avlanmayalım da diyorlar..

"Tamam. Hakime arsadan payınıza düşeni istemiyoruz deyin, anlaşalım" dedim.
"Deriz."
Dediler.

Hakim uzun uzun baktı bunlara.

"Siz istemeseniz de bilirkişi subudu tesbidde meblağ yekün mekunu, bankadan zati ali deruhte hesabınıza irad kaydeder, ister tahsil edersiniz, ister rucu, ister devlet kasasına virmanı tasalluk, ister hazineye ulufe.. siz bilirsiniz" dedi.

Çıt yok!
Bi'şey anlamadık diye soramıyorlar hakime.
Bana baktılar.
Benden de medet yok!

"Sayın hakimim" dedim.

Hakim döndü bana,
"Bir meramı mucibeyi efkarı kararın mı var?"

"Evet efenim. Maruzatı takdir evkafım var efenim. Bu davalı ceberru taraflar, bundan sonraki celselere teşrifi elzem veyahut nazırı mucip olmalarında zarureti hususiyet celbeder mi efenim?" dedim.

"Zaruret celbetmez" dedi, davaya yeni gün verdi, salonu boşalttık.

O andan sonra olanları uzatmayayım.
Sonra anlatırım.
3 yıl 7 duruşmadan sonra,

Mayıs'ın 5'inde yol karar duruşması yapılacaktı. Virüs-mirüs duruşma olmadı.

Yeni bir mahkeme günü verilmiş.
Yeni günü 22 kişiye tebliğ etmek gerekirmiş.
Usulü buymuş.
Virüsü ben dosyaya sokup erteletmedim ki.
Ama benden,
Bu kara günlerde,
400 lira yeni tebliğ masrafı istiyor devlet!

Sahi, devlet ne içindi? ''

[semiz]

Ne zaman yeni bir evle muhatap olsam tuvaletindeki inşaat harcını temizletmekle uğraşıyorum,bu nasıl işçilik nasıl insanlık anlamıyorum yav