Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım mı.?

Oylayan
145. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon patladı, nakitte fırsat beklenmelidir

    85 58.62%
  • dolar/euro bozdurup, yatırım yapmak mantıklı

    18 12.41%
  • Faizler inerse, şimdi almak mantıklı değil

    12 8.28%
  • Faizler inişe geçince alacağım, şimdi kiracılık daha karlı

    20 13.79%
  • ev alacak, para da yok, kredi çekip ödeyecek iş'de yok

    18 12.41%
  • Dünya malı dünyada kalsın, ben ahirete yatırım yapıyorum kardeşim, ne evi.

    4 2.76%
Multiple Choice Poll.
Sayfa 806/1002 İlkİlk ... 306706756796804805806807808816856906 ... SonSon
Arama sonucu : 8012 madde; 6,441 - 6,448 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1.  Alıntı Originally Posted by Delta Heavy Yazıyı Oku
    Bahsettiğiniz hizmetler şehirler suburb bölgelere yayılmaya devam ettikçe yeni düzene hızla adapte olurlar. Hatta yayılma arttıkça hizmet sektörü de gelişecek, gerilemeyecek.

    Home office normalimiz olursa ben dahil yüzbinlerce beyaz yakalının istanbulda 1 saniye durması için sebep kalmıyor.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    ben kariyerimi, yaşam bilimleri alanında yaptım
    rant uğruna ormanlar, denizler talan oldukça benim canım yanıyor

    bir şehire yığılmayı asla doğru bulmuyorum -ki aklı olan bulmaz zaten hele bir de deprem riskini düşünürsek
    benim yaşam tarzım da dünya görüşüm de bu bahsettiğim milyonlarca genç beyaz yakalının olağan yaşamına uymaz zaten, misal 10 senedir home-office çalışıyorum, pandemiye kadar yılın yarısını egede geçiriyordum. beyaz yakalının olağan tüketim kalemlerinin %90'ı bende yoktur. AVM'ye gitmem, starbucsk'a gitmem, her hafta kuaföre gitmem filan. çok uzatmayayım.

    yani isterim, keşke olsun, keşke insanlar dağılabilsin
    ama nereye dağılacaklar?
    İzmir?
    belki aydın-muğla?
    belki çanakkale?

    bu yerlerde ev yok şu anda.
    bakın şu anda Marmariste (bodrum hiç demiyorum) 60 m2'den büyük 2bin liradan ucuz ev yok
    3 bin 4 bin diye gidiyor

    Urla'da villa fiyatlarından haberiniz var mı?
    buralarda maaşlardan haberiniz var mı?
    (siz home office çalışıp istanbuldaki ile aynı maaşı alacaksınız, eyvallah ama hizmet sektöründeki gençler ne yapacak?)
    o kadar çok parametre lazım ki: sizin home-ofis düzeni yeni normal kabul etmeniz lazım (patronun etmesi lazım yani), bu insanların şehir dışında müstakil ev arzusunun ranta dönmemesi lazım (çoktan döndü), buralara hizmet verecek altyapı ve serbest sermaye lazım (türk insanı esnektir, ona güvenim tam, hemen girişimde bulunur) ama ne kadar kazanç sağlar, ne kadar devam eder? çünkü be şu zaman kadar yılın yarısında egede yaşadım, biliyorum çok umutlarla geliyor insanlar ama olmuyor, sürmüyor.

    Yani bakın, ben de "keşke olsun" diyorum
    ama olmasını çok yakın gelecekte pek mümkün görmüyorum.

    şöyle de devam edeyim:

    Bu ülkedeki belki en güzel villa tipi yerleşimler benim memleketim olan Konya'dadır.
    Yeni bir şey de değil bu, Konya'da hep vardı müstakil yerleşim.
    Gidin de bir görün villaları. Aklınız uçar.
    Ama ben kadın olarak milyon dolarlarım olsa gidip yerleşmem. Üstelik de memleketimken.
    Sebepler malum.

  2. Ben de mühendis kökenli olduğumdan olsa gerek beyaz yakalının ayrıntılarda kaybolmasını çok iyi anlıyorum. Ayrıntılarda kaybolmak istemiyorsanız büyük resmi görebilmelisiniz. Olaylara kuş bakışı bakabilmelisiniz.

    1900' lerin başı şehirlerde kimse yoktu ta ki Henry Ford sanayi devrimini başlattı, şehirlerde insana ihtiyaç başladı ve insanlar kırsalı boşaltacak şehirlere göç olacak denildi. Herhalde o zamanlar da şimdi ki gibi "Hadi canım sende kim toprağını ekinini hayvanlarını bırakıp taş yığınlarının arasına girecek? Hayal kurmayı bırakın siz de çok uçtunuz ..." demişlerdir.

    Ama Herkes tıpış tıpış kırsallardan şehirlere göç ettiler. Hatta sizlere köleliğin kaldırılmasının, ABD deki kuzey güney savaşlarının çıkmasının bile sebebinin sanayi devrimi olduğunu söylesem...

    Neyse artık bir devrin sonuna geldik. Artık sanayi devriminin sonlarındayız. Yeni çağ Dijitalizm çağı. Bu çağda artık insanın önemi pek yok. Yani insanlar büyükşehirleri seve seve mi terk edecek zannediyorsunuz?

    Laf arasında Covid virüsü de dijitalizm çağının başlangıcına sebeptir. Ya da şöyle diyeyim dijitalizm çağını başlatmak için düğmeye basıldı. Artık bildiğiniz ezberleri unutun.
    “First of all, never play macho man with the market. Second, never overtrade.” – Paul Tudor Jones

  3. ben toprak damlı tek göz bir köy evinde doğdum

    ama ne köyüme dönerim, ne de o ev duruyor zaten. yıkıldı yumuldu bitti gitti. üstelik o köyler şimdi büyükşehir mahallesi oldu. imar iznini tee 170 km uzaktaki büyükşehirden büyükşehir rayicine göre vermek gerekiyor, sonra mühendis plan çizecek mimar onaylayacak falan filan..o parası olan allahın köyünde o işi zaten yapmıyor (öyle bir parası olan da 20 kişide 1 kişi çıkmaz).. işbu sebeple köye 1 tane çivi çakan yok. kim uğraşacak?

    tabi ki dinamikler değişecek dünyanın düzeni böyle, bunu hepimiz biliyoruzdur herhalde?

    gelin görün ki Türkiye dünyadan farklı bazı özelliklere sahip, benim memleketimde mesela kimse tarım yapamaz öyle gideyim köyüme ekeyim biçeyim diyemez. memlekette olan çiftçi bile ekip biçemiyor. su yok su. toprak göçüyor, obruklar oluşuyor. bir traktör 500 bin liradan başlıyor. bir varil mazota böbrekleri paket yapıp bırakmak gerekiyor. yani bizim elin ABD'lisi gibi Belçikalısı gibi, şirin kırsal yerlerde, dededen dedeyi geçtim babadan kalma 2 katlı tavanarası, bodrumu olan evimiz yok ki! dedemin evi ker***ti, ben orada doğan son torunum. hadi diyelim ev dursaydı, dedemin var 80 tane torunu, 100 tane torunun çocuğu, bilmem kaç tane de onun çocuğu, herkese birer ker*** düşerdi artık ev yok, su yok, tarlalar 50 yıldır sürülmüyor, ekme-biçme kültürü bitti yok, nasıl olacak?

    üstelik öyle eskisi gibi bedava tarım, bedava çalışan da yok.

    biliyorsunuzdur bu sene fındık toplayacak adam bulamadılar, çay zamanı yalvardılar mevsimlik işçileri bıraksınlar da gelsinler diye. bizde tarlayı urfadan hataydan gelen mevsimlik işçiler çapalıyor.

    elbette beyaz yakalı daha mantıklı işler yapabilir
    mesela tarım zor iş
    ama hayvancılıkta güzel teşvikler var
    ya da meyve bahçesi yapıp bahçeye tavuk salan, 2 yerden kazanan filan var, okumuştum.
    olabilir yani olmaz değil ama ankaradaki hele istanbuldaki bir tane toplu siteyi (5 bin kişi nereden baksan) taşımak için 500 ayrı proje lazım. onu da ben çok mümkün görmüyorum.

    evet dijital çağ.
    ancak bizim beyaz yakalımız topraktan koptu.
    illa ki zaman gelir, alışır, manikürüm bozulur demez, derbiyi stattan izleyecem demez, mutlaka serpme kahvaltıcıya gidecem demez, TBT yapmazsam ölürüm demez..ama şimdi değil. bunlar 1 günde olmaz. bence 10 yılda da olmaz.

    yani kısaca sorum şu:

    köye gidemiyoruz
    memleket olan büyükşehirin kendisine de gidemiyoruz (konya çünkü)
    egeye ancak gidebiliyoruz ege de maşallah, İstanbul'dan beter rant olmuş durumda
    nereye gideceğiz? nereye gidecek insanlar?

    tamamen dijital çalışan ve kendi işini yapan birisi olarak soruyorum bunu, tamam tarım marım da yapmayalım, onu da geçtim...sadece online işimizi yapalım "dijital çağa geçelim hele"si yok yani ben senelerdir geçtim ona ve üstelik benim çocuğun okulu vs. derdim de yok, çünkü çocuğum yok...ama egede köyde yağmur yağsa internet gitmesini göze alarak geziyordum ben mesela...pandemiden önce. ancak benim gibi tamamen bağımsız , tam dijital çalışabilecek kaç insan var? yazılımcı, tasarımcı, analist (gerçek beyaz yakalı) dediğiniz bu ülkede kaç kişi? bu kişiler gidecek kırsalda tek başına, insan yüzü görmeden nasıl yaşayacak? akdeniz insanıyız biz, nasıl olacak?

    en bomba soru da şu:
    bizim nüfusumuz artık genç nüfus değil ki
    2030'da 50-60 yaş arası korkunç bir nüfus olacak, açıp istatistiklere bakın

    bu insanlara "hadi odun kes gel, soba yakalım, yoksa evde tesisat donar, burada doğalgaz yok" diyeceksiniz.
    onlar da "tamam" diyecek, öyle mi?

  4.  Alıntı Originally Posted by subcomponent Yazıyı Oku
    ben kariyerimi, yaşam bilimleri alanında yaptım
    rant uğruna ormanlar, denizler talan oldukça benim canım yanıyor

    bir şehire yığılmayı asla doğru bulmuyorum -ki aklı olan bulmaz zaten hele bir de deprem riskini düşünürsek
    benim yaşam tarzım da dünya görüşüm de bu bahsettiğim milyonlarca genç beyaz yakalının olağan yaşamına uymaz zaten, misal 10 senedir home-office çalışıyorum, pandemiye kadar yılın yarısını egede geçiriyordum. beyaz yakalının olağan tüketim kalemlerinin %90'ı bende yoktur. AVM'ye gitmem, starbucsk'a gitmem, her hafta kuaföre gitmem filan. çok uzatmayayım.

    yani isterim, keşke olsun, keşke insanlar dağılabilsin
    ama nereye dağılacaklar?
    İzmir?
    belki aydın-muğla?
    belki çanakkale?

    bu yerlerde ev yok şu anda.
    bakın şu anda Marmariste (bodrum hiç demiyorum) 60 m2'den büyük 2bin liradan ucuz ev yok
    3 bin 4 bin diye gidiyor

    Urla'da villa fiyatlarından haberiniz var mı?
    buralarda maaşlardan haberiniz var mı?
    (siz home office çalışıp istanbuldaki ile aynı maaşı alacaksınız, eyvallah ama hizmet sektöründeki gençler ne yapacak?)
    o kadar çok parametre lazım ki: sizin home-ofis düzeni yeni normal kabul etmeniz lazım (patronun etmesi lazım yani), bu insanların şehir dışında müstakil ev arzusunun ranta dönmemesi lazım (çoktan döndü), buralara hizmet verecek altyapı ve serbest sermaye lazım (türk insanı esnektir, ona güvenim tam, hemen girişimde bulunur) ama ne kadar kazanç sağlar, ne kadar devam eder? çünkü be şu zaman kadar yılın yarısında egede yaşadım, biliyorum çok umutlarla geliyor insanlar ama olmuyor, sürmüyor.

    Yani bakın, ben de "keşke olsun" diyorum
    ama olmasını çok yakın gelecekte pek mümkün görmüyorum.

    şöyle de devam edeyim:

    Bu ülkedeki belki en güzel villa tipi yerleşimler benim memleketim olan Konya'dadır.
    Yeni bir şey de değil bu, Konya'da hep vardı müstakil yerleşim.
    Gidin de bir görün villaları. Aklınız uçar.
    Ama ben kadın olarak milyon dolarlarım olsa gidip yerleşmem. Üstelik de memleketimken.
    Sebepler malum.
    Hocam ben kendim gibi beyaz yakalılardan bahsediyordum.

    Verdiğiniz örnekler marmaris - urla - bodrum ya da konya’daki villalar beyaz yaka zaten uzanamaz.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  5.  Alıntı Originally Posted by Delta Heavy Yazıyı Oku
    Hocam ben kendim gibi beyaz yakalılardan bahsediyordum.

    Verdiğiniz örnekler marmaris - urla - bodrum ya da konya’daki villalar beyaz yaka zaten uzanamaz.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    siz kendi plan ve perspektifinizi anlatırsanız belki bize de yardımı olur. çünkü ben de arayış içindeyim

    benim gördüğüm şu:
    ailede 1 kişi uzaktan çalışabiliyor olsa da eşine iş bulunamıyor, bir süre ayrı filan yaşıyorlar. sonra cıngar çıkıyor. ailesini düşünen mecbur büyükşehirdeki düzenine geri dönüyor. düşünmüyorsa ayrılıyorlar.

    inşallah olmaz ama sorunlu çocuğu olanlar mecbur geri dönüyor
    1 arkadaşın çocuğu down sendromlu doğdu bölgede 1 tane ameliyat edecek yer yok (down sendromunda sık sık kalp ameliyatı gerekiyor). istanbula döndü. bu çocuklara sürekli takip lazım çünkü.
    diğerinin konuşma terapisi alması gerekiyor, bir tane uzman yok. o da ankarada 2. bir ev tuttu şu anda orada yaşıyor.
    ya da aile bir köyde yaşasa da çocukların dersane çağı geliyor, ilçe merkezinden kışın çocuklara ev tutuluyor. marmaris böyle evlerle dolu. daha lisedeyken çocuklar, böyle 2 ev düzeni oluyor.

    istanbulda hareketli hayata alışan, turistik bölgeleri yılın 12 ayı öyle sanıyor bodrum, marmaris de pahalı tenhalara gideyim oralar ucuz olur diye.
    tamam gidiyor ama ekimden mayısa kadar yılın 6 ayı bu tenha yerler gerçekten tenha!
    yaban domuzları filan var

    bunalıma giriyor.

    hani parası olup evini, ısıtmasını, güneş panelini, bahçesini, altyapısını, SUV aracını alıp/yapıp düzen kuran eyvallah mutlu.
    ama geriye kalanlar için:
    sürekli altyapı sorunu var, bu sadece internet çekmiyor sorunu da değil.
    ya tesisat patlar (kanalizasyon patladı arkadaşın evinde 3 kere!) b.k götürdü ortalığı bildiğiniz ya çatı akar. buralarda altyapı, bina kalitesi uygun değil. kaldırmıyor.
    evin önü çamur olur, ısıtma gerekli, çocuklar için okul bir tane ilçede var o da 30-40 km ya kendin götüreceksin ya tek 1 tane servis var sabah 6.30'da alıyor oysa ders 8.30'da hatta tekli öğretim olduğu için 9.00'da başlıyor, ne yaparsın? sürekli fiziksel efor harcamanız lazım. sizin de diyelim 8-5 bilgisayar başında mesainiz olacak. oysa yerlisi insanlar öyle bir mesaiyi filan alışkın değil. sigorta atıyor arıyorsun tamirciyi, "ne zaman gelirsin?" el cevap "işte, du bakem, 2-3 güne uğrarım" "ege kafası" dedikleri şey bu. asla saat yok asla plan yok. bir rahatlık bir rahatlık.

    diyelim ki 30 yaşında bunlarla tek tek uğraşır, yaparsınız. sonra? ya da eşinizi çocuğunuzu ne yapacaksınız?

    bir de not:
    Konya'da illa milyon dolarlık villa olacak diye bir kaide yok. arsa alıp kendiniz inşa da ettirebilirsiniz. Makul da olur tutarı. Ama sorun şu: Ben ve benim kafamda hiç kimse gitmez de yapmaz da bunu...

  6. #6446
    Vatandaşın alım gücü dondurma gibi hergeçen gün eriyor.!!
    Bırak tasarruf yapmayı,
    Hayatta kalma mücadelesi veriyor.!!
    Sistem vatandaşı sögüşleme Üzerine kurulu.!!
    Kötümser yalnız tüneli görür, iyimser tünelin sonundaki ışığı görür, gerçekçi tünelle birlikte hem ışığı hem de gelecek treni görür.!!!

  7. Mukemmel analizler elinize sağlık. Bura Avrupa değil...
     Alıntı Originally Posted by subcomponent Yazıyı Oku
    ben toprak damlı tek göz bir köy evinde doğdum

    ama ne köyüme dönerim, ne de o ev duruyor zaten. yıkıldı yumuldu bitti gitti. üstelik o köyler şimdi büyükşehir mahallesi oldu. imar iznini tee 170 km uzaktaki büyükşehirden büyükşehir rayicine göre vermek gerekiyor, sonra mühendis plan çizecek mimar onaylayacak falan filan..o parası olan allahın köyünde o işi zaten yapmıyor (öyle bir parası olan da 20 kişide 1 kişi çıkmaz).. işbu sebeple köye 1 tane çivi çakan yok. kim uğraşacak?

    tabi ki dinamikler değişecek dünyanın düzeni böyle, bunu hepimiz biliyoruzdur herhalde?

    gelin görün ki Türkiye dünyadan farklı bazı özelliklere sahip, benim memleketimde mesela kimse tarım yapamaz öyle gideyim köyüme ekeyim biçeyim diyemez. memlekette olan çiftçi bile ekip biçemiyor. su yok su. toprak göçüyor, obruklar oluşuyor. bir traktör 500 bin liradan başlıyor. bir varil mazota böbrekleri paket yapıp bırakmak gerekiyor. yani bizim elin ABD'lisi gibi Belçikalısı gibi, şirin kırsal yerlerde, dededen dedeyi geçtim babadan kalma 2 katlı tavanarası, bodrumu olan evimiz yok ki! dedemin evi ker***ti, ben orada doğan son torunum. hadi diyelim ev dursaydı, dedemin var 80 tane torunu, 100 tane torunun çocuğu, bilmem kaç tane de onun çocuğu, herkese birer ker*** düşerdi artık ev yok, su yok, tarlalar 50 yıldır sürülmüyor, ekme-biçme kültürü bitti yok, nasıl olacak?

    üstelik öyle eskisi gibi bedava tarım, bedava çalışan da yok.

    biliyorsunuzdur bu sene fındık toplayacak adam bulamadılar, çay zamanı yalvardılar mevsimlik işçileri bıraksınlar da gelsinler diye. bizde tarlayı urfadan hataydan gelen mevsimlik işçiler çapalıyor.

    elbette beyaz yakalı daha mantıklı işler yapabilir
    mesela tarım zor iş
    ama hayvancılıkta güzel teşvikler var
    ya da meyve bahçesi yapıp bahçeye tavuk salan, 2 yerden kazanan filan var, okumuştum.
    olabilir yani olmaz değil ama ankaradaki hele istanbuldaki bir tane toplu siteyi (5 bin kişi nereden baksan) taşımak için 500 ayrı proje lazım. onu da ben çok mümkün görmüyorum.

    evet dijital çağ.
    ancak bizim beyaz yakalımız topraktan koptu.
    illa ki zaman gelir, alışır, manikürüm bozulur demez, derbiyi stattan izleyecem demez, mutlaka serpme kahvaltıcıya gidecem demez, TBT yapmazsam ölürüm demez..ama şimdi değil. bunlar 1 günde olmaz. bence 10 yılda da olmaz.

    yani kısaca sorum şu:

    köye gidemiyoruz
    memleket olan büyükşehirin kendisine de gidemiyoruz (konya çünkü)
    egeye ancak gidebiliyoruz ege de maşallah, İstanbul'dan beter rant olmuş durumda
    nereye gideceğiz? nereye gidecek insanlar?

    tamamen dijital çalışan ve kendi işini yapan birisi olarak soruyorum bunu, tamam tarım marım da yapmayalım, onu da geçtim...sadece online işimizi yapalım "dijital çağa geçelim hele"si yok yani ben senelerdir geçtim ona ve üstelik benim çocuğun okulu vs. derdim de yok, çünkü çocuğum yok...ama egede köyde yağmur yağsa internet gitmesini göze alarak geziyordum ben mesela...pandemiden önce. ancak benim gibi tamamen bağımsız , tam dijital çalışabilecek kaç insan var? yazılımcı, tasarımcı, analist (gerçek beyaz yakalı) dediğiniz bu ülkede kaç kişi? bu kişiler gidecek kırsalda tek başına, insan yüzü görmeden nasıl yaşayacak? akdeniz insanıyız biz, nasıl olacak?

    en bomba soru da şu:
    bizim nüfusumuz artık genç nüfus değil ki
    2030'da 50-60 yaş arası korkunç bir nüfus olacak, açıp istatistiklere bakın

    bu insanlara "hadi odun kes gel, soba yakalım, yoksa evde tesisat donar, burada doğalgaz yok" diyeceksiniz.
    onlar da "tamam" diyecek, öyle mi?
    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  8. Bu anti şehircilik kafasını asla anlayamayacağım. Bir kere herkesi kırsala doldurmak demek dünyanın kısıtlı kaynaklarını olabildiğince verimsiz kullanmak anlamına geliyor. Bunun üzerine yüzlerce, hatta binlerce araştırma var. Bizim ihtiyacımız olan şehirciliği geri döndürmek değil akıllı şehircilik ile mevcut şehirleri dönüştürmek.

    En basitinden bu koronavirüs salgınını düşünün. Amazon'daki köylerde bile çıkıyor, demekki ne kadar saklanılsa da kaçılamayacak bir virus. İnsanları dört bir yana dağıtırsak bu insanlar hasta olduklarında nasıl sağlık hizmeti alacak? Bakın akıllı şehir konseptlerinde acil durumlara göre planlama da mevcut oluyor. Detaylarla boğmayayım ama biraz araştırın.

    Esenyurt şehircilik anlayışını desteklediğim falan anlaşılmaz umarım. Geçtiğimiz sene yolum düşmüştü, gördüğüm manzara korkunçtu. Oranın belediye başkanı olacak çapsız vatana ihanetle yargılanmalı.

Sayfa 806/1002 İlkİlk ... 306706756796804805806807808816856906 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •