Para ikamesi, yabancı terim karşılığı ile dolarizasyon, bir ülkenin kendi para birimi yerine paralel olarak başka bir ülkenin para birimini kullanmasını ifade eder. Bu para birimi herhangi bir ülkeye ait olabilir. Bu politika, genel olarak ekonomisi iniş- çıkış gösteren ülkelerin tercih ettiği bir politikadır.

Para İkamesi Politikası Hangi Durumlarda Ortaya Çıkar?

Bir ülkede bu uygulamanın başlatılması için yasal onay gerekli değildir. Ancak bu uygulamayı standartlarına göre üçe ayırmak mümkündür: Yasal bir prosedüre uymadan uygulamaya geçme durumu, durumun gayri resmi olduğunu gösterir. Yerel paranın basılmasına rağmen, yabancı paranın kullanılması durumu, uygulamanın yarı resmi olduğunu gösterir. Söz konusu ülkenin kendi yerel parasını basmayı bırakıp tamamen yabancı parayı basmaya başlamış olması ise durumun tamamen resmiyet kazandığını gösterir.


Dolarizasyon Uygulamasının Nedenleri

Enflasyonun sebep olduğu krizlerin yaşandığı ülkelerde, yerli parayı basıp elde tutmak maliyeti yüksek olan bir işlemdir. Bu sebeple enflasyonla mücadele eden ülkeler, söz konusu darbelerden korunmak için yabancı parayı elde tutmayı tercih ederler. Söz konusu kriz süreci uzadıkça, halk yapacağı her alış verişte yabancı parayı kullanmaya devam eder. Bu şekilde ülkede krizden kaynaklanan dolarizasyon politikası uygulanmaya başlamış olur.

Sürecin devamında halkın kriz sebebiyle yabancı parayı tercih etmeye devam etmesi, yerli paranın zamanla tedavülden kalkmasına sebep olur. Sonuç olarak kullanılmaya devam eden yabancı para bir süre sonra ülkenin resmi parası olur.


Para İkamesi ve Dolarizasyon

Para ikamesi ve dolarizasyon kavramları arasında küçük bir anlam ayrımı vardır. Bu ayrıma değinelim. Para ikamesi halkın yerli parayı yabancı paraya tercih ettiği durumu ifade eden bir kavramken, dolarizasyon kamu ve banka gibi döner sermaye kaynaklarının kazanç elde etmek adına dış kaynaklara başvurmasını ifade eder. Literatürde söz konusu küçük farklılıkları temsil eden bu iki kavram temelde aynı politikanın iki farklı açıdan anlamına işaret eder.


Para İkamesi Kısır Döngüsü

Krizin yol açtığı para ikamesi politikası, zaman içinde bir kısır döngüye sebep olur. Bu döngüde enflasyon ve devalüasyon ilişkileri, birbirini besleyen süreçlere dönüşür. Enflasyon, döviz kurunun seviyelerini belirlerken aynı zamanda bu kavramı ortaya çıkaran unsur olur. Artması, döviz kurunun sabitliğini bozar. Sonuçta para ikamesinin oluşmasına enflasyon sebep olurken, enflasyonu beslemeye devam eder. Bu yüzden enflasyonun aşağı çekilmesi mümkün olmaz. Çünkü devalüasyonun azalış beklentisi, dövize olan talebi de artırır. Söz konusu bu kısır döngünün doğurduğu en önemli sonuç ise yerli paranın dış ülkelerde hızla değer kaybetmesidir.

Kaynak: döviz kurları canlı