Cafe Trend&Trade - II

[MedwiG]

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: “(Netanyahu’nun açıklaması) Bu utanç verici açıklama seçimlerde birkaç oy fazla kazanmaya yönelik alçakça bir girişimdir"

[MedwiG]

Chp pm, mart 2016'da partiden ihraç edilen aylin nazlıaka'nın af talebini kabul etti

[METEPOSTA]

Cumartesi anneleri devlete benim terörist çocuğumu öldürme demeyecekler
çünkü devletin görevi halk güvenliği için teröristi yoketmektir,
Diyarbakır anneleri gibi PKK/hdp önüne gidecekler çocuğumu bırak terörist yapma diyecekler..

[refaba]

Yandaş,yalaka gazeteleri Ocak ayına 3 ay kala yine başladı emekliye müjde demeye

Emekli için 501 TL zam! Ocak zammı ile maaşları ne kadar olacak?

Ocak'ta 2019'un ikinci 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon oranında zam alacak SSK emeklileri ve Bağ- Kur emeklileri için maaş artışı, Merkez Bankası'nın beklenti anketindeki tahmine göre yüzde 8.52 olacak.

https://www.sabah.com.tr/galeri/ekon...kadar-olacak/3

Emekli ve emekçinin ücreti Dünya standartların çok altında,yani ortalama 2 misli altında sayılır,Avrupada bir asgari ücret 1.500-2.500 Euro arasında,biz ise açlık,yoksulluk sınırı arasında bocalayıp duruyoruz,normalde en aşağı ücret yoksulluk sınırında olması lazım,buda 6-7000 yapar,uyduruk enflasyon açıklamalarıylan ne yazıkki,emekli ve çalışanın üstündeki yük hiç kalkmıyor,utanmadanda Dünya bizi kıskanıyorlar diyorlar...Güya intibak düzeltmesi yaptılar,esas 2000 sonrasına yapacakları yerde altındakilere yaptılar,amaçları maaşları eşitlemekti,aynende öyle oldu,peki bunların kademeleri yokmu çalışanlar gibi ?,zaten öyle olması lazı,bizdeki sistem tam tersi,yeni emekli fazla alıyor,gerçi şimdi onada tırpan geldi,eskininde % delik olarak altına indirdiler,enflasyon normalde olmuş %25-50,onlar hala krş hesabı yapıyor,ülkede en önemli nokta olan yargı,onu ele geçirdikleri gibi sendikalarıda ele geçirmişler,tarihte görülmüş şey değil,bir sendika başkanını eleştirdiğinde,ya PKK,yada Fetoş ile damgalanıyorsun,neymiş ekonomimiz zayıfmış,herkes elini taşın altına koymalıymış,peki sizler ülkeyi idare edenler,yalaka,yandaş takımı siz neden koymuyorsunuz

[british]

[british]

Turan Akıncı'dan alıntı


''SULTAN VI. MEHMET VAHDETTİN ÜLKEDEN KAÇIYOR

16 Kasım gecesi Sultan Vahdettin hareme geçmedi. Merasim Köşkü’nde geceyi geçirdi ve ertesi sabah kendisi ile gidecek kadroyu seçti. Oğlu Ertuğrul Efendi, Başmabeynci Kurmay Ömer Paşa, Baştabip Tuğgeneral Reşat Paşa, Yarbay Zeki, Seccadeci başı İbrahim, Tütüncü başı Şükrü, Berberbaşı Mahmut Bey, ikinci muhasip Mazhar ve üçüncü muhasip Hayrettin Ağalar.

17 Kasım 1922 Cuma günü Sultan Vahdettin, sabah çok erken saatte kalktı zaten gece de rahat uyuyamamıştı. Sabah namazını kıldıktan sonra hazırlandı ve zamanı gelince geceyi geçirdiği Merasim Köşkü’nün arka kapısından yürüyerek Serencebey Yokuşu’na çıktı. Cadde üzerinde ona yakın İngiliz ordusunun güvenlik araçları bekliyordu. Caddenin çevresi İngiliz bahriye askerleri tarafından çevrilmişti. Birleşik Krallığın İstanbul’daki İşgal Komutanı General Harington ve mahiyetindeki subaylar Yıldız Sarayı’nın Dış Karakol binasını geçtikten sonraki alanda bekliyordu. Sultan Vahdettin kendisini bekleyen komutanla çok samimi olarak tokalaştı. Araçların en öndekine Sultan Vahdettin, Şehzade Ertuğrul Efendi, Yarbay Zeki ve General Harington bindiler. Padişahın mahiyetindeki yedi kişi diğer araçlara bindiler. Konvoya eşlik eden diğer araçlarda ise silahlı İngiliz Deniz Piyade askerleri vardı. Sultan Vahdettin ve beraberindekiler araçlarla Dolmabahçe Sarayı’na geldiler. Saray rıhtımında İngiliz donanmasına ait büyükçe bir istimbot bekliyordu. On kişilik kafile sarayda vakit kaybetmeden motora bindiler. Dolmabahçe açıklarında Birleşik Krallık Ordusu’nun Malay zırhlısı hareket hazırdı ve istim tutmuştu.

Sultan Vahdettin, zırhlıya adım attığı an padişahı selamlama topları patladı. Padişah geminin arka direğinde dalgalanan Birleşik Krallık bayrağını selamladı. Bu kısa törenden sonra padişah Birleşik Krallık Akdeniz filosu komutanı Amiral Sir de Brock tarafından asker selamı ile karşılandı. Sultan Vahdettin zırhlının salonuna alındı ve bu arada Birleşik Krallık İstanbul fevkalade komiseri Sir Nevile Henderson huzura çıktı. General, hünkarı Kral V. George adına Birleşik Krallık gemisi ve bayrağı altında selamlamaktan gurur duyduğunu ve kendisinin her türlü mal ve can emniyetinin İngiltere’nin güvencesinde olduğunu bildirdi. Zat-ı şahanenin her emrinin yerine getirileceğini bildirdi. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Malay zırhlısı Dolmabahçe’den demir aldı ve Marmara’ya doğru yol almaya başladı. Sarayburnu geçilince Sultanahmet Camisi’nin ve Ayasofya’nın minareleri ufuktan kaybolmaya başladı. Osmanlı Devleti’nin 36. padişahı olan Sultan VI. Mehmet Vahdettin halkına hürriyet, hak ve adalet ve refah yaratmak yerine kolay yolu seçmişti. İstanbul’u işgal eden bir düşman ülkenin gemisi ile ülkeden kaçmıştı. Sultan Vahdettin’in yurt dışına kaçtığı Malay gemisi, Müslüman Malay halkı tarafından İngiltere’ye armağan edilmişti. Bu rastlantı her halde bu kaçışın bir ironisiydi.

Turan Akıncı, İşgal, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2020, s.411

Not: Bu belgeyi ben İngiliz arşivinden aldım. Kitapta yayınlıyorum.. Yarbay Ziya Harington'a teslim ediyor. Yazılı istek. ''

[refaba]

TRT haberlerini dinlerken, teletexsini açtığımda haberlerinde TRT devamlı ödül alıyor,incelediğimde bu bilgilere benzer bilgiler çıkıyor.

Bu da oldu: Cihatçılar TRT'ye 'hizmet' ödülü verdi! Suriye İdlib’teki El Kaide bağlantılı Kurtuluş Hükümeti 'devrime olan hizmeti' nedeniyle TRT’ye ödül verdi.

https://www.yurtgazetesi.com.tr/gund...2-h133985.html
Kuzey Kore bebesi bile ödül vermiş tarafsız haber yaptığı için

Yazıklar olsun,bir haber kanalını bu kadarmı ylaka yaparlar,üstelik bizim paramızlan fink atıyorlar.

[refaba]

Turan Akıncı'dan alıntı


''SULTAN VI. MEHMET VAHDETTİN ÜLKEDEN KAÇIYOR

16 Kasım gecesi Sultan Vahdettin hareme geçmedi. Merasim Köşkü’nde geceyi geçirdi ve ertesi sabah kendisi ile gidecek kadroyu seçti. Oğlu Ertuğrul Efendi, Başmabeynci Kurmay Ömer Paşa, Baştabip Tuğgeneral Reşat Paşa, Yarbay Zeki, Seccadeci başı İbrahim, Tütüncü başı Şükrü, Berberbaşı Mahmut Bey, ikinci muhasip Mazhar ve üçüncü muhasip Hayrettin Ağalar.

17 Kasım 1922 Cuma günü Sultan Vahdettin, sabah çok erken saatte kalktı zaten gece de rahat uyuyamamıştı. Sabah namazını kıldıktan sonra hazırlandı ve zamanı gelince geceyi geçirdiği Merasim Köşkü’nün arka kapısından yürüyerek Serencebey Yokuşu’na çıktı. Cadde üzerinde ona yakın İngiliz ordusunun güvenlik araçları bekliyordu. Caddenin çevresi İngiliz bahriye askerleri tarafından çevrilmişti. Birleşik Krallığın İstanbul’daki İşgal Komutanı General Harington ve mahiyetindeki subaylar Yıldız Sarayı’nın Dış Karakol binasını geçtikten sonraki alanda bekliyordu. Sultan Vahdettin kendisini bekleyen komutanla çok samimi olarak tokalaştı. Araçların en öndekine Sultan Vahdettin, Şehzade Ertuğrul Efendi, Yarbay Zeki ve General Harington bindiler. Padişahın mahiyetindeki yedi kişi diğer araçlara bindiler. Konvoya eşlik eden diğer araçlarda ise silahlı İngiliz Deniz Piyade askerleri vardı. Sultan Vahdettin ve beraberindekiler araçlarla Dolmabahçe Sarayı’na geldiler. Saray rıhtımında İngiliz donanmasına ait büyükçe bir istimbot bekliyordu. On kişilik kafile sarayda vakit kaybetmeden motora bindiler. Dolmabahçe açıklarında Birleşik Krallık Ordusu’nun Malay zırhlısı hareket hazırdı ve istim tutmuştu.

Sultan Vahdettin, zırhlıya adım attığı an padişahı selamlama topları patladı. Padişah geminin arka direğinde dalgalanan Birleşik Krallık bayrağını selamladı. Bu kısa törenden sonra padişah Birleşik Krallık Akdeniz filosu komutanı Amiral Sir de Brock tarafından asker selamı ile karşılandı. Sultan Vahdettin zırhlının salonuna alındı ve bu arada Birleşik Krallık İstanbul fevkalade komiseri Sir Nevile Henderson huzura çıktı. General, hünkarı Kral V. George adına Birleşik Krallık gemisi ve bayrağı altında selamlamaktan gurur duyduğunu ve kendisinin her türlü mal ve can emniyetinin İngiltere’nin güvencesinde olduğunu bildirdi. Zat-ı şahanenin her emrinin yerine getirileceğini bildirdi. Gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra Malay zırhlısı Dolmabahçe’den demir aldı ve Marmara’ya doğru yol almaya başladı. Sarayburnu geçilince Sultanahmet Camisi’nin ve Ayasofya’nın minareleri ufuktan kaybolmaya başladı. Osmanlı Devleti’nin 36. padişahı olan Sultan VI. Mehmet Vahdettin halkına hürriyet, hak ve adalet ve refah yaratmak yerine kolay yolu seçmişti. İstanbul’u işgal eden bir düşman ülkenin gemisi ile ülkeden kaçmıştı. Sultan Vahdettin’in yurt dışına kaçtığı Malay gemisi, Müslüman Malay halkı tarafından İngiltere’ye armağan edilmişti. Bu rastlantı her halde bu kaçışın bir ironisiydi.

Turan Akıncı, İşgal, Remzi Kitabevi, İstanbul, 2020, s.411

Not: Bu belgeyi ben İngiliz arşivinden aldım. Kitapta yayınlıyorum.. Yarbay Ziya Harington'a teslim ediyor. Yazılı istek. ''

Şimdi bu adamı göklere çıkartıp ATATÜRKÜMÜZE hakaret yağdırtıyorlar,gerçi şimdi döt korkusundan yapmacık olarak ceza alıyorlar,zaten fesli geberdi gitti,bakalım uzantıları ne zaman geberecek,, TC ibaresinin yasaklandığı yerde siz kimi kandırıyorsunuz, yasağı kim getirdi RTE,bu zat kimin cumhuru ???,adamlar guya bizimlen dalga geçiyorlar,utanmaz uslanmazlar,elbet bir gün gelecek hesabını vereceksiniz.