Sayfa 899/901 İlkİlk ... 399799849889897898899900901 SonSon
Arama sonucu : 7206 madde; 7,185 - 7,192 arası.

Konu: ISKUR - İş Bankası Kurucu

  1.  Alıntı Originally Posted by MARSLI10 Yazıyı Oku
    Milletvekilinin paylaştıkları yazılar, geçmiş zamanda bu platformda bir üyenin paylaştıklarıdır.
    Kopyala yapıştır yapmış alıntılamış. Yeni bir şey değil.

  2. Taklitlerimden sakınınız

  3.  Alıntı Originally Posted by Hacı Hoca Yazıyı Oku
    Milletvekilinin paylaştıkları yazılar, geçmiş zamanda bu platformda bir üyenin paylaştıklarıdır.
    Kopyala yapıştır yapmış alıntılamış. Yeni bir şey değil.
    Gündeme getirdiği için önemli...

  4. İŞ BANKASINDAKİ KANUNSUZLUK VE ATATÜRK’e İHANET



    Mustafa Kemal Paşa, 05.09.1938 tarihinde bir vasiyetname hazırlamış ve bu vasiyetname, Ankara 3.sulh hukuk mahkemesince,938/95 sayılı kararla 26.11.1938 tarihinde açıklanmıştır. Bu vasiyetnameye göre, nakit para, hisse senetleri ile Çankaya’daki menkul ve gayrimenkul malları cumhuriyet halk partisine, terk ve vasiyet edilmiş, nakit ve hisse senetlerinin nemalandırılması görevi, yani VASİYETİ TENFİZ MEMURLUĞU İş bankasına tevdi edilmiş, bir takım kişilere, sadece hayat boyu olmak kaydı ile, aylık gelir sağlanmış ve bunlardan arta kalan nemalandırılma miktarı ise, yarı yarıya olmak üzere, TÜRK TARİH ve TÜRK DİL KURUMLARINA tahsis edilmiştir. Vasiyetname şartlarına göre, cumhuriyet halk partisi, çıplak mülkiyet sahibi olup, bu emvalin nemalandırılması sonucu ortaya çıkan gelir ise, kişilere ve söz konusu kurumlara tahsis edilmiştir. Yani, aylık gelir tahsis edilen kişiler, bu haktan hayat boyu yararlanacak ve fakat bu hakları, onların mirasçılarına intikal etmeyecektir. Hal böyle olunca, aylık gelir sahibi olan kişiler vefat ettikten sonra, onların gelirleri miras konusu olmaktan çıkacak ve bu söz konusu KURUMLAR, tüm nakit, hisse senedi nemalarını eşit olarak paylaşacaklardır. Bir başka deyişle, MAHDUT SELAHİYETLİ TENFİZ MEMURU olan İŞ BANKASI, vasiyetnamenin bu hükümlerini, ilelebet bu şart ve kayıtla yerine getirmekle yükümlüdür.

    Söz konusu kurumlar, Anayasa ile tek bir çatı altında ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU olarak isimlendirilmişlerdir. Ancak, bu isim ve statü değişikliği, vasiyetname hükümlerinin aynen uygulanması gereğini ortadan kaldırmamıştır. Yani, eskiden iki eşit paya bölünen nemaların, bu kerre bütünü ile, ATATÜRK, KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMUNA ÖDENMESİ İKTİZA ETMİŞTİR.

    Vasiyetnamenin 1.maddesinde, vasiyeti tenfiz işleminin ne şekilde yapılacağı çok açık olarak belirlenmiştir. Madde metnindeki, ŞİMDİKİ GİBİ, sözcüğü, vasiyeti tenfiz görevinin, vasiyetin hazırlandığı tarihteki hukuki ve mali şartlara uygun olarak yapılması gerektiğini, tartışılmaz bir şekilde ortaya koymaktadır.

    ANAYASANIN 134. maddesinin lafzı aynen şu şekildedir. ( ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCEYİ, ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAPLARINI, TÜRK KÜLTÜRÜNÜ, TÜRK TARİHİNİ VE TÜRK DİLİNİ BİLİMSEL YOLDAN ARAŞTIRMAK, TANITMAK VE YAYMAK VE YAYINLAR YAPMAK AMACIYLA,ATATÜRKÜN MANEVİ HİMAYELERİNDE, CUMHURBAŞKANININ GÖZETİM VE DESTEĞİNDE, CUMHURBAŞKANININ GÖREVLENDİRECEĞİ BAKANA BAĞLI ATATÜRK ARAŞTIRMA MERKEZİ, TÜRK DİL KURUMU, TÜRK TARİH KURUMU VE ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDEN OLUŞAN KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİNE SAHİP ATATÜRK KÜLTÜR. DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KURULUR. TÜRK DİL KURUMU İLE TÜRK TARİH KURUMU İÇİN ATATÜRKÜN VASİYETNAMESİNDE BELİRTİLEN MALİ MENFAATLER SAKLI OLUP KENDİLERİNE TAHSİS EDİLİR………………) Yani, ATATÜRKÜN VASİYETNAMEYİ TANZİM ETTİĞİ TARİHTE, MEVCUT HUKUKİ VE MALİ ŞARTLAR NE İSE, O ŞARTLAR AYNEN MUHAFAZA EDİLECEKTİR. BUNUN HİLAFINA HAREKET, MAHDUT YETKİLİ VASİYETİ TENFİZ MEMURLUĞUNUN GÖREVİNİN SUİSTİMAL EDİLMESİ ANLAMINDADIR.

    Pek ala olaylar bilahare nasıl cereyan etmiştir? Bir başka deyişle HUKUKSUZLUK NE ŞEKİLDE GERÇEKLEŞTİRİLMİŞ VE ATATÜRKÜN İRADESİNE NASIL İHANET EDİLMİŞTİR?

    Vasiyetnamenin metninden anlaşılacağı üzere, Atatürk’ün nakit ve hisse senetlerinin nemalarını söz konusu kurumlara bağışlamasının sebebi, bu kurumların, ülke için çok önemli görevler üstlenmesi ve bu görevlerini ifa ederken hiçbir mali sıkıntı çekmemeleri ve görevlerini ifa ederken ihtiyar edecekleri masrafların karşılanmasıdır. Vasiyeti tenfiz görevlisinin işlevi de tamamen bu yönde olmalıdır. Çünkü onun görevi, genel olarak, miras bırakanın, bir ölüme bağlı tasarrufla açıkladığı son arzularını yerine getirmektir. Atatürk’ün son arzusu da söz konusu kurumların işlevlerini eksiksiz yerine getirmeleri ve bunu sağlamaya matufen gerekli giderlerinin karşılanması olduğuna göre, vasiyeti tenfiz memuru iş bankasının görevi murisin bu arzusunu eksiksiz olarak sağlamaktan ibarettir.
    Vasiyeti tenfiz görevliliği kurumunun hukuki mahiyetinin ne olduğu hayli tartışmalı olmakla beraber, TÜRK-İSVİÇRE HUKUKUNDAKİ HAKİM GÖRÜŞ, BU MÜESSESENİN, GÜVENİLİR KİŞİ KAVRAMI İLE (teuhand ) İZAH EDİLMESİDİR. Ayrıca, vasiyeti tenfiz görevini ifa ederken bu kişi veya kurumun, GEREKLİ TÜM ÖZENİ GÖSTERMESİ ŞARTTIR. Netekim T.M.K.nun 556.maddesi bu zorunluluğu açıkça ortaya koymaktadır. Buna göre, VASİYETİ TENFİZ MEMURU, GÖREVİNİ YERİNE GETİRİRKEN, ÖZEN GÖSTERMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. İLGİLİLERE KARŞI BİR VEKİL GİBİ SORUMLUDUR. Türk Borçlar kanununun 506/2.maddesi mucibince, VEKİL YÜKLENDİĞİ İŞ VE HİZMETLERİ, VEKALET VERENİN HAKLI MENFAATLERİNİ GÖZETEREK, SADAKAT VE ÖZENLE YÜRÜTMEKLE YÜKÜMLÜDÜR. İmdi, mirasçılara karşı bir vekil gibi sorumlu bulunan vasiyeti tenfiz görevlisinin, müvekkil durumundaki mirasçıların menfaatlerini özen ve sadakatle koruyabilmesi için, MÜVEKKİLİ İLE ARASINDA BİR ÇIKAR ÇATIŞMASI DA BULUNMAMASI GEREKİR. Daha açıkça ifade etmek gerekirse, VEKİLİN KENDİ İŞLEVLERİNEN DOĞAN GÖREVLERLE, VASİYETİ TENFİZ GÖREVLİSİ OLARAK ÜSTLENDİĞİ GÖREVLER ARASINDA BİR ÇATIŞMA VE ÖZELLİKLE, MÜVEKKİL DURUMUNDAKİ MİRASÇILARIN HAKLARI ARASINDA BİR ÇELİŞME OLMAMALIDIR. Aksi halde, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eden ve bu hareketiyle, kendi açısından belki de haklı görülebilecek bir davranışa yönelen vasiyeti tenfiz görevlisi, KENDİ AÇISINDAN HAKLI BİLE OLSA, BU HAREKETİYLE, MİRASÇILARA BİR ZARAR VERİRSE, VEKALET GÖREVİNİ SUİSTİMAL ETMİŞ OLUR VE MİRASÇILARA KARŞI SORUMLULUKTAN KURTULAMAZ.
    - İmdi, bu izahatın ışığında, somut olayımıza gelelim; vasiyeti tenfiz görevlisi iş bankası,1991 yılında bir sermaye arttırımı yapmış ve o zamandan bu yana da, sermaye büyük ölçüde arttırılıp, ATATÜRK HİSSELERİ VE DOLAYISIYLA MİRASÇI KURUMLARA AİT HAKLAR, BIRAKINIZ BU ANAYASAL KURUMLARIN İŞLEVLERİNİ MALİ SIKINTI OLMAKSIZIN YÜRÜTEBİLMELERİNİ, KENDİLERİNE ÖDENEN PARA, BİR DİLENCİYİ BİLE TATMİN EDEMEYECEK RAKAMLARA DÜŞMÜŞTÜR. Yani, vasiyeti tenfiz memuru iş bankası, mirasçı olarak müvekkili durumundaki bu kurumlara karşı olan ÖZEN VE SADAKAT BORÇLARINI İHLAL ETTİĞİ GİBİ, MURİS ATATÜRKÜN DE İRADESİNİ HİÇE SAYARAK, VASİYETNAMENİN ŞARTLARNI YOK FARZETMİŞTİR. Beri yandan, iş bankasının yönetim kurullarında yer alan CHP mensubu kişiler de, bu hukuk dışı davranışlara seyirci kalmışlar ve aldıkları HUZUR HAKKI ve KARDAN PAY ile kendi ceplerini doldurmaktan başka hiçbirşey yapmamışlardır. Yani, ATATÜRKÜN İRADESİ ONLARIN DA ZERRE KADAR UMURLARINDA DEĞİLDİR.

    -Tekrar ediyorum, vasiyeti tenfiz memuru iş bankası, belki,. kendi bankacılık işlevlerinin düzgün yürümesi için bu sermaye arttırımlarını yapmakta haklı olabilir, ki ben bunun iyi niyetle başvurulmuş bir yol olduğuna inanmıyorum. Bunun altında, daha bir çok çapanoğlu var ve biz bunları en kısa zamanda açıklayacağız ve kurucu hisse sahiplerinin nasıl zarara uğratıldıklarını efkarı umumiyeye anlatacağız. Lakin, söz konusu kurumlar açısından meseleyi ele aldığımız zaman, iş bankasının, velev haklı bile olduğu varsayılsa, bu zahiri haklılık, onun vasiyeti tenfiz memuru sıfatıyla söz konusu kurumlara karşı olan sadakat ve özen borcunun ihlal edilmiş olduğu gerçeğini ortadan kaldırmaz. İlk sermaye artırımın anından itibaren, bu görevden azlini isteme mükellefiyetinden alıkoyamaz. Hem bu görevi ifaya devam edip, hem de görevini suiistimal ettiği açıkça görüldüğüne göre, hakları muhtel olan mirasçı kurumların gerekli hukuki yollara başvurmasını önleyemez. Bu kurumların ilk görevleri, iş bankasının azlini, görevli sulh mahkemesinden istemek ve ayrıca doğmuş zararlarının kendilerine ödenmesini istemek olacaktır. Bu haklar bizzat ilgili kurumlar tarafından kullanılabileceği gibi, bu KURUMLARIN ANAYASAL KURUMLAR OLMASI VE HAKLARI ANAYASA TARAFINDAN TEMİNAT ALTINA ALINDIĞI GÖZÖNÜNDE TUTULARAK, HER TÜRK VATANDAŞININ, ÖZELLİKLE TENFİZ MEMURU BANKANIN AZLİ İÇİN MÜRACAATTA BULUNMASINA KANUNEN MESAĞ BULUNMAKTADIR GÖRÜŞÜNDEYİM. Çevirilen diğer dolapları ve kurucu hisse senedi sahiplerinin nasıl kasıtlı olarak zarara uğratıldıklarını, gelecek yazımda bilgilerinize sunacağım, AVUKAT.ÜNAL SOMUNCUOLU

  5. bedelsiz sermaye artışı için yönetim kurulu karar almış ve onaylamış.

  6. DAYI VE YEĞENLER TAM GAZ A.Ş.

    (Herkes dikkatli olsun)

  7. beklenen gün gelecekse çekilen çile kutsaldır.

  8. Gaziantep iyi parti milletvekili iş bankasını mecliste gündeme getireceğim demişti nedense hala getiremedi.

Sayfa 899/901 İlkİlk ... 399799849889897898899900901 SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •