Sayfa 358/367 İlkİlk ... 258308348356357358359360 ... SonSon
Arama sonucu : 2933 madde; 2,857 - 2,864 arası.

Konu: Tarihte bugün ve viop

  1. #2857
    115050 den şort
    hadi inşallah...

  2. #2858
     Alıntı Originally Posted by yetkisiz Yazıyı Oku

    https://twitter.com/CivMilAir/status...09789125644289

    Hemen sonrasında da bizim "Mavi Vatan" tatbikatı yapılacak...Tarihte eşi benzeri görülmemiş şekilde kapsamlı !...Mesaj gayet net valla...Bu şapşallara başka türlü olmaz zaten, hep dedik abi devir bam bam devri...
    Yetkisiz mapusta, onun yerine 16 ocak tarihli paylaşımını tekrarlayım...beyaa!
    Yazdıklarım, paylaştıklarım yatırım tavsiyesi değildir, herkes kendi kararını verir.

  3. #2859
    evet, bugün terste kaldık
    pozizyon duruyor tabe zarar da öle

    viop 120 bine gitcek gibi
    yarın bekliyorum
    çarşamba duruma göre ortalama yaparız

    çipras Kıbrıs ta petrol arıyoz diye
    ab nin ücretsiz hattını arayıp
    şikayetim var demiş

    la olum bizde şans ne gezer
    ne zaman bulduk ki
    hep su çıkıyo şikayet ediyon

    dertlere bide ab eklendi
    boşverrrr
    saldıkmı 4 milyons zuriyeliyi
    görürsün sen ebenin yaptırımını

    severdim seni komşu
    ama ispiyoncu çıktın
    topunu da al git
    artık senle oynamıyom

  4. #2860
    .................................................. .....
    Yazdıklarım, paylaştıklarım yatırım tavsiyesi değildir, herkes kendi kararını verir.

  5. israyil hayfa limanın işletmesini bilmemkaç yıllığa çin e vermiş yazmış 'bana kalırsa' adlı topikte 'ayne' adlı yorumcu
    haber doğruysa
    ordaki gaz a bende ortağım der çin
    kime kalır gaz bilinmez rus Amerikan çin, onlardan aradan sıyrılıp belki gaz ı maz ı biz alırız :-)
    o gaz epey kıymetli ha, fosil kaynaklardan gelen enerji dünyada azalan tek şeydir...â
    not: burda önemli olan detay zate gaz maz caz değil ha. yoksa kim şey yapar gazı.
    not2: herkez hata yapar
    not3: israyilin elinin , o limanı gerçekten ona verdi ise, elinin rengini, belli etmiş olması..
    hayatta bi monte carlo da bi kumarbaz tanıdıydım 63 te. merkez kumarhanede rainer daha ufaktı o esnada, o hariç herkez elinin rengini belli eder

  6. şimdi hocam bu alıntı ekşi sözlükten birinden Ben değilim bu kişi
    zaten yazının son satırını da alıntılamadım mahsus ayıp olmasın diye
    *************************************
    öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler (bu başlık altında yazı)
    yazı: biraz uzunca.
    tv'nin ekonomi programlarını daha kolay idrak etmek, faizler-vergiler-yatırımlar ve işsizlik arasındaki ilişkileri daha kolay çözüp makro iktisadi gibi konularda fikir yürütmek isteyenlere ve final döneminde olan yeni iibf öğrencilerine bir kıyak. özel bir çalışmamla, harika bir modelle çok basite indirgenmiş bir şekilde bir ekonomi bakanı seviyesinde ekonomi öğreneceksiniz... mehmet şimşek de bundan fazlasını bilmiyor.

    dünyanın en büyük makro ekonomik konusu işsizlik ve enflasyondur. işsizliğin olduğu bir ekonomi tam kapasite ile çalışmaz ve tüketim normalin altında kalır.** . bu da yatırımlar da dahil olmak üzere her şeyi etkiler. bu yüzden devletler; dengeyi sağlamak ve ekonomiyi kontrol altında tutmak için hükümet harcamaları, vergiler, faiz oranları, para arzı gibi araçların seviyeleriyle oynar. bu araçların herhangi birinin seviyesinde merkez bankasının ya da hükümetin aldığı ufak bir değişme ekonomik durumla ilgili her şeyi a'dan z'ye değiştirir. bu kararların sonucunda yatırımcılar davranışlarını belirler, krizler oluşur, krizlerden çıkılır ya da devletler büyür.
    işte bu kararların etkilerini yani para ve maliye politikalarını anlamak, karışık korelasyonları çözmek için öğretilen, pratiklikten uzak ve zor is-lm modelleri ve başka grafiklere göre çok basit bir modelim var.

    bu modele havuz modeli diyelim. bir havuz düşünün ki iki uzak köşesinde birer tane doldurma ve boşaltma muslukları var ve havuzun içi bir miktar dolu. işte bu havuz ülkedir ve havuzun içindeki su, ülkedeki ekonomik faaliyetlerdir. yani bu havuzdaki su azalırsa istihdam azalır, işsizlik artar. bu su aşırı artarsa ve havuzdan taşarsa o zamanda işsizlik bitmiştir belki ama enflasyon sınırsızca artmaya başlar. hükümet ve merkez bankası da bu havuzun farklı köşelerinde musluk başlarındaki yapılar. hükümet bir taraftaki doldurma ve boşaltma musluğunun başındadır, kendi politikasına göre havuzu doldurmaya ya da boşaltmaya çalışır (buna maliye politikası denir). merkez bankası da diğer taraftaki doldurma ve boşaltma musluklarının başındadır(buna da para politikası denir).

    şimdi bu havuzu ne doldurur ne boşaltır? bu musluklardan ne akıyor ne boşalıyor.

    sizin için paintterk halimle hazırladığım bu model her şey için yetiyor.
    http://imgur.com/uwrz8ms ya da http://hizliresim.com/6n5zop

    gördüğünüz gibi havuzun üstündeki araçlar doldurma musluklarımız, altındakiler de boşaltma musluklarımız. tam havuzun ağzındaki kesik çizgilerde tam istihdam çizgisidir. yani havuzdaki su oraya kadar gelirse tam istihdam olmuş olur, işsiz insan kalmamış demektir. ancak bundan bir tık sonrası havuzun taşması demektir. havuz taşarsa da hiperenflasyon oluşur. ne kadar çok taşarsa o kadar çok enflasyon.
    yani havuza verilen su ile havuzdan çıkarılan su da öyle mükemmel bir ayarda olmalı ki o su azalmamalı ama taşmamalı! azalırsa işsizlik, artarsa enflasyon oluşur. ancak aynı da kalmamalı, o zaman da bunalım olabilir.

    solda hükümetin maliye politikası için kullandığı muslukları görüyorsunuz. hükümet harcamaları doldurma musluğu, vergiler ise boşaltma musluğu oluyor. yani hükümet harcamaları aşırı artarsa bu hükümetin yatırım yaptığı, ülke ekonomisinde bol para harcadığı anlamına gelir ki böyle bir durumda ekonomik faaliyetler artıyor demektir ve ülkede istihdam oluşur ve işsizlik azalır. yani havuzu doldurur, bu yüzden doldurma musluğu diyoruz.

    eğer ki vergileri arttırırsa yani boşaltma musluğunu açarsa bu şekilde de herkes kazancının büyük bir bölümünü vergilere vereceğinden kimse yatırım yapmaya bütçe ayıramaz, ayırabilecek olsa bile yine yatırımının kazancı vergilere gideceği için yatırım yapmaz. bunu engellemek için devletin vergileri azaltması yada vergi olarak aldığı parayı hükümet harcamaları formunda ekonomiye geri kazandırması lazımdır. yoksa ülkedeki ekonomik faaliyetler azalır yani sonucunda işsizlik artar. havuz suyu azalır.
    tabi şöyle bir durum da var hükümet aşırı derecede harcama ve yatırım yapar, vergileri de çok kısmıştır... o zamanda havuzda aşırı su olur ve havuz taşmaya başlar yani enflasyon olur. çünkü piyasa da yüksek harcamalarla artan para, vergilerle de eksilmiyorsa o kadar çok para bolluğunun sonucunda enflasyon oluşur. paranın değeri azalır. şöyle düşünün, herkeste araba alma bütçesi olarak 1 milyon tl olsa, ferrari'yi 1 milyon tl'ye satarlar mı? hayır tabii ki fiyatını arttırırlar. sonucunda ne oldu? enflasyon.

    şimdi gelelim öbür tarafa. sağ tarafta merkez bankasının musluklarını görüyoruz. havuzu dolduranlar, para arzının arttırılması ve faizlerin düşürülmesi. boşaltanlar ise tasarruf yapılması.
    faizler düşürülürse sermaye sahibi olan kişilerin nakit sermayesini bankada faizde tutması mantıksız olacaktır. düşük faiz ile para kazanamayacaktır. bu yüzden faize alternatif olarak para kazanmak için ellerindeki sermaye ile yatırım yapacaklardır. böylece ülkedeki yatırımlar artacaktır. yani düşük faiz, ülkeye yapılan yatırımları arttırır o da işsizliği azaltır. faizin düşürülmesi bu şekilde havuzu doldurur.
    para arzı arttırılırsa da havuz dolar çünkü merkez bankası piyasaya yeni para sürerse dolanımda olan para artacağı için nominal gelir artacaktır. artan gelirden ötürü harcamalar ve yatırımlar da artacaktır. sonuç yine aynı kapıya çıkıyor artan istihdam. ancak belli bir dengenin üstünde para arzı da aşırı enflasyonu tetikleyecektir.

    buradaki boşaltma musluğu olarak yazdığım tasarruflar da para arzının azalması ve faizlerin yükselmesi demek. yani doldurma musluğunun tam zıttı. tasarruflar da vergiler gibi ekonomi dışına çıkan para olduğundan dolayı işsizliğe sebep olur. takdir edersiniz ki faizler yükselirse herkes parasını faize koyar yani tasarruf yapar. mesela ev almak yerine evin parasını vadeli mevduata koyarsanız faizden kısa vadede kazanacağınız para evin priminden büyük olacaktır. para arzı kısılırsa da paranın değeri artar ve kimse harcama yapmaz talepler düşer. yatırımların azalması, harcama yapılmaması ve üretilen metalara taleplerin düşmesi sonucu (üreticiler bu yüzden işçi çıkarır) işsizlik artar.
    ___________________

    bu kadar!

    gördüğünüz gibi anlaşılması bu kadar basit. umarım hepinizin ampülleri yanıyordur şu an. ancak uygulaması bu kadar kolay değil. ekonomi öyle bir şeydir ki kelebek etkisi gibi yaptığınız en ufak bir müdahalenin bile çok şaşırtıcı ve farklı sonuçları olabilir. bir yerden düzeltmek isterken 10 yerden bozulabilir. regl dönemindeki sevgiliniz gibi, bi müdahaleyle dengesini bir yerden düzeltirken öbür taraftan bozabiliyorsunuz. sevgililerin yıllar önceki olayı yüzünüze vurması gibi, bugün yaptıklarınız yıllar sonra ansızın başınıza bela oluyor.
    bu basit mantığı uygulamadaki en büyük sorun da para ve maliye politikalarının ayrı ayrı uygulandığından dolayı aralarında mükemmel bir ilişki olması gerektiği... ikisinden birinde en ufak bir karar hatası tüm ekonomiyi mahvedebilir, uzun vadede çok şaşırtıcı ve kötü sonuçlar doğurabilir. yıllardır ülkemizde işsizlik ve enflasyonun aynı zamanda olmasının bir sebebi de budur para ve maliye politikalarının uyumsuz kötü yönetimi.

    mesela ekonomik faaliyetleri yani havuzdaki suyu sabit tutmayı amaçlayan bir devlet hükümet harcamaları ile yatırımların toplamını vergi ve tasarrufların toplamına eşit tutması gerekmektedir. tam istihdam seviyesine ulaşmamış bir hükümet ekonomik faaliyetleri bu şekilde sabit tutup ekonomiyi dengeye getirirse resesyon yada depresyon tehlikesi söz konusu olur.

    ya da büyümeye gitmek isteyen hükümetler merkez bankasıyla birlikte anlaşarak muslukları karşılıklı olarak bolca açıp ekonomik faaliyetleri arttırmayı böylece ülkede enflasyonu göze alarak büyümeyi amaçlayabilirler. hedefledikleri planlamaya ulaştıktan vergileri bolca arttırıp enflasyonu geri istedikleri düzeye getirebilirler. çok kolay değil mi? ama hiç belli olmaz çok sürpriz sonuçları da olabilir.

    ya da merkez bankasının yaptığı gibi, döviz'in aşırı yükselmesini istemeyen bir devlet, faizleri çok aşırı bir şekilde arttırır. bu şekilde yabancılar mevduatlarını diğer ülkelerden ya da vatandaş gömülediği efektiflerini yastık altından çıkararak ülke ekonomisine sokarlar ve bu şekilde artan döviz rezerviyle döviz düşer. ancak o kadar yüksek faizden ötürü de yatırımın cazibesi azalır. yatırım yapıp riske gireceğine faizle de daha risksiz bir şekilde para kazanmak girişimcilere mantıklı gelir. böylece yatırımlar azalır. ayrıca insanlar tasarrufa başlar, bu yüksek faizden istifade etmek için para harcamak, ev araba çokomel almak yerine paralarını faizlere koyarlar. sonucunda taleplerde azalır ve böylece satılamayan ürünlerden ötürü üretimi azaltmak ve işçi çıkarmak gerekir. sonucunda çift taraflı işsizlik... vergilerden bahsetmiyorum bile...
    bu şekilde günümüzdeki işsizlik durumunu daha iyi anlayabilirsiniz....

    artık hepimiz uzman ekonomistiz. rakı masasında ülkeyi kurtarırken sohbetler daha rasyonel olacak...
    ******************************************
    yukarda link ler çıkmıyor ayrıca ekliyorum aşağıya. üstteki 2 linktede aynı görsel va o yüzden sadece alttaki eklenti kafi'dir.
    https://hizliresim.com/6n5ZOP

  7. bi üstteki yazıyı ekşi sözlükte tamamen tesadüfi okuyasıya dek
    iktisattan az çok anlıyo olduğumu tehayyül etsem de öyle de pek değilmişim dedim
    yukarda zate copy paste etsen google dan yazıya da ekşi sözlükten ulaşırsın ona ne şüphe de
    iktisat bildiğimiz anlamda 2 ye ayrılmıyomuş onu anladım esasta ben. mikro ve makro iktisadında ötesi var demek ki.
    yukarda ki yazı makro iktisat*
    yani toplumun her kesimi tatmin olucak bu makro iktisadi teorem zincirlerine göre, otelci sanayici halk tabi devlet bu arada dış güçlerde . yani imkansıza yakın
    mikro iktisat** ise daha basit , örn: fındık alımı 1000 tl satış 500 zarar 500 matematik hesap zarar ya da kar etmekten kaçış bi nevi yok başa baş isen zaten paranın zaman / faiz maliyeti gene ziyandasın
    şimdi ama bu mikro ve makro arasında, ara bi kademe, daha var, ne var?
    dağlar***
    yani küçük ve orta ölçekli sanayici. bu tabaka şişkinse etrafa hiçbişey olmuyo. devlette mutsuz (vergi geliri yok vs) halkta mutsuz (tam alım gücü tatmini olmasada)
    bir şekilde yürüyo. ya da yüzdürüyo görüküyolar işte, tam tarif edemedim.
    buna örnek kim var . italya. ne olursa olsun hep bu sebepten ayaktalar yıkılmıyolar galiba. tam yuğoslavya da böyle olucağdı işte kaderde kötü zamanlama var imiş, birileri yenişemedi bunun plağını cızdılar. yani hem geçimli olucaağn + hem orta tabakadaki sanayi şişkin olucak.
    biraz zor denge kurma istiyen bi maharetli iş. ben öyle anladım.
    aslında biraz tercih, diyelim kola içmiyon sigara da yok hayat tadı az tatsızlaşır ama yaşam kaliten yukselir herhalde bunun gibi.

  8. #2864
    mevzu vatansa,hepimiz ölelim
    mevzu makamsa hepiniz ölün

    A.Türkeş

    yazılacak çok uzun bi yazı vardı da
    sinirlerim kaldırmadı...
    hepiniz ölün
    onlar kendini biliyo...

Sayfa 358/367 İlkİlk ... 258308348356357358359360 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •