Sayfa 10/25 İlkİlk ... 8910111220 ... SonSon
Arama sonucu : 199 madde; 73 - 80 arası.

Konu: Döviz-Altın-Borsa-Vob-Varant

  1. https://eksisozluk.com/borsaya-basla...--5869500?p=78

    7 senedir viop, fx ve bilumum borsalarda işlem yapan 39 yaşında bir insan olarak, burada benden kıdemli olan üstadların da affına sığınarak bir kaç kelime yazmak istiyorum.
    1) çok klişe ama borsaya ayırdığınız para tamamen batsa bile canınızı yakmayacak bir para olsun.
    2)yatırım için bir stratejiniz olsun. uzun vadeli yatırım mi yapacaksınız yoksa, gün içi ya daha haftalık al sat mı yapacaksınız buna karar verin ve buna uygun hisse senedi seçimi yapın. ben yeni başlayanlara asla kısa vadeli al sat önermiyorum ancak heyacanlarından dolayı al sat yaparak neredeyse imkansızı başarıp portföyü sıfırlıyorlar.
    3)başlangıç aşamasında kaldıraçlı işlemlerden, foreks viop uzak durun. kumara karşı bağımlılık eğiliminiz varsa yine uzak durun
    4)bu hisse uçacak, diğeri batacak haber geldi 2 aya 5 e katlayacak, forum sitesinde gördüm, whatsap grubunda okudum gibi temelsiz bilgilere güvenip asla işlem yapmayın. %90 ihtimalle terste kalırsınız.
    5)haber farkındalığı yüksek olmalısınız. dünyadaki temel gelişmeler, ülkede ki gelişmeler, borsadaki gelişmeler, sektördeki gelişmeler ve en son hisse senedi özelinde tümden gelim yöntemi ile düşünüp ona göre alım ya da satım yapmalısınız.
    6)az da olsa teknik analiz bilmelisiniz, matriks paralı ama investing ücretsiz. biraz kurcalıyıp öğrenmeye çalışmalısınız.
    7) endeks hakkında beklenti oluşturmadan önce parite ve emtia ya yani borsanın alternatifi piyasaları mutlaka göz önünde bulundurun
    8)kredi çekip, borç alıp hele hele başkasının parası ile sakın yatırım yapmayın.
    9)asla en dipten alıp en tepeden satamazsınız buna hayıflanmayı bırakıp gerçekçi olun.
    10) piyasa ile inatlaşmayın. kar ve zarar hedefleri koyun. gerekirse kolu kesip atmayı bilin.
    11)borsa, özellikle de bist, %30 matematik, genel analiz, %70 psikoloji ve manipülasyondur. çelik gibi siniriniz yoksa hiç girmeyin.
    12)unutmayın borsa büyük balıkların küçük balıkları yuttuğu yerdir, piyasada genellikle büyük söylentilerin tersi olur. borsa istanbul 82.000 i gördüğünde herkes 40.000 konuşuyordu, açın bakın yazdığım entrye ben tüm yatırımının büyük kısmını 82.000 seviyesinden bist e kaydırdım. 42.000 bekleyenler ise tl de paranın pul olmasını izliyorlar. şimdi de borsa 105.000 olacak dediklerine göre ben burdan borsadan çıkıp short açarım. izleyip görelim. bunu ben demiştim demek için değil, piyasanın tersine çalıştığına kanlı canlı ispat için söyledim.
    13)herkese bol kazançlar dilerim diyerek bitirmeyi çok isterdim ama borsa birilerinin kazandığı birilerinin kaybettiği çok acımasız bir yerdir bunu hiç unutmayın.


    15.04.2020 13:47 ~ 15:33 tunasiz hilmi

  2. Yurtiçi Gezintiler

    Emekliye ayrıldığım 2014 yılından 2008 yılına kadar tüm Türkiye şehirlerini ve önemli ilçelerini, 15-20 kg'lık sırt çantamla, otel ve pansiyonlarda konaklayarak, herbir şehirde 1-2 hafta kalacak şekilde, enaz 3 kez dolaştım.

    Ben şehir içi gezginciyim; yani şehir hudutları (ana yoldaki şehre giriş/çıkış panoları dahilinde) içinde kalmak şartıyla, hergün yemeden-içmeden 6-8 saat (saatta ortalama 5-6 km katederek, toplamda günde 30-50 km) yürüyüş yapar, sonra otelime döner, yemeğimi yer, kitap/roman veya dizüstü bilgisayarımla vakit geçiririm. Haftanın 7 günü bu programım değişmez.

    Otelde uyurken çevrede çok gürültü olursa, kulağıma pamuk tıkar, bazan da pamuk üstü müzikçalarımın kulaklığını takar, etraftan hiç rahatsızlık duymadan 8-12 saat arası uyurum.

    Kapalı odalarda gripal allerjim olursa, tüm pencereleri, hava cereyanı yapacak şekilde açar, hatta yetersiz kalırsa, kapıyı da yarı açık bırakır öyle uyurum (üstümde çalınacak günlü azami 50 TL harçlıktan başka değerli şey bulunmaz). Yine de havalandırma yetersizse, otel sahibinden bana (astımım olduğu iddiasıyla) havalandırması daha iyi başka oda vermesini ister, oraya geçerim. Başka odamız yok denilir, yada değiştirdiğim oda da arsenik gripalimi tetiklemeye devam ederse, oradan artık (astımımı azdırıyor bahanesiyle) şikayetçi olmadan başka otele geçerim. Ayrıca arsenik gripal depreşmesinde başımın arkasında şiddetli yangı oluşur, ve ben uyurken bu yangılı kısmı sert bir cismin (örneğin yastık üstüne konulacak, sokaktan bulunmuş ve temizlenmiş bir parça yassı mermer parçası) üstüne koyarsam, sabah uyandığımda, baş arkası apseli yangı tamamen geçmiş, ve gripal allerjim oldukca teskin olmuş kalkarım. Alışan bünye bu baskılamayı da zamanla acıdan hazza dönüştürebiliyor.

    Diş dolgu veya kaplamam (toplamda 8-10 adet) dip apsesi yaparsa, (önceleri yoğun ağrıkesici ve antibiyotik denerdim, sonra ilaçlara rağmen şişi geçmeyip, doktorların dişi çektirmekten başka çözümü yok tavsiyeleri üzerine) dişfırçamın sert katı fırçasız diğer ucuyla meme yaparak şişen apseyi, bazan kanlı, alışınca sadece iltihabik kansız sıvı, bastıra bastıra deşarj ederim. Birkaç gün içinde tamamen kurur ve geçer. Bu uygulamayı 35 yaşımdan bugüne yaklaşık 30 yıldır uyguluyorum. Dişlerim artık fazla sızlama yapmadan bu deşarj uygulamama alıştılar. Daha sonra röntgen muayenesi yapan diş doktoru bu dişlerin çektirilmesine artık gerek olmadığını, iyileşmiş olduklarını belirtiyorlar. Ancak bazan koro halinde tüm 8-10 dişim birden abseli şişme yaptığında, günlük 2 kez deşarj seanlarım bazan 15-30 gün devam edebiliyor. Ancak sonunda her halukarda geçiyorlar. Ayrıca deşarja alışan diş etleri, acıdan ziyade hafif hoşluk ve rahatlama ferahlığına dönüşüyor, hatta bazan canım sıkıntılıysa, diş absesi deşarjı olsun beklentisine giriyorum.
    Son düzenleme : nihattt; 17-04-2020 saat: 07:06.

  3. Komşu Ülkeler


    2008-2010 arası, tüm Türkiye şehirlerini ve önemli ilçelerini günlük 6-8 saatlık yütüyüşlerle, herbirini enaz 3'er kez gezdikten sonra, komşu ülkeleri gezmeyi düşündüm.

    Mersin şehiriçi limandan Magosa'ya, ayrıca Taşucu ve Antalya'dan Girne'ye Feribot yolculuğuyla, Kuzey Kıbrıs Girne, Lefkoşa, Gazi Mağusa, Güzelyurt, Yeni Erenköy yerleşimlerindeki pansiyonlarda 1-2 hafta kalarak; hatta Girne-Lefkoşa arası yayan yürüyüşle gidip dönerek; farklı tarihlerde olmak üzere, toplam 3 kez, özellikle kışın oteller genelde boş ve indirimliyken turladım. Çok kaliteli ve ucuz bol-bol ithal muzlar yiyebilirsiniz.

    İstanbul'dan TCDD ve Yunan Demiryolları anlaşmalı, aktarmalı gidiş dönüş tren biletiyle, Shengen vizeli İstanbul Uzunköprü Selanik Atina'ya gittim, birkaç gün Atina ve Selanik'te pansiyon konakcılığıyla gezinip döndüm.

    İstanbul Aksaray'dan direk vizesiz Gürcistan Tbilisi/Tiblis'ye çok ucuz biletli otobüs seferleri var. Birer hafta Tbilisi, ve sonra trenle geçerek Batumi/Batum'da ucuz kiralık oda bularak kaldım, Tiblis Kura nehri sahillerinde ve kılıçlı Meryem Ana heykeli tepelerindeki gezintilerimi sevdim. Ayaküstü balık arpa-ekmek ve bira menüleri meşhurdur. Sonra Batum'dan minibüsle Sarp Kapısına ve Hopa'ya geçtim.

    Keza aynı şekilde İstanbul Aksaray kalkışlı gidiş-dönüş biletli otobüsle, çok ucuza vizesiz İran Gürbulak Kapısı Tebriz üzerinden Tahran'a gittim, 10 gün kadar merkez postane karşısındaki otelde kaldım, gezdim, döndüm. Şiddetli reflü ve ishal zehirlenmesine, sertleşen göz (tansiyonu) yuvarı baskısı, ilaçsız 1-2 saatta vücut dengesini tekrar sağlıyor. Ayrıca şiddetli karın ağrıması ve gazlanmaya, göbekbağı ödemli yangısını ezmek, yarım saat içinde tekrar yürüyüşe rahat devam edebilmenizi sağlıyor.

    Yine TCDD anlaşmalı aktarmalı gidiş-dönüş biletli trenle İstanbul'dan Şengen vizesiyle Bulgaristan Sofya/Sofia'ya gittim, 10 gün kadar çok misafirperver bir hostelde konaklayıp gezdim; dönüşümde günübirlik Filibe'yi gezip geceyarısı treniyle Kapıkule aktarmalı İstanbul'a vardım.

    Hatay Antakya'da kalırken ucuz günübirlik bir seyahat firması gidiş-dönüşlü otobüsüyle vizesiz Halep'e Cilvegöz Kapısından ulaştık; sabahtan hava kararıncaya dek şehirde gezindim, akşama tekrar Antakya'ya otelime geldim.

    Iğdır'da kalırken, Nahcivan Dilucu Kapısına ucuz dolmuş seferleri reklamlarını gördüm; sınırda cüzi vize ücreti ödemeli Nağcıvan'a geçip bir otel bularak bir hafta kalıp gezdim. Sonra tekrar karşılıklı dolmuşlarla Dilucu'ndan Iğdır'a döndüm.

    Bu aktarmalı tren ve otobüs yolculuk fiyatları inanılmayacak derecede ucuzdur (Hatta İstanbul Van tek-yön otobüs bilet fiyatı bile, oradan alınan ucuz benzin izniyle gidiş-dönüş İstanbul-Tahran otobüsünkünden yüksektir).
    Son düzenleme : nihattt; 17-04-2020 saat: 07:05.

  4. Uzak Ülkeler


    2011-2013 arası birkaç yurtdışı gezintim oldu:

    03.08.2011-16.08.2011 arası, aktarmalı indirimli aeroflot moskow havayollarıyla vizesiz İstanbul-Moskova aktarma-Tokyo Japonya'da kıyı adalarını ve büyük nehirlerle yan kanallarını gezdim. Suşi'si meşhur ama yabancı gıdaya midem tepkimesin, kadın-erkek karma odalı hostelde kalıyorum diye, akşamları 500-600 gr bol tuzlu ekmek ile bol şekerli litrelik soya sütüyle beslendim. Başka gıdaya gerek yok, bütün gün o terli sıcaklarda aç susuz 30-50 km yürüyüşlerde mide dinginliğiyle rahat rahat yetecek enerjiyi sağlıyor.

    14.11.2011-19-11.2011 arası return-ticket ucuz thy biletiyle Brezilya Sao Paula'ya gittim. Bir bankamatik Halk Bankası bankamatiğiyle vermediği parayı hesabımdan düşünce, bankaya girip şikayet ettim; incelediler, tutanak yaptılar, git Türkiye'deki bankandan geri iade al, dediler; aldım, hata yapmışız, ancak sen ne arıyorsun öyle uzak yerlerde diye sitem ettiler; o banka hesabımı kapadım. Bilhassa yurt dışı uzak ülke gezilerinde enaz çevrim komisyonlu ve dürüst bankacılık olarak Ziraat Bankası bankamatik kartını kullanmaktan şaşmayın. Yurtdışında onun bankamatik ve kredi kartlı gezilerinizden gurur duyan ondan başka banka göremeyeceksiniz. Diğerleri hep, indirimli de olsa, turistik gezinti yapanların öyle-böyle haset piyasa oyunlarıyla elinizdekileri çalmaktan, ve sizi gezinemeyecek acze düşürmekten tatmin sağlıyor, herkesle de bu kalleşlik ve dolandırıcık artniyetiyle sizi arkadan vurmaya dolanıyor. Bana inanmayın, deneyin görün (Türkiye, Atatürk, Türk Lirası kamuflajcı akbaba sırtlan kalleş ibnilerini, tasarruf katillerini).

    09.05.2012-15.05.2012 arası return ticket, indirimli thy biletli, vizesiz Thailand Bangkok'a (toplamda birer yıl arayla 3 kez) gittim, King's Field, Royal Hotel civarındaki yüzlerce ucuz hostellerin birinde kaldım. Seyretmeye doyamayacağınız genç güzel kız ve travestileri var, ister Thai masaj, ister konsomasyon birahane muhabbeti, ister onun yada senin hostelinde birlikteliğe hevesli. Ancak kaldığım hostellerdeki haset arsenik gripal allerjim yüzünden günübirlik birkaç hostel değiştirmek zorunda kaldım.

    06.07.2012-11.07.2012 arası, return ticket indirimli thy biletli vizesiz Rusya Moskova'ya gittim, ön rezervasyolu hostelimde kaldım. Müthiş harika, hızlı ve katmanlı, tüm Moskava'ya erimli metrolarına hayran kaldım. Bol Moskova nehri sahil parkı yürüyüşleri yaptım, döndüm.

    25-08.2012-01.09.2012 arası, return ticket air astana havayollarıyla, 5 gün vizesiz, üstüne orada ödemeli vize ücretli, İstanbul'dan Kazakistan Astana'ya (birer yıl arayla toplamda 3 kez) gittim. Hostelleri bol ve çok ucuz, genelde tren garı çevresine yaygın. Düzenledikleri Astana deresi ve kumsalları, çevresindeki bol yeşillik parkları, yeni ve modern başşehir merkezini gezdim. Gar çevresinde çok indirimli rus, kazak, türkmen vb serbest seks sunan simsarların evlerinde muhteşem güzel kızlar gördüm. Ancak 5 gün üstü vizemi almayı unuttuğumdan, uçağa çıkış vermeyip, 150$ banka cezasıyla, ertesi gün başka bir uçakla Antalya'ya döndüm.

    27.02.2013-04.03.2013 arası, return ticket thy biletli, İstanbul Atatürk Havalimanından Arjantin, Buenos Aires'e vizesiz gittim. Yanınıza hiç para almaya gerek yok, her havalimanında inince ilk bankamatikten Ziraat bankamatik kartıyla o ülkenin, günlük 20$'ı geçmeyecek (her yerde kapkaçcı yankesici dolu) karşılık parasını çekin, zaten uçak ve hostel ücretlerini önceden yada bir ay ertelemeli kredi kartıyla ödüyorsunuz, maps.google.com'la güzergahını tespit ettiğiniz rezerve hostelinize metro (burda metro yok) yada belediye otobüsüyle ulaşıyorsunuz, sırt çantanızı otel odanıza, yada çoklu yatakhane ise asmakilitli dolabınıza koyup, dışarıya 6-8 saatlık günlük yürüyüşünüze çıkıyorsunuz; yemeğinizi-içeceğinizi akşam odanızda atıştırırsınız. Çok bol sahil egzotik kuşlu park gezintileri yapabilirsiniz.

    18.05.2013-23.05.2013 arası, return ticket thy biriken smiles puanlı indirimli, vizesiz İstanbul-Ukrayna Kiev'e gittim. Sırt çantalı uzun yürüyüşle hostelime ulaştım. Bol selvi pamuk serpintili şehiriçi ve büyük Kiev nehir sahillerinde ve parklarında, herzamanki gibi rahat çorapsız sünger terliğimle günlük 30-50 km'lik yürüyüşlerimi yaptım.

    Ayrıca Fas Casablanca-Rabat, BosnaHersek Saraybosna, Singapur; daha genç yıllarımda BAE Abu Dhabi ve Dubai, Mısır İskenderiye ve Kahire, Sudan Khartoum/Ğartum seyahatlarım da oldu.
    Son düzenleme : nihattt; 17-04-2020 saat: 07:01.

  5. Uzun Yürüyüş Tavsiyeleri


    Trekking, uzun 6-8 saat, saata ortalama 5 km yol katediş, toplamda 30-50 km'lik yürüyüşlerdir.

    Kulaklıkla müzik dinlenebilir, ama müziksiz etrafı seyrederek, çevreye ilgili, aptal seyircili, yarı yürüyüş sarhoşu modunda olmaya alışmak, sizi daha rahat ettirir. Pahalı müzikçalar yada I-fon müzikten ziyade bir mini, şarj edilebilir pilli ve kulaklıklı ucuz bir radyoyu tavsiye ederim.

    Yürüyüş beklentisi, sadece yürüyüştür. Evden çıkar, durmadan, oturmadan, takılmadan, yemeden, içmeden, tuvalet ihtiyacı duymadan, birlikte sohbet edeceksen duraksamadan, yürür ve tekrar eve dönersin. Çok yoruldum, biran önce dinleneyim düşüncesini kafandan siler, sadece toplamda 6-8 saat yürüyerek ve yorularak vakit geçirmeye odaklanırsın. Eve yaklaşırken akşama yiyecek basit birkaç şey (elinde fazla ağırlık yapmayacak şekilde) satın alabilirsin.

    Günlük 30-50 km'lik yürüyüşlere ne ayak ne de ayakkabı dayanır. Hava ılık sıcaksa, ayaklar çıplak ve terlikli (ayda bir altı aşınıp delinir, 10 TL'ye yenilenmelidir); soğuksa, ayaklar çoraplı ve içi kalın halifleks tabanlı basit lastik ayakkabılar (2 ayda bir altı aşınıp delinir, 15 TL'ye yenilenmelidir) olmalıdır. Ayak altı su toplarsa, hiç aldırma, yanında bulunduracağın bir topluiğneyle toplanan suyu del, selpakla bastır, suyunu temizle, yürüyüşüne devam et; birkaç günde su toplayan yerler hafif nasırlaşır, uzun yürüyüşe alışır. Başkaca her (spor) ayakkabı başına sorun çıkarır. Giysi, sıcaklarda, altta dizaltı şort, üstte kolu çemirlenmeli, önü uzun fermuarlı açılabilir, ince, boyunlu kazak; soğuklarda, altta kot, üstte mont yeterlidir.

    Yurtiçi ve yurtdışı gezintilerde, sırt çantan azami 15-20 kg'ı (uçak ençok 20 kg'a izin verir) geçmemeli; giysiler çift kat, yanında her daim 1 kg toz deterjan, sabun, traş takımı, diş fırçası, dikiş iğne iplik makas, 1kg toz şeker, bir miktar tuz ve havlu bulunmalıdır. Haftada bir, otelinde sıcak su yoksa soğuk suyla duş yapmalı; otel sahibinden isteyeceğin basit bir plastik kovaya kirli çamaşırlarını bir avuç çamaşır tozu ve suyla doldurup, duş sonrası bu çamaşırları ayaklarınla 400-500 kez tepikleyip, bol suyla durulayıp, hiç sıkıp yıpratmadan, suyuyla ipe asıp kurutmalı; bu ara yedek 2.giysilerini giymelisin. Hiçbir yerde bu haftalık (soğuk suyla) duş ve çamaşır ritüelini aksatmamalısın, yoksa kendini kirli hissedersin. Duş ve çamaşır için de yüksek beklentilere (illa sıcak su ve çamaşır makinesi olmalı gibi) girmemelisin.

    İstesen de istemesen de pansiyon hostel konaklamalarında bit pire kapma riski var. Yanında 100 gr kadar naftalin ve pit-pire tozu karması bulundurursan, ara ara bir tutam tozu sırt çantası içine giysilerin arasına yedirir; duştan sonra da giydiğin yeni temiz giysi içlerine her hafta bu tozdan bir miktar serpersen, artık pit pireyi kendine dert etmezsin, senden uzak dururlar.

    Bu tempo günlük yürüyüşler için, akşama 600-700 gr taze fırın ekmeği, içine bolca tuz serpmeli, 1 litre yağsız (soya) süt, içine 3-4 yemek kaşığı toz şeker karışık, yiyecek yeterlidir; fazlası olabilir ama bu fazlalıkların tuvalete atılacağını bilirsin.

    Sırt çantası kayışları birkaç km'lik yürüyüşten itibaren omuzlarını acıtmaya, kızartmaya, sonra da yavaş yavaş yara açmaya başlar. Ambalaj tabaka köpüklerden 20X20 ebatlarında 2 dilim kesip, kayış etrafına sarıp, ambalaj bandıyla da sabitlersen, omuzuna artık bu sünger tampon hiç acı vermeden, sırt çantalı 20-25 km rahat yürüyebilirsin.
    Son düzenleme : nihattt; 17-04-2020 saat: 07:07.

  6. Bazı Hastalık Anıları


    Singapurda sokaklarda küçük Buda ikramları (meyve ve yiyecek) ve mum yakarlar; bir kalıp helva sandım, bir küçük parça ısırıp yuttum. Birkaç dakika sonra kalbimde müthiş bir sancı, bıçak saplanırcasına acı hissetmeye başladım; hemen bir bahçe kenarındaki sınır çit tahtasına göğsümü bastırıp, ilieri geri 10-15 dk basınçlı masajla bu yangılı sancıyı dağlayıp rahatlattım. Otel sahibine sordum, ölümcül kobra zehiri olduğunu, kalp krizi tehlikesini vurguladı. Hala kalpüstü bezlerde sertlik ve kronik ağrı devam etmekteydi. Dönüşte Kuşadası stadyum spor salonunda, halter standına sırtüstü uzanıp, ağır 40-50 kg halter ve bar'ını göğüs üstüme koyup, ileri geri hafif hafif yuvarlayıp, günde yarımşar saatlık seanslarla, bir haftada bu sertleşen bezleri, dolayısıyla da kronik sancımayı tamamen dağlayıp rahatlattım.

    Bazan parkiçi koşu veya yürüyüşlerde (birilerinin serptiği kobra zehir tozuyla) kalbimde oluşan keskin sancıyı, artık sadece avuçlarımla sıkarak, yada bir sandelyenin demir arkalığına göğsümü bastırarak 5-10 dk'da rahatlatabiliyorum. Doktorlar buna bazı, kalp kaslarını (spazmını) rahatlatıcı hap önerebiliyor; yararı oluyor.

    Fethiye'de konaklarken, bir sabah uyandığımda başımın ön alın sol ve sağında ödemli yangılı kabarma, ağrı acı hissettim. Hemen başımı tatağımın yastık sınırı yüksek demir boruya, yüzüstü uzanıp bastırarak, 1-2 saatta bu ödemli yangıları tamamen dağlayıp rahatlattım. Adaşım bir doktor arkadaşa telefonla tavsiye sorduğumda, böyle vakaların görüldüğü, beyin kılcal damar çatlamalı kanamalar, koma, felç ve ölümle sonuçlanabileceği, iterit-hardal (savaş) gazı (bir iki nefesi bile) zehirlenmelerinde sık karşılaşıldığını, çaresi olmayıp, belki beyin ameliyatının çözüm olabileceğini, tıbbın bu duruma çaresiz kaldığını vurguladı. Hala ara ara bu alın acılı meditasyonlarını, yatak demiri, yastık üstü mermer taş, yada tahta kapı çerçevesine baskılayıp (ancak artık daha kısa sürelerde) rahatlatmaktayım; buna (başağrısı için ağrıkesici ve antibiyotikten) başkaca hiçbir ilaç önerilemiyor.

    İstanbul Sirkeci'de bir otelde konaklarken geceyarısı uyandım; titreme, şiddetli karın ağrısı, reflü ve ishal, göz tansiyonu sertleşmesi, ter içinde kıvranıyordum (gıda zehirlenmesi semptomları). Her halukarda, parmağımla istemli istiğfar edebiliyorum. Hemen tuvalete gittim, parmağımla tetikleyip midemde ne var ne yoksa 5-10 kere öğürerek içimi tamamen temizledim; tuvalet ishal boşalması yaptım. Sonra da iki parmağımla yatağımda bilye gibi sertleşmiş olan göz yuvarlarıma hafif hafif artırarak baskılamaya başladım. 1-2 saatta göz sertliğim yumuşadı, kalbime enerji şoku azaldı, vücudum tamamen rahatladı, karın ağrım geçti, uykuya daldım. Ara ara benzer durum nüksettiğinde, artık daha kısa süreli sertleşen göz yuvarı acılı meditasyonuyla, vücut rahatlatılabiliyor. Buna tıbbi müdahele, lavaş dışkılatma, sondalı mide temizleme, yoğurt yedirme, Talcid tabletiyle zehir yoğuluğunu seyreltme çare olabiliyor.

    İskendurun'da konaklarken, günlük yürüyüşüm esnasında yavaş yavaş artan tempoda, yangılı prostat sancısı nüksetti. Öylesine arttı ki artık yürüyümez oldum; elimle yürürken basınç yapmak ayıp kaçacağından, bir park sotasanda, kesip kabuğunu temizleyip aşındırdığım parmak uzunluğunda küçük bir dal parçasını prostatıma baskılayarak 1-2 saat geçirdim; acı azaldı, nispeten yürüyebilmeye başladım; doktora muayeneye gittim, röntgen çektirdim; prostat ödemi sorunu dedi, ağrı kesici yazdı; ayrıca gülerek aşırı sperm üretimi (viyagra hapı aldım mı diye sordu) olduğunu, cinsel ilişki yada mastübrasyonun yararlı olabileceğini tavsiye etti. Otele döndüm, (İskenderun genelevinde güzel kadın bulamadım) mastübrasyon yaptım, ayrıca tekrar meditasyon çubuğumla prostat çevresi yangılarını baskılayarak dağlayıp rahatlattım. Haftasonu salgın sokağa çıkma yasağında, gidip fırından 3 ekmek alıp evde pepsi kolayla yedikten sonra, nedense tekrar aynısı nüksetti. Yürüyüşlerimde de ara sıra benzer nüksetmeler oluyor. Ancak artık daha kısa (5-10 dk'lık) sürelerde, meditasyon çubuğu prostat baskılaması, yangılı ödemi dağlıyor, rahatlıyorum.
    Son düzenleme : nihattt; 17-04-2020 saat: 06:57.

  7. Hastalıklara Devam-2


    Van'da kaldığım otel odası arka cephede ve pencere kapalı iç boşluğa bakmaktaydı. Odaya girişimin ilk 15-20 dk sonrasından itibaren boğazım yanmaya, hafif hafif öksürmeye başladım. Üşütmeyeyim diye iyice kapıyı pencereyi kapadım (o zamanlar henüz sorunun havalandırmasızlık olduğunu bilmiyordum). Yanımda bulundurduğum Largopen antibiyotik ve mukoza sökücü haptan 2 adet yuttum. Uzatmayayım; o otelde 3 gece kalabildim; öksürmekten çiğerlerim ağzıma gelecekti; sonunda dayanamadım, ayrılıp Tatvan'a geçip, orada dış cepheye bakan, havalandırması iyi bir odaya yerleştim; sağlık ocağından doktorun tavsiyesiyle daha etkili antibiyotik ve mukoza sökücü ilaç aldım. Yaklaşık 3 gün, sabahları terden sırılsıklam, giysi-yatak tamamen ıslak, vücut arsenik zehri ve gripal bakteriyi attı, hala halsizdim. Sırt çantamla Tatvan'dan Bitlis'e kadar yürüyerek kendimi iyice terlettim. Bitlis'te kaldığım otel odasında, ertesi sabah tamamen iyileşmiş, kuru ve dinç uyandım.

    Keza benzer bir yoğun vaka da Gaziantep'te oldu; ama kaldığım oteli hemen o geceyarısı terk edip, başka bir otelin üst katlarında havadar bir odaya geçince öksürme rahatsızlığım anında kesildi.

    Başka bir tarihte yine Tatvan'da konaklarken, 5-6 km kuzeyde, mineral sodalı içme suyu kaynağından bahsedilince, oraya yürüdüm. Çok kalabalık ziyaretci ve piknikci yoğunluğu vardı. Kaynak çeşme suyundan aç karnıma bolca içip, tekrar Tatvan'a yürürken, midem sancılanmaya, sonra da hemen her yarım saatte kanlı ishal atmaya başladı. Otel odamdan çıkamadım. Yanımdaki Largopen antibiyotikden aldım, hiç yararı olmadı. Akşam üzeri iyice fenalaşıp sık sık kanlı pıhtı atmaya başlayınca, hastane acile gittim; doktor kanlı ishal kültürü sonucuna göre bana nöbetçi eczaneden serum ve bir antibiyotik reçetesi yazıp, al gel dedi. Serumu takıp 3-4 saat hastanede yattım, bu ara her saatta bir olmak üzere 4 tablet yuttum. Serum bitince, doktor, Tatvan'da bu aralar kanlı ishal salgını olduğunu, hastanenin bu şikayetten muzdarip hastalarla dolduğunu, bir süreliğine market petşişe suyu kullanmamı, musluk suyuyla meyve sebze bile yıkayıp yemememi önerdi, 1-2 gün geciktirsedim bu habis bakterinin barsağı delip diğer iç organlara sirayet edebileceğini ve ölümcül olabileceğini, bu itibarla şanslı olduğumu söyleyip hastaneden çıkardı. Sabah otel odamda uyandığımda, kanlı ishalim durmuş ve halsizliğim kalmamıştı. Ama yine de hemen sırt çantamı yüklenip başka bir şehre geçtim.

    Başa güneş çarpması ihtimaline karşı hep basit ve hafif bir kep takmak gerekir.

    Özellikle yazın çıplak ayak terlikli gezintilerde ayak topuğu sık sık kalınca nasır yapar, ayda bir jiletle (sünger taşıyla değil) iyice kazınmazsa (eti kesmemeye dikkat ederek) artan nasır, kanamalı çatlak yapıp mikrop kapabilmektedir. Yanınızda bir tüp ayak parmak arası mantar merhemi bulundurmakta fayda var.

  8. 23.03.2020 tarihli dip civarında, ekşisözlük borsa yakın tahmincilerinden alıntılar:

    şu anda girmeyin diyenlere bakmayin. bankacilik hisselerini toplayin. 3-6 ay sonra maserati ile bodruma tatile gidersiniz. su an girmicek 124 bindeyken mi girecek ? korkmayin la. insanligin sonu gelse zaten borsaya koydugun paranin bi anlami olmayacak. sonu gelmediyse de maks 6 ayda 2-3 e katlayarak cikarsin. bu destek/direnccileri de anlamiyorum ya. ulan bu ortamda destek direnc isler mi. ******** kamil, hepimizi ********. mokoko bi ortam var iste. (12.03.2020 22:38 ~ 22:48 weight26)

    alım zamanı (13.03.2020 00:04 be bop a lula)

    düşünce al yükselince sat. şu an tam alım zamanı. (28.03.2020 13:23 ssg ve kanzuk ortak hesabi)

    12)unutmayın borsa büyük balıkların küçük balıkları yuttuğu yerdir, piyasada genellikle büyük söylentilerin tersi olur. borsa istanbul 82.000 i gördüğünde herkes 40.000 konuşuyordu, açın bakın yazdığım entrye ben tüm yatırımının büyük kısmını 82.000 seviyesinden bist e kaydırdım. 42.000 bekleyenler ise tl de paranın pul olmasını izliyorlar. şimdi de borsa 105.000 olacak dediklerine göre ben burdan borsadan çıkıp short açarım. izleyip görelim. bunu ben demiştim demek için değil, piyasanın tersine çalıştığına kanlı canlı ispat için söyledim. ([https://eksisozluk.com/borsaya-basla...“5869500?p=78] 15.04.2020 13:47 ~ 15:33 tunasiz hilmi)

    NOT: Ama hiç kimse dolar-altın-borsa dip/tepe ilişkilerini; borsa düşüşte uzun (yıllık) süre altın/döviz kısa viop kontrat alımını, yükselişte de sıyrılıp, tepe dönüşlerini tahminlemeyı, bunların (kasıtlı) savaş ve salgın ölümlerle kara dönüştürme kalleşliğini, bu itibarla ölümcül borsa/döviz oyunlarından para kazanmalı mı kazanmamalı mı, hayreder mi etmesin mi; bu şartlarda yorumculardan nasıl bir (sağlık spor çerçevesinde) dayanışma beklenebilir vb tutarlı değinmiyor.

Sayfa 10/25 İlkİlk ... 8910111220 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •