Sayfa 3/9 İlkİlk 12345 ... SonSon
Arama sonucu : 69 madde; 17 - 24 arası.

Konu: Eklem Kireçlenmesi ve Ağrı

  1. Tansiyon ilaçı kullanmıyorum yaş 39 bu ilaç gubundan korkuyorum biyolojik ilaç hiç kullanmadım emrel humira gibi ondanda tırstım yazacaktı romotolog 17 11 ,16 10 geziyor tansiyonum . Kitabı alacağım kullandığım ilaç değişim yaparak volteren 75 günde 1 taplet endol 2 tablet. Bilmiyorum sizde crp nasıl çıkıyor bende yüksek üşüme çabuk yorulma güçzüzlük buna bağlıyorum bakalım umarım faydalı bir şeyler üretiriz. Ağrısız günler diliyorum,

  2. #18
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Manisa-İzmir
    Gönderi
    408
    Blog Entries
    1
     Alıntı Originally Posted by ukc Yazıyı Oku
    Tansiyon ilaçı kullanmıyorum yaş 39 bu ilaç gubundan korkuyorum biyolojik ilaç hiç kullanmadım emrel humira gibi ondanda tırstım yazacaktı romotolog 17 11 ,16 10 geziyor tansiyonum . Kitabı alacağım kullandığım ilaç değişim yaparak volteren 75 günde 1 taplet endol 2 tablet. Bilmiyorum sizde crp nasıl çıkıyor bende yüksek üşüme çabuk yorulma güçzüzlük buna bağlıyorum bakalım umarım faydalı bir şeyler üretiriz. Ağrısız günler diliyorum,
    Sayın ukc korkmanızı anlayabiliyorum. Ancak tansiyonun zararındansa ilacın zararı yeğdir.

    Yaşınız genç. Ben de 43 yaşındayım. Yaşadıklarınızı uzun zamandan beri ben de yaşıyorum.

    Şimdi size bir sorum var: Tansiyon sorununuz egzersiz yapmaya başladıktan sonra başladı değil mi?

    Yani egzersizleriniz ile bel ağrılarınızdan, tutukluğunuzdan epey kurtuldunuz ancak egzersize başladıktan bir süre sonra tansiyon başladı doğru mu?

    Soruma cevabınızı bekliyorum.

    Saygılar...

    DİKKAT!
    Lütfen, burada sizlerle paylaşacak olduğum bilgilerin(Sadece benim değil burada yazacak olan tüm arkadaşların.) doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçemeyeceğini unutmayın. Yapılan paylaşımlardan yola çıkarak herhangi bir karar vermeden veya harekete geçmeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
    Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız. Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok. Körle yatan şaşı kalkarmış.

  3. #19
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Manisa-İzmir
    Gönderi
    408
    Blog Entries
    1
    Bundan beş-altı yıl kadar önceydi. Boynumdaki ağrılar çok artmış, çekilmez olmuştu. Üstelik sağıma ya da soluma yatamaz duruma gelmiştim, kollarım omzumdan itibaren uyuşuyordu. Sırtüstü bile bir saati aşamıyordum, uyuşma iki koluma da vuruyordu. Sadece yüzüstü uyuyabiliyordum.

    Doktorun verdiği ilaçlar işe yaramadı. Üstelik steroid içeren ilaçlar mide koruyucuya rağmen beni perişan etti. Eşim çalıştığı okuldaki öğretmen arkadaşlarından birinin şifalı taşlardan yapılmış olan bir masaj yatağını kullandığını söyledi. Her gün yarım saat kullanım ücretsizmiş. Tanıtım amaçlı yapıyorlarmış.

    Açıkçası ben taşların şifasına inanmadığım için, hurafe saydığımdan umursamadım. Ancak birkaç hafta sonra aynı arkadaşla doğrudan görüştüğümde bana “Denemek bedava, ne kaybedersin?†dediğinde onu haklı buldum.

    Sonuçta 4 ay her gün(Pazar hariç) masaj yatağını kullandım. İlk bir ayda çok değişim olmadı. İkinci aydan itibaren yavaş yavaş ağrılarımın azaldığını hissettim. Üçüncü ay bittiğinde artık sol tarafıma kısa süreli, sırt üstü ise sorunsuz yatabiliyordum. 4. Ayda ise solumda hiç sorun kalmadı, sağıma da yatmaya başladım.

    Gittiğim tanıtım merkezinde bileklik te satıyorlardı. Söylediklerine göre kan dolaşımını artırıp kalbe yardımcı oluyormuş. Ben masajın sıcaklıkla beraber etki ettiğini ve taşların etkisini hala sorguluyordum. Bir gün masajda son seansa ancak yetişebilmiştim. Kan dolaşımını göstermek için bir makine getirmişler. Mikroskopa benzeyen bu alete bilekliği takmadan ve taktıktan sonra parmağınızı koyuyormuşsunuz. Makine duvardaki televizyona bağlı. Böylece kanın akış hızı görülüyormuş. Tabi ben güldüm geçtim.

    Masajım bittikten sonra(biraz ağır kanlıyımdır) baktım sadece ben kalmışım. Makine, televizyon kapatılmış. Masanın üstünde iki tane bileklik duruyor. İçerden bir çalışan "Hocam ben temizlik yapıyorum, çıkarken kapıyı çeker misiniz?" diye seslendi. Masada duran bilekliklerden birini aldım ve incelemeye başladım. Yaklaşık 30 saniye kadar geçmişti ki elimde bir karıncalanma hissettim. Karıncalanma yavaş yavaş artıyordu. Bilekliği hemen masanın üzerine bıraktım ve elimi kontrol ettim. Karıncalanma gitmişti.

    Aynı inanmayan ve sorgulayan düşüncelerle bilekliği tekrar elime aldım. Karıncalanmanın başlamasını, elimde ilerleyişini ve bileğime kadar yayılmasını hissettim. Bilekliği diğer elime aldım, sonuç değişmedi. Şok olmuştum. Demek dedikleri doğruydu.

    Ertesi gün yaşadıklarımı oradaki çalışanlarla paylaştım. Taşların bu etkisini herkesin fark edemediğini, her on kişiden birinin benim gibi algılayabildiğini söylediler.

    O gün eşim ve annem için iki bileklik aldım. (İkisinin de kalbinde sorun var.) Kendim için de bir masaj yatağı tabi. (Her gün git gel yaklaşık iki saatimi veriyordum.)

    Masaj yatağımı geçen yaza kadar kullandım. Arılar işe yarayınca, taşınma telaşı da var deyip gerekirse tekrar kullanmak üzere bir kenara kaldırdım.

    Devam edecek...

    DİKKAT!
    Lütfen burada sizlerle paylaşacak olduğum bilgilerin(Sadece benim değil burada yazacak olan tüm arkadaşların.) doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçemeyeceğini unutmayın. Yapılan paylaşımlardan yola çıkarak herhangi bir karar vermeden veya harekete geçmeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
    Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız. Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok. Körle yatan şaşı kalkarmış.

  4. Damdan düşenin halini damdan düşen bilir derler doktor ve eczanelerin parasını ilaç şirketleri veriyor.
    Tansiyon dediğiniz gibi egzersiz le artmış olabilir hiç dusunmedim

  5. Romatizma ince fikir hastalığı siz ne dersiniz bilmiyorum
    Kaygı ön sıralarda bu kadar yırtıcı üçkağıtçı sarkkurnazi
    insanların arasında onlar gibi olamadığımız dolayısıyla vücut un tepkisi sen bukadar doğa kanunları ile yaşayan halk arasında ezik duruyorsun al ozaman seni romatizma
    yapıyimda gör diyor.

  6. #22
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Manisa-İzmir
    Gönderi
    408
    Blog Entries
    1
     Alıntı Originally Posted by ukc Yazıyı Oku
    Damdan düşenin halini damdan düşen bilir derler doktor ve eczanelerin parasını ilaç şirketleri veriyor.
    Tansiyon dediğiniz gibi egzersiz le artmış olabilir hiç dusunmedim
     Alıntı Originally Posted by ukc Yazıyı Oku
    Romatizma ince fikir hastalığı siz ne dersiniz bilmiyorum
    Kaygı ön sıralarda bu kadar yırtıcı üçkağıtçı sarkkurnazi
    insanların arasında onlar gibi olamadığımız dolayısıyla vücut un tepkisi sen bukadar doğa kanunları ile yaşayan halk arasında ezik duruyorsun al ozaman seni romatizma
    yapıyimda gör diyor.
    Evet sayın ukc, otoimmün hastalık olan romatizmayı kaygılarımız tetikliyor maalesef. Atalarımız boşuna söylememiş; "Duvarı nem, adamı gam çürütür." diye.

    Sizin durumunuza benzer bir durumu(tansiyon yüksekliği) daha önceden deneyimlediğim için biliyorum zaten. Bu sebeple yukarıdaki uzun mesajı yazdım. Şimdi devamı gelecek. Ne demek istediğimi daha net anlamlandırırsınız.
    Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız. Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok. Körle yatan şaşı kalkarmış.

  7. #23
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Manisa-İzmir
    Gönderi
    408
    Blog Entries
    1
    Bir önceki yazımda anlattığım masaj yatağını ve doğal taşlı bilekliği hatırlayalım. Okumadıysak okuyalım lütfen.

    Benim bu masaj merkezine gitmeme sebep olan öğretmen arkadaşın annesi de benim gibi devam ediyordu buraya. 50-55 yaşlarında bir teyzemizdi. Bel, boyun ve sırt bölgesinde yoğun ağrıları vardı. Doktorların verdiği ilaç ve tedaviler artık hemen hiç işe yaramıyormuş. İstediği tek şey gündüz neyse de geceleri bari ağrı çekmesin ve birkaç saat uyuyabilsin. Benim önceleri sadece yüzüstü uyuyabildiğimi biliyorsunuz. Bu teyzemiz ise ancak sandalyede oturarak uyuyabilir durumdaymış. Kendisiyle 3-4 defa konuşup durumunu öğrenme fırsatım olmuştu.

    Benden önce masaja başlayan bu teyzemiz 5-6 aydan sonra yatarak uyumaya başladı. 9. ayda ağrıları ve yatmayla ilgili sıkıntılarının büyük çoğunluğu çözüldü. Boyun hareketleri rahatladı. Ancak 9. ayda bu masajın bir de istenmeyen sonucuyla karşılaşıldı: TANSİYON.

    Teyzemi bir gece acile yetiştirmişler. Tansiyon çıkmış 10-19. Daha önce tansiyonla ilgili bir sorunu hiç olmamış. Tuz tüketimi de az. Tabi tansiyonu düşürüp eve gönderiyorlar. Sonrasında doktor tansiyon ilacı veriyor vs vs.

    Neden?
    Ben bu durumu öğrenince geçmiş olsun dedim. Tabi bir sebebi var mı diye de sordum. Arkadaş bir sebebi(başka bir hastalık) olmadığını fakat masaj salonundan bir görevlinin daha önceden uyardığını, tansiyonun bazı kullanıcılarda belirli bir süre yükseldiğini söylemiş. Bunun sebebi de masaj ile eklemlerin çevresinde bulunan artık/kemikleşmiş yapının çözülerek kana karışması, vücuda yayılması, vücudun normal şartlarda temizleyemeyeceği miktarda bir kalsiyum atığın ortaya çıkması. Vücut temizleyemediği için kalsiyum atık bütün damar yollarında tıkanıklıklara sebep oluyor. Vücut bu tıkanıklığın önüne geçebilmek ve kan ile besin-oksijen alışverişini devam ettirebilmek için damarları genişletmek zorunda kalıyor. Bunu yapabilmesi için de tansiyonu yükseltiyor. Yani tamamen vücudun kendi işleyişini koruma amaçlı(bozulan dolaşım dengesini yeniden olması gereken değere getirme) yaptığı bir eylem.

    Evet masaj yatağı sizi egzersiz yapmış gibi etkiliyor. Ancak bu süreçte fazlalık kalsiyumu vücudun atması için yardımcı olmak lazım. Yoksa sonuç tansiyon.

    Sayın ukc; sizin de uzun süre umursamamanız sonrasında egzersiz ile durumunuzu daha iyi bir hale getirmeniz, ağrı ve tutukluğu gidermeniz sonucu tansiyonunuzun ortaya çıkma ihtimali var. Eğer tansiyona sebep olan başka bir hastalığınız yoksa vücudunuzdan atılması gereken kalsiyumdan kurtulduğunuzda tansiyonunuz tekrar düzene girebilir. Ancak tamamen temizlenene kadar sizin için en büyük tehlike tansiyon olmuştur. Mutlaka bir doktora başvurun.

    Saygılarımla...

    DİKKAT!
    Lütfen burada sizlerle paylaşacak olduğum bilgilerin(Sadece benim değil burada yazacak olan tüm arkadaşların.) doktor ya da eczacıya danışmanın yerine geçemeyeceğini unutmayın. Yapılan paylaşımlardan yola çıkarak herhangi bir karar vermeden veya harekete geçmeden önce mutlaka doktorunuza danışın.
    Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız. Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok. Körle yatan şaşı kalkarmış.

  8. #24
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Manisa-İzmir
    Gönderi
    408
    Blog Entries
    1
    Bu haberde kalsiyum yüksekliğinin "Paratiroid " bezi ile ilişkisi anlatılmış. Ben yukarıda yazdıklarımı burada son bölümde de verdikleri için yapıştırdım.

    .................................................. .......................

    Sessiz ve sinsi tehlike: Kalsiyum yüksekliği
    Belirtileri genellikle başka hastalıklarla karıştırılan hiperparatiroidin kemikleri zayıflattığına dikkat çeken Prof. Dr. Yeşim Erbil, “Bu hastalarda paratiroid bezi aşırı çalıştığı için kanda parathormon seviyesi artar. Bu da kemiklerden kalsiyumun çekilip, kanda yükselmesine yol açar” dedi ve hastalıkla ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı...
    16:05 - 29 Kasım 2018
    Haberler
    Sağlık
    Sessiz ve sinsi tehlike: Kalsiyum yüksekliği
    HABER/ NAZAN DOĞANER HALICI

    Paratiroid bezi; boynumuzda tiroidin hemen yanında, sağında ve solunda ikişer tane olmak üzere, 4 adet bulunan ve parathormon adı verilen hormonu salgılayan bir bezdir. Bu bezlerin büyüklüğü, mercimek veya portakal çekirdeği kadardır. Parathormon, kemik yoğunluğu üzerinde etkisi olup, vücutta kalsiyum dengesini düzenler. Aşırı salgılanması, hiperparatiroidizme yol açar. Yani kanda kalsiyum değeri yükselir, kemiklerde erime başlar.

    ROMATİZMAYLA KARIŞTIRILIR!

    Parathormon salgılamasıyla ilk etki, kemiklerde başladığından hasta yaygın kemik ve adale ağrılarından şikayet eder. Sürekli yorgunluk sık görülen sorundur. Ayrıca kabızlık, iştahsızlık, hafıza sorunları ve depresyon gibi sorunlara yol açar. Diğer önemli bir husus da bu halde yapılan kemik yoğunluğu ölçümlerinde kemik erimesi (osteoporoz) tespit edileceğinden hastaya bir de kalsiyum takviyesi yapılabilir, bu büyük bir hatadır.

    YÜKSEK KALSİYUM KALBE ZARAR VERİR

    Yüksek kalsiyumun kalp ve kalpte elektrik iletimi üzerine olumsuz etkisi vardır. Özellikle 12mg/ dl üzerindeki değerlerde hastalarda ritim bozukluğu, çarpıntı, hipertansiyon ve daha ileri hallerde ani kalp durması görülebilir. Bu hastaların acilen hastaneye yatırılmaları ve hızla kalsiyum değerlerinin düşürülmesi gerekir. Kanda kalsiyumun yükselmesi böbreklere de zarar verir.
    Yazdıklarımı lütfen yatırım tavsiyesi olarak almayınız. Pala'dan yediğim kazıkların haddi hesabı yok. Körle yatan şaşı kalkarmış.

Sayfa 3/9 İlkİlk 12345 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •