Alıntı Originally Posted by Oralet_Osman Yazıyı Oku
Sercay bey, kulağa kaçan su, kulak içinin iç ısısının dışarının sıcaklığından bağımsız olarak hep 37-38 civarında olmasından dolayı nasıl olur da soğuyup hastalığa sebep oluyor anlayamadım doğrusu. Yeni banyo yapıp kuru soğuk ve rüzgarlı havada dışarıda dolaşıp kulağımıza rüzgar yemezsek neden böyle bir şey olsun ki?

Araç radyatörü gibi düşünürsek, radyatördeki antifirizli su motor çalışıp 90 dereceye ulaşınca dışarıdaki hava sıcaklığı ister +50 derece ister -28 derece olsun hep sabit kalır.
Osman Bey merhaba!

Kulağın yapısına bakınca dış kulak/kulak yolu/kulak zarı sıralaması ile karşılaşıyoruz. Su kaçtığı zaman kulak yolundan zara ulaşıyor. Eğer östaki borusu suyu atmak için yeterli açıklığa sahip değilse burada kalan su önce zarın, sonra da zar aracılığı ile orta kulağın hastalanmasına sebep oluyor. (Şunu da belirteyim; ben 10 yılın üzerinde bir zaman bu hastalıktan çektiğim için yazıyorum bunları. Doktor değilim. Benim gibi başkaları da eşekten düşmesin diye.)

Kulağa kaçan su özellikle sobalı evlerde sabaha karşı olan hızlı soğumada(Su her sıcaklıkta buharlaşır ve bu esnada bulunduğu çevreden sıcaklığı alarak soğutur. Bir de üzerine ortam ısısında 8-10 derecelik düşüşler olduğunu düşünün.) ya da dediğiniz gibi ertesi gün soğukla karşılaşınca hastalığa davetiye çıkarıyor.

En son üniversitede orta kulak iltihabı olup ateşlenmiş ve o vaziyette vize sınavlarına girmiştim. Sonrasında bir arkadaşımın tavsiyesiyle kulak tıkacı kullanmaya başladım. O zaman sebeplerini ve nasıl önleyebileceğimi araştırmaya başladım. Sonuçta 25 yıldır önlem alarak orta kulak iltihabından kurtuldum. Tamamen yaşadıklarımdan ibarettir.

Araştırdıkça insanların kulak yolu ve östaki borusundaki genişlik/darlık, düzlük/eğim gibi sebeplerin(genetik) bu hastalığın oluşmasında büyük etken olduğunu anladım. Bazı öğrencilerimin yoğun kulak iltihabı olduğunu ve tüp takıldığını da gördüm. Bu tüp östaki borusuna takılıp yeterli genişliği sağlayınca, sıvı birikmeyince hastalık doğrudan ortadan kalkıyor. Aynen anjiyoda damar genişletici aparatların takılması gibi.

Ya kulağa su kaçmasını engellemek gerekiyor ya da kaçan suyu tahliye etmek.

Kulak tıkacı son derece basit bir uygulamadır. Olmadı sakız çiğneyerek ya da kulağı sallayarak/vakumlayarak(hangisini yapabilirseniz) kulağa kaçan suyu akıtmak da hastalığa göre çok basit önlemlerdir.

Umarım faydası dokunur.

Saygılarımla...

Not: Sanırım 32 yaşındaydım. O dönemde Sakarya'da bir köyde görev yapıyordum. Böceği oldukça bol olan bir köydü. Yeşili de böceği de coktur. Bir gece kulağımda bir hareket sezerek uyandım. Uyanmam ile kulağımın içine böceğin girmesi bir oldu. Şu kulağa kaçan dedikleri yassı tüylü böcekten. Kulağımda hem gıdıklanma hem acı hissettim. O esnada parmak ucum ile kulağımı vakumlamaya başladım. Ters basınçtan dolayı böcek içeride öldü ve parça parça dışarıya döküldü. Buda böyle bir anı işte. Saygılar...