Sayfa 485/999 İlkİlk ... 385435475483484485486487495535585985 ... SonSon
Arama sonucu : 7990 madde; 3,873 - 3,880 arası.

Konu: Viop - XXI

  1.  Alıntı Originally Posted by şahna Yazıyı Oku

    muhafazakar kesimi yaralayan en büyük olaylardan
    birincisi ezanın türkçe okutulması,
    bu sorun 50 lerde çözüldü.
    diğeri ayasofyanın hüznüydü.
    bu sorunda çözüldü.bizim ülkede normalleşme çok zaman aldığından millet olma süreci de hep zayıflamıştır.
    kutuplaşma artmıştır.

    TR de siyasal islamcıların en büyük yalanı
    ;Türkçe ibadet ve türkçe ezanın dinsizlik adına İnönü ve Atatürk tarafından icat değidiği yalanıdır.

    Şidiye kadar hep böyle anlatılar ve ilk defa bu yıl gerçeği öğrendim ; Peki gerçek nedir?

    (Konu bu videoda anlatılmış)
    https://www.youtube.com/watch?v=gvOiGnBtMuI

    İslamın en büyük müceddid ve alimi Ebu Hanife; anadilde ibadeti onaylamış.

    Benim anlamadığım şey Ebu Hanifenin bunu onayladığını bile bile nasıl olduda bunu dinsizlik gibi gösterdiler .Türkçe ibadetin Atatürk tarafından icat edildiği propagandası yaptılar hala anlamakta zorlanıyorum

  2. Arap kültürünü, dilini kutsallaştıranlara ve bu bahaneyle utanmadan Atatürke saldıran şeriatçı yobazlara karşı güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler.


    Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  3. Geceye bir şarkı bırak....

    https://www.youtube.com/watch?v=eoOZj7CYmL0
    Markets may remain irrational longer than you can remain solvent.

  4. Ben balıktan anlamam, kılçık ayıklaması vs zor geliyor. Zamanında arkadaşlar ile balık lokantasına gittik, millet mevsimine göre bir şey söyledi ben de kılçıksız lezzetli bir şey olsun dedim galiba kılıç şiş veya kalkan şiş geldi. Sonradan baktım hesabın yüklü kısma bana ait hesabı ben ödemiştim.

    O yüzden dua filan ederken de dikkat ediyorum, yalnış bir şey isteyip de sonradan hesap yüklü gelmesin diye.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  5. Fileto alınca kılçıkla uğraşmazsın...
    Markets may remain irrational longer than you can remain solvent.

  6.  Alıntı Originally Posted by el_rojoZorro Yazıyı Oku

    TR de siyasal islamcıların en büyük yalanı
    ;Türkçe ibadet ve türkçe ezanın dinsizlik adına İnönü ve Atatürk tarafından icat değidiği yalanıdır.

    Şidiye kadar hep böyle anlatılar ve ilk defa bu yıl gerçeği öğrendim ; Peki gerçek nedir?

    (Konu bu videoda anlatılmış)
    https://www.youtube.com/watch?v=gvOiGnBtMuI

    İslamın en büyük müceddid ve alimi Ebu Hanife; anadilde ibadeti onaylamış.

    Benim anlamadığım şey Ebu Hanifenin bunu onayladığını bile bile nasıl olduda bunu dinsizlik gibi gösterdiler .Türkçe ibadetin Atatürk tarafından icat edildiği propagandası yaptılar hala anlamakta zorlanıyorum
    Yanlış biliyorsunuz. Ebu hanife anadilde ibadeti onaylamamıştır.
    Olay sadece Fatiha suresinin, iran fetih edildekten sonra,iranlı müslümanlar ezberleyene kadar, selmani farisi tarafından farsçaya tercüme edilmesi ile alakalıdır.
    Teknik olarak; yarına gebe olan bugünü yaşamalı ki, yarın, yaşanmış olsun.

  7.  Alıntı Originally Posted by Desperado Yazıyı Oku
    Fileto alınca kılçıkla uğraşmazsın...
    Millet kokuyor diye koyun eti sevmiyor, ben de yosun kokuyor diye genelde balık sevmiyorum. Ama ne yediysem biftek tadındaydı.

    Şimdi baktım hakikaten balıklar arasında fiyat farkı çok fazla. Küçük hamsiler kılçığı ile kafası ile yeniyor o artık serbest olmayabilir.

    Yemek işi de bir lezzet ve haz işi. Oraya girsen bir derya. Bir kaç lezzet ustası var, adam hayatta mutluluğu yemek lezzetlerinde bulmuş TV'de programlar yapıyorlar.

    Beni doyuran şey ilginçlik. İlginç bir şey görünce, bulunca mutlu oluyorum.

    Şu hayatta çok değişik mutluluk kaynakları var.

    >>>>>>>>>>>>>>

    BUGÜN DE ZARAR ETTİK

    Şirin bir Anadolu kasabasında, çarşı içinde birbirine bitişik dükkanlar varmış. Akşam oldu mu dükkan sahipleri aynı saatte kepenklerini kapatarak evlerine giderlermiş. Bu dükkan sahiplerinden biri her akşam kepengini kapatırken "bugün de zarar ettik" der, sonra da yüzünde hüzünlü bir ifadeyle evinin yolunu tutarmış.

    Onun bu sözlerini duyan diğer dükkan sahipleri aralarında:

    "Bu adam niye böyle diyor, işlerimiz iyi çok şükür, acaba o bizim kadar kazanamıyor mu?" diye konuşmuşlar ve ertesi gün adamın dükkanına gireni çıkanı gözetlemeye başlamışlar. Ama bakmışlar ki dükkanın müşterisi çok, üstelik girenler de elleri kolları dolu çıkıyorlarmış. O akşam adam kepengini indirirken hepsi:

    "Bakalım bugün de zarar ettiğini söyleyecek mi" diye kulak kesilmişler. Adam yine her zamanki gibi zarar ettik diyerek kepengini kapatmış ve evine gitmiş.

    Diğer dükkan sahipleri acaba ne yapsak, ne etsek bu adam halinden memnun olur diye düşünmüşler ve sonunda ertesi gün için bir plan yapmışlar. Dükkanlarına gelen müşteriler birşey istediğinde "Bizde yok ama şu dükkanda mutlaka bulursunuz " diye adamın dükkanına yönlendirmeye karar vermişler. Ertesi gün de bu planlarını uygulamışlar.

    O gün bütün dükkanların müşterileri bir tek o dükkan sahibinin dükkanına gittiğinden diğer dükkan sahipleri:

    "Artık herhalde bugün de halinden şikayet etmez" diye düşünerek olacakları görmek için akşamı zor etmişler. Akşam olunca adam yine dükkanının kepengini indirmiş ve ardından:

    "Bugün de zarar ettik!" diye kendi kendine söylenince diğer dükkan sahiplerinin sabrı taşmış, hep bir ağızdan adama yüklenmeye başlamışlar:

    "Sen ne gözü doymaz adamsın! Sen halinden memnun olasın diye bugün hepimiz kendi müşterilerimizi de sana yolladık, hala da zarar ettim diyorsun, gözünü toprak doyursun."

    Arkadaşlarının tepkisine çok şaşıran dükkan sahibi biraz durup şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra cevap vermiş:

    "Maddiyat sizin gözünüzü o kadar karartmış ki zarar deyince aklınıza sadece para geliyor. Oysa benim zarardan kastetiğim geçip giden ömrüm. Ben her akşam eve giderken ömrümün sayılı günlerinden birini daha kaybettim diye hayıflanıyorum.

    Hepimiz faniyiz, ömrümüz sınırlı ve her gün bize bahşedilen ömrün bir gününü daha kaybediyor, zarar ediyoruz. Bunu önlemek mümkün değil. Ancak bir daha geri gelmeyecek olan bu günleri faydalı şeyler yaparak geçirirsek en azından ziyan etmemiş oluruz.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

  8. Neyin ne olduğunu anlayınca hayat bitiyor. Sırf bu bile ölümden sonra yeni bir hayata bir delil olması lazım.

    Öte yandan sonsuzluğu isteyen kişinin açlığa, susuzluğa, yalnızlığa genellersek yokluğa alışkın olması lazım.
    Tüm yorumlarım asla/zinhar alım veya satım tavsiyesi değildir.
    "Zayif devamli adalet ister, halbuki bu kuvvetlinin umurunda bile değildir."

Sayfa 485/999 İlkİlk ... 385435475483484485486487495535585985 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •