Sayfa 44/51 İlkİlk ... 344243444546 ... SonSon
Arama sonucu : 406 madde; 345 - 352 arası.

Konu: Yatırım Fonu Portföyleri

  1. 1 Şubat 2022 itibariyle maaşımdan biriktirebildiğim ufak tutarlarla portföyümü oluşturmaya başladım.
    Damlaya damlaya ne kadar göl olacak göreceğiz.

    Ek 28473

    Portföyün 4 Nisan itibariyle durumu böyle.

    9 fonla başlamıştım, ana iskelet durmakla beraber küçük ekleme ve çıkarmalar yaptım.
    Yabancı hisse fonları AFA ve AFT vardı, AFA yı çıkardım, AFT ile devam.
    GMA'yı GSP ile değiştirdim.
    Mart ayı içerisinde YLC ve TGE'yi de ekledim portföye.
    An itibariyle 10 adet fondan oluşan dengeli bir portföy oluştu.
    Çok fazla değişiklik yapmadan her ay bunlara ilave yaparak devam etmeyi düşünüyorum.
    Mart ayı içerisinde TKF-AFA-AFT negatifteydi, son dönem toparladılar.
    ICA-Altın Fonu savaşın etkisiyle getirisi bir hayli yükselmişti, son dönem biraz geriledi.

    Portföyün varlık dağılımı da aşağıdaki gibi;

    Ek 28474

    İki aylık getiri % 7,15, yıllıkta % 42 ye tekabül ediyor.
    Bu haliyle mevduatın üzerinde ama enflasyonun altında.
    Uzun vade aylık alımlarla fon biriktirmeyi planlıyorum.
    Aylık performansları da buradan paylaşmaya çalışacağım.

    Her türlü eleştiri ve öneriye açığım.

    Burada paylaşılanlar tamamen kişisel değerlendirmelerim, yatırım tavsiyesi olamaz.

  2. Portföyün büyük kısmı altın ve YP hisse fonlarında tutmaya devam ediyorum. (%75)

    Mayıs ayındaki kazancın büyük kısmı dövizdeki artıştan geldi. Bir kısmı da son hafta Amerika hisselerindeki yükselişten. (KUB, IJC ve AFA)

    Değişken fonlar (OPL) dövize paralel kazandırmaya devam ediyor. Aslında OPL'yi de olası bir ters köşe olursa diye yedekte tutuyorum, likit fonla birlikte kabaca portföyün %20'si. Bu parayı da, olası dolar-bist düşüşlerinde oralara takviye için tutuyorum. YP hisse fonlarında diplere geldik, en azından yaklaştık diye düşünüyorum, o yüzden kısa vadede satış düşünmüyorum. Daha da düşerse nakitten aktarmayı düşünüyorum.

    Altında tutmaya devam edeceğim, ama ONS'da olası 2000.-USD yükselişi olursa kademeli azaltmayı düşünebilirim.

    Dağılım.jpg


  3. 2022 Yıl ortası portföy değerlendirmem (01/01/2022 - 30/06/2022)

    Erken emeklilik veya uzun vadeli bir birikim amaçlı, hisse senedi ağırlıklı bir portföy yürütüyorum. Sizi de kendi portföyünüzü başlatmanız için motive etmek amacıyla, bu başlık altında 2 yıldır dönem dönem canlı olarak ta paylaşıyorum. Her şeyin nasıl başladığını merak ediyorsanız hikayeyi bu başlıktaki ilk mesajdan okuyabilirsiniz .Yeniyseniz ve tüm bunların neden ve nasıl çalıştığını net bir şekilde anlamak istiyorsanız, bu başlık altında önceki yazılarıma bakabilirsiniz.

    Bu başlığı açalı 2 yıl oldu, Portföyüm bakalım nasıl gidiyor ?

    Portföyün yaklaşık getirileri;

    * 2020 yıllık getiri: % 54
    * 2021 yıllık getiri: % 45
    * 2022 ilk 6 aylık getiri: % 25

    2,5 yıllık bileşik getiri: % 179

    6 aylık incelemem için, mini bir check-in/kontrol listesi;

    1 - Her ay yatırım yaptım mı?
    Cevap: Evet!
    2 - Tasarruf miktarını her yıl artırdınız mı?
    Cevap: Evet! Normalde Yılda 1 kez, portföye düzenli yeni alımlar için enflasyon üzeri bir şekilde güncelleme yapıyorum. Fakat ülkemizdeki şuan yaşanan yüksek enflasyon nedeniyle güncellemeyi 6 ayda bir olarak yapıyorum. (Enflasyon verisinde şuan Enag'ı dikkate alıyorum)
    3 - İniş ve çıkışları tolere etmek için uzun bir zaman ufkum var mı?
    Cevap: Evet. Yatırım vadem 10-15 yıl, bu konuda şimdilik rahatım.
    4-Genel performans, 6 aylık getiri beklenti aralığınıza giriyor mu?
    5-Fon yöneticisinde herhangi bir değişiklik var mı?
    6-Fon yöneticisi belirtilen yatırım tarzına sadık kaldı mı?
    7-Orijinal yatırım mantığı geçerli mi?
    8-Stratejilerini iletmeye devam ediyorlar mı?

    4-8 arası soruları ele alalım

    Performans Kontrolü

    Performans değerlendirmesi söz konusu olduğunda en büyük sorunlardan biri, hisse senetlerinin yanlış beklentilerle satılmasıdır. Çoğunlukla , uzun vadede yıllık ortalama %12-15 reel getiridir.

    Yani her zaman, performans, diyelim ki %12'lik beklentinin altındaysa, "Hey! Belki bu çalışmıyor. Bu yüzden bu pörtföyü durdurmalıyım”. diye söyleniriz.

    Tarihsel olarak, geçmiş uzun vade yatırım yolculuklarını incelediğinde, tüm uzun vade yatırımcılarının düzenli aralıklarla üç zorlu aşamadan geçmesi gerektiği görülmüştür.

    1 - Hayal kırıklığı Aşaması : Portföyünüzün yıllık reel getirilerinizin %7-10 arasında olduğu aralıklı dönemler vardır. Bu kötü bir sonuç olmasa ve mevduat getirilerinden daha iyi olsa da, bir hisse senedi yatırımcısı olarak hisse senedi yatırımlarınızdan kesinlikle çok daha fazlasını bekliyordunuz. Bu aşama, tipik "çok daha fazlasını bekliyordum" şeklinde ile karakterize edilir.


    2 - Hüsran Aşaması :
    Portföyünüzün yıllık reel getirilerinizin %0-7 arasında olduğu aralıklı dönemler vardır. Hatta bazı dönemler mevduat getirilerine kıyasla çok daha düşüktür. Bu aşama, tipik “vadeli mevduata yatırsam çok daha iyisini yapardı” şeklinde ile karakterize edilir.

    3 - Panik Aşaması : Hisse senedi piyasaları için oldukça normal olan büyük bir geçici piyasa düşüşü olduğunda (Tarihi kılavuz olarak kullanırsak, neredeyse her yıl %10-20'lik bir düşüş olur ve her 7-10 yılda %30-50'lik bir düşüş beklenebilir), Portföy getirileriniz kısa bir süre için negatif bile olabilir. Zor kazanılan paranızın her gün erozyona uğradığını gördüğünüzde, sonunda panik hakim olur ve durmaya ve tüm portföyünüzdeki paranızı kullanmaya karar verirsiniz. Bu aşama, “Portföy değerim yatırım yaptığımdan bile düşük” şeklinde ile karakterizedir.

    İşte zor farkındalık geliyor - Yukarıdaki tüm aşamalar aslında bir özelliktir ve bir hata değildir.

    Hisse senetleri getirileri düşük olduğunda, yani ilk 3-5 yılda, üç başarısızlık noktasından birine ulaştığında, kulağa ne kadar mantıksız gelse de, portföyünüzü 1-3 yıl daha sabırla sürdürmek, performansta çarpıcı bir iyileşmeye yol açtığı görülmüştür


    Dolayısıyla gerçek şu ki, uzun dönem, getirilerin çok çeşitli sonuçlara sahip olduğu birkaç kısa dönemden oluşmaktadır. Birkaç kısa vadeli dönem biriktikçe, geniş iniş ve çıkışlar, makul getiriler sağlamak için eşitlenir.

    Uzun vadede dayanabilmemiz için kısa vadeli beklentilerin doğru belirlendiğinden emin olmak için bir çerçeveye ihtiyacımız var.

    Yaptığım uzun vadeli(+20 yıl) araştırmaya göre Bist 100 endeksi getirisi 6 aylık periyotta(portföyünüzü hangi tarihte başlattığınızın önemi olmaksızın) % 95 olasılıkla % - 30 ile % + 60 aralığında oluyor. %5 olasılıkla da % - 50 oluyor. (Bu hesaplama için tradingview sitesindeki Rolling Returns indikatöründen faydalandım)

    Portföyüm - şahsi risk algım nedeniyle - %70 hisse senetlerinden oluşuyor.(portföyün diğer kısmını uzun vadede bist 100 ile düşük korelasyon içerdiğine inandığım kıymetli madenlerde tutuyorum, bu kısımdan reel getiri beklentimi düşük tutuyorum, uzun vadede en az enflasyon oranında artması yeterli. Düşük riskli para piyasası fonları getirileri ülkemizde faizler enflasyonun oldukça altında olduğu için borsa dışı nakdi bu şekilde değerlendirmiyorum, en az enflasyon oranında bir getirisi olsa, borsa dışı nakdi para piyasası veya kısa vade gibi likit varlıklarda tutabilirim.)

    Yukarıdaki veriler ışığında % 95 olasılıkla 6 aylık beklentim %70 * ( % - 30 veya % + 60 ) yani % 95 olasılıkta portföyümün 6 aylık performansının % - 21 ile % + 42 arasında olması normal/makul olarak beklerdim

    30/06/2022 tarihi itibariyle sonuçları kontrol edelim;

    Bist 100 endeksi 2022 6 aylık getiri: %29,5
    Katılım 100 endeksi 2022 6 aylık getiri: %32,1

    Portföyümün %70'i hisse senetleri fonu (ELZ ve IVF), % 30 kıymetli madenler fonu(KUT)

    ELZ Hisse senedi fonu 2022 6 aylık yaklaşık getiri: % 27
    IVF hisse senedi fonu yeni bir fon, henüz 6 aylık getirisi oluşmadı.
    KUT kıymetli madenler fonu 2022 6 aylık yaklaşık getiri : % 19

    Yaklaşık portföy getirisi: %25,

    Yani % 95 olasılık olan % - 21 ile % + 42 aralığında. Bu da portföyüm için normal davranış olarak kabul ediyorum.

    Değer beklenen aralığımız içinde. Hisse senedi varlık sınıfı, beklentime göre normal davranıyor ve daha uzun zaman dilimlerinde yatırım yapmaya devam ettikçe getiriler iyi olacak.

    Genel olarak performans, yukarıda görüldüğü gibi Bist 100 endeksinden daha kötüydü. Ayrıca Yıllık ortalama %12 reel getiri hedefimin altındaysam, şuan portföyüm çalışmıyor mu?

    Daha önceden de belirttiğim gibi, gerçek şu ki, uzun dönem, getirilerin geniş bir sonuç yelpazesine sahip olduğu birkaç kısa dönemden oluşuyor. Birkaç kısa vadeli dönem sonrasına, yani geniş iniş ve çıkışlar sonunda, makul getiriler sağlanacağını düşünüyorum, en azından yatırım planım bunun üzerine kurulu.

    Dolayısıyla varlık sınıfı beklendiği gibi işliyor, fakat fon seçimi üzerine biraz daha odaklanmam gerekiyor, aşağıda ayrıntıya gireceğim. Anahtar, beklenenden daha yüksek cari getirilere fazla kapılmamak ve sürece odaklanmaya ve işleri basit tutmaya devam etmemize izin vermektir.

    Şimdi bunun dışında, fon seçimlerimize dalalım…

    Fon 1: ELZ Qinvest Portföy Katılım Hisse Senedi Fonu

    En son Haziran Ayı portföy dağılımına baktığımda, 30-33 hisseden oluşan konsantre bir portföyü var. Şirketin EID hisse fonu ve Bireysel Emeklilik tarafında yönettikleri AGH ve KEH hisse senedi fonları da bulunuyor.

    Fonda yüzdesel olarak ilk 10 hisse(Ki bunların büyük çoğunluğu Asels, Bimas, Thyao, Eregl gibi bist 30 hisseleri) portföyün yaklaşık %60 ını oluştururken, geri kalan 22 hisse fonun %40 ını oluşturuyor. Konsantre bir hisse portföyü derken birazda bunu kastediyorum. Takip etmesi kolay bir portföy.

    Hisse stratejisi, daha önce yaptığım görüşmede özetle, değer yatırımı/temel analiz odaklı bir yönetim şeklinde tarafıma ifade edilmişti, halen fon içeriği/benchmark olarak baktığımda aynı stratejiye devam ediyorlar. Umarım aynı şekilde değer yatırımı/temel analiz bazlı stratejilerine yeni dönemde de devam ederler.

    Portföydeki yaklaşık 20 hisse 1 yıldır portföylerinde bulunuyor, çok sık değişiklik yapmıyorlar.

    Fon Yöneticilerine Qinvest Portföy sitesinden baktığımda, herhangi bir değişiklik bulunmuyor.(Maruf Ceylan, Buğra Bilgi, Serdar Vatansever) bu yüzden endişelenmeme gerek yok.

    Fonda % 88-92 arası hisse, % 8-12 arası nakit(Kira sertifikası/katılma hesabında) tuttuklarını gözlemledim.

    Sonuç olarak 2022 1. 6 aylık performansta, bir önceki 6 ayda olduğu kıstasının gerisinde bulunuyor, aynı ekibin yönettikleri EID hisse fonu kıstasını yakalamış, bu sebeple yeni 6 aylık periyotta kendisine bir şans daha vereceğim, fakat bir önceki yazımda belirttiğim üzere;

    "Spk bülteninde geçen hafta onaylanan , İstanbul Portföy Katılım Hisse Senedi Fonu, yatırıma açılırsa ve IIH fon ile aynı strateji ve yatırım ekibi ile(Alkım Biket, Tufan Deriner) yönetilir ise, ELZ'de bulunan hisse portföyümün yarısını çeşitlendirme açısından bu fona aktarabilirim, portföyümde 2022 yılı için ön plana çıkardığım değişiklik şimdilik bu."
    IVF fonu şubat alıma açıldı ve ELZ'de tuttuğum miktarın yarısını yani %35 bu fona kaydırmıştım. Önümüzdeki hafta içinde de Hedef Portföy Katılım hisse senedi fonu(HQQ) alıma açılacağı fon analisti Yunus Şahin tarafından ifade edildi. NNF fonla aynı ekip tarafından(Yunus Şahin ve Yaşar Yıldırım'ın bulunduğu ekip), aynı felsefe ile yönetileceği ifade edilen bu fon alıma açıldığında kademeli olarak hisse senedi kısmını ELZ, IVF ve HQQ arasında bölüştüreceğim. 2022 yılının geri kalanı için, yapmayı planladığım değişiklik bu.


    Fon 2: IVF İstanbul Portföy Katılım Hisse Senedi Fonu: Fon yeni bir fon olduğu için 6 aylık verisi bulunmuyor. En son Haziran Ayı portföy dağılımına baktığımda, 30-35 hisseden oluşan konsantre bir portföyü var. Elz ile kıyaslarsam değer yatırımı yerine daha büyüme odaklı bir yönetim anlayışı var, daha aktif sık hisse değişiklikleri yapıyorlar. Fon Yöneticilerine İstanbul Portföy sitesinden baktığımda, herhangi bir değişiklik bulunmuyor.(Tufan Deriner, Tuncay Subaşı, Alper Ertekin, Alkım Biket) bu yüzden endişelenmeme gerek yok.

    Bir öngörü olarak, aynı ekibin yönettiği IIH hisse fonu 2022 6 aylık getirisi %33 olmuş durumda. Yeni bir fon olması nedeniyle bu fonla ilgili ayrıntılı performans değerlendirmemi bir sonraki döneme bırakıyorum. Portföyümde bulundurmaya devam edeceğim.

    Yatırım fonu için: "Fon alma, fon yöneticisi al." Atilla KÖKSAL
    Gelecek yıl en iyi performansı gösterecek bir fon belirlemek hepimizin istediği şey. En iyi fonu nasıl seçeceğimi bilmesem de, en iyi fonu bulmakla sizin kadar ilgileniyorum.

    Basit olarak beynim, en iyi beyinler ve kaynaklarla donanmış, yirmi yıl boyunca her gün getirileri iyileştirmek için çalışan milyar TL'lik bir endüstrinin, yıldan yıla kısa vadeli performans sağlamak için kodu kıramadığını söylüyor. Basitçe bu, sıradan-ben'in- önümüzdeki 1 yıl için en yüksek getirili fonu belirlemeye yönelik herhangi bir girişiminin beyhude bir çalışma olduğu anlamına gelir.

    Diğer bir deyişle. Her yıl için en iyi yatırım fonu uygulayıcısını belirlemenin hiçbir yolu yoktur. Bunu o fonun fon yöneticisi dahil hiç kimse önceden bilmiyor.

    Futbol dilinde, teknik direktörlerin denediği yol, bir sonraki maç için en iyi oyuncuları belirlemektir. Golcü oyuncuların mevcut formuna dayanarak bir tahminde bulunabilsek de, senenin gol kralını kesin olarak tahmin etmek hala imkansız. Tek bir oyuncuya değil, bir takıma bağlı olmamızın nedeni budur.

    Ve yine iyi bir takım kurmuş olsak da, bir sonraki maçın sonucunu tahmin etmek son derece zor. İyi bir takımın iyi seçilmesi durumunda uzun vadede oynadığı maçların çoğunda iyi performans göstermesi beklenir.

    Hisse Senedi Yatırım Fonu yatırımı farklı değil!

    Portföy oluştururken anahtar, çeşitli stiller, stratejiler, fon yöneticileri ile bir fon ekibi oluşturmaktır (3 ila 5 fon yeterlidir).

    Şimdi fikir şu ki, ne kadar iyi bir fon seçerseniz seçin, en iyi fonların bile düşük performans dönemlerinden geçmesi gerekecek . Ve ne yazık ki bunun ne zaman olacağı hakkında hiçbir fikrimiz yok.

    Bu nedenle, bir fon ekibi, zaman içinde tüm noktalarda en az 2 ila 3 fonun diğer fonların düşük performansını telafi etmesini sağlar ve bir ekip olarak portföyümüzün uzun vadede tutarlı bir şekilde performans göstermesini sağlar.

    Bu nedenle kendime sık sık şunları hatırlatıyorum,

    * Önümüzdeki 1 yılın en iyi performansını belirleyemeyecek olsak da, 5-7 yıllık bir süre boyunca başarılı olacak, çeşitli ve uzun vadeli tutarlı performans gösteren oldukça güçlü ve güvenilir bir ekip oluşturmaya devam edeceğiz.

    *Fon seçiminde ne kadar akıllı olursak olalım hepimiz, seçilmiş fonlarımızın düşük performans göstereceği dönemlerden geçmek zorunda kalacağız.


    * Anahtar, tüm ekibin genel uzun vadeli performansına odaklanmaktır (bireysel fonun kısa vadeli performansına kapılmak yerine)


    Fon 2: KUT KT Portföy Katılım Kıymetli Madenler Fonu

    Bir öncek incelememde ,

    Kıymetli madenlere portföyden % 30 yer ayırmamın nedeni, daha önceki mesajlarımda belirttiğim gibi tamamen portföyü çeşitlendirme maksatlı, fon içeriğinde fiziki altın ve gümüş bulunduruyor. Uzun vadede global ve yerel enflasyona karşı koruma sağlayabilmesi, hisse senetleri ile düşük/negatif korelasyon sergilemesi nedeniyle bulundurmaya devam edeceğim.
    ifade ettiklerimden farklı söyleyeceğim bir şey yok, bulundurmaya devam edeceğim.

    Şant Manukyan / İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdür Yardımcısı

    Altın sadece getirisi açısından değil portföyün volatilitesini azaltması ve koruma sağlaması açısından da önemli.”
    Kontrolüm Altındaki Şeyler – Zaman & Disiplin

    Şimdi piyasalar üzerinde kontrolüm yokken, gelecekteki portföyümün en büyük belirleyicisi şükür ki hala kontrolüm altında – Zaman + Disiplin

    Zaman – Kolayca 10-15 yıllık bir zaman dilimine sahibim. Bu, kısa vadeli oynaklığın çoğunu halleder ve ben onu atlatabilirim.

    Disiplin - Ne olursa olsun, Tutarlı bir şekilde tasarruf etmeye ve yatırım yapmaya devam ediyorum

    Yukarıdaki ikisine odaklanmaya devam ediyorum - Zaman ve Disiplin ve umarım 10-15 yıl içinde yeterince iyi bir sonuca sahip olur

    Sonraki 6 Aylık Getiri Beklentisi

    Yukarıda bir varlık sınıfı olarak hisse senetleri için beklentileri belirlemek için yeni bir çerçeveden bahsetmiştim .

    Önümüzdeki 6 ayda da portföyümden beklentim %95 olasılıkla % - 21 ile % + 42 aralığında. Bu da portföyüm için normal davranış olarak kabul ediyorum.

    Bununla birlikte, büyük bir piyasa çöküşü olursa (ki bunu açıkçası tahmin edemiyorum), o zaman portföyüm bundan çok daha fazla düşebilir. Her on yılda bir veya iki büyük kriz olayı beklemek mantıklıdır. (2020'nin covid kazası bunun iyi bir hatırlatıcısı)

    İşte bunun için 10-15 yıllık bir zaman dilimim var. Bu, yatırım yapmak için 20 ila 30 altı aylık dönemim olduğu anlamına geliyor. Hisse tarihine göre birkaç dönem kaybetsem bile, altı aylık dönemlerin çoğunluğu benim lehime olacak ve bu nedenle uzun vadede daha iyi getiriler elde edeceğim.

    Benzer şekilde, uzun vade portföyünüz için önümüzdeki 6 aylık dönemde makul volatilite beklentileri oluşturmaya başlayabilirsiniz.

    Ana fikir, her seferinde - altı aylık bir dönem olmak -üzere uzun vadeli getiriler için oyunda kalmaktır!


    Bir sonraki incelemem kısmetse, 6 ay sonra Ocak 2023'de olacak. Mutlu Yatırımlar!

    Buraya kadar okuduysanız, sabrınız için teşekkürler.

    Saygılar.

    Yatırım tavsiyesi değildir.
    Son düzenleme : tradestop; 16-07-2022 saat: 20:43.

  4. Çok güzel bir değerlendirme, elinize sağlık.

  5. Merhaba arkadaşlar bilgi almak istiyorum da gsp fonu temettü geliri için uygun mudur. İlla temettü hissesi seçmek zorunda mıyım. 10 yıl vadeli yatırım yapmak istiyorum.

  6. Hisse Senedi Piyasasının Düşüşlerinde Gezinmek için Bir El Kitabı

    Ya işler ters giderse - Kriz - Fırsat Planı

    Finans TV sunucularının konuklarına sorduğu en yaygın sorulardan biri, piyasada bir geri çekilme mi yoksa bir çöküş mü bekledikleridir. Kışın gelmesini bekleyip beklemediklerini sormaya benzer garip bir soru. Elbette kış gelecek ve tabii ki hisse senedi endeksleri geri çekilecek.

    Piyasa düştüğünde, hareketsiz oturmak çok zor. Düşen bir piyasaya verilen klasik tepki, yanan bir cehennem sopasından kaçar gibi kaçmaktır. Midenizdeki o mide bulandırıcı hissi dinlemek doğal görünse de , bunun hiçbir anlamı yok . Bu, içgüdülerinize güvenmemeniz gereken bir durumdur. Çünkü bir piyasa düşüşü sırasında satış yapmak, şimdiye kadarki en iyi yatırım tavsiyesinin tamamen tersidir: "Düşük al, yüksek sat."

    Yatırım yapmak için en iyi zaman sokaklarda kan olduğu zamandır. Öyleyse neden bir çöküşten sonra hisse senetlerine daha fazla para yatırmıyorsunuz? Mantıklı, değil mi? Düşükten al, yüksek sat!

    Bist 100 endeksi, son 25 yılda en yüksek seviyesinden neredeyse her yıl %20 veya daha fazla düşüş yaşadı, bir kaç yıl %20 düşüşten kurtuldu. %10 geri çekilme mevsimler kadar yaygın.

    Ancak yatırım yapmak duygusaldır ve paranın cazibesi bizi yanıltıcı hale getirir, bu nedenle kendimizi hem piyasanın zaman zaman çökmediğini (veya düşmemesi gerektiğini) düşünmeye ve düştüğünde ise panik yapmak üzere eğitiriz. Çok azımız buna karşı bağışığız.

    Ayı piyasası geldiğinde kendimizi kendimizden korumalıyız. Bir savaş planımız olmalı ve buna önceden karar vermeliyiz!

    Düşen bir piyasada yapmak isteyeceğiniz son şey, kısa vadeli bir ihtiyacı karşılamak için hisse senedi satmak zorunda kalmaktır.

    O zaman önce bu sorunu çözelim

    1.Acil Durum Fonu

    * 3-6 aylık harcama ihtiyaçlarınızı likit bir fonda oluşturun
    Ayı piyasası sırasında maaş kesintileri, iş kayıpları vb. ile ilgili tüm meseleler için bu hoş bir rahatlama olur
    * Kısa vadeli gereksinimlerinizi finanse edin (önümüzdeki 5 yıl)

    Artık kısa vadeli para gereksinimlerimiz ortadan kalktığı için uzun vadeli yatırımlarımız ile baş başa kalıyoruz ve bundan sonra en önemli şey sakin kalabilmemiz ve sabretmemiz olacak.

    Bu yüzden kendime, bir sonraki piyasa çöktüğünde nasıl yatırım yapacağıma rehberlik edecek bir plan hazırladım.

    Bu plan asla tek boyutlu bir plan olmayacak. Hayatımızın hangi aşamasında olduğumuza, genel portföy büyüklüğümüze, hisse senedi piyasaları anlayışımıza ve risk alma yeteneğimize göre her birimizin farklı bir planı olacaktır.

    Bu yüzden kendiniz için özelleştirilmiş bir tane oluşturun.

    İşte en önemli kısım bunu yazılı hale getirin ve durum ortaya çıktığında ve bir karar vermeniz gerektiğinde, buna bakın ve serin kanlı ve sakin kalarak ne yapmak istediğinizi anlayın.

    Diyelim ki yatırım yapmak için (acil durum fonuna ek olarak) 1.000 TL ayırdım. Bu para fırsatçı paradır. İşte onu dağıtmak için yol haritam:



    Bu kurallar, portföyümün geniş tabanlı hisse senedi endeksi fonlarına yatırım yapan kısmı için geçerlidir, çünkü belirli şirketlerdeki ve sektörlerdeki fırsatlar(tematik yatırımlar), her çöküş sırasında öngörülemeyen şekillerde değişiklik gösterir.

    İşte perde arkasındaki düşüncem;

    Piyasa düşüşü ne kadar büyük olursa, yatırım fırsatı o kadar büyük olur. "Büyük" fırsatlar için hala yeterince param varken, "uygun" fırsatlardan yararlanmak için yeterli parayı dağıtmak istedim. Piyasa %30 düştüğünde dağıtılan nakit miktarı zirveye ulaşır çünkü bu hem büyük bir düşüş hem de tarihsel olarak sık görülen bir düşüştür. %60 düşen piyasa en büyük fırsatı temsil ediyor, ancak bunun gerçekleşmesini bekleyen bir ton nakit ayırmak istemem yeterince seyrek oluyor.

    Geçici tahsis stratejim, bir piyasa düzeltmesi meydana geldikçe hisse senetlerimi artırma üzerine. Normal tahsisatım, hisse senedi ve hisse dışı(kıymetli madenler, kira sertifikaları, para piyasası fonları) tahsisim %70 hisse senedi / %30 hisse dışında. Kesinlikle daha riskli bir tahsisle gidebilirdim, fakat bende bir insanım ve hem psikolojik hem de piyasa düzeltmelerinden tam olarak yararlanmak için 70 / 30 kullanmayı seviyorum.

    Bist 100 endeksi en yüksek seviyesinden %20'den fazla düşerse, geçici olarak %73 hisse senedi / %27 hisse dışı yeniden tahsis ederim. Daha sonra Bist 100 endeksi kaybettiği bölgesini geri kazanana ve yeni bir zirve belirleyene kadar yeni 73/27 tahsisini sürdürürüm. Bu noktaya geri geldiğinde, normal 70/30'uma geri dönüyorum.

    Bist 100 endeksi toparlanmadan önce %10 (toplam %30) daha düşerse, daha sonra %89 hisse / %11 hisse dışı olarak yeniden tahsis ederim ve bu tahsisi tekrar yeni bir zirveye ulaşana kadar tutarım. %60 düşüşle %100 hisseye gidiyorum.

    Açıkçası, >%60'lık bir düşüşle %100 hisse senedinde kalmam gerekiyor“ daha fazla hisse satın alamam. Ancak %60'lık düşüşler oldukça nadirdir.

    Uyarı: Düşüş %30'u aşarsa sabrınız ve inancınız test edilecektir. Ayı piyasaları psikolojik olarak yorucu olabilir.

    Bu kaba bir kılavuzdur. Piyasa değerlemesi(F/K, ucuzluk/pahalılık, piyasa balonu vs) gibi şeyleri dikkate almaz. Bu rakamları kağıda dökmek, sizi, krizlerden-korkulacak krizler olarak değilde, büyük piyasa düşüşlerini istismar edilebilecek fırsatlar olarak düşünmeye doğru zorlar.

    Tüm Düzeltmeler Geçicidir

    Bakın, Bist 100 endeksi(TL bazlı) şimdiye kadar hiçbir istisna olmaksızın her zaman sonunda yeni zirvelere geri döndü. Bu sefer tekrar düzeleceğine dair bahse girmeye istekliyseniz, o zaman geçici bir tahsis stratejisi, getirilerinizi artırmanız için iyi bir fikir olabilir.

    Geçici Tahsislerle İlgili Sorunlar

    Bu geçici tahsis stratejisiyle ilgili bir sorun , piyasa uzun bir süre durgun kaldığında çalışmayabilmesidir . Aslında, işe yarıyor - sadece paranızı çekmediğiniz sürece. Hisse tahsisinizi artırdığınızda, uzun vadeli yatırımı taahhüt etmeniz gerekir. Eğer gençseniz, bu sorun değil. Ancak, önümüzdeki birkaç yıl içinde paranıza ihtiyacınız olursa, bu bir sorun olabilir.

    Bu arada, hisse tahsisinizi artırarak riskinizi artırırsınız. Ve uygulamada, zamanlamanız iyi değilse, bazı potansiyel kazanımları kaçırabilirsiniz. Örneğin, hızlı gelişen bir %20 lik düzeltmeye tepki vermediyseniz, önemli bir toparlanmayı kaçırabilirsiniz. Dolayısıyla pratikte bunun gibi geçici tahsisler her zaman umduğunuz kadar iyi sonuç vermeyebilir.

    Neden Tahsislerinizi Kalıcı Olarak Arttırmıyorsunuz?

    Elbette, çoğu hisse yatırımcısı, zaman içinde getirilerini artırmanın başka, daha kolay bir yolu olduğunu bilir. Hisse tahsisatınız kalıcı olarak artırabilirsiniz. Neden her zaman %90'ını hisse senetlerinde tutmuyorsunuz? Ya da daha iyisi, %100? Çünkü piyasada geçirdiğiniz süre yeterince uzunsa, muhtemelen daha iyisini yapacaksınız.

    Yine de %100 hisse tahsisi, uzun vadede her şeyden daha iyi performans gösterir. Bazı kişisel finans uzmanları, özellikle 40 veya 50 yaşın altındaysanız, hisse senetlerinde % 100'ü kullanmanızı önerir. Ne de olsa, çok uzun bir süre yaşayacaksınız ve on yıllar boyunca, her şeyi düzgün yaparsanız, geri dönüşleriniz çok daha iyi olacaktır.

    Bu bakış açısını kesinlikle mantıklı. Ama benim için sorun insan psikolojisinde, ve doğrusunu söylemek gerekirse ben de sadece bir insanım.

    Geçici Tahsislerin faydaları

    %100 hisse senedi olmanın sorunu şu ki, ayı piyasası kükremeye başladığında, gerçekten dövülüyorsunuz. Ve kendinize yüksek sesle umursamadığınızı söyleseniz de, bu yürek burkan kayıpları gerçekten görmezden gelmek insanüstü bir çaba gerektirir. %40? %50?

    Geçici tahsislerin psikolojik faydaları böyle zamanlarda iki katlıdır. İlk olarak, piyasa yüksek olduğunda (örneğin 70/30 tahsisatta) daha muhafazakar bir standart tahsisat tutarak, ilk düzeltme sırasında kayıplarınız o kadar derin olmayacaktır. Bu iyi hissettirecektir!

    İkincisi, piyasa düzeltme sürecine girdiğinde, daha fazla hisse senedi satın alarak bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz (%100 hisse senedi olmanın aksine). Bu da iyi hissettiriyor! Bunun, yaklaşan piyasa çöküşünü daha az korkunç hale getirmenin genel etkisi var - bence.

    Ancak bunun psikolojisinin ötesinde, sürekli olarak yüksek hisse senedi tahsisi ile ilgili başka sorunları da var. Hayat, çoğu zaman en beklemediğimiz anda karşımıza çıkar . Önümüzdeki beş yıl içinde paramıza ihtiyacınız olmayacağını düşünürken, bunu asla bilemeyiz. 70/30 gibi daha tutucu bir standart tahsisat tutarsak, - paraya ihtiyacımız olduğuna karar vermeden hemen önce - portföyünüzün büyük bir bölümünü kaybetme olasılığımız azalır.

    Sonuç

    Bu strateji herkes için değil. Bu sadece uzun zamandır paylaşmayı düşündüğüm bir şeydi ve bu genellikle daha düşük bir risk profilini korurken getirilerimizi artırmanın bir yolu. Ayrıca bir borsa düzeltmesinin boşa gitmediğinden emin olmanın bir başka yolu.

    Yine de, nadiren bahsedildiğini duyduğum bir varlık tahsis stratejisi(Taktiksel varlık tahsisi). Al-Tut'a dayalı stratejik varlık tahsisi ile dinamik varlık tahsisinin bir karışımı. Geçici tahsisler, devasa ayı piyasalarından bazılarıyla başa çıkmamıza yardımcı olabilir ve bir sonraki ayı piyasası gelmeden önce yazıya dökülmüş bir planımız oluyor. Sonuç olarak, başarılı bir uzun vadeli yatırımcı olmak için, piyasada rahat olmanın bir yolunu bulmalıyız .

    Mutlu yatırımlar.

    Saygılar.

    Yatırım tavsiyesi değildir.
    Son düzenleme : tradestop; 16-10-2022 saat: 17:06.

  7. Yukarıdaki plana göre baktığımızda bugün Bist100de 3847 puanla yeni bir zirve yaparak kapadık, yılın geri kalanında yeni ek alım(portföy hisse yoğun fon ağırlığı arttırmak için) tetiklenme seviyeleri :

    %20 zirveden düşüş 3077 puan
    %25 zirveden düşüş 2885 puan
    %30 zirveden düşüş 2693 puan
    %40 zirveden düşüş 2308 puan
    %50 zirveden düşüş 1923 puan
    %60 zirveden düşüş 1539 puan olarak oluştu.


    Bu arada önümüzdeki haziran seçimlerine kadar portföyde biraz TL varlık bulundurmaya çalışacağım, 70 hsyf /30 kıymetli maden(kut) olan orjinal tahsisi, tasarruflardan aylık düzenli yeni alımlarda veya yeniden dengeleme ihtiyacı oldukça kademe kademe orjinal dağılımı%70 hsyf/%15 kut/%15 ekf olarak değiştireceğim. Şimdilik portföydeki Kut'ları satmayı düşünmüyorum.

    Ekf içeriğinde %50ye yakın enflasyona endeksli TL kira sertifikası bulunuyor. Fon risk değeri 2, son 1 yıl performansını gelecek 1 yılda da devam edebilir.

    Yatırım tavsiyesi değildir.

    Saygılar.

  8. Maalesef Ekf enflasyona Endeksli kira sertifikası miktarını son bir haftada azaltarak sıfırladı. Sebebini bilmiyorum.

Sayfa 44/51 İlkİlk ... 344243444546 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •