Yatırım Fonu Portföyleri

[Dr. Boone]

Ben teşekkür ederim Dr. Boone. Yatırım yapılabilir seviyesinin altında olan bir ülkede gelirimizden(maaşımızdan) tasarruf edip, bunun erimemesini sağlayıp üzerine de getiri sağlamaya çalışıyoruz. İşimiz gerçekten kolay değil.

Sürekli tekrar ediyorum ama, benim için uzun vadede bunun olmazsa olmazı ve en kolay yolu, çeşitlendirme yapmak, az çok demeden sürekli düzenli alım yapmak, portföyü periyodik olarak kontrol ederek, gerekirse denegeleme yapmak.

En önemliside stratejiyi sabırla uygulamak. Grafik vs'lere kısa vade dalarak, söylentilere göre hareket ederek sabırsız davranmak, genelde hatalı kararlar vermeye neden oluyor. Orta uzun vade düşünen biri, piyasa zamanlaması yapıp, al-sat yapacak ve bunu teknik analizle grafik bakarak yapacaksa, aylık ve haftalık grafiklere ağırlık vermeli diye düşünüyorum.

Al-sattan ziyade sn. hellistheothers gibi al-tut mantığını benimsiyorum. Çok şişeni almayı kes, düşeni al, kıyas kriterine göre orta vadede fonların performanslarını karşılaştır, başarısız olanları değiştir. Al-sat yapacak ne cesaretim, ne de zamanım var

[tradestop]

Ekonomi ve yatırım konularında kendine yatırım yapmak isteyenler için, buradan ekonomi, yatırım ve para yönetimi ile ilgili okuduğum ve tavsiye etmek istediğim kitaplar arasından 4 kitabı paylaşıyorum,

1 - Örneklerle Kolay Ekonomi - Mahfi Eğilmez
2 - Parasal Zeka - Hakan Turgut
3 - Geleceğe Yatırım, Yarının Büyükleri İçin Tasarruf ve Yatırım Tavsiyeleri

Kısa vade al sat yapanlar için grafik okuma, teknik analizle ilgili,

Teknik Analiz mi dedin? Hadi Canım Sen de! Serisi(4 kitap) - Ali Perşembe

Kendi adıma bu kitapları okuduğumda, genel itibariyle ekonomi ve yatırım konularında kafamdaki soru işaretlerinin çoğunu yok ettim. Konunun meraklıları için sıkmayacak ve eğlenceli kitaplar.

[mask543]

Fon portföyümün son durumu şu şekilde:

Hisse fonu (Tkf) %2,2

Yabancı hisse fonu (Aft, Afv, Afs, Gbc) %12

Fon sepeti fonu (Yan, Yac, Ypv) %10

Eurobond fonu (Tdg, Ipv) %19,8

Karma fon (Ipj) %6

Altın fonu (Tca, Gta, Afo, Fıb) %35

Ppf (Vk6, Fıl) %15

Bunlar fon portföyüm; ayrıca elimde toplamı fon portföyüme neredeyse eşit miktarda ve birbirini dengeleyecek şekilde altın (%55) ve hisse senedi (%45) var.

Daha önceki yazılarımda amacımın enflasyonu aylık %1, yıllık % 10-12 yenmek olduğunu belirtmiştim.

Dövizin son zamanlardaki hareketinden sonra amacımı revize ederek döviz karşısında erimeyen, mümkünse bir miktar da olsa döviz bazında reel getiri elde edebileceğim bir portföy oluşturmaya çalışıyorum.

Fon alımlarımı yaklaşık 20 gündür (iş günü) Sn. Hellistheothers'ın biriktirme mantığından ve relatif getiri teorisinden hareketle günlük olarak yapıyorum. Maaşı aldıktan sonra o ay yatırıma ayırdığım tutarın tamamıyla önce ppf (Vk6) alıyorum. Toplam tutarı o ayki iş günü sayısına bölüp, her gün eşit miktarda o gün geride kalan ne ise (hisse senetleri düşüyorsa Tkf; döviz düşüyorsa eurobond fonları; ikisi de artıyorsa ppf (Fıl) alıyorum. Bu ay duruma göre yabancı hisse senedi fonlarını da bu sisteme dahil edebilirim.

Böylece bugüne kadar pek beceremediğim kademeli alımı da gerçekleştirmiş oluyorum.

Nihai amacım, 12 yıl sonra 54 yaşında normalden 6 yıl önce emekli olmak ve emekli maaşı almayacağım 6 yıl boyunca rahat bir şekilde yaşamak. Bu 12 yıl boyunca ailece bir sağlık sıhhat problemi yaşamazsak biriktirmeye devam etmek istiyorum. (Kirada bir evim var, çocuklarımın eğitimine özgüledim, ne zaman gerekli olursa evi satıp eğitim için kullanacağım, dolayısıyla normal şartlar altında fonlara ve portföyümdeki diğer varlıklara dokunmayı düşünmüyorum.)

Fon ve genel portföyüm, amacım ve genel yaklaşımım hakkında değerli görüşlerinizi belirtirseniz çok memnun olurum.

Bu forumdan edindiğim değerli bilgiler ve yaklaşımlar için çok teşekkür ederim.


Redmi Note 8 Pro cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

Yatırım tavsiyesi değildir.

[tradestop]

Sn mask543,

12 yıl süre için ve bu süre sonunda enflasyonu geçeceğiniz'le ilgili şüphem yok, gayet çeşitlendirilmiş bir pörtföy. Ama yıllık enflasyonu ortalamada her yıl 10-12 geçme kısmı ile ilgili birşey diyemem, benim için büyük bir hedef.

Ben de en az 15 yıl fonlara yatırımı düşünüyorum. Hedeflerimiz yakın.(Erken emeklilik vs) Bende 50'li yaşlarda toplam birikimin her yıl %3 ünü çekmeyi düşünüyorum. Getiri hedefim ortalama yıllık tüfe+%4-5
Zaman ne gösterecek göreceğiz.

Başarılar.

[hellistheothers]

Öbür topicte da yazdım. Aslında portföyü oluştururken bazen bir futbol takımı metaforu ile düşünüyorum. Her bir kategorinin önemi ayrı.

Bu bağlamda, ppf'ler kanımca takımın kalecisi ve çok önemli. Çünkü Allah göstermesin beklenen büyük İstanbul depremi gibi, savaş, yeni bir virus vs. gibi yıkım yaratacak olumsuzluklarda en azından paranın komple erimesine engel olacaktır ve her takımda kaleci çok önemli. Sıfıra yakın risk taşıyan kategoriden fon içermeyen portföyler bence kalecisiz takım gibi, risklere çok açık.

Defansta ise borçlanma ve eurobond fonları olmalı. Doların enflasyon üstü artışlarında, faiz dalgalanmalarında , ara sıra kornerlerde gol atan bir defans oyuncusu gibi takımı kurtarmalı.

Orta sahada değişkenler var gözümde, defansif değişkenler defansif orta saha gibi, agresif olanlar hücuma dönükler gibi. Ancak stopaj vs. gibi nedenlerden tüm riski buraya yıgmak anlamlı değil. Yani golleri orta sahadan beklememek lazım.

Hücumda ise hisse yogun fonlar. Takımı galibiyete taşıyacak, yani reel/ enflasyon üstü getiriyi asıl uzun vadede sağlaması gerekenler bunlar olacak.

İyi bir teknik direktör olarak, makul aralıklarla, makul değişimler yaparak devam etmek en anlamlısı olacaktır. Kazanan kadro ile çok oynamamak, takıma en çok katkı verenleri ısrarla artırmak iyi olacaktır.

Teknoloji , petrol vs. fonları takıma alınan bilinmeyen Nijeryalı oyuncu gibiler, mucizeler de yaratabilirler, hiç faydaları olmayabilir de.

[tradestop]

Fonlarla uzun vade yatırımda, al sat stratejisi ile ilgili yurtdışında "Faber Taktik Varlık Tahsis Modeli"( Faber Tactical Asset Allocation Model (Faber TAA) adı altında bir strateji var, kısaca anladığım kadarıyla bahsedersem, özetle 5 ayrı varlık sınıfına eşit dağılım(%20) üzerine. Bu varliklarin takip ettigi endeksleri baz alıyoruz.

İlgili pazara girip gitmeyeceğimize ilgili endekse 10 aylık basit hareketli ortalama ile bakarak karar veriyoruz. Her ayın son günü fiyat hareketli ortalama üzerinde ise ve pozisyonumuz yoksa ertesi gün alım emri giriyoruz. Altındaysa ve pozisyonumuz varsa satım emri veriyoruz. Sadece ayda 1 kez bakıyoruz.

Örneğin 50.000 tl miz var, bir satın alım sinyali var %20 (1/5) yatırım yapacağız. 4 satın alım sinyali varsa %80 yatırım yapacağız. Geri kalan miktar para piyasası fonu gibi bir fonda bekleyeceğiz.

Örn sp500 endeksinde alım sinyali yakaladık, sp500 fonuna %20 10.000 tl alım girdik(1/5)

Geri kalan 40.000 tl nakit ppf de bekliyor. 1 kaç ay geçti sp500 fonu 15.000 tl değerinde. Gram/tl alım sinyali aldik, 40.000tl ppf 4 e böldük, 10.000 tl altın fonu alım girdik. 30.000 ppf kaldı.

3 ay sonra sp500 fonu 18.000 tl oldu, satış sinyali aldik ve tasfiye ettik, 30.000+18.000 = 48.000 ppf oldu. Örn döviz fonundan alım sinyali alırsak 48.000/4 = 12.000 lik alım giriyoruz. Bu kadar basit bir strateji. Büyük ve uzun süreli düşüşlere ciddi miktarlarda koruma sağlayabildiği test edilmiş.

Ben al sat yapmıyorum ama, daha az fonla(5 yerine örn 3) ülkemizde uygulanır mı bilmiyorum.

Benim sistemde mps için katılım endeksi, Zpf için usd try kuru, tca için gram altın tl kuru baz alınabilir. Bunların üzerine grafikte 10 aylık harektli ortalama atılabilir, şuan baktığımda hepsi ortalamaların üzerinde demekki doğru yoldayım

Şaka bir yana ilgimi çekti, bahsetmek istedim.

[SNOOPY]

Fonlarla uzun vade yatırımda, al sat stratejisi ile ilgili yurtdışında "Faber Taktik Varlık Tahsis Modeli"( Faber Tactical Asset Allocation Model (Faber TAA) adı altında bir strateji var, kısaca anladığım kadarıyla bahsedersem, özetle 5 ayrı varlık sınıfına eşit dağılım(%20) üzerine. Bu varliklarin takip ettigi endeksleri baz alıyoruz.

İlgili pazara girip gitmeyeceğimize ilgili endekse 10 aylık basit hareketli ortalama ile bakarak karar veriyoruz. Her ayın son günü fiyat hareketli ortalama üzerinde ise ve pozisyonumuz yoksa ertesi gün alım emri giriyoruz. Altındaysa ve pozisyonumuz varsa satım emri veriyoruz. Sadece ayda 1 kez bakıyoruz.

Örneğin 50.000 tl miz var, bir satın alım sinyali var %20 (1/5) yatırım yapacağız. 4 satın alım sinyali varsa %80 yatırım yapacağız. Geri kalan miktar para piyasası fonu gibi bir fonda bekleyeceğiz.

Örn sp500 endeksinde alım sinyali yakaladık, sp500 fonuna %20 10.000 tl alım girdik(1/5)

Geri kalan 40.000 tl nakit ppf de bekliyor. 1 kaç ay geçti sp500 fonu 15.000 tl değerinde. Gram/tl alım sinyali aldik, 40.000tl ppf 4 e böldük, 10.000 tl altın fonu alım girdik. 30.000 ppf kaldı.

3 ay sonra sp500 fonu 18.000 tl oldu, satış sinyali aldik ve tasfiye ettik, 30.000+18.000 = 48.000 ppf oldu. Örn döviz fonundan alım sinyali alırsak 48.000/4 = 12.000 lik alım giriyoruz. Bu kadar basit bir strateji. Büyük ve uzun süreli düşüşlere ciddi miktarlarda koruma sağlayabildiği test edilmiş.

Ben al sat yapmıyorum ama, daha az fonla(5 yerine örn 3) ülkemizde uygulanır mı bilmiyorum.

Benim sistemde mps için katılım endeksi, Zpf için usd try kuru, tca için gram altın tl kuru baz alınabilir. Bunların üzerine grafikte 10 aylık harektli ortalama atılabilir, şuan baktığımda hepsi ortalamaların üzerinde demekki doğru yoldayım

Şaka bir yana ilgimi çekti, bahsetmek istedim.

Aslında ben de buna yakın bir yol izliyorum. Bollinger bandı yada farklı hareketli ortalamaları takip ederek o yatırım aracına belli aralıklarla giriş çıkış yapmak bana mantıklı geliyor. Bunu duyguları karıştırmadan ve belli bir disiplin altında yapmak lazım.

[hellistheothers]

Fonlarla uzun vade yatırımda, al sat stratejisi ile ilgili yurtdışında "Faber Taktik Varlık Tahsis Modeli"( Faber Tactical Asset Allocation Model (Faber TAA) adı altında bir strateji var, kısaca anladığım kadarıyla bahsedersem, özetle 5 ayrı varlık sınıfına eşit dağılım(%20) üzerine. Bu varliklarin takip ettigi endeksleri baz alıyoruz.

İlgili pazara girip gitmeyeceğimize ilgili endekse 10 aylık basit hareketli ortalama ile bakarak karar veriyoruz. Her ayın son günü fiyat hareketli ortalama üzerinde ise ve pozisyonumuz yoksa ertesi gün alım emri giriyoruz. Altındaysa ve pozisyonumuz varsa satım emri veriyoruz. Sadece ayda 1 kez bakıyoruz.

Örneğin 50.000 tl miz var, bir satın alım sinyali var %20 (1/5) yatırım yapacağız. 4 satın alım sinyali varsa %80 yatırım yapacağız. Geri kalan miktar para piyasası fonu gibi bir fonda bekleyeceğiz.

Örn sp500 endeksinde alım sinyali yakaladık, sp500 fonuna %20 10.000 tl alım girdik(1/5)

Geri kalan 40.000 tl nakit ppf de bekliyor. 1 kaç ay geçti sp500 fonu 15.000 tl değerinde. Gram/tl alım sinyali aldik, 40.000tl ppf 4 e böldük, 10.000 tl altın fonu alım girdik. 30.000 ppf kaldı.

3 ay sonra sp500 fonu 18.000 tl oldu, satış sinyali aldik ve tasfiye ettik, 30.000+18.000 = 48.000 ppf oldu. Örn döviz fonundan alım sinyali alırsak 48.000/4 = 12.000 lik alım giriyoruz. Bu kadar basit bir strateji. Büyük ve uzun süreli düşüşlere ciddi miktarlarda koruma sağlayabildiği test edilmiş.

Ben al sat yapmıyorum ama, daha az fonla(5 yerine örn 3) ülkemizde uygulanır mı bilmiyorum.

Benim sistemde mps için katılım endeksi, Zpf için usd try kuru, tca için gram altın tl kuru baz alınabilir. Bunların üzerine grafikte 10 aylık harektli ortalama atılabilir, şuan baktığımda hepsi ortalamaların üzerinde demekki doğru yoldayım

Şaka bir yana ilgimi çekti, bahsetmek istedim.

Epey eski bir tarihte sadece yatırım fonları ile ilgili bir blog vardı. Orada da bir yazar vardı. Onun bahsettiği sistem şu idi Türkiye için. O dönemde fonlar iki tip idi. B tipi ve A tipi

B tipi olanlar likit ve bütün borçlanma ve diğer fonlar A tipi ise bütün hisse fonları

Onun yazdığı dönemde endeks( o dönemki adıyla imkb100) 0.5 cent ve 3.5 cent arasında gidip gelmişti o güne kadar. ( Daha sonra 5 centi gördü )

Sistemi şu idi 0.5 - 1 cent arası %100 a tipi % 0 b tipi
1 cent- 1.5 cent arası %80 a tipi %20 b tipi
1.5 cent - 2 cent arası %60 a tip %40 b tipi

bu şekilde endeks yükselirken a tipi ağırlık azalıp b tipi artarak gidiyordu.

O dönemde hesaplandığında toplamda muazzam getiriler oluyordu.

Yani genel mantık endeks yükselirken endeks fonların azaltılıp, düşerken artırılması üzerine kurgulanmış idi, uzun vadeli bakıldığında neredeyse her yıl mevduatın epey üstü getiriye dönüşüyordu.

Bu dönemden bakarsak . 0.5 cent- 5 cent. Ya da daha net dille , sıfırların atılmasından falan sonra endeks 50 dolarla -500 dolar arası gitti geldi hep. Şu anda 140 dolar civarlarında.

Diyelim ki 50 -100 dolar arası %100 hisse fon %0 ppf
100-150 dolar arası %90 hisse fon %10 ppf
150-200 dolar arası %80 hisse fon %20 ppf

en son 500 dolar civarında elinizde sıfır hisse fon %100 ppf.

vs. gibi

Yani herhangi bir dayanak varlığa yatırım yapan fona yatırım yaparken tarihi dip ve zirvesi alınıp kabaca %0 ve %100 olarak işaretlenip, belli bölmelerde iki uca giderken düzenli yüzde artırım ve azaltım tekniği

Peki diyelim ki dolar gibi ya da altın gibi sürekli yukarı gidenlerde nasıl uygulanacak ? Onlarda da bir dolar endeksi grafiği oluşturulup enflasyondan arındırılacak. Enflasyon üstü reel getirileri arttığı zaman ağırlığı azaltılıp, enflasyon üstü reel getirileri dip yaptıkça artırılacak vs. gibi.