Sayfa 112/233 İlkİlk ... 1262102110111112113114122162212 ... SonSon
Arama sonucu : 1859 madde; 889 - 896 arası.

Konu: Mustafa Kemal ATATÜRK

  1. #889
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12




  2. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi




  3. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

  4. Arkadaşlar, şahsî saltanatta her konuya tac sahiplerinin arzusu, iradesi ve amacı hâkimdir. Söz konusu olan yalnız odur. Milletin amaçları, arzuları, ihtiyaçları söz konusu olmaktan çok uzaktır. Bütün millet istekleri ve dileklerini bırakmış bulunuyordu. Çünkü tac sahipleri kendilerini Allah tarafından gönderilmiş bir kişi sayarlardı. Bir de onların etrafını alan çıkarcılar vardı. Onlar da padişahların fikirleri ve anlayışları ile dolu olarak ve padişahın bu arzusunu bir kutsal ve bir Kur’an gereği gibi herkese kabul ettirirlerdi. Bu gayet koyu ve sürekli etkilemeler karşısında gerçekten bir gün bütün halk bu arzu ve iradelerin yapılması gereken ve kayıtsız şartsız gereken kutsal emirler gibi olduğuna inanmış olurlardı. Böyle idare ve hâkimiyete rıza gösteren bir milletin sonu elbette felâkettir, elbette uğursuzluktur.Arkadaşlar! Son anlattığım noktada artık Osmanlı Devleti gerçekte ve fiili olarak bağımsızlıktan mahrum bir duruma getirilmişti. Gerçekten bir devlet ki, kendi halkına koyduğu bir vergiyi yabancılara koyamaz. Gümrük uygulamalarını, vergilerini memleketin ve milletin ihtiyaçlarına göre düzenlemekten yasaklıdır. Ve bir devlet ki, fazla olarak yabancılar üzerinde yargı hakkını uygulamaktan mahrumdur. Böyle bir devlete elbette bağımsız denilemez.Devletin ve milletin hayatına yapılan müdahaleler yalnız bu kadar değil, daha fazla idi.Doğrudan doğruya milletin hayatını devam ettirmesi için gerekli olanlardan, örneğin tren yapmak için, örneğin fabrika yapmak için, örneğin her şey yapmak için devlet serbest değildi.Mutlaka dışarıdan karışmalar vardı. Bundan dolayı hayatını sürdürmekten alıkoyulan bir devlet bağımsız olabilir mi? Söylediğim gibi gerçekte devlet, istiklâlini çoktan kaybetmişti ve Osmanlı ülkesi yabancıların serbest bir sömürgesinden başka bir şey değildi ve Osmanlı halkı içindeki Türk milleti de tamamen esir bir duruma getirilmişti. Bu sonuç söylediğim gibi milletin kendi iradesine ve kendi hâkimiyetine sahip bulunamamasından ve bu irade ve hâkimiyetin şunun bunun elinde kullanıla gelmiş olmasından ileri geliyor. O halde kesinlikle diyebiliriz ki, biz millî bir devir yaşamıyorduk ve millî bir tarihe sahip bulunmuyorduk.


  5. #893
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12

  6. #894
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    İstanbul
    Gönderi
    20,083
    Blog Entries
    12



    Türklerin son Kurgan'ı, ANITKABİR

    Anıtkabir'in planı ve yapıldığı yer tamamen Türk tarihinde önemli yeri olan kurgan mantığına göre belirlenmiştir. Anıtkabir'in bulunduğu yer olan Rasattepe eski bir Frig yerleşkesidir. Anıttepe'nin yükseltisi 907 metredir. Atatürk'ün kabrinin bulunduğu yer ise 905 metredir. Yani Atatürk'ün ölüm saati olan 9:05 ile 905 metre arasında bir bağ kurabiliriz.

    Anıtkabir'e Aslanlı Yol denilen doğu yönünden girilmektedir. Yürüyüş yolunda asimetrik döşenmiş, döşeme aralıkları 5 santimetre olan taş döşeme yapılmıştır. Bu uygulama ziyaretçiyi başı önde yürümeye zorunlu kılmaktadır. Aslanlı Yol'a yüksekliği 4 metre olan 26 basamaklı bir merdiven ile çıkılmaktadır. 26 sayısı sembolik olarak 26 Ağustostaki Büyük Taarruza ithaf edilmiştir. 26 basamaklı merdiven 14 ve 12 basamak şeklinde bir sahanlıkla iki bölüme ayrılmıştır. Merdivenlerden sonraki 5 basamak ise 26 Ağustostan 5 gün sonra Yunan ordusunun bozguna uğradığını simgeler. Bir de merdiven yüksekliği 4 metre ile 26 basamak sayısını çarptığımızda 104 sayısı karşımıza çıkmaktadır. 104 sayısı Maya takviminde sık geçen bir sayı olup bir asrı ifade etmektedir.

    Aslanlı Yol'da aslanlar arasındaki mesafe 28.60 metredir. Bu bölümün alanı ise 366 metrekaredir. Bu sayı da güneş takviminde yaşadığımız dört yılda meydana gelen bir artık yıl olan sayıdır. Aslanlı Yol'da 12 sağda, 12 de solda olmak üzere toplam 24 aslan heykeli vardır. Bu 24 heykel 24 Oğuz boyunu temsil etmektedir.

    Aslanlı Yol bitiminde Tören Meydanı'na ulaşılmaktadır. Tören meydanı, TBMM ve Ankara Kalesi'nin kesiştiği aks üzerindedir. TBMM Genel kurul binasının Mozoleye uzaklığı 1920 metredir. 1920 aynı zamanda TBMM'nin kuruluş tarihidir. Mozolenin konumu mükemmel seçilmiştir. Anıtkabir inşaatının temel atma töreni 1944 yılında yapılmıştır. Bu nedenle mozolenin büyük sütunlarının yüksekliği 19,44 metre olarak belirlenmiştir. Atatürk'ün boyu 1.73 metredir. Bu sayıyı 19,44 ile çarptığımızda bize 33 metre yükseklikte olan bayrak direğinin yüksekliğini vermektedir.

    Tören alanında mozoleye 42 basamaklı merdivenden çıkılmaktadır. Atatürk 42 yaşında Cumhuriyeti ilan etmiştir. 42 sayısını bir Maya asrı olan 104 ile çarptığımızda tören meydanındaki 373 kilim desenli alanın ölçüsü olan 4368 sayısını vermektedir. Bayrak direğinin yükseltisini Atatürk'ün boyunun yüksekliğine böldüğümüzde 19,38 sayısı çıkmaktadır. Bu sayı Atatürk'ün ölüm tarihi olan 1938'i göstermektedir.

    Anıtkabir'de Orhun abidelerinin izlerini de görmek mümkündür. Anıtkabir'in dış cephesinde Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi ve Onuncu Yıl Nutku'nun bulunması Orhun yazıtlarından esinlenildiğini göstermektedir. Şeref salonu yer döşemlerinde, tavan ve iç kolon süslemelerinde çok sayıda ok, yay, yaba, koçbaşı, koçboynuzu, bukağı, bereket ve kurtağzı motifleri Hun ve Göktürk kurganlarındaki motiflerin aynısıdır.

    Mozole kaide planının uzun kenarı 72 metre ve kısa kenarı 52 metredir. Böylece alanı 3744 metrekare ediyor. 3744 sayısı Maya takviminde 365 ile çarpılarak 1366560 sayısı elde edilmektedir. Maya takvimine göre bu Güneş kendi yörüngesi etrafında 3744 yılda ya da 1366560 günde dönmektedir.

    Şeref salonu ölçüleri 32-60 metre ölçülerindedir. Böylece alanı 1920 metrekare etmektedir. Yani TBMM'nin kuruluş yılı elde edilmektedir. Anıt dış kolonat sayısı 40, köşe kolonat sayısı 4 ve giriş kolonat sayısı 4'dür. Bunların toplamı 48 eder. 48'in karesi alınırsa 2304 eder. Bu sayıyı 23-04 şeklinde okursak 23 Nisan'ı buluruz.

    Araştırmacı yazar Seyit Ali ERGEÇ ve mimar oğlu Taha Sergen ERGEÇ'in kaleme aldığı Anıtkabir'in Şifresi kitabında, Anıtkabirle ilgili onlarca detayı bulabilirsiniz ...
    Son düzenleme : Koray; 16-04-2018 saat: 20:51.









  7. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Sayfa 112/233 İlkİlk ... 1262102110111112113114122162212 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •