Sanat Mozaik

[Terraluna]

Isvicreli ressam Michael Dahl'in olum yildonumu (20 Ekim 1743)

Self-portrait, 1691




Bildnis einer vornehmen Dame unter einem Baum, 17.Jahrhundert

[Terraluna]

Italyan ressam Federico Moja’nin dogum yildonumu (20 Ekim 1802)

Veduta delle Zattere a Venezia: effetto di notte, XIX secolo




The Campo Santi Giovanni e Paolo in Venice with the equestrian monument to Bartolomeo Colleoni and the Scuola Grande di San Marco in the background, 1842

[Terraluna]

Italyan ressam Giuseppe Renda’nin olum yildonumu (20 Ekim 1805)

Dipinto della Sacra Famiglia, XVIII secolo




Addolorata, XVIII secolo

[Terraluna]

Avusturyali ressam Anton Romako'nun dogum yildonumu (20 Ekim 1832)

Bettelmusikanten (Street musicians, 1867)




Die Freundinnen, 1880 – 1882

[Terraluna]

Librettosu ayni isimli romandan Edward Bulwer-Lytton'in uyarlayarak yazdigi, Alman besteci Richard Wagner’in besteledigi 5 perdelik Rienzi (Rienzi, der Letzte der Tribünen) operasi, promiyerini 20 Ekim 1842 tarihinde Dresden, Königliches Hoftheater’da yapti.

[Terraluna]

Fransiz ressam Jean-Joseph-Xavier Bidauld’nun olum yildonumu (20 Ekim 1846)

Vue de tivoli, 1782, (musée des beaux-arts de Lyon)




Chasseur au pied du château de Meudon, 1846. (Musée d'art et d'histoire de Meudon)

[Terraluna]

Norvecli ressam (Johan Frederik Thaulow) Frits Thaulow'un dogum yildonumu (20 Ekim 1847)

Under the Rialto Bridge of Venice, circa 1895




Vue d'un canal dans une ville du nord, 1896- 1897

[Terraluna]

Sembolizm'in en buyuk temsilcilerinden, aykiri Fransiz sair (Jean Nicholas) Arthur Rimbaud’un dogum yildonumu (20 Ekim 1854)



Mavi yaz aksamlarinda, ozgur, gezecegim,
Ayaklarimin altinda nemli, serin kirlar;
Basaklari devsirip otlari ezecegim,
Yikayip aritacak ciplak basimi ruzgar.

Ne bir soz, ne dusunce, yalniz bitmeyen dus
Ve yuregimde sevgi; buyuk, sonsuz, umutlu,
Cekip gidecegim, cingene gibi, basibos
Dogada, -bir kadinla birlikte gibi mutlu.



Kahverengi bir salon, cila ve meyva kokan,
Kurulmus koca iskemleye tikiniyordum,
Bir Belcika yemegi, buyursun cani ceken,
Yeter ki karnim doysun, aldirmayip yiyiyordum,

Rahattim -oh ne guzel calar saatin sesi-
Derken, mutfak acildi, surunmus, surmelenmis,
Kilik kıyafetine ise biraz bos vermis,
Yanasti cilvelenip asevi hizmetcisi.

Istedigi tatli bir opucuktu sanirim
Belcikali kizlari bakisindan tanirim,
Fazla catal kasiklari masadan topladi,

Dudak buktu gulerek cocuk bir yuzle bana:
Bastirip parmagini seftali yanagina,
'Burami usutmusum, dokun anlarsin' dedi.

Arthur Rimbaud, Charleoi, Ekim 1870



Uzgun yuregim akiyor gemiye,
Bir gevislik tutun salyasi gibi;
Corba artiklari yuzumde, niye?
Uzgun yuregim akiyor gemiye;
Ya bu kaba saba sozler ne diye?
Adamlarin bu zevzek gulusleri?
Uzgun yuregim akiyor gemiye
Bir gevislik tutun salyasi gibi.

Hep belden asagi edepsiz laflar
Onu nasil bastan cikardi, bakin!
Dumende de o bicim resimler var,
Sevismeler, kalkmis cinsel organlar...
Siz ey beni buyuleyen dalgalar,
Alin kirli yuregimi, aritin
Hep belden asagi edepsiz laflar
O'nu nasil bastan cikardi, bakin!