Sayfa 2363/7020 İlkİlk ... 136318632263231323532361236223632364236523732413246328633363 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 18,897 - 18,904 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Alman roman yazari ve romantik sair Eduard Morike’nin olum yildonumu (4 Haziran 1875)

    “Adi ister ‘Macbeth’, isterse ‘Oidipus’ veya buna benzer baska bir tragedya olsun, herhangi yuce bir sanat yapitinin baslamak uzere bulundugu bir anda, insan sonsuz guzelligin hummasi icinde yuzmez mi?”



    Es heiße 'Macbeth', 'Ödipus' oder wie sonst, ein Schauer der ewigen Schönheit schwebt, wo träfe dies in höherem, auch nur in gleichem Maße zu als eben hier?



    “Daragacina hicbir boyun atkisi, basagrisina da hicbir celenk kar etmez. / Fürn Galgen hilft kein Goller und fürs Kopfweh kein Kranz!”


  2. Amerikali roman yazari, gazeteci, senarist Sarisin Bomba M.M!nun yazari Alvah Bessie’nin dogum yildonumu (4 Haziran 1904)

    " ‘Yapma’ dedi Phil. ‘Sana asik olmak istemiyorum. Ben kirkindayim sen ise yirmibir yasindasin.’

    ‘Bucuk.’ dedi Wanda optu menejerini.

    Phil koltuktan kalkti ve ‘gelecegin film yildizinin eve gitme zamani geldi.’ dedi aci aci gulerek. Kizin cantasini ve salini koltugunun altina SIKISTIRDI. Ne var ki kiz gitmeye hic yanasmıyordu. Kaslarini catarak biraz once optugu adama bakiyordu.

    ‘Bana asik olmani isterim Phil.’

    ‘Hayir. Sen bana asik olursan daha iyi. Hem bu senin hosuna daha cok gider.!

    ‘Neden?’

    ‘Sana Pazar okulunda ogretmediler mi, vermek almaktan daha kutsaldir diye?’

    ‘Bugune dek asik olmadim.’

    ‘Sabırli ol kucugum onunde kocaman bir omur var.’

    ‘Sanmam. Kimi zaman dusunuyorum da, cok uzun surmeyeceğini anlıyorum hayatimin.’"



    “ ‘Don’t do that’ he said. ‘I might fall in love with you and I'm forty years old and you're twenty-one.’

    ‘And a half,’ she said, kissing him again.

    He got out of the chair then and said, ‘Come on, Miss Wanda Oliver, future movie star. I'm taking you back toy he nunnery.’ He got her handbag and gave it to her and blue Mexican stole she had picked up on Olvera Street and threw it around her shoulders. But she stood there, looking at him, and she said, frowning a little, ‘I think I'd like it if you ffell in love with me, Phil.’

    ‘No.’ he said. ‘You'd like it better if you fell in love with me.’

    ‘Why’

    ‘Didn’t they teach you in Sunday school? It’s more blessed to give than to receive.’

    ‘I’ve never really been in love in my whole life.’


    ‘Be patient’ he said. ‘You have loads of tiem.’

    ‘I don’t know about that. Sometimes I f-feel I won’t l-live very long.’ “




    "... onalti yasina gelinceye dek agladigimi hatirlamam. Bunu soyleyen baska bir oksuz bulursan talihli sayilirsin. Kaskati olmasi gerek aglamayan oksuzlerin. Benim gibi. (Kaskati bir piknik yumurtasi, haslanmis.) Yalnızliga alisirsin bir sure sonra. Dovulmeye, sovulmeye, terk edilmeye hep alisirsin."



    “…I don’t think I ever cried again till I was sixteen years old, and if you know any orphans they will tell you that they’re pretty tough customers, like I’m a tough customer myself. (Big deal, hard-boiled like a picnic egg!) You get used to being alone and abandoned and kicked around and that’s a fact.”


  3. Haitili sair, roman - deneme yazari, siyasal aktivist ve diplomat Jacques Roumain’nin dogum yildonumu (4 Haziran 1907)

    Afrika, sapanina tas yap beni, Afrika
    Agzim kanayan yaranin agzi olsun da
    Kitalari okyanuslari
    Kana bulayan haykirislar cikarsin
    Dizlerim coken yapinin altinda
    Egilip bukulen ama ayakta kalan
    sutunlarin olsun senin
    Uzerime coksen de, Afrika
    Basima yikilsan da
    Yine de
    Yalniz senin halkin olmak isterim.



    Afrique j'ai gardé ta mémoire Afrique
    tu es en moi.
    Comme l'écharde dans la blessure
    comme un fétiche tutélaire
    au centre du village
    fais de moi la pierre de ta fronde
    de ma bouche les lèvres de ta plaie
    de mes genoux les colonnes
    brisées de ton abaissement...
    Pourtant
    Je ne veux être que de votre race

  4. Turk sair Ahmet Hasim’in olum yildonumu (4 Haziran 1933)

    Il poeta turco Ahmet Hasim è morto il 4 giugno 1933 / Turkish poet Ahmet Hasim died on June 4, 1933



    Slowly, slowly will you mount this stairway
    --A heap of sun-tinged leaves upon your skirts-
    And for a while gaze weeping at the sky...

    The waters darken and your face grows pale,
    Look at the scarlet air, for evening comes...

    Bowed towards the earth, the roses endless glow,
    Flame-like the nightingales bleed upon the boughs;
    Has marble turned to bronze, do waters burn?

    This is a secret tongue that fills the soul
    Look at the scarlet air, for evening comes...




    Deep down, the night has massed again
    My darling smiles in her wonted place
    My darling who doesn't come by day
    Appears at night by the pool.

    The moonlight a sash for her waist
    The heavens her secret veil
    The stars roses in her hand.

  5. Amerikali yazar Robert Fulghum'in dogum gunu (4 Haziran 1937)



    ''Ne biliyorsam hepsini anaokulunda ogrendim. Nasil yasayacagim, neler yapacagim, nasil biri olacagim konusunda bilmem gereken ne varsa, ben hepsini anaokuldayken ogrendim. Erdem denilen sey, dagin tepesindeki lisansustu egitimde degil, yuvada oyun havuzundaki kum yigininin icinde. Iste ogrendigim seyler: Her seyi paylas. Hak yeme. Kimseye vurma. Aldigini yerine koy. Kendi dagittigini topla. Sana ait olmayan seyi alma. Birini incitirsen ozur dile.Yemekten once ellerini yika.Tuvaletten cikarken sifonu cek. Firindan yeni cikmis biskuvi ile sicak sut sagliklidir. Dengeli bir hayat sur. Her gun biraz ogren, biraz dusun, biraz resim yap, biraz sarki soyleyip dans et, biraz oyna, biraz da calis. Dunyaya ciktiginda trafige dikkat et, el ele tutus, bir arada ol. Mucizenin farkina var." Ne Biliyorsam Hepsini Anaokulunda Ogrendim / Tutto quello che mi serve sapere l'ho imparato all'asilo




    "Baris arzuladigin bir sey degildir; yarattigin bir seydir, yaptigin bir seydir, oldugun bir seydir, ve cevrene yaydigin bir seydir."





    "Tas ve sopalar kemikleri, sozler kalpleri kirar."

  6. Amerikali yazar ve hatip Joyce Meyer’in dogum gunu (4 Haziran 1943)



    “Olumlu zihinler olumlu yasamlar uretir. Olumsuz zihinler olumsuz yasamlar uretir. Olumlu dusunceler her zaman inanc ve umutla doludur. Olumsuz dusunceler her zaman korku ve suphe ile doludur.”




    “Dusuncelerimizi dogru seylerle doldurdugumuzda, yanlis olanlarin girecegi yer yoktur.”




    “Zafer, problemin yoklugu degil, gucun var olmasidir.”




    “Hic kimse, bir problemi oldugunu kabul etmeye istekli olana kadar, o problemden kurtulamaz.”

  7. Fransiz filozof Maurice Blondel’in olum yildonumu (4 Haziran 1949)

    "Hareket ediyorum, lakin hareket nedir bilmiyorum. Yaşamak istiyor degilim. Kim oldugumu, hatta var oldugumu hakkiyle bilmiyorum. Bende dalgalanan bu varlik tezahuru, bu bir golgenin silik ve yakalanmaz hareketleri, isitiyorum ki bunlar kendilerinde ebediyen agir bir mesuliyet tasiyorlar; deniliyor ve hatta kan pahasina bile yoklugu ele geciremem; cunku o artık benim icin yok olmustur. demek ki hayata mahkum oldum, olume mahkum oldum, ebedilige mahkum oldum! Nasil ve ne hakla?



    “J’agis, mais sans même sa-voir ce qu’est l’action, sans avoir souhaité de vivre, sans connaître au juste ni qui je suis ni si je suis. Cette apparence d’être qui s’agite en moi, ces actions légères et fugitives d’une ombre, j’entends dire qu’elles portent en elle une responsabilité éternellement lourde, et que, même au prix du sang, je ne puis acheter le néant parce que pour moi il n’est plus : je serais donc condamné à la vie, condamné à la mort, condamné à l’éternité ! Comment et de quel droit, si je ne l’ai su ni voulu ?”

  8. Italyan mezzo-soprano Cecilia Bartoli'nin dogum gunu (4 Haziran 1966)




Sayfa 2363/7020 İlkİlk ... 136318632263231323532361236223632364236523732413246328633363 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •