Sayfa 2525/7020 İlkİlk ... 152520252425247525152523252425252526252725352575262530253525 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 20,193 - 20,200 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Rus sair Yevgeny Yevtushenko’nun dogum yildonumu (18 Temmuz 1933)

    Genclere yalan soylemek yanlistir
    Yalanlarin dogru oldugunu gostermek yanlistir.
    Tanri’nin gokyuzunde oturdugunu ve yeryuzunde
    islerin yolunda gittigini soylemek yanlistir.
    Gencler anlar ne demek istediginiz. Gencler halktir.
    Gucluklerin sayisiz oldugunu soyleyin onlara,
    yalniz gelecek gunleri degil, birakin da
    yasadiklari gunleri de acikca gorsunler.
    Engeller vardir deyin, kotulukler vardir.
    Varsa var, ne yapalim. Mutlu olamazlar ki
    degerini bilmeyenler mutlulugun.
    Rastladiginiz kusurlari bagislamayin,
    tekrarlanirlar sonra, cagalirlar,
    ve ilerde cocuklarimiz, ogrencilerimiz
    bagisladik diye o kusurlari, bizi bagislamazlar.



    Telling lies to the young is wrong.
    Proving to them that lies are true is wrong.
    Telling them that God’s in his heaven
    and all’s well with the world is wrong.
    The young know what you mean. The young are people.
    Tell them the difficulties can’t be counted
    and let them see not only what will be
    but see with clarity these present times
    Say obstacles exist they must encounter,
    sorrow happens, hardship happens.
    The hell with it. Who never knew
    the price of happiness will not be happy.
    Forgive no error you recognize,
    it will repeat itself, increase,
    and afterwards our pupils
    will not forgive in us what we forgave.





    Sen askta buyuksun
    Ve cesur.
    Her adimim urkek benim.
    Zararim dokunmaz sana
    Iyilikler verebilirim tek, guc de olsa
    Bir ormanin icindeki kayip bir
    patikadan geciriyorsun beni.
    Yabanil ciceklerle gomuluyoruz belimize kadar.
    Bilmiyorum bile onlarin
    ne olduklarini o ciceklerin.
    Hicbir ise yaramiyor burda iyi egitim.
    Kararsizim
    neyi nasil yapmali?
    Yoruldun sen
    Kollarimi istiyorsun, tasinmayi.
    Zaten kollarimdasin...



    In amore sei grande.
    Hai coraggio.
    Io sono timoroso ad ogni passo.
    Non ti farò del male,
    difficilmente però potrò farti del bene.
    Sempre più mi sembra
    come se in un bosco
    senza sentiero mi conducessi tu.
    Tra i fiori folti siamo fino alla vita.
    Non saprò
    riconoscerli.
    Precedenti esperienze a nulla valgono.
    Non so
    che cosa fare e come.
    Tu sei stanca.
    Mi tendi le braccia.
    Io ti ho già tra le mie...

  2. Ingiliz oyun yazari, tiyatro yonetmeni, sair, teorisyen ve senaryo yazari Edward Bond'un dogum gunu (18 Temmuz 1934)

    "Biz, iyi ve kotu olarak degil, her ikisinin de potansiyelini tasiyarak dunyaya geldik. Ne olacagimiz ise baslica toplumumuzun ve toplum icindeki yasantimizin bir sonucu. Hidrojen bombasi, olum kamplarindan insan dogasi sorumlu tutulamaz. Bunlar toplumsal duzenin sonuclaridir."



    "We are not born good or evil but with the potential to be either. What we become is largely the consequence of our society and our experience in it. Hbombs and death camps cannot be blamed on human nature. They are the consequences of social organisation."

  3. Amerikali gazeteci ve yazar Hunter Stockton Thompson'in dogum yildonumu (18 Temmuz 1937)



    "Isler tuhaflasinca, tuhaf adam profesyonellesir."



    "Akilli cocuklarin tuhaf hareketler yapmasi gayet dogaldir, tipki yavru bir kedinin merakli olmasi gibi."



    "Eger deli gibi davranacaksaniz karsiliginda bir ucret almalisiniz yoksa sizi parmakliklarin arkasina tikarlar."



    "Iyi olur muyum, hatta kendimi bu yolla gecindirebilir miyim bilmiyorum ama kaderin karanlik parmagi beni toza bastirip ‘sen bir hicsin,’ diyene dek bir yazar olacagim."

  4. RoboCop (Robot Polis, 1987), Basic Instinct (Temel Icgudu, 1992), Elle (O Kadin, 2016) gibi filmlerin Hollanda asilli yonetmeni Paul Verhoeven'in dogum gunu (18 Temmuz 1938)







    Turkish Delight (1973)

  5. Kathryn Hulme'in romanindan uyarlanan, Fred Zinnemann'in yonettigi, Audrey Hepburn, Peter Finch, Edith Evans'in rol aldigi Insanlik Ugruna (The Nun's Story - La storia di una monaca), 18 Temmuz 1959'da New York City'de gosterime girdi.


  6. Turk yazar ve gazeteci Refik Halit Karay'in olum yildonumu (18 Temmuz 1965)

    "Yolda iki defa dusmus, fakat jandarmanin akil almaz bir ahlaksizlikla surasina burasina attigi cizmelerin tekmeleri altinda, kamci zoruyla kalkan bir ciliz at gibi burnundan korkunc sesler cikarip soluyarak kendini toparlayabilmisti." Yatik Emine



    "Twice she fell down in the road, but the gendarmes with a lack of morality that is beyond understanding beat her from head to toe, forcing her to get back on her feet like a spent horse that is whipped until it stands up again."




    Irmaktan su tasiyan cocuklar dag yolunda bir ihtiyar adamin yattigini haber verdiler. Bir boz esek de, basibos, oralarda dolasiyordu. Hüsmen Hoca:

    — Varip bakalim, dedi.

    Aksam yakindi, îki derenin birlestigi bu batak, cukur, sitmalı araziye celtiklerden kalkan kokulu, agir bir duman yayiliyordu; govdeleri yarilmis, yanmis bes on yasli, cansiz sogut arkasinda, gunes bulanik bir isik birakarak arklarin durgun sularini yer yer parlatiyordu. Bu aydinlik parcalar, kul renkli, rutubetli ova ortasinda bulutlu gogun yariklarina benziyor; yavas yavas bulaniyor, sonuyor, ortuluyordu.

    Uc koylu, arizali, camurlu bir patikadan agir agir, birbiri arkasindan cikiyorlardi; iclerinden biri, sakali bir at gibi, fena fena oksuruyordu.

    Evvela boz merkebi gorduler. Fundalarin ortasinda, tozlu, topraklı bir yer bulmus, galiba bir cok tepinmiş, yatmis, oynamis, simdi, memnun bir eda ile yan gelip oturuyor, batan gunesi kayitsizca seyrediyordu..." Boz Esek



    "The children carrying water from the river brought the news that there was an old man lying on the mountain road. There was a gray donkey there, too, wandering about by himself. Hüsmen Hoca* said:

    — Let's go and see.

    It was near evening. A thick, pungent cloud rose from the ricefields and spread toward a swampy, malaria-infested hollow where two creeks united. From behind the split, charred trunks of five or ten old, lifeless willows, the sun extended a dim light that glinted here and there on the stagnant waters. These lighted patches looked like open stretches in a cloudy sky above the middle of a gray, damp plain. Slowly, they became cloudy and closed and were swallowed up.

    Three villagers climbed up the broken, muddy footpath with difficulty, one behind the other. One of them coughed very heavily, like a horse with parasites.

    First they saw the gray donkey. It was standing in the middle of the heath, in a dirty, dusty spot. No doubt it had been jumping about, rolling, and playing; now it was taking its ease with a pleased expres- sion, nonchalantly surveying the setting sun..."

  7. Amerikali oyuncu, yapimci, yonetmen ve senarist (Mark Sinclair) Vin Diesel'in dogum gunu (18 Temmuz 1967)


  8. Amerikali makale, kisa hikaye, biyografi, roman ve ani yazari Elizabeth Gilbert'in dogum gunu (18 Temmuz 1969)

    "Insanlar ruh esinin mukemmel uyum oldugunu dusunur ve hemen hemen herkes onu bulmak ister. Fakat, gercek ruh esi; seni hayattan geri koyan seyleri gosteren bir ayna, seni hayatini degistirebilecegine dair farkindaliga kavusturan kisidir. Gercek ruh esi muhtemelen hayatin boyunca taniyip taniyabilecegin en onemli kisidir. Tum duvarlarini yikar ve seni hayatin icinde uyanik tutar. Ruh esinin amaci; seni bir guzel sarsmak, egonu biraz yikmak, sana engellerini ve bagimliliklarini gostermektir. Iceri yepyeni bir isik sizabilsin diye kalbini biraz olsun kirmaktir. Sana, hayatina dair kontrolunu oyle kaybettirir ki degisimin kacinilmazdir." Ye Dua Et Sev



    "People think a soul mate is your perfect fit, and that's what everyone wants. But a true soul mate is a mirror, the person who shows you everything that is holding you back, the person who brings you to your own attention so you can change your life. A true soul mate is probably the most important person you'll ever meet, because they tear down your walls and smack you awake. But to live with a soul mate forever? Nah. Too painful. Soul mates, they come into your life just to reveal another layer of yourself to you, and then leave."

Sayfa 2525/7020 İlkİlk ... 152520252425247525152523252425252526252725352575262530253525 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •