Sayfa 2687/7020 İlkİlk ... 168721872587263726772685268626872688268926972737278731873687 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 21,489 - 21,496 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. 1974 yilinda Nobel Edebiyat Odulunu kazanan Isvecli yazar Eyvind (Olov Verner) Johnson'un olum yildonumu (25 Agustos 1976)

    "Titrek Kavagin yapraginda yasayan kimse yarinina guvenemez. Gene de yapragin uzerinde minicik yaratiklar vardir, ulkelerinin boylesi bir yaprak oldugundan habersiz. Onların gozunde bu yaprak evdir, ocaktir, dunya yuzundeki ulkelerdir. Titrek kavak yapraginin dunyasi."



    "Life on an aspen leaf-No one can live securely on an aspen leaf. Yet tiny creatures do exist there, unaware that their country is such a leaf. To them it is a home, a motherland in a world, the world of the aspen leaf."


  2. Alice Cooper, 14.studyo albumu Zipper Catches Skin’i 25 Agustos 1982’de Warner Bros. etiketiyle piyasaya surdu.


  3. Amerikali roman,oyun yazari senarist, ve aktor Truman (Garcia) Capote'nin olum yildonumu (25 Agustos 1984)

    "Cok tutkulu bir adamsin; ne istedigini tam olarak bilemeyen, ac bir ruhun var. Herkesin birbirine benzemek icin elinden geleni yaptigi bu cagda bireyselligini korumak icin mucadele ederken derin yaralar aldin. Iki temel ustunde duran, yarim bir dunyada yasiyorsun; temellerin biri kendini ifade etme yetenegin, oburu de kendini yok etme becerin. Guclusun, ama yureginin bir yerindeki catlaktan bu guc akip gidiyor. Bu catlagi kapamayi basaramazsan gucunu tamamen yitireceksin, zavalli biri olacaksin. Bu catlaktan ne siziyor disariya, biliyor musun? Her an patlamaya hazir, tehlikeli, kocaman bir duygu balonu. Neden boyle bir balon buyuttun icinde? Yasamlarindan memnun, mutlu insanlari gorunce neden durup dururken sinirleniyorsun? Onlari bu kadar cok kucumsemenin nedeni ne, niye onlari incitmek istiyorsun? Tamam seni anliyorum, onlarin hepsinin aptal oldugunu dusunuyorsun, onlari kucumsuyorsun; cunku sen onlar yuzunden basarisiz ve ofkeli biri oldun, onlarin ahlak anlayislari ve mutlu olma yontemleri bu kocaman dunyayi yonettigi icin sen onlara yenik dustun.Bu dusuncelerin beynini isgal etmesine izin vermemelisin, cunku senin asil dusmanin, bir kursun kadar yok edici olabilen bu kotu dusuncelerdir. Kursunlar, kurbanlari secip onlari hemen oldurdukleri icin cok aci vermezler. Ama senin icinde yalnizca kursun degil bakteriler de var. Bakteriler insani birden oldurmezler; onu yavas yavas yipratarak en sonunda bir ucubeye donustururler bu ucubenin yasamak icin tek sansi vardir, o da kucumseme ve nefretle bilenmis oklarini cevresine rastgele firlatmaktir. Bir suru seye sahip olabilir bu ucube; ama hayatta hic basarili olamaz, cunku kendi kendisinin dusmani oldugu icin sahip oldugu seyler ile mutlu olmayi hicbir zaman beceremez." Sogukkanlilikla



    "You are a man of extreme passion, a hungry man not quite sure where his appetite lies, a deeply frustrated man striving to project his individuality against a backdrop of rigid conformity. You exist in a half-world suspended between two superstructures, one self-expression and the other self-destruction. You are strong, but there is a flaw in your strength, and unless you learn to control it the flaw will prove stronger than your strength and defeat you. The flaw? Explosive emotional reaction out of all proportion to the occasion. Why? Why this unreasonable anger at the sight of others who are happy or content, this growing contempt for people and the desire to hurt them? All right, you think they're fools, you despise them because their morals, their happiness is the source of your frustration and resentment. But these are dreadful enemies you carry within yourself--in time destructive as bullets. Mercifully, a bullet kills its victim. This other bacteria, permitted to age, does not kill a man but leaves in its wake the hulk of a creature torn and twisted; there is still fire within his being but it is kept alive by casting upon it faggots of scorn and hate. He may successfully accumulate, but he does not accumulate success, for he is his own enemy and is kept from truly enjoying his achievements."

  4. 'The Metal Masters' Metallica, yeni bascisi Jason Newsted’in dahil oldugu 4.studyo albumu And Justice for All’u 25 Agustos 1988’de Elektra Records etiketiyle piyasaya surdu.


  5. Amerikali glam metal grubu Warrant, 3.studyo albumu Dog Eat Dog’i 25 Agustos 1992’de Columbia etiketiyle piyasaya surdu.


  6. Ingiliz bilim kurgu roman ve hikaye yazari John Kilian Houston Brunner'in olum yildonumu (25 Agustos 1995)

    "Bir grup multecinin yasadigi bir dunya olan Gezegen 14, Belfeor icin bir para yatagi idi ve butun istedigi oradaki radyoaktif madenleri kendi gezegenine tasimakti. Maddalena’ya gore bu son bir sinavdi. Galaktika Mufrezesi uyeligine layik oldugunu kanitlamasi acisindan da cok onemliydi. Gus Langenschmidt’e goreyse, bu onun gokyuzunu gozlemek ve esir alinmis insanlara yardim etmek olan gorevinin bir parcasiydi. Fakat varligindan haberi bile olmayan bu insanlara nasil yardim edebilirdi?" Terra'nin Gizli Ajani



    "Planet 14 was just a speck on a spacial stereo map, just a world inhabited by a group of barbaric refugees. But to Belfeor, it was instant cash. All he needed was an iron hand and a means to dig out its radioactive resources for export to his own world. To Maddalena it was a final exam: this would be her last chance to prove herself worthy of Corps Galactica membership. To Saikmar, it was a nation and a people stolen from him by cruel treachery. To Gus Langenschmidt, it was part of a job he had, watching the skies and helping men who were being enslaved. But how do you help people who don't know you exist and who must not be told?"

  7. Pierce Brosnan, Sean Bean ve Izabella Scorupco’nun rol aldigi, 17. James Bondfilmi Altin Goz (GoldenEye - Agente 007 – GoldenEye), 25 Agustos 1995’te vizyoan girdi.


  8. Isvicre dogumlu avangart Fransiz yazar Robert Pinget'nin olum yildonumu (25 Agustos 1997)

    "Bahcesine dondugunde Mosyo Songe, yasli amator balikcinin cevabindan cok etkilendigini fark ediyor. Yalnizca zaman gecirmek icin yararsiz olandan baska bir sey yapmamak! O zaman gundelik yazi denemelerini dusunuyor ve onlarda birden rahatlatici bir yerindelik buluyor. Belli belirsiz, en basitinden en soylusuna, bir insanin ustlenebilecegi ve sonucta bu tek hakli gerekceye dayanan tum mesgaleleri gozunun onune getiriyor. Yanlis muhakeme eder korkusuyla sorunu desmeye cesaret edemiyor, ama bu cevabi unutmamak icin de kendi kendine soz veriyor. Enine boyuna dusunulmedigine gore, tasidigi anlam icin degil ama, kendisine sagladigi rahatlama duygusu icin."



    "De retour dans son jardin monsieur Songe s'avise qu'il est comblé par la réponse du vieux pêcheur amateur. Ne faire que l'inutile rien que pour passer le temps ! Et il pense à ses exercices quotidiens et leur trouve du coup une apaisante justification. Il imagine vaguement toutes les occupations qu'on peut avoir, des plus humbles aux plus élevées, qui n'auraient en définitive que cette seule justification. Il n'ose approfondir la question, crainte de mal raisonner, mais il se promet de ne jamais oublier cette réponse, non pour ce qu'elle signifierait dans l'absolu mais pour le sentiment d'apaisement qu'elle lui procure."



    "Ben burolari hic sevmedim ama yine de zaman zaman eglenceli seyler olur oralarda , degil mi? Hayir mi? Hic mi? Hep ayni bitmez tukenmek bilmez maas sizlanmalari, patrondan, sosyal haklardan, aldatilmalardan sikayetler mi ? Ne kadar uzucu!"



    "Je n’ai jamais apprécié les bureaux mais il doit bien s’y passer de temps à autre des choses amusantes, non ? Rien ? Toujours les mêmes jérémiades sur le salaire, le patron, les assurances sociales et le cocuage ? Quelle tristesse!"

Sayfa 2687/7020 İlkİlk ... 168721872587263726772685268626872688268926972737278731873687 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •