Sayfa 2851/7020 İlkİlk ... 185123512751280128412849285028512852285328612901295133513851 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 22,801 - 22,808 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. — Mister Phileas Fogg siz misiniz? diye sordu Konsolos. Centilmen cevap verdi:

    — Evet efendim.

    — Bu adam da usaginiz midir?

    — Evet, Passepartout isminde bir Fransiz.

    — Londra’dan mi geliyorsunuz?

    — Evet.

    — Nereye gidiyorsunuz?

    — Bombay’a.

    (Jul Verne, Seksen Gunde Devr-i Alem)



    E il console domandò:

    -Siete Phileas Fogg, esquire, voi?

    -Sì, signore,-rispose il gentleman.

    -E quest'uomo è il vostro domestico?

    -Sì; un francese chiamato Passepartout.

    -Venite da Londra?

    -Sì.

    -E andate?

    -A Bombay



  2. "Yalnizca birkac kisinin acikca gordugu bir hayalet dolasiyor aramizda. Su bildigimiz komunizm ya da fasizm hayaleti degil bu. Yepyeni bir tehlike. Tek amaci maddi uretimi ve maddi tuketimi en ust duzeyde gerceklestirmek olan, bilgisayarlar tarafindan yonlendirilen, tumuyle makinalasmis bir toplum seklinde kendini gosteren korkunc hayalet. Bu toplumsal surec icinde, insanoglu, toplum makinasinin karni tok, gozu pek, ancak etkin olmayan, canli olmayan ve duygudan hemen hemen yoksun bir parcasi haline getiriliyor. Bu yeni toplumun utkuya ulasmasiyla bireycilik ve ozel yasam yok olacak; baskalarina karsi beslenebilecek duygular, ruhbilimsel kosullandirmalarla ve baska araclarla, ya da yeni bir icgozlemsel deneyim olarak degerlendirilen uyusturucularla duzenlenecek. Zbigniev Brzezinski'nin sozleriyle: Teknoloji toplumunda soyle bir egilim goze carpiyor: Birbirinden farkli duzeylerde bulunan milyonlarca yurttasi duygulari saptirmada ve mantigi denetlemede en gelismis iletisim tekniklerini basariyla somuren cekici kisileri destekleyecek konuma getirmek. Bu yeni toplum biciminin dogacagi, roman turunde Orwell'in 1984 ve Aldous Huxley'nin Brave New World (Yurekli Yeni Dunya) isimli yapitlarinda onceden soylenmisti..." Erich Fromm, Umut Devrimi- Yolayrimi

  3. "Kimi zaman ucarim bir kartal gibi / Sometimes I fly like an eagle

    ama bir calikusunun kanatlariyla. / but with the wings of a wre" Anne Sexton



    Foto: Allan Grant 'Girl daydreaming in class' Florida 1947



  4. “The whole of life is just like watching a film. Only it's as though you always get in ten minutes after the big picture has started, and no-one will tell you the plot, so you have to work it out all yourself from the clues.”

  5. "Hatira dedigimiz sey ya da en azindan benim hatira dedigim sey, akilda suregelen bir masal anlatma seklidir ve genellikle anlattikca degisir. Hicbir zaman tam olarak kabul edilemeyen, birbiriyle celiskili cok sayida duygusal menfaat hayatimiza girer ve muhtemelen masalcinin isi de her seyi bunlara uydurmak icin yeniden duzenlemektir. Sonuc olarak her halukarda gecmisle ilgili ne zaman konussak aldigimiz her nefeste yalan soyleriz." William Maxwell, Hadi, Yarin Gorusuruz



    "What we, or at any rate what I, refer to confidently as memory – meaning a moment, a scene, a fact that has been subject to a fixative and thereby rescued from oblivion – is really a form of storytelling that goes on continually in the mind and often changes with the telling. Too many conflicting emotional interests are involved for life ever to be wholly acceptable, and possibly it is the work of the storyteller to rearrange things so that they conform to this end. In any case, in talking about the past we lie with every breath we draw."

  6. Cinli filozof, egitimci ve yazar Konfucyus'un dogum yildonumu (28 Eylul 551)



    "Hayat gercekten basit ama biz karmasiklastirmakta israr ediyoruz."



    "Uc tane faydali uc tane de zararli arkadaslik cesidi vardir. Durust insanlarla, icten insanlarla ve iyi gozlem yapanlarla arkadaslik kurmak fayda saglar insana. Ancak burnu havada, budala ve cok konusan insanlarla arkadaslik etmek zararlidir. / Tre tipi di amici sono utili, e tre tipi sono dannosi. Quando gli amici sono onesti,sinceri o intelligenti, sono utili. Quando gli amici sono falsi ,adulatori o opportunisti, sono dannosi. / Three kinds of friends are beneficial and three are harmful. When friends are honest, sincere or knowledgeable, they are beneficial. When friends are pretentious, fawning, or opportunistic, they are harmful."



    "Bir insanin akilli davranmasi icin uc yol vardir: Birincisi iyi dusunmektir. Bu en soylusudur. Ikincisi, taklit etmektir. Bu en kolayidir. Ucuncusu, denemis olmaktir. Bu en acisidir."



    Duyarim ve unuturum.
    Gorurum ve hatirlarim.
    Yaparim ve anlarim.

  7. Barbaros Hayrettin Pasa komutasindaki Osmanli donanmasi ile Andrea Doria komutasindaki Hacli donanmasi arasinda, 28 Eylul 1538'de yapilan Preveze Deniz Muharebesi, Osmanli'nin ustun galibiyetiyle sonuclandi.



    (The Ottoman Navy scores a decisive victory over a Holy League fleet in the Battle of Preveza on september 28, 1538 / L'ammiraglio ottomano Barbarossa vince nella battaglia di Prevesa la flotta mandata dal papa, l'imperatore e la Repubblica di Venezia e sotto il comando di Andrea Doria.)


  8. Fransiz klasik muzik bestecisi Georges Bizet'nin ayni isimli, unlu operasinin temasini olusturan Carmen adli kisa romani ile taninan Fransiz, drama ve kisa oyku yazari, arkeolog, tarihci ve cevirmen Prosper Mérimée’nin dogum yildonumu (28 Eylul 1803)

    “Cingene gozu, kurt gozu der bir Ispanyol atasozu. Bu da, iyi bir gozlemi aciga vurur. Bir kurdun bakisini incelemek icin bitkiler bahcesine gitmeye vaktiniz yoksa bir serceyi gozledigi sirada kedinize bakin, yeter.”



    “Œil de bohémien, œil de loup, c'est un dicton espagnol qui dénote une bonne observation. Si vous n'avez pas le temps d'aller au Jardin des Plantes pour étudier le regard d'un loup, considérez votre chat quand il guette un moineau.”



    “Cingenelerin kendilerine ait bir ulkeleri olmadigindan surekli gezerler, her dili bilirler; Cingenelerin buyuk kismi Portekiz’de, Fransa’da, Bask bolgesindeki illerde, Katalunya’da yasar; hatta Moralilar ve Ingilizlerle de anlasirlar. Carmen Baskcayi epeyce biliyordu.”



    “Vous saurez que les bohémiens, monsieur, comme n’étant d’aucun pays, voyageant toujours, parlent toutes les langues, et la plupart sont chez eux en Portugal, en France, dans les provinces, en Catalogne, partout ; même avec les Maures et les Anglais, ils se font entendre. Carmen savait assez bien le basque.”

Sayfa 2851/7020 İlkİlk ... 185123512751280128412849285028512852285328612901295133513851 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •