Sayfa 3236/7020 İlkİlk ... 223627363136318632263234323532363237323832463286333637364236 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 25,881 - 25,888 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Turk roman, oyku ve oyun yazari Resat Nuri Guntekin'in olum yildonumu (7 Aralik 1956)

    "Istanbullu bir subayin yetim kizi olan Feride, kucuk yasta annesini kaybetmistir; yanina gonderildigi babaannesinin de olumu uzerine 'Notre Dame de Sion' Fransiz yatili okulunda okur. Yaramazliklari yuzunden arkadaslari, okulda, ona “Calikusu” adini takarlar. Teyzesinin yakisikli oglu Kamran ile birbirlerini severler ve nisanlanirlar. Feride, dugun gunu, bir kadinin getirdigi mektuptan Kamran’in Isvicre’de iken Munevver adinda hasta bir kizla iliskisi oldugunu, ona evlenme sozu verdigini ogrenir, her seyi yuzustu birakip kacar. Anadolu’da ogretmenlik yaparak Kamran’i unutmak isteyen Feride, Anadolu’nun cesitli yerlerinde ogretmenlik yapar, idealist bir egitimcidir ancak gittigi yerlerde guzelligi basina bela olur; hakkinda cesitli dedikodular cikar.Ilk ogretmenlik deneyimi, Zeyniler koyunde evlat edinip yanina aldigi Munise’ye butun sevgisini verir. Bu koyde Doktor Hayrullah Bey ile tanisir. Munise’nin kuspalazina yakalanip olmesinden sonra hastalanan Feride, Hayrullah Bey ile kalir. Halkin dedikodusu uzerine onunla kagit uzerinde evlenirler."



    "Feride is the orphaned daughter of an army officer, and as a teenager attends Lycee Notre Dame de Sion in the winter, and stays with one of her late mother’s sisters during the summer holidays. She is given the nickname “the Wren” during her time at school for her vivacity and mischief, two characteristics considered unusual and even a bit inappropriate for Muslim girls at that time. She gets engaged to her charming cousin, Kamran, whom she leaves the night before their wedding, upon discovering that he has been unfaithful to her. She runs away from home to become a teacher in Anatolia, although she remains desperately in love with Kamran. She is forced to move from town to town several times during her first three years as a teacher, as a result of the incompetence of officials, the malice of colleagues and the unwanted attention she gets from men because of her beauty and her lively manner. Meanwhile, she adopts a little girl called Munise, finds out that Kamran has married the woman he had cheated on Feride with, and develops a friendship with Hayrullah Bey, an elderly military doctor who treats Feride with fatherly affection. At the end of these three years, Munise dies and Feride is forced to resign from her post and marry the doctor because of the rumors about her “indecent behavior.”



    "Ben, her seye ragmen seninle mesut olabilirdim. Evet, her seye ragmen seviliyordum, sevildigimi de bilmiyor degildim; fakat bu, bana kafi gelmedi. Istedim ki cok, pek cok sevileyim, kendi sevdigim kadar degilse bile -cunku buna imkan yok- ona yakin sevileyim. Bu kadar sevilmeye benim hakkim var miydi?"



    "Nevertheless, I could be happy with you. Nevertheless, I was loved and I knew that I loved. But this is not enough. I wanted to be loved very, very much. If not as much as I loved myself - it was not possible - at least approximately so. I had a right to want such love?"

  2. Tunuslu-Fransiz aktor, film yonetmeni ve senarist Abdellatif Kechiche'in dogum gunu (7 Aralik 1960)





    Mavi En Sicak Renktir (La vie d'Adèle, 2013) Yon: Abdellatif Kechiche

  3. Pulitzer Odullu Amerikali karikaturist (Reuben Garrett Lucius Goldberg) Rube Goldberg'un olum yildonumu (7 Aralik 1970)

    (Goldberg'un cizmis oldugu karikaturlerdeki duzeneklere Rube Goldberg makinesi ismi verilmistir. Bu karikaturlerde cok karmasik duzenekler basit bir isi yapar. Ornegin bir suru kaldirac, sarkac, kol ve cikrik yemek yiyen bir adama pecete vermek icin bir araya getirilmistir.)






  4. Pulitzer Odullu Amerikali roman ve oyun yazari Thornton (Niven) Wilder’in olum yil donumu (7 Aralik 1975)



    “Size tavsiyem, nedenini nasilini dusunmektense hazir tabaginizdayken dondurmanizin tadini cikarmaniz.”



    “Agac dikmek, yapabilecegimiz seyler arasinda bencillikten en uzak olanidir. Dunyaya cocuk getirmekten de saf bir eylemdir o.”



    "Bizlerin sadece, kalbimizin hazinelerimizin bilincinde oldugu o anlarda, hayatta oldugumuz soylenebilir."

  5. William Shatner, Leonard Nimoy ve DeForest Kelley'nin rol aldigi Uzay Yolu: Uzay Macerasi (Star Trek: The Motion Picture), 7 Kasim 1979'da Los Angeles, California'da gosterime girdi.


  6. Amerikali hard rock, pop rock grubu Foreigner, 5.studyo albumu Agent Provocateur'i 7 Aralik 1984'de Atlantic Records etiketiyle piyasaya surdu.


  7. Ingiliz sair ve roman yazari Robert Muir 'Bob' Graves’in olum yildonumu (7 Aralik 1985)





    Asiklarin davranislariyla dagittigi
    Benim - senin haklarina karsilikli saygi
    Aslinda uyarici bir aciklamada-
    Alinacak ve calinmayacak olana dair,
    Ve uyguladiklari cozumun gizi:
    ‘Sen ve ben buralarda degiliz.’

    Sonra cozulunce birbirlerinden
    Sen benden ve seninki benimkinden,
    Ikisi de kararsiz, kimdi
    O ben, benimkinin sen oldugu.
    Davranmaya baslarlar yine
    Butunuyle bilmezden gelircesine.

    Hirsizlik hirsizliktir, saldiri saldiri
    Yapilmis olsa bile karsilikli
    Sonuc sudur: asiklar
    Ic gecirmeyi ve kiskancligi arttirirlar
    Hirsizlar arasinda yiten onura
    Yas tutmakta olan tek bir yurekte.

  8. Kubali sair Reinaldo Arenas Fuentes’in olum yildonumu (7 Aralik 1990)

    Ben o cocugum...
    Kirli yuvarlak yuzlu...
    her kosede karsina cikip,
    "bir ceyrekligin var mi?" diyerek...
    Canini SIKAN ben...
    yuzu kirle kapli...
    Hic suphesiz
    kimse tarafindan istenmeyen...
    diger cocuklar,
    atlayip ziplayip gulusup oynasirken...
    uzakta durup gelip gecen
    at arabalarini izleyen...
    Ben istenmeyen o cocugum...
    Kesinlikle istenmeyen...
    Kirli yuvarlak yuzlu...
    Oyle ki dev sokak isiklari ya da
    buyuk annem beni aydinlatmadan...
    ya da kucuk kizlarin onunde
    oylece aptal aptal dikilip durmadan
    cok once...
    Kirli yuzunun asagilayici bakislarini yansitan, o cocugum ben...
    ben o her zaman kizgin
    ve yalniz olan cocugum...
    Sizi o her zaman kizgin olan
    cocugun asagilamasina maruz birakan ve uyaran:
    "eger yanlislikla basimi oksayacak olursaniz...
    Bu imkani sizin cuzdaninizi calmak icin kullanirim."
    Ben her zaman o cocugum...
    Islenmis ve yakinda islenecek suclarin
    sonucu cikmasi yakin terorden...
    gelecek olan cuzzamdan ve pirelerden once...
    Hep o cocuk olarak kalacak olanim.
    Ben o itici igrenc cocugum,
    eski kartonlardan uyduruktan bir ev yapan...
    Ve bir gun kendisine
    eslik edeceginizi bilerek...
    Sabirla bekleyen.



    Yo soy ese niño de cara redonda y sucia
    que en cada esquina os molesta con su
    “can you spend one quarter”
    Yo soy ese niño de cara sucia
    –sin duda inoportuno–
    que de lejos contempla los carruajes
    donde otros niños emiten risas y saltos considerables.
    Yo soy ese niño desagradable
    –sin duda inoportuno–
    de cara redonda y sucia que ante los grandes faroles
    o bajo las grandes damas también iluminadas
    o ante las niñas que parecen levitar
    proyecta el insulto de su cara redonda y sucia
    Yo soy ese niño hosco, más bien gris,
    Que envuelto en lamentables combinaciones
    pone una nota oscura sobre la nieve
    o sobre el cesped tan cuidadosamente recortado
    que nadie sino yo, porque no pago multas se atreve a pisotear.
    Yo soy ese airado y solo niño de siempre
    que os lanza el insulto del solo niño de siempre
    y os advierte: si hipócritamente me acariciais la cabeza
    aprovecharé la ocasión para levantarles la cartera.
    Yo soy ese niño de siempre
    ante el panorama del inminente espanto.
    Ese niño, ese niño,
    ese niño que corrompe el poema con su nota naturalista.
    Ese niño, ese niño,
    ese niño que impone arduos y aburridos ensayos
    y hasta novelas, aún más aburridas, sobre “los bajos fondos”.
    Ese niño, ese niño,
    ese niño de cara airada y sucia que impone arduas
    y siniestras revoluciones
    para luego seguir con su cara aún más airada y sucia.
    Ese niño, ese niño
    ese niño ante el panorama siempre inminente
    (sólo inminente)
    del inminente espanto, de la inminente lepra, del inminente piojo,
    del delito o del crimen inminentes.
    Yo soy ese niño repulsivo que improvisa una cama
    con cartones viejos y espera, seguro, que venga usted a
    hacerle compañía.

Sayfa 3236/7020 İlkİlk ... 223627363136318632263234323532363237323832463286333637364236 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •